Hepatit tehdidi büyüyor: Alınması gereken önlemler neler?

28 Temmuz 'Dünya Hepatit Günü'nde çeşitli etkinliklerle toplum bilinçlendiriliyor. Bu kapsamda Uzmanı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, hepatit hastalığı hakkında vatandaşların dikkat etmesi gereken hususlara değindi

Haber Giriş Tarihi: 27.07.2024 10:41
Haber Güncellenme Tarihi: 27.07.2024 11:22
Kaynak: MUHABİR MERVE AĞRIÇ
Hepatit tehdidi büyüyor: Alınması gereken önlemler neler?

Muhabir- Merve Ağrıç / Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Hepatit Birliği tarafından 28 Temmuz, ‘Dünya Hepatit Günü’ olarak belirlenmiş olup, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çeşitli etkinliklerle, hepatit hastalıklarına dikkat çekmeyi ve farkındalığı artırmayı amaçlıyor. Viral hepatitler, özellikle B ve