Müslüman karşıtlığı sanata ve edebiyata da yansıyor
Müslüman karşıtlığı sanata ve edebiyata da yansıyor
Nagihan Haliloğlu, Fransa'da özellikle kamusal alandaki Müslüman karşıtlığının sanata ve edebiyata da yansıdığını belirtti
Haber Giriş Tarihi: 21.08.2023 09:25
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak:
AA
İbn Haldun Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Nagihan Haliloğlu, Fransa'da özellikle kamusal alandaki Müslüman karşıtlığının sanata ve edebiyata da yansıdığını söyledi.
Nagihan Haliloğlu, Fransa'da artan Müslüman karşıtlığının edebiyat ve sanata etkisini değerlendirdi.
“MÜSLÜMANLAR HEDEF GÖSTERİLİYOR”
Batı'daki Müslüman karşıtlığının, sosyal mühendislik ve toplumsal dizayn çalışmalarının sonucu olduğunu belirten Haliloğlu, siyasilerin, kadın hakları, eşitlik ve adalet gibi çıkmaza girilen konularda, sorunu çözmek yerine tepkileri dizginlemek için Müslümanları hedef gösterdiğini kaydetti.
Haliloğlu, "Batı'da İslam ve İslami değerler, her dönem Müslüman olmayan toplulukları korkutmak ve dizginlemek için kullanılıyor. Siyasetçiler, halka 'Bakın böyle mi olmak istiyorsunuz?' diyor." ifadesini kullandı.
İslam'ı kötü gösterme eğiliminin yalnızca siyasette karşılık bulmadığının altını çizen Haliloğlu, Fransa'da sanat ve edebiyat üzerinden de İslami değerlerin hedef alındığını ifade etti.
MÜSLÜMAN KARŞITLIĞININ EN ÖNEMLİ TEMSİLCİSİ: MİCHEL HOUELLEBECQ
Haliloğlu, Goncourt ödüllü Fransız yazar Michel Houellebecq'in edebiyattaki Müslüman karşıtlığının en önemli temsilcilerinden olduğuna dikkati çekerek, "Houellebecq, 'Müslümanlaşan Fransa' konusunu işlediği Teslimiyet romanında Fransızlara, Müslüman birinin ülkeyi yönetmesinin Avrupa kültürüne ne denli uzak olduğunu anlatmak istiyor. Yazar, İslamofobik bir tavırla 'Bir Müslüman ülkeyi yönetirse' şizofrenisinin nelere yol açabileceğini kurguluyor" dedi.
Houellebecq'in romanında bir Müslüman'ın Fransa Cumhurbaşkanı olmasıyla ülkenin yavaş yavaş İslami usullere göre yönetilmeye başlanmasının anlatıldığına vurgu yapan Haliloğlu, şöyle devam etti: "İslam, Avrupa toplumunun konuşmak isteyip dillendirmediği meseleleri konuşmasına yardımcı oluyor. Müslümanlaşan Fransa'da halkın ilk yapmak istediği kadınların 'evde oturtulması' oluyor ve bu Fransızların memnun olduğu bir durum haline geliyor. İslam dünyasını sadece kendilerine sunulan haberlerden tanıyan Avrupalılar, bunun Müslüman ülkelerde yaşandığını sanıyor. Avrupalının kafasındaki İslam, asla kendi gerçekleri içinde değerlendirilen bir şey değil Edward Said'in dediği gibi hep bir metafor. Houellebecq de bu şizofreniyi en güzel anlatan yazarlardan."
Haliloğlu, Fransa'daki Müslüman karşıtlığının diğer Avrupa ülkelerine göre daha ileri boyutta olmasının nedeninin geçmiş travmalar olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı: "Tarih boyunca Avrupa halkları içinde kültürünü yaymaya en hevesli olanı hep Fransızlar olmuştur. Bir Müslümanın Fransızlığı hiçbir cihetiyle kabul etmemesini Fransız aklı pek almıyor. Bu kabullenemeyişin ardında da belli başlı travmalar yatıyor. Cezayir'in bile isteye Fransa'dan ayrılmış olması Fransızlar için büyük travma. Buna bir de kolonyal yenilgiler eklendiğinde bugünkü tablo ortaya çıkıyor. Fransa'daki İslam düşmanlığı, yenilgiyi bastırmanın bir yolu."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Nagihan Haliloğlu, Fransa'da özellikle kamusal alandaki Müslüman karşıtlığının sanata ve edebiyata da yansıdığını belirtti
İbn Haldun Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Nagihan Haliloğlu, Fransa'da özellikle kamusal alandaki Müslüman karşıtlığının sanata ve edebiyata da yansıdığını söyledi.
Nagihan Haliloğlu, Fransa'da artan Müslüman karşıtlığının edebiyat ve sanata etkisini değerlendirdi.
“MÜSLÜMANLAR HEDEF GÖSTERİLİYOR”
Batı'daki Müslüman karşıtlığının, sosyal mühendislik ve toplumsal dizayn çalışmalarının sonucu olduğunu belirten Haliloğlu, siyasilerin, kadın hakları, eşitlik ve adalet gibi çıkmaza girilen konularda, sorunu çözmek yerine tepkileri dizginlemek için Müslümanları hedef gösterdiğini kaydetti.
