Ahşaba hayat veriyorlar! Kaybolan bir sanatı ayakta tutuyorlar
Ahşaba hayat veriyorlar! Kaybolan bir sanatı ayakta tutuyorlar
Ahşap oyma sanatçısı Aşir Güler ve kursiyerlerinin “Ahşap Oyma Sergisi’ Bostanlı Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluştu. Sanatçı Güler, “Ahşap oymacılığı sanatı, kaybolmaya yüz tutan sanatlar arasında. Artık eskisi gibi ne bu işlerle uğraşan ustalar var ne de akademi dünyasında bu sanat alanıyla ilgili yeterli çalışmalar var. Dolayısıyla bu yönüyle bizim yaptığımız iş, kaybolmaya yüz tutmuş bir sanat dalını, sanat alanını tekrar diriltmeye, geliştirmeye ve bu sanatı belli kitlelere ulaştırma gibi bir amacı hedefliyor” dedi.
Haber Giriş Tarihi: 16.04.2024 14:42
Haber Güncellenme Tarihi: 16.04.2024 14:42
Kaynak:
HABER MERKEZİ
Ahşap oyma sanatçısı Aşir Güler ve kursiyerlerinin “Ahşap Oyma Sergisi” Bostanlı Sanat Galerisi’nde açıldı. Ahşap oyma sanatının Türkiye’deki önemli temsilcilerinden biri olan sanatçı Aşir Güler öncülüğünde gerçekleşen sergide, sanatseverler ustalıkla işlenen ahşap eserleriyle buluştu. Sanatseverler, sanatın ahşap üzerindeki yansımalarını incelerken sanatçı Güler önemli açıklamalarda bulundu.
“İzmir’de başladım”
Ahşap oymacılık sanatına 7 yaşında ‘ustam’ dediği abisi Tahsin Güler'in yanında İzmir'de başladığını söyleyen sanatçı Aşir Güler, “1973 Muş doğumluyum. Abimin evinin yanındaki atölyede bu işe başladım. Bir taraftan okula gidiyordum bir taraftan da ahşap işiyle uğraşıyordum. Askerliğe kadar ahşap işine devam ettim. Daha sonrasında kendi atölyemi açtım. Yaklaşık 40 senedir bu sanatla meşgulüm ve bu işi yapıyorum. Ahşap oymacılığı ve ahşapla ilgili gerek antika restorasyon işleri gerek mobilya tarzı ve dekorasyon diyebileceğimiz alanlarda epey işler yaptım” dedi.
“Kaybolmaya yüz tutuyor”
Ahşap oymacılığını özgün kılan temel unsurun insanın el emeğine ve el becerisine dayalı olduğunu vurgulayan Güler, “Ahşap oymacılığı kadim zamanlardan beri insanoğlunun uğraştığı bir alan. Dolayısıyla özellikle Anadolu kültürüne baktığımızda görebildiğimiz gibi çok eski tarihlerden beri işlenmiş, yapılmış ve günümüze kadar çok sayıda ahşap eserler gelmiş durumda. Örnek verecek olursam, en eski ahşap eserleri Selçuklular döneminde, beylikler döneminde yapılan işlerin olduğunu söyleyebilirim. Ahşap oymacılığı sanatı günümüze kadar gelmiş, devam etmiş. Fakat bugün artık ahşap oymacılığı sanatı, kaybolmaya yüz tutan sanatlar arasında. Artık eskisi gibi ne bu işlerle uğraşan ustalar var ne de akademi dünyasında bu sanat alanıyla ilgili yeterli çalışmalar var. Dolayısıyla bu yönüyle bizim yaptığımız iş, kaybolmaya yüz tutmuş bir sanat dalını, sanat alanını tekrar diriltmeye, geliştirmeye ve bu sanatı belli kitlelere ulaştırma gibi bir amacı hedefliyor. Bu da bizim için oldukça gurur verici” dedi.
