Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı'ndan 19.Yüzyıldan Cumhuriyet Kenti İzmir'e paneli
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı'ndan 19.Yüzyıldan Cumhuriyet Kenti İzmir'e paneli
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen, kültürel değerlerimizin mimarlık, tarih, kültür ve sanat yoluyla zihinlere aktarmayı hedefleyen Türkiye Kültür Yolu Festivallerinin 10’uncusu olan Efes Kültür Yolu Festivali kapsamında Yaşar Üniversitesi’nde “19.Yüzyıldan Cumhuriyet Kenti İzmir’e” konulu panel düzenledi
Haber Giriş Tarihi: 03.11.2023 14:18
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak:
BÜLTEN
Oturum başkanlığını İzmir Katip Çelebi Üniversitesi SBBF Türk-İslam Arkeolojisi Bölümü Öğretim Üyesi, Smyrna Antik Kenti Kazı Başkanı Prof.Dr.Akın Ersoy’un yaptığı panele İzmir Katip Çelebi Üniversitesi SBBF Türk-İslam Arkeolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Harun Ürer, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Şakir Çakmak, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sevinç Gök ve Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Dr.Öğretim Üyesi Erkan Serçe konuşmacı olarak katıldı. Panelde, 19.yüzyılda İzmir’de Anıt Yapılar, Kozmopolit İzmir, 19.Yüzyılda İzmir’de Sofra Kültürü ve 19.yüzyılda İzmir Merkezli Halıcılık konuşuldu.
Dr.Erkan Serçe, İzmir’in kozmopolit olma eğiliminde olduğuna ancak hiç bir zaman kozmopolit bir şehir olmadığına dikkat çektiği “Kozmopolit İzmir” başlıklı konuşmasında yine de İzmir’in tarih boyunca farklı kültürlerin birlikte yaşadığı çokkültürlü yapısıyla, 19.yüzyılda da öne çıkan eğitim, kültür, sanat ve spor faaliyetleriyle farklı milletlerden, dinlerden insanları bir araya getirdiğini belirtti. İzmir’i farklı kılan bu çokkültürlü yapının ise bir arada yaşama iradesini, birbirine saygı duymayı, demokrasiyi ve insan haklarına bakışı kazandırdığını vurguladı.
Doç.Dr.Sevinç Gök konuşmasında, 19. yüzyılda İzmir’in sofralarını, yerli üretimlerin yanı sıra Avrupa’dan ithal edilen seramiklerin süslediğini belirterek yerli üretimleri genellikle Kütahya ve özellikle Çanakkale seramiklerinin oluşturduğunu, İngiltere, Hollanda ve Almanya gibi Avrupa ülkelerinden getirilen, nispeten daha ucuz Avrupa seramik ve porselenlerinin de yoğun bir şekilde tercih edildiğini vurguladı. Sevinç Gök, Cumhuriyet ile birlikte yerli üretime verilen önemle mutfaklarda ve sofralarda yeni bir dönemin başladığının altını çizdi.
İzmir’in anıt yapılarını anlatan Doç.Dr.Şakir Çakmak, tarihi göçler, doğal afetler ve ticaretle yazılan, 14. yüzyıl başında Aydınoğulları Beyliği topraklarına katılan ve 17. yüzyılda Akdeniz’in en önemli liman kentlerinden biri haline gelen İzmir’de bu tarihlerden itibaren çok sayıda dini ve sivil mimarlık örneği anıtsal yapının inşa edildiğini aktardı. Yaşanan deprem ve yangın felaketleriyle anıtsal yapıların birçoğunun zarar gördüğünü söyleyen Çakmak, Hisar, Şadırvan, Kestanepazarı, Başdurak ve Kemeraltı camilerinin 19. yüzyılda değişim geçirdiğini, Guiffray Hanı (İktisat Kongresi Binası) ile Konak Meydanı’nın simge yapıları Sarı Kışla (Kışla-ı Hümayun) ve Hükümet Konağı’nın 19.yüzyılda inşa edilen yapılar olduğunu belirtti.
