Çocuk Gelişim Uzmanı ve Aile Danışmanı Burcu Yavuz Biorezonansın Otizm Spektrum Bozukluğuna Etkileri hakkında bilgiler verdi
Haber Giriş Tarihi: 22.10.2023 01:30
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak:
İHA
Çocuk Gelişim Uzmanı ve Aile Danışmanı Burcu Yavuz Biorezonansın Otizm Spektrum Bozukluğuna Etkileri hakkında bilgiler verdi. Konuşmasına Biorezonans tanımıyla başlayan Çocuk ve Aile Danışmanı Burcu Yavuz “Bio insan vücudu, Rezonansda titreşim yani frekans demektir. Biorezonans insan vücudunun frekansı anlamına gelmektedir. En özet tanımıyla frekans tedavisidir. Vücudumuzdaki bozulmuş olan hastalıklı dokuların ters frekansını vererek bir nötrleme sağlıyoruz” dedi.
Otizmli çocuklarda Biorezonansı destek tedavi olarak nasıl kullandıklarını anlatan Yavuz “Otizm, çoğunlukla 3 yaş civarında ortaya çıkan, gelişimde yetersizlik, göz kontağı kuramama, tekrarlayıcı davranışlar sergileme, sese ve ışığa karşı hassasiyet ile seyreden, sosyal etkileşim ve iletişim becerilerini sınırlayan nörogelişimsel bir bozukluktur ve otizme neden olan sebepler tam olarak bilinememektedir. Genetik kökenli olabileceği gibi son zamanlarda yapılan araştırmalarda gebelik esnasında annenin maruz kaldığı toksik yükün de sebep olabileceği düşünülmektedir. Aynı zamanda “Leaky gut” yani “Geçirgen Bağırsak Sendromu” da aslında otizmin temel problemleri arasında gösterilmektedir. Bağırsak-beyin bariyerinde bozulmaya neden olan geçirgen bağırsak sendromu otizm tablosunu daha da ağırlaştırırken sınırda otizm olgularını da daha belirgin hale getirir. Çünkü beyin ve bağırsak arasında iki yönlü bir iletişim vardır. Beyin bağırsağı etkilediği gibi bağırsaktaki metabolik ürünler ve mikroorganizmalar da beyni etkiler. Sağlıklı bir bireyin beyin fonksiyonlarının mental sağlığa kavuşabilmesi için mutlaka sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotasına sahip olması gerekir. Biorezonans sistemi ile bağırsaklardaki aşırı geçirgenlik normal hale getirilmekte ve ağır metal yükleri azaltılmaktadır. Aynı zamanda bireyin alerjenlerini de belirleyip beslenmesinin buna göre düzenlenmesini öneriyoruz. Çoğunlukla karşılaştığımız tablolarda otizmli çocukların gluten, süt ve süt ürünleri intoleransına sahip olduklarını görüyoruz. Bu noktada biorezonans metodunun otizmde tek başına yeterli olup olmadığı sorusu aklımıza gelebilir. Otizm tabi ki multidisipliner bir tedavi planlaması gerektirdiği için biorezonansın yanı sıra psikolog ve diyetisyen desteği ile birlikte bütüncül bir tedavi planlanmalıdır. Bu bütüncül tedavi yaklaşımından sonra otizmli çocukların özgüvenlerinin arttığını, duygularını ifade yeteneklerinin geliştiğini, göz kontağı kurabildiklerini ve beyin yapılarının düzelmeye başlamasıyla birlikte kullandıkları kelime sayılarında da artış olduğunu gözlemliyoruz. Tedaviye başlama yaşı ne kadar erken olursa bahsettiğim özelliklerde gelişme de o kadar erken açığa çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Tedavinin yan etkileri var mı sorusana cevap veren Yavuz “Tabii ki hayır. Rezonans metodunda hiçbir şekilde radyasyona maruziyet söz konusu değildir. Seanslarımızda bireyler günlük hayatlarını olumsuz etkileyebilecek bir etki yaşamamakta hatta seans sonrasında seratonin-dopamin seviyesindeki pozitif değişiklikler sonucunda hem daha rahatlamış hem de dikkat ve odaklanma sürelerinde artış yaşayarak günlük rutinlerine devam edebilmektedirler. Tedavi sürecimiz hakkında da bilgi vermem gerekirse süreç; bireyin yaşı, intoleranslarını belirlediğimiz beslenme programına bağlı kalma durumu, otizmin seyir süreci gibi pek çok faktöre göre bireyden bireye farklılık göstermektedir” dedi.