Ağaç Ihlamur
Ahşap oymacılık sanatında daha çok, ıhlamur, ceviz, kiraz, kestane, maun gibi ağaçları tercih ettiklerini söyleyen sanatçı Güler, “Bildiğiniz üzere kurslar veriyorum. Bu kurslarımızda ilk etapta ıhlamur ağacı kullanıyoruz. Çünkü ıhlamur ağacı dokusu itibariyle işlenebilir. Yeni başlayan insanları üzmeyecek diyebileceğimiz güzel bir ağaç olduğu için Ihlamuru tercih ediyoruz. Belli bir aşamadan sonra ise ceviz, maun, kiraz, kestane hatta erik, elma, armut gibi meyve ağaçlarını da kullanıyoruz” dedi.
Çalışmalar 75 ülkeye yayıldı
Ahşap sanatıyla ilgili farklı alanlarda çalışmalar ürettiğini söyleyen Güler, “Esasında benim ahşapla ilgili birkaç tane alanım var. Bir bildiğimiz şu anki ahşap oymacılığı. İkincisi kanun sazları ile ilgili çalışmalar. Yaklaşık 13-14 senedir bu kanun sazları üzerine epey çalışmalar yaptım ve bunların gövdelerine burgu tahtası dediğimiz bölgelerine işlemeler oymalar yaptık ve bunlar dünyanın birçok ülkesine ihraç edildi. Bu çalışmalar yaklaşık 75 ülkeye kadar gitti. Bunlarla ilgili epey iddialı çalışmalarım oldu ve sanırım gerek Türkiye'de gerek dünyada kanun üzerine en detaylı çalışmaları yaptık diyebilirim” dedi.
İlk restorasyon ödülü
Kanun sazlarının yanı sıra zaman içerisinde antika ve restorasyon işleri de yaptığını ifade eden sanatçı Güler, “4-5 tane Rum evinin İzmir'de restorasyonlarını yaptım. Bayındır Belediyesi'nin eski tarihi binasının bütün ahşap restorasyon işlerini yapmıştım. Yaklaşık 1,5 yıl sürmüştü. Benim için en önemli çalışmalarımdan biridir. Orada iyi bir iş çıkardığımızı düşünüyorum. Zaten 2013 yılında Türkiye'deki en iyi restorasyon ödülünü almıştı” dedi.
“Kadir inanır’ın oynadığı ‘kapı’ filmindeki o ‘kapıyı’ ben yaptım”
Sanatçı Güler, bir diğer önemli eserini ise şöyle anlattı: “ Zaman içerisinde benim için çok kıymetli eserlerim oldu. Fakat bazılarının ayrı bir önemi oluyor. Mesela “Kapı” filmi vardı. Başrolde Kadir İnanır'ın oynadığı filme konu olan o kapıyı tasarlayıp yapmıştım. Buna benzer çok sayıda eser ürettim. Farklı ülkelere çok eserler gönderdim” dedi.
“Her sene sergi”
Yaklaşık beş senedir kurslar verdiğini söyleyen Güler, “Kurslar benim için oldukça önemli. Kursiyerlere bu mesleği aşılamak, onlar sayesinde bu sanatı geleceğe taşımayı, bu mesleği olabildiğince yaygınlaştırmayı amaçlıyorum. Her sezonda yaklaşık 40 kursiyerimiz bulunuyor. Kursiyerlerimizi daha çok bireysel yönelimleri, sevdikleri alanlara ve istedikleri tarzlara yönlendirip beraber bir yol alıyoruz. Kursiyerler zaman içerisinde kendi tarzlarını belirlemeye başlıyor ve bu tarzlar üzerinden eserler ortaya çıkıyorlar. Gerçekten iyi diyebileceğimiz ürünler ortaya çıkıyor. Zamanla bunlar birikiyor. Tabii doğal olarak insanın bunları paylaşma isteği doğuyor. Hem kendimizi bir ölçelim tartalım hem de sanatseverlerin, ahşap severlerin böyle bir işin olduğunu, bu işi yapabileceklerini ve esasında ortaya çok güzel eserler çıkarabileceklerini görmelerinin en güzel yolunun sergi olduğunu düşünüyorum. Her sene bir yazın bir de kışın sergi yapmak üzere iki sergi yapıyoruz. Şu anda yaptığımız sergide 2023, 2024 sezonunun bir bölümünde ortaya çıkan eserleri sergiliyoruz. Sergiler eksiklerimizi, hatalarımızı bize gösteriyor. Gelen tepkileri dikkate alıyoruz. Bu anlamda her sene bir diğer seneye göre kendimizi daha fazla geliştirmiş oluyoruz. Bu yönüyle bu sergileri hem bizim açımızdan hem kursiyerlerimiz açısından hem de sanatseverler açısından çok faydalı olduğunu düşünüyorum” dedi.