Haliloğlu, "Batı'da İslam ve İslami değerler, her dönem Müslüman olmayan toplulukları korkutmak ve dizginlemek için kullanılıyor. Siyasetçiler, halka 'Bakın böyle mi olmak istiyorsunuz?' diyor." ifadesini kullandı.
İslam'ı kötü gösterme eğiliminin yalnızca siyasette karşılık bulmadığının altını çizen Haliloğlu, Fransa'da sanat ve edebiyat üzerinden de İslami değerlerin hedef alındığını ifade etti.
MÜSLÜMAN KARŞITLIĞININ EN ÖNEMLİ TEMSİLCİSİ: MİCHEL HOUELLEBECQ
Haliloğlu, Goncourt ödüllü Fransız yazar Michel Houellebecq'in edebiyattaki Müslüman karşıtlığının en önemli temsilcilerinden olduğuna dikkati çekerek, "Houellebecq, 'Müslümanlaşan Fransa' konusunu işlediği Teslimiyet romanında Fransızlara, Müslüman birinin ülkeyi yönetmesinin Avrupa kültürüne ne denli uzak olduğunu anlatmak istiyor. Yazar, İslamofobik bir tavırla 'Bir Müslüman ülkeyi yönetirse' şizofrenisinin nelere yol açabileceğini kurguluyor" dedi.
Houellebecq'in romanında bir Müslüman'ın Fransa Cumhurbaşkanı olmasıyla ülkenin yavaş yavaş İslami usullere göre yönetilmeye başlanmasının anlatıldığına vurgu yapan Haliloğlu, şöyle devam etti: "İslam, Avrupa toplumunun konuşmak isteyip dillendirmediği meseleleri konuşmasına yardımcı oluyor. Müslümanlaşan Fransa'da halkın ilk yapmak istediği kadınların 'evde oturtulması' oluyor ve bu Fransızların memnun olduğu bir durum haline geliyor. İslam dünyasını sadece kendilerine sunulan haberlerden tanıyan Avrupalılar, bunun Müslüman ülkelerde yaşandığını sanıyor. Avrupalının kafasındaki İslam, asla kendi gerçekleri içinde değerlendirilen bir şey değil Edward Said'in dediği gibi hep bir metafor. Houellebecq de bu şizofreniyi en güzel anlatan yazarlardan."
“MÜSLÜMAN KARŞITLIĞININ İLERİ BOYUTTA OLMASININ NEDENİ GEÇMİŞ TRAVMALAR”
Haliloğlu, Fransa'daki Müslüman karşıtlığının diğer Avrupa ülkelerine göre daha ileri boyutta olmasının nedeninin geçmiş travmalar olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı: "Tarih boyunca Avrupa halkları içinde kültürünü yaymaya en hevesli olanı hep Fransızlar olmuştur. Bir Müslümanın Fransızlığı hiçbir cihetiyle kabul etmemesini Fransız aklı pek almıyor. Bu kabullenemeyişin ardında da belli başlı travmalar yatıyor. Cezayir'in bile isteye Fransa'dan ayrılmış olması Fransızlar için büyük travma. Buna bir de kolonyal yenilgiler eklendiğinde bugünkü tablo ortaya çıkıyor. Fransa'daki İslam düşmanlığı, yenilgiyi bastırmanın bir yolu."
Bu haber de ilginizi çekebilir: Fırat Kalkanı bölgesinde teröristler etkisiz hale getirildi
Kaynak: AA
İzmirliler dikkat: Bu yollar trafiğe kapanacak
Başkan Günay’ın oğlu son yolculuğuna uğurlandı
DEÜ’den Öğretmenler Günü'ne özel kutlama
Evka 5’in gençleri ve yolları ilgi bekliyor
Kaf-Kaf'lı Sipahi, milli formayla parlıyor
İzmir’de vapur seferleri olumsuz hava nedeniyle iptal edildi!
İzmir haber: Ev sahibi kiracıya çivili sopalarla saldırdı
Bayındır'da yangın: Metruk binadan alevler yükseldi
Kısıtlı imkanlarla 30 enstrüman: Sinan öğretmen yeni yıldızlar yetiştiriyor
23 Kasım 2024 İzmir elektrik kesintisi: İzmir'de elektrikler ne zaman gelecek?
Son Girilen Haberler
İzmir haber: Polisi görünce panik yaptı! Çöpe de atsa gizleyemedi
İzmir'in Karabağlar ilçesinde bir çocuk polisi görünce elindeki poşeti attı. Yapılan incelemede çöp içerisinde yüklü miktarda yasak madde ele geçirildi
Kayıp fenomenden acı haber: Cansız bedeni bulundu
Mersin'de kayıp olarak sosyal medya fenomeni Mehmet Akif Kocaoğlu'nun denizde cansız bedeni bulundu
CHP lideri Özel: Omuz omuza verip, iktidarı değiştireceğiz
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, " yeni seçim yenilgilerine sebebiyet vermeden, sorumlulukla tüm muhalefetle, omuz omuza, kol kola girerek hep birlikte önce ilk iş bu iktidarı değiştireceğiz ve iktidar olacağız” dedi