Popüler kültür ve ekonomik nedenler kayıp yazar kuşaklarını oluşturuyor

Muhabir - Merve Ağrıç / Popüler kültürün hızla yayılması, modern toplumun okuma ve yazma alışkanlıklarında önemli değişikliklere yol açıyor. Kısa ve öz içeriklerin öne çıkmasıyla birlikte derinlemesine okuma ve yazma becerileri geriliyor, bu da okuma ve yazma oranlarında belirgin bir düşüşe neden oluyor. Kayıp yazar kuşaklarının olduğuna değinen Yazı Dükkânı Akademik Etkinlikler Derneği (YAZIDER) Başkanı Recai Oktan, “Emekli gazeteciyim. Bugüne kadar 5 tane yayınlanmış kitabım var. En az 20 adet kitabın editörlüğünü yaptım. Yüzlerce kitabın da yayınlanmasına vesile oldum. Bir kayıp yazar kuşağımız var. Bu kayıp yazar kuşağımızın o halde olmasının birinci sebebi popüler kültürün, kötü örneklerinin öne çıkarılması ve bunların PR'larla desteklenmesi. İkinci aşama da yayın evlerinin daha zengin olayım hevesiyle paralı yayınlar ve kitaplar basması. Parası olmayan ama çok iyi yazar olan binlerce insan var. Bu insanların ve kayıp yazar kuşağın ortaya çıkması için çaba gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.

İNSANLAR KENDİLERİNİ UZUN ZAMAN AYIRMADAN BİR ŞEYLER ÖĞRENMEYE ADIYORLAR

İZKİTAP- İzmir Kitap Fuarı’nın okuyuculara ve yazarlara olan etkilerini değerlendiren Oktan, “Fuarın veya fuar düzenleyenlerin de hiç etkisinin olmadığı bir durum var. Kitap okuma dediğimiz olay tepe taklak aşağıya doğru gidiyor. İnsanlar kendilerini daha çok bakmaya ve daha çok dinlemeye kısa sürede uzun zaman ayırmadan bir şeyler öğrenmeye adıyorlar. Dünyanın en büyük ve en çok okunan yazarı Google. Herkes Google’a başvuruyor. Bu nedenle iyi bir yazarı saptama, yazarı öne çıkarma, çağdaş ve evrensel değerlere örnek vermiş bir yazarın yazdıklarından feyz alma şansımız kalmadı ne yazık ki. Bu tür fuarlar elbette yazarları harekete geçiriyor, heyecanlandırıyor. Ancak görüyoruz ki burada bir düzensizlik var. Düzensizlik şuradan ileri geliyor, çok büyük bir alanda değişik yapılara ve karakterlere mensup birliklerin oluşturduğu çadırlarda niyetlerin farklı olduğu yani daha çok kaliteli kitap yapılsın, kaliteli yazarlar çıksın değil de benim yaptığım kitaplar satılsın düşüncesiyle hareket ediliyor. Bu açıdan da yeterince yararlı oluyor elbette. Bir para harcanmış. Yayıncı gelmiş demiş ki ben senin kitabını basarım. 300 tane veririm 10 bin TL paranı alırım demiş. Bazı arkadaşlar 10 bin TL’yi çıkarmaya çalışırken nitelikli yayıncılığı, nitelikli kitabı da para uğruna feda ediyor. Üzücü olan da bu” diye belirtti.

YAZARLAR HEDEFLERİNİ ŞAŞIRIYOR

İnsanların popüler kültürün etkisinden kurtulamadıklarını ifade eden Oktan, “Popüler kültürün etkisinden kurtulamıyor insanlarımız. Her standa ben iyi ve tanınmış yazarım diyen ve gerçekten de öyle olan arkadaşlar, iyi niyetliyse her standa onları oturtmamız lazım. Örneğin Ahmet Ümit'i getirip bir yerde bloket etmeyeceksiniz. Başka ünlü bir yazar Zülfü Livaneli'yi getirip bir yerde bloket etmeyeceksiniz. Bu ayrımcılığı yapmayacaksınız. Her standa ne olursa olsun o tanınmış ünlü yazarlar gelecekler kitaplarıyla konuk olacaklar. Öteki arkadaşlarla beraber kaybolmuş yazar kuşağını desteklemek açısından bunu yapacaklar. Ancak maalesef onlar da şöhretin ve paranın sarhoşluğu içerisindeler. Bunu yapacaklarını zannetmiyorum. 2-3 tane televizyon kameramanı peşlerinden dolaştığı zaman kafaları oynuyor yerinden. Asıl hedeflerine şaşıyorlar, ulaşamıyorlar. Onun için bu fuarlar bu biçimde sürdürülürse zaten kötü bir gidiş var. O kötü gidişin daha çok kaosa sürükleneceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı

OKURLAR NİTELİKLİ KİTAP SEÇERKEN ÇABA GÖSTERMELİ

İzmir Kitap Fuarı’ndaki hedeflerini dile getiren Oktan, “Fuardaki hedeflerim en az 30’a yakın kitapları basılmış yazar arkadaşlarımın kitaplarını teşhir edebilmek, burada görünmesini sağlayabilmek ve o arkadaşlara kitaplarına gösterilecek ilginin içselleştirilmesini gösterebilmek. Burada bizim standımızda bu adın da değişmesi lazım. Arkadaşlarımızın okurlarla iletişim kurabilecek bir dinamiğin olmasını, onu sağlanmasını hedefliyoruz. Günlük gazetelerde ve televizyonlarda reklamı yapılan hepsi kaliteli kitap ve yayıncılık olmuyor. Okurların nitelikli kitap seçerken çaba göstermeleri, bizim gibi kuruluşlarla bağlantı kurmaları, internet sitelerimizdeki veya sosyal medya sayfalarımızdaki yazıları takip etmelerini diliyorum” sözlerine yer verdi.

YAZARLARIMIZ ÜLKENİN SAĞLIKLI EKONOMİ, HUKUK, EĞİTİM VE DIŞ İLİŞKİLER SİSTEMİ İÇİN YAZIYORLAR

YAZIDER’in, kültür, sanat, eğitim, lise ve Tire lisans öğrencilerinin eğitimlerine katkı için çabalayan 200’e yakın yazarın ve binden fazla gönüllünün oluşturduğu bir topluluk olduğunu ifade eden Oktan, “30’a yakın öğrenciye burs veriyoruz. Bu öğrencilerin burslarını gönüllü arkadaşlarımızın her biri anne baba gibi kendileri üstleniyorlar ve her ay düzenli olarak bu öğrencilerimize para gönderiyorlar. Onun dışında yaptığımız kültür sanat ve eğitim ağırlıklı etkinliklerde de elde ettiğimiz gelirleri bu fona bağışlayarak canlı kalmasını ve sayısının artmasını sağlıyoruz. Yazarlarımız ülkenin sağlıklı ekonomi, hukuk, eğitim ve dış ilişkiler sistemi için yazıyorlar. Her gün onlarca yazarımız günlük gazetede yazar gibi yazı yazıyor. Binlerce takipçimiz ve okurumuz bunları okuyor ve etkileşim sağlıyor. Bu açıdan örgütlenme biçimimiz ve örgütlenme üzerinden yaptığımız sağlıklı ilişkiler örnek hale geldi. Taklit edilebilir hale geldi. Bu nedenle çok mutluyuz. Gönüllü arkadaşlarımızın ve diğer üyelerimizin katkıları her zaman artarak devam ediyor. Yapımız büyük bir aile haline dönüştü. Bu yapı gelecek yıllarda ülkenin en önemli konularında örnek bir birliktelik ve önderlik yapacak çapta” dedi.