12 farklı eser
Bir taraftan kurslar verirken diğer taraftan da kendi bireysel sergisine hazırlandığını söyleyen sanatçı Güler, “12 tane eser yapmayı düşünüyorum. Hepsi birbirinden farklı, tamamen ayrı, tamamen farklı stillerde olmak üzere. Bir tane zaten yapmıştım. Şu anda ikincisi diyebileceğimiz “Halı Tüccarı” çalışmam var. Daha çok özgün çalışmalar yapmaya çalışıyorum. Daha önce çalışılmamış, yapılmamış, işlenmemiş mümkünse kendi üretimi ve özgün olan işler yapma gayretindeyim” dedi.
Sanatseverler "Ahşap Oyma Sergisi"ni, 15- 21 Nisan tarihleri arasında saat 10.00 ile 19.00 arasında Bostanlı Sanat Galerisi'nde ziyaret edebilecek.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ahşap oyma sanatçısı Aşir Güler ve kursiyerlerinin “Ahşap Oyma Sergisi’ Bostanlı Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluştu. Sanatçı Güler, “Ahşap oymacılığı sanatı, kaybolmaya yüz tutan sanatlar arasında. Artık eskisi gibi ne bu işlerle uğraşan ustalar var ne de akademi dünyasında bu sanat alanıyla ilgili yeterli çalışmalar var. Dolayısıyla bu yönüyle bizim yaptığımız iş, kaybolmaya yüz tutmuş bir sanat dalını, sanat alanını tekrar diriltmeye, geliştirmeye ve bu sanatı belli kitlelere ulaştırma gibi bir amacı hedefliyor” dedi.
Ahşap oyma sanatçısı Aşir Güler ve kursiyerlerinin “Ahşap Oyma Sergisi” Bostanlı Sanat Galerisi’nde açıldı. Ahşap oyma sanatının Türkiye’deki önemli temsilcilerinden biri olan sanatçı Aşir Güler öncülüğünde gerçekleşen sergide, sanatseverler ustalıkla işlenen ahşap eserleriyle buluştu. Sanatseverler, sanatın ahşap üzerindeki yansımalarını incelerken sanatçı Güler önemli açıklamalarda bulundu.
“İzmir’de başladım”
Ahşap oymacılık sanatına 7 yaşında ‘ustam’ dediği abisi Tahsin Güler'in yanında İzmir'de başladığını söyleyen sanatçı Aşir Güler, “1973 Muş doğumluyum. Abimin evinin yanındaki atölyede bu işe başladım. Bir taraftan okula gidiyordum bir taraftan da ahşap işiyle uğraşıyordum. Askerliğe kadar ahşap işine devam ettim. Daha sonrasında kendi atölyemi açtım. Yaklaşık 40 senedir bu sanatla meşgulüm ve bu işi yapıyorum. Ahşap oymacılığı ve ahşapla ilgili gerek antika restorasyon işleri gerek mobilya tarzı ve dekorasyon diyebileceğimiz alanlarda epey işler yaptım” dedi.
“Kaybolmaya yüz tutuyor”
Ahşap oymacılığını özgün kılan temel unsurun insanın el emeğine ve el becerisine dayalı olduğunu vurgulayan Güler, “Ahşap oymacılığı kadim zamanlardan beri insanoğlunun uğraştığı bir alan. Dolayısıyla özellikle Anadolu kültürüne baktığımızda görebildiğimiz gibi çok eski tarihlerden beri işlenmiş, yapılmış ve günümüze kadar çok sayıda ahşap eserler gelmiş durumda. Örnek verecek olursam, en eski ahşap eserleri Selçuklular döneminde, beylikler döneminde yapılan işlerin olduğunu söyleyebilirim. Ahşap oymacılığı sanatı günümüze kadar gelmiş, devam etmiş. Fakat bugün artık ahşap oymacılığı sanatı, kaybolmaya yüz tutan sanatlar arasında. Artık eskisi gibi ne bu işlerle uğraşan ustalar var ne de akademi dünyasında bu sanat alanıyla ilgili yeterli çalışmalar var. Dolayısıyla bu yönüyle bizim yaptığımız iş, kaybolmaya yüz tutmuş bir sanat dalını, sanat alanını tekrar diriltmeye, geliştirmeye ve bu sanatı belli kitlelere ulaştırma gibi bir amacı hedefliyor. Bu da bizim için oldukça gurur verici” dedi.
