[title]|İlkses Gazetesi

İzmir’in Çernobili'nden bir isyan daha!

‘İzmir’in Çernobili' olarak bilinen Gaziemir’deki eski kurşun fabrikasından çevreye yayılan nükleer tehlikeye ilişkin Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda’dan Çernobil felaketinin 37. yılında bir kez daha isyan sesi yükseldi

Haber Giriş Tarihi: 26.04.2023 12:05
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
İzmir’in Çernobili'nden bir isyan daha!

TENZİLE AŞÇI

İzmir’in en önemli çevre sorunlarının başında gelen ve yıllardır çözüme kavuşturulmayı bekleyen nükleer atık sorunu olan ve İzmir’in Çernobili olarak bilinen Gaziemir’deki eski kurşun fabrikası tehlike saçmaya devam ediyor.

Emrez Mahallesi’ndeki eski kurşun fabrikasının 70 dönümlük arazisinde gömülü olan 500 bin tondan fazla olduğu tahmin edilen nükleer atıklar, 16 yıldır temizlenmeyi beklerken Ocak ayında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın düzenlediği ihaleyi alan firmanın bölgeyi temizlemek için faaliyete başladığı duyurulmuştu.

Aradan geçen sürede, atık bölgesinin bariyerlerle kapatıldığı ancak temizliğin yapılmadığı ortaya çıkarken Gaziemir Belediyesi, alanda basın açıklaması düzenledi. 26 Nisan 1986 tarihinde meydana gelen “Çernobil Faciası” yıldönümünde yapılan açıklamaya Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi önceki dönem başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi İzmir milletvekili adayı Helil İnay Kınay, Gaziemir Belediye Meclisi Üyeleri ile vatandaşlar katıldı.

Yapılan açıklamalarda, nükleer tehlike sorunlarının artarak devam ettiği belirtilirken sorulan soruların yanıtsız kalması eleştirildi. Açıklamada ayrıca 14 Mayıs seçimi işaret edilerek ‘CHP iktidarında çözüm bulunacak’ mesajı verildi.

ARDA: GAZIMIZI ALMAK İÇİN YAPILAN BİR GİRİŞİM

Bölgenin temizlenmesine ilişkin atılan adımların “gaz alma” çabası olduğunu söyleyen Başkan Arda, “Bugün Çernobil’in 37. yıl dönümü. Aradan geçen 37 yıla rağmen yağmur yağdığında oradaki bölgede tehlikenin devam ettiğini bilim insanları söylüyor. Hal böyleyken Gaziemir’de 16 yıl önce tespit edilmiş bir nükleer atıkla ilgili hiçbir yetkili bir şey yapmadı. Tedirginiz. Tedirginliğimizi başından beri söylüyoruz. Seçim dolayısıyla mahalleyi tekrar geziyorum. Ölü doğumlardan, sakat doğumlara, kansere kadar birçok soruna maruz kalıyor buradaki insanımız. En başından beri buranın temizlenmesi için çok olumlu bir dille süreci sürdürdük. Bizim masum bir isteğimiz var. Burasını temizleyin. 13 Ocak’ta buraya geldiğimizde EKOVAR isimli bir firma vardı. Şu anda da onların güvenlik görevlileri bölgede. 13 Ocak’ta iş makineleri vardı. Çok umutlanmıştık. Ama bugün geldiğimizde iş makinelerinin de artık burada olmadığını ve o günden bugüne hiçbir şey yapılmadığını gördük. Ben şimdi anlıyorum ki bu, bizim gazımızı almak, verilen mücadelenin ve bizim sesimizi kesmek için yapılmış bir girişim” dedi.

“ATIKLARIN TEMİZLENMESİ CHP İKTİDARINA NASİP OLACAK”

‘Yanıtsız ve çözümsüz kalan’ nükleer sorunun çözümü için 14 Mayıs seçimini işaret eden Arda, “Şimdi öğreniyorum ki yeni bir yönetmelik hazırlanıyor. Madem böyle bir durum varsa bu şirket burada ne arıyor? Tek bir isteğimiz var. Bizi şeffaf bir şekilde aydınlatın. Biz de halkımız aydınlatalım. Gaziemir halkının sağlığı beni ilgilendiriyor. Ama süre az kaldı. Bu atıkların nereden getirildiğinin bile üstüne girmeyen bir iktidarımız var. 14 Mayıs’ta bir seçim var ve bir karar vereceğiz Ya bu düzen böyle gidecek ya da değişecek. İnşallah 15 Mayıs’tan itibaren Türkiye aydınlık bir geleceğe uyanacak. Bu bölgedeki nükleer atıkların temizlenmesi, CHP iktidarında bizlere nasip olacak” diye konuştu.

