İki gözüm olsa neler yaparım

YAREN GÜZELKAN-ÖZEL HABER- İzmir’in Seferihisar ilçesinde ikamet eden 64 yaşındaki Yıldız Dilen, 15 yıl önce Ankara’da gittiği kursta ahşap boyama eğitimi aldı. Dilen, kızı üniversitede okuduğu için resim kursuna gitmekte zorluk yaşadığından ancak, kızı okulunu bitirdikten sonra resim kursuna gitme fırsatı buldu. Yalnızca ilkokulu okuyabilmiş olan Dilen, ortaokul, lise ve üniversiteyi dışarıdan kızının desteğiyle tamamladı. Güzel sanatlar eğitimi almadığı halde kurslarla kendini geliştiren Yıldız Dilen, sol gözünde ambliyopi (göz tembelliği) olduğu için sadece sağ gözünü kullanarak 6 yıldır duvar ressamlığı yapıyor ve eserleriyle sokakları süslüyor. Şu anda İzmir’in Seferihisar ilçesinde yaşamını sürdüren Dilen, “İki gözüm olsa neler yaparım” dedi.

KENDİ YETENEĞİ IŞIĞINDA…

Ahşap boyama ile sanat serüvenine başlayan Dilen, daha sonra gönlünü resme kaptırdı. Dilen, “Evimde gördüğünüz bu mobilyaları, bibloları bile kendim boyadım. Kızım Bilkent Üniversitesi’nde okuyordu. O zamanlar resim kursuna gitmeye çekindim. Kızım okulunu bitirdikten sonra resim kursuna başladım. İlk olarak ıslak üzerine yapılan çalışmaları öğrendim. Kursta aldığım eğitimden sonra evde kendimi geliştirmeye başladım. Güzel sanatlar fakültesi mezunu falanda değilim sadece azimli biriyim. Ben sadece ilkokulu okudum. Ortaokul, lise, üniversiteyi dışarıdan bitirdim. Kızımla birlikte üniversiteyi kazandım. Onun sayesinde kamu yönetimi bölümünü bitirdim” dedi. Resim kursuna kendini mutlu etmek adına gittiğini söyleyen Dilen, “Kendimi oyalamak, güzel işler yapmak için gittiğim kurs zamanla yaşamımın bir parçası haline geldi. Zaman zaman hala yağlı boya ve akrilik çalışmalarım oluyor çünkü komşularıma, sevdiğim kişilere yapıyorum. Fakat ben şu anda duvar boyamaya yöneldim. Seferihisar’da otellere, kale içindeki pansiyonların kapılarına resimler çiziyorum. Böylelikle ben duygularımı ve sanatımı yansıtabiliyorum. Bir şeyi yapıp bitirdiğim zaman ‘bunu ben yaptım’ diyorum ve çok hoşuma gidiyor, mutlu oluyorum. İnsanın kendini mutlu hissedebilmesi en önemli şey” diye konuştu.

TEDAVİSİ YOK

Duvar ressamlığında daha çok yol kat etmek istediğini belirten Yıldız Dilen, duvar boyayarak geniş kitlelere ulaşmak istediğini söyledi. Dilen sözlerini şöyle sürdürdü: “Duvarlara resim yaptıkça hangi duvara nasıl resim yapılır, ne yapılır çok şey öğrendim. Yapa yapa öğreniyorsunuz. Kendimi daha da geliştirmek için hırslandım ve benim gözüm görmüyordu zor görüyordum. Bu yüzden kursa gittiğim zamanlarda da arkadaşlarım kadar hızlı değildim ve bu da benim hırslanmama sebep olmuştu. Hocalarım da yeteneğimi fark etti ve gelişmeme yardımcı oldular. Sol gözüm ambliyopi ve sağ gözümle çalışmalarımı yapıyorum. Bir metreden parmak sayıyorum. Tek göz olduğu için de tedavisi yok. Tek gözüm ile elimden geleni yapıyorum bir de iki gözüm tam anlamıyla işlevini yerine getirse kim bilir neler yaparım. Hal böyle olunca aldığım işleri bazen biraz geç teslim edebiliyorum. Müşterilerime ‘biraz bana müsaade edin’ diyorum. Onlarda da bana güveniyor ve illa akşama kadar teslim edeceksiniz diye bir ısrarları olmuyor.”

BALONCUK MİSALİ COVİD-19

Sanat ve Sanatkârlar Topluluğu Kültür Derneği’nin (SEKÜDER) 2020 yılında düzenlediği Covid-19 konulu resim yarışmasına katılan Dilen, ‘Baloncuk misali Covid-19’ ismini verdiği çalışması ile büyük bir beğeni topladığını ifade ederek “SEKÜDER üyesiyim. SEKÜDER 2020 yılında Evde Kal Türkiye’m resim yarışması düzenledi. Ben de öyle yarışmaya katıldım. 52 ressam olarak yarışmaya katıldık. Hepimizin eserini birbirinden ayıramadıklarından birinci seçtiler. Hepsi birbirinden değerliymiş. Yani ayrım yapamadılar Küçüklüğümüzde baloncuk oyununu çok oynuyorduk ve bende koronanın Çin’de çıktığını, Çinli çocuklar oynarken nasıl yayıldığını, parkta oynarken ve baloncuklarla en iyi anlatma şeklini seçtim. Hocalarımın dediğine göre de ben konulu resimlerde de ustaymışım. Bir konu üzerine teması olan çalışmalar yapmayı, üretmeyi çok seviyorum” sözlerini tamamladı.