Ağaç Ihlamur
Ahşap oymacılık sanatında daha çok, ıhlamur, ceviz, kiraz, kestane, maun gibi ağaçları tercih ettiklerini söyleyen sanatçı Güler, “Bildiğiniz üzere kurslar veriyorum. Bu kurslarımızda ilk etapta ıhlamur ağacı kullanıyoruz. Çünkü ıhlamur ağacı dokusu itibariyle işlenebilir. Yeni başlayan insanları üzmeyecek diyebileceğimiz güzel bir ağaç olduğu için Ihlamuru tercih ediyoruz. Belli bir aşamadan sonra ise ceviz, maun, kiraz, kestane hatta erik, elma, armut gibi meyve ağaçlarını da kullanıyoruz” dedi.
Çalışmalar 75 ülkeye yayıldı
Ahşap sanatıyla ilgili farklı alanlarda çalışmalar ürettiğini söyleyen Güler, “Esasında benim ahşapla ilgili birkaç tane alanım var. Bir bildiğimiz şu anki ahşap oymacılığı. İkincisi kanun sazları ile ilgili çalışmalar. Yaklaşık 13-14 senedir bu kanun sazları üzerine epey çalışmalar yaptım ve bunların gövdelerine burgu tahtası dediğimiz bölgelerine işlemeler oymalar yaptık ve bunlar dünyanın birçok ülkesine ihraç edildi. Bu çalışmalar yaklaşık 75 ülkeye kadar gitti. Bunlarla ilgili epey iddialı çalışmalarım oldu ve sanırım gerek Türkiye'de gerek dünyada kanun üzerine en detaylı çalışmaları yaptık diyebilirim” dedi.
İlk restorasyon ödülü
Kanun sazlarının yanı sıra zaman içerisinde antika ve restorasyon işleri de yaptığını ifade eden sanatçı Güler, “4-5 tane Rum evinin İzmir'de restorasyonlarını yaptım. Bayındır Belediyesi'nin eski tarihi binasının bütün ahşap restorasyon işlerini yapmıştım. Yaklaşık 1,5 yıl sürmüştü. Benim için en önemli çalışmalarımdan biridir. Orada iyi bir iş çıkardığımızı düşünüyorum. Zaten 2013 yılında Türkiye'deki en iyi restorasyon ödülünü almıştı” dedi.
“Kadir inanır’ın oynadığı ‘kapı’ filmindeki o ‘kapıyı’ ben yaptım”
Sanatçı Güler, bir diğer önemli eserini ise şöyle anlattı: “ Zaman içerisinde benim için çok kıymetli eserlerim oldu. Fakat bazılarının ayrı bir önemi oluyor. Mesela “Kapı” filmi vardı. Başrolde Kadir İnanır'ın oynadığı filme konu olan o kapıyı tasarlayıp yapmıştım. Buna benzer çok sayıda eser ürettim. Farklı ülkelere çok eserler gönderdim” dedi.