“19.yüzyılda İzmir Merkezli Halıcılık” üzerine konuşma yapan Prof.Dr.Harun Ürer, halı-kilim kültürünün Orta Asya’dan bu yana Türkler için önemini, Anadolu’nun halı-kilim dokumacılığı konusunda zengin potansiyeli ile Avrupa ülkeleri için üretim kaynağı ve ürünleri için de pazar haline geldiğini anlattı. Bu gelişmenin 19.yüzyılın ikinci yarısından sonra Batı Anadolu’da halı ticaretinin artmasının nedenlerinden olduğunu, Avrupa’nın gösterdiği ilgiyle özellikle Kömürcü, Kula ve Gördes halılarının Avrupa’da evleri süslediğini, zamanla sipariş usulü çalışmaya geçilmesi ve satış yapma isteğinin Türk halı sanatının motifleri ve değerlerinin özünden uzaklaşmasına sebep olduğunu da söyledi. Ürer, halı-kilim kültürünün yerel yönetimlerin desteğiyle yeniden canlandığını da vurguladı.
Panelin sonunda Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Müdürü Sema Kemahlı, oturum başkanı ve konuşmacılara günün anısına teşekkür sertifikalarını takdim etti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen, kültürel değerlerimizin mimarlık, tarih, kültür ve sanat yoluyla zihinlere aktarmayı hedefleyen Türkiye Kültür Yolu Festivallerinin 10’uncusu olan Efes Kültür Yolu Festivali kapsamında Yaşar Üniversitesi’nde “19.Yüzyıldan Cumhuriyet Kenti İzmir’e” konulu panel düzenledi
Oturum başkanlığını İzmir Katip Çelebi Üniversitesi SBBF Türk-İslam Arkeolojisi Bölümü Öğretim Üyesi, Smyrna Antik Kenti Kazı Başkanı Prof.Dr.Akın Ersoy’un yaptığı panele İzmir Katip Çelebi Üniversitesi SBBF Türk-İslam Arkeolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Harun Ürer, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Şakir Çakmak, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sevinç Gök ve Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Dr.Öğretim Üyesi Erkan Serçe konuşmacı olarak katıldı. Panelde, 19.yüzyılda İzmir’de Anıt Yapılar, Kozmopolit İzmir, 19.Yüzyılda İzmir’de Sofra Kültürü ve 19.yüzyılda İzmir Merkezli Halıcılık konuşuldu.
Dr.Erkan Serçe, İzmir’in kozmopolit olma eğiliminde olduğuna ancak hiç bir zaman kozmopolit bir şehir olmadığına dikkat çektiği “Kozmopolit İzmir” başlıklı konuşmasında yine de İzmir’in tarih boyunca farklı kültürlerin birlikte yaşadığı çokkültürlü yapısıyla, 19.yüzyılda da öne çıkan eğitim, kültür, sanat ve spor faaliyetleriyle farklı milletlerden, dinlerden insanları bir araya getirdiğini belirtti. İzmir’i farklı kılan bu çokkültürlü yapının ise bir arada yaşama iradesini, birbirine saygı duymayı, demokrasiyi ve insan haklarına bakışı kazandırdığını vurguladı.
Doç.Dr.Sevinç Gök konuşmasında, 19. yüzyılda İzmir’in sofralarını, yerli üretimlerin yanı sıra Avrupa’dan ithal edilen seramiklerin süslediğini belirterek yerli üretimleri genellikle Kütahya ve özellikle Çanakkale seramiklerinin oluşturduğunu, İngiltere, Hollanda ve Almanya gibi Avrupa ülkelerinden getirilen, nispeten daha ucuz Avrupa seramik ve porselenlerinin de yoğun bir şekilde tercih edildiğini vurguladı. Sevinç Gök, Cumhuriyet ile birlikte yerli üretime verilen önemle mutfaklarda ve sofralarda yeni bir dönemin başladığının altını çizdi.