KINAY: NÜKLEER ATIKLARLA BAŞ BAŞA BIRAKILDIK

Bölge halkının nükleer tehlikeyle yaşamaya maruz bırakıldığını belirten Kınay, “Bugün Çernobil’in yıl dönüm. Tam 37 yıl önce Çernobil nükleer felaketini yaşadık. Çok büyük bir felaketin sonuçlarını yaşıyoruz. Biz Gaziemir’de aslında İzmir’in Çernobil’inin yaşadık. 16 yıldır nereden geldiği, kimin tarafından, hangi yollarla getirildiği belli olmayan, kamuoyundan uzun süre saklanan, zamanın Çevre Bakanlığı’ndan lisans almış bir kurşun geri kazanım fabrikasının bahçesinde gömülü olan nükleer atıklar yaşadığımız öğrenmiştik bir gazete haberiyle. Aslında bu sürecin o gazete haberinden 7 yıl önce tespit edildiğini ama ilgili kurumlar tarafından herhangi bir çalışma yapılmadan İzmir halkı, Emrez Mahallesi bu atıklarla yaşamaya mahkum edilmiş bu haberden sonra hukuki süreçleri yürüttük. Defalarca konuştuk, gündeme getirilmesini istedik. Her seferinde acil çözüm üreteceğiz diye sözler verildi, açıklamalar yapıldı. Ama bugün, sadece etrafının bariyerlerle kapatıldığı ve Gaziemir Emrez Mahallesinde nükleer atıklarla baş başa yaşadığımız gerçeğiyle karşı karşıyayız. En acısı da ülkemiz, Gaziemir’deki nükleer atıkları çözemezken, şu ana kadar sorduğumuz hiçbir soruya yanıt verilmedi” ifadelerini kullandı.

“MÜJDE DİYE VERİLEN VAATLER CANIMIZA MAL OLDU”

Mevcut iktidarın atık politikalarını da eleştiren Kınay, iktidar kanadından verilen ‘müjdelere’ dikkat çekerek şunları söyledi;  “Bugün 26 Nisan. Ülkemiz buradaki nükleer atıkları çözememişken nükleer santral inşaatlarıyla koyu bir karanlığa doğru hızla ilerletiliyor. 27 Nisan’da Akkuyu’daki nükleer santrale nükleer yakıtın getirileceği müjdesi verildi. Bir seçim yatırımı ve müjde olarak karşımıza getirilen bu vaadin Gaziemir’deki nükleer atıklar temizlenmezken neyin müjdesi olduğunu sormak istiyoruz. Çünkü bu ülkede imar afları müjde olarak verildi, depremde canımızı aldı. Bizler, depremin etkilediği bölgede olan nükleer santralin depremden nasıl etkilendiğini bilmiyoruz.  Ama biz biliyoruz ki depremde felaketi ve koordinasyonu yönetemeyenler, çadırı, ekmeği bulamayanlar binlerce canımıza mal oldu. Bugün bunu yönetemediğimiz bir süreçte nükleer bir sızıntı ve nükleer bir tehlikeyi nasıl yöneteceklerini bilmiyoruz. Müjdelerle hayatımıza getirilen her vaat canımıza mal oldu. Seçim vaadi diye karşımıza getirilenlere bizim karnımız tok. Biz, Gaziemir’in ortasındaki nükleer atıklara ilgili soruların yanıtlanmasını, alanın temizlenmesini ve tüm bilgilerin kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılmasını istiyoruz. Nükleer yakıt müjde değildir, devam eden suçların sorumlularının yargılanmasıdır. 14 Mayıs’ta bir seçim gerçekleştireceğiz bu seçim, yaşamımızın seçimi olacak. Alınmayan önlemlerin, çözülmeyen sorunların seçimi olacak. Biz, 14 Mayıs’tan sonra iktidar yoluna çıktığımızda sadece Gaziemir’de değil, ülkemizin her köşesindeki atık sorunlarına da gerekeni yapacağız. 14 Mayıs’tan sonra sorulan ama cevapsız kalan soruların cevaplarını ortaya çıkaracağız. Bir kez daha aynı sıkıntıların olmaması için elimizden yapacağız. Gaziemir örneği, bizim ülkemizde atık politikalarınınım yönetilemediğinin örneğidir. Biz bu süreçlerden en acı sonuçları aldık. Artık acıları değil çözümleri konuşacağız.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.