Sözlerinde otizmde tedavi kelimesinin artık daha yaygın kullanıldığını belirten Çocuk ve Aile Danışmanı Burcu Yavuz, “Son birkaç yıla kadar otizmde tedavi kelimesi bile kullanılamıyorken şu an bu gelişmelerden bahsedebilmek gerçekten mutluluk verici. Belli bir noktada hayattan soyutlanmak durumunda kalan bireylerin ve ailelerinin süreç sonunda hayat konforlarının çok daha yükselmiş olduğunu söyleyebiliriz” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çocuk Gelişim Uzmanı ve Aile Danışmanı Burcu Yavuz Biorezonansın Otizm Spektrum Bozukluğuna Etkileri hakkında bilgiler verdi
Çocuk Gelişim Uzmanı ve Aile Danışmanı Burcu Yavuz Biorezonansın Otizm Spektrum Bozukluğuna Etkileri hakkında bilgiler verdi. Konuşmasına Biorezonans tanımıyla başlayan Çocuk ve Aile Danışmanı Burcu Yavuz “Bio insan vücudu, Rezonansda titreşim yani frekans demektir. Biorezonans insan vücudunun frekansı anlamına gelmektedir. En özet tanımıyla frekans tedavisidir. Vücudumuzdaki bozulmuş olan hastalıklı dokuların ters frekansını vererek bir nötrleme sağlıyoruz” dedi.
Otizmli çocuklarda Biorezonansı destek tedavi olarak nasıl kullandıklarını anlatan Yavuz “Otizm, çoğunlukla 3 yaş civarında ortaya çıkan, gelişimde yetersizlik, göz kontağı kuramama, tekrarlayıcı davranışlar sergileme, sese ve ışığa karşı hassasiyet ile seyreden, sosyal etkileşim ve iletişim becerilerini sınırlayan nörogelişimsel bir bozukluktur ve otizme neden olan sebepler tam olarak bilinememektedir. Genetik kökenli olabileceği gibi son zamanlarda yapılan araştırmalarda gebelik esnasında annenin maruz kaldığı toksik yükün de sebep olabileceği düşünülmektedir. Aynı zamanda “Leaky gut” yani “Geçirgen Bağırsak Sendromu” da aslında otizmin temel problemleri arasında gösterilmektedir. Bağırsak-beyin bariyerinde bozulmaya neden olan geçirgen bağırsak sendromu otizm tablosunu daha da ağırlaştırırken sınırda otizm olgularını da daha belirgin hale getirir. Çünkü beyin ve bağırsak arasında iki yönlü bir iletişim vardır. Beyin bağırsağı etkilediği gibi bağırsaktaki metabolik ürünler ve mikroorganizmalar da beyni etkiler. Sağlıklı bir bireyin beyin fonksiyonlarının mental sağlığa kavuşabilmesi için mutlaka sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotasına sahip olması gerekir. Biorezonans sistemi ile bağırsaklardaki aşırı geçirgenlik normal hale getirilmekte ve ağır metal yükleri azaltılmaktadır. Aynı zamanda bireyin alerjenlerini de belirleyip beslenmesinin buna göre düzenlenmesini öneriyoruz. Çoğunlukla karşılaştığımız tablolarda otizmli çocukların gluten, süt ve süt ürünleri intoleransına sahip olduklarını görüyoruz. Bu noktada biorezonans metodunun otizmde tek başına yeterli olup olmadığı sorusu aklımıza gelebilir. Otizm tabi ki multidisipliner bir tedavi planlaması gerektirdiği için biorezonansın yanı sıra psikolog ve diyetisyen desteği ile birlikte bütüncül bir tedavi planlanmalıdır. Bu bütüncül tedavi yaklaşımından sonra otizmli çocukların özgüvenlerinin arttığını, duygularını ifade yeteneklerinin geliştiğini, göz kontağı kurabildiklerini ve beyin yapılarının düzelmeye başlamasıyla birlikte kullandıkları kelime sayılarında da artış olduğunu gözlemliyoruz. Tedaviye başlama yaşı ne kadar erken olursa bahsettiğim özelliklerde gelişme de o kadar erken açığa çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Tedavinin yan etkileri var mı sorusana cevap veren Yavuz “Tabii ki hayır. Rezonans metodunda hiçbir şekilde radyasyona maruziyet söz konusu değildir. Seanslarımızda bireyler günlük hayatlarını olumsuz etkileyebilecek bir etki yaşamamakta hatta seans sonrasında seratonin-dopamin seviyesindeki pozitif değişiklikler sonucunda hem daha rahatlamış hem de dikkat ve odaklanma sürelerinde artış yaşayarak günlük rutinlerine devam edebilmektedirler. Tedavi sürecimiz hakkında da bilgi vermem gerekirse süreç; bireyin yaşı, intoleranslarını belirlediğimiz beslenme programına bağlı kalma durumu, otizmin seyir süreci gibi pek çok faktöre göre bireyden bireye farklılık göstermektedir” dedi.
Sözlerinde otizmde tedavi kelimesinin artık daha yaygın kullanıldığını belirten Çocuk ve Aile Danışmanı Burcu Yavuz, “Son birkaç yıla kadar otizmde tedavi kelimesi bile kullanılamıyorken şu an bu gelişmelerden bahsedebilmek gerçekten mutluluk verici. Belli bir noktada hayattan soyutlanmak durumunda kalan bireylerin ve ailelerinin süreç sonunda hayat konforlarının çok daha yükselmiş olduğunu söyleyebiliriz” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Otizmli çocuğa istismar davası devam ediyor: ATK’dan kritik rapor!
Kaynak: İHA
İzmirliler dikkat: Bu yollar trafiğe kapanacak
Başkan Günay’ın oğlu son yolculuğuna uğurlandı
AK Partili Boztepe içme suyuna yapılan zamma tepki gösterdi
MasterChef Arabaşı çorbası tarifi: Arabaşı çorbası nasıl yapılır?
İzmir haber: Cezaevinden tahliye olur olmaz dehşet saçtı
Evka 5’in gençleri ve yolları ilgi bekliyor
Başkan Saygılı’dan Tugay’a 2. çevreyolu cevabı
İZSU’ya 35,5 milyarlık bütçe: Körfez’e 7,5 milyarlık kaynak
Bayraklı Belediyesi’nde uzlaşı çıkmadı: Teklifin kabul edilmesi mümkün değil
İzmir’de vapur seferleri olumsuz hava nedeniyle iptal edildi!
Son Girilen Haberler
Mourinho'dan penaltı açıklaması: Bir şey söyleyemem!
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, 6-2 kazandıkları karşılaşma sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı
Kaloğlu’ndan hakem eleştirisi: Penaltı olmadığını tüm Türkiye gördü
Kayserispor Teknik Direktörü Sinan Kaloğlu, Fenerbahçe'ye verilen penaltıyla ilgili "İlk penaltı pozisyonunun penaltı olmadığını sadece biz değil tüm Türkiye gördü. Herkesin görmesine rağmen Direnç hoca ve VAR ekibi bunu görmedi" dedi
Boğaz’da tehlike: Balıkçı ağları birbirine dolandı
İstanbul Boğazı’nda ağları birbirine dolanan balıkçı tekneleri nedeniyle çift yönde ve geçici olarak askıya alındı” denildi