İzmir’in anıt yapılarını anlatan Doç.Dr.Şakir Çakmak, tarihi göçler, doğal afetler ve ticaretle yazılan, 14. yüzyıl başında Aydınoğulları Beyliği topraklarına katılan ve 17. yüzyılda Akdeniz’in en önemli liman kentlerinden biri haline gelen İzmir’de bu tarihlerden itibaren çok sayıda dini ve sivil mimarlık örneği anıtsal yapının inşa edildiğini aktardı. Yaşanan deprem ve yangın felaketleriyle anıtsal yapıların birçoğunun zarar gördüğünü söyleyen Çakmak, Hisar, Şadırvan, Kestanepazarı, Başdurak ve Kemeraltı camilerinin 19. yüzyılda değişim geçirdiğini, Guiffray Hanı (İktisat Kongresi Binası) ile Konak Meydanı’nın simge yapıları Sarı Kışla (Kışla-ı Hümayun) ve Hükümet Konağı’nın 19.yüzyılda inşa edilen yapılar olduğunu belirtti.
“19.yüzyılda İzmir Merkezli Halıcılık” üzerine konuşma yapan Prof.Dr.Harun Ürer, halı-kilim kültürünün Orta Asya’dan bu yana Türkler için önemini, Anadolu’nun halı-kilim dokumacılığı konusunda zengin potansiyeli ile Avrupa ülkeleri için üretim kaynağı ve ürünleri için de pazar haline geldiğini anlattı. Bu gelişmenin 19.yüzyılın ikinci yarısından sonra Batı Anadolu’da halı ticaretinin artmasının nedenlerinden olduğunu, Avrupa’nın gösterdiği ilgiyle özellikle Kömürcü, Kula ve Gördes halılarının Avrupa’da evleri süslediğini, zamanla sipariş usulü çalışmaya geçilmesi ve satış yapma isteğinin Türk halı sanatının motifleri ve değerlerinin özünden uzaklaşmasına sebep olduğunu da söyledi. Ürer, halı-kilim kültürünün yerel yönetimlerin desteğiyle yeniden canlandığını da vurguladı.
Panelin sonunda Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Müdürü Sema Kemahlı, oturum başkanı ve konuşmacılara günün anısına teşekkür sertifikalarını takdim etti.
BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: 12. Kalkınma Planı’nda plan yok!
Kaynak: BÜLTEN
Piri Reis’i Hangi El Tutuyor?
Menemen’de okulda öğretmene şiddet: Toplumsal sorunu yansıtıyor!
AK Partili Boztepe içme suyuna yapılan zamma tepki gösterdi
Başkan Saygılı’dan Tugay’a 2. çevreyolu cevabı
İzmir haber: Cezaevinden tahliye olur olmaz dehşet saçtı
Evka 5’in gençleri ve yolları ilgi bekliyor
Bayındır’da Öğretmenler Günü coşkusu
Karabağlar’da bazı sokaklar 3 gün araç trafiğine kapalı olacak!
İZSU’ya 35,5 milyarlık bütçe: Körfez’e 7,5 milyarlık kaynak
Başkan Tugay’dan iklim krizi çıkışı: Amerikalı petrol şirketlerini kınıyorum
Son Girilen Haberler
Başkan Günay’ın oğlu son yolculuğuna uğurlandı
Hayatını kaybeden Onur Günay’ı son yolculuğuna uğurlamak için Güzelbahçe’de cenaze töreni düzenlenirken; törene katılan Özgür Özel “İzmir’in hüngür hüngür ağladığı gün” ifadelerini kullandı.
Manisa'da Çin Mahallesi kurulacak! BYD, 20 bin kişiye istihdam sağlayacak
Manisa'da, BYD'nin gerçekleştireceği 1 milyar dolarlık yatırım için çalışmalar hız kazandı. Şirket, 2026 yılında üretime başlamayı planladığı fabrikasıyla bölgede 20 bin kişiye istihdam sağlamayı hedefliyor.
İzmir'de yasa dışı bahis çetesine sosyal medya fenomeni şoku: Paylaşım başına 250 bin lira kazanmışlar
İzmir’de yürütülen yasa dışı bahis soruşturması kapsamında gözaltına alınıp tutuklanan sosyal medya fenomenlerinin, bahis çetelerinden her paylaşım başına yaklaşık 250 bin lira kazanç sağladıkları tespit edildi.