“Her sene sergi”
Yaklaşık beş senedir kurslar verdiğini söyleyen Güler, “Kurslar benim için oldukça önemli. Kursiyerlere bu mesleği aşılamak, onlar sayesinde bu sanatı geleceğe taşımayı, bu mesleği olabildiğince yaygınlaştırmayı amaçlıyorum. Her sezonda yaklaşık 40 kursiyerimiz bulunuyor. Kursiyerlerimizi daha çok bireysel yönelimleri, sevdikleri alanlara ve istedikleri tarzlara yönlendirip beraber bir yol alıyoruz. Kursiyerler zaman içerisinde kendi tarzlarını belirlemeye başlıyor ve bu tarzlar üzerinden eserler ortaya çıkıyorlar. Gerçekten iyi diyebileceğimiz ürünler ortaya çıkıyor. Zamanla bunlar birikiyor. Tabii doğal olarak insanın bunları paylaşma isteği doğuyor. Hem kendimizi bir ölçelim tartalım hem de sanatseverlerin, ahşap severlerin böyle bir işin olduğunu, bu işi yapabileceklerini ve esasında ortaya çok güzel eserler çıkarabileceklerini görmelerinin en güzel yolunun sergi olduğunu düşünüyorum. Her sene bir yazın bir de kışın sergi yapmak üzere iki sergi yapıyoruz. Şu anda yaptığımız sergide 2023, 2024 sezonunun bir bölümünde ortaya çıkan eserleri sergiliyoruz. Sergiler eksiklerimizi, hatalarımızı bize gösteriyor. Gelen tepkileri dikkate alıyoruz. Bu anlamda her sene bir diğer seneye göre kendimizi daha fazla geliştirmiş oluyoruz. Bu yönüyle bu sergileri hem bizim açımızdan hem kursiyerlerimiz açısından hem de sanatseverler açısından çok faydalı olduğunu düşünüyorum” dedi.
12 farklı eser
Bir taraftan kurslar verirken diğer taraftan da kendi bireysel sergisine hazırlandığını söyleyen sanatçı Güler, “12 tane eser yapmayı düşünüyorum. Hepsi birbirinden farklı, tamamen ayrı, tamamen farklı stillerde olmak üzere. Bir tane zaten yapmıştım. Şu anda ikincisi diyebileceğimiz “Halı Tüccarı” çalışmam var. Daha çok özgün çalışmalar yapmaya çalışıyorum. Daha önce çalışılmamış, yapılmamış, işlenmemiş mümkünse kendi üretimi ve özgün olan işler yapma gayretindeyim” dedi.
Sanatseverler "Ahşap Oyma Sergisi"ni, 15- 21 Nisan tarihleri arasında saat 10.00 ile 19.00 arasında Bostanlı Sanat Galerisi'nde ziyaret edebilecek.
Kaynak: HABER MERKEZİ
Kılıçdaroğlu hakim karşısında!
Piri Reis’i Hangi El Tutuyor?
Menemen’de okulda öğretmene şiddet: Toplumsal sorunu yansıtıyor!
Böyle hırsızlık şeytanın aklına gelmez
AK Partili Boztepe içme suyuna yapılan zamma tepki gösterdi
Valilik duyurdu: O bölge için özel çevre koruma planı askıda
Başkan Saygılı’dan Tugay’a 2. çevreyolu cevabı
İzmir haber: Cezaevinden tahliye olur olmaz dehşet saçtı
Evka 5’in gençleri ve yolları ilgi bekliyor
Bayındır’da Öğretmenler Günü coşkusu
Son Girilen Haberler
Bugün gökyüzü şansınızı parlatıyor: 23 Kasım günlük burç yorumları
Bugün, gökyüzünde önemli hareketlerin olduğu ve her burç için farklı fırsatların kapılarını aralayacağı bir gün olarak karşımıza çıkıyor. Bugün, içsel dengeyi bulmak ve çevremizdeki değişimlere uyum sağlamak her zamankinden daha önemli olacak. İşte 23 Kasım 2024 günlük burç yorumları
Kaf-Kaf'lı Sipahi, milli formayla parlıyor
FIBA EuroBasket 2025 Elemeleri B Grubu’nda parkeye çıkan A Erkek Milli Takımımızda kaptan Kenan Sipahi, Macaristan maçında 10 sayı, 6 asist ile parladı. Kaf-Kaf'ın milli gururu Sipahi sahada devleşti. Detaylar haberimizde...
Konak’ta Anne Destek Programı’nın tanıtım toplantısı başlıyor
Konak Belediyesi tarafından 3-6 yaş arası çocuğu olan annelere yönelik olarak düzenlenen Anne Destek Programı’nın tanıtım toplantısın 26 Kasım’da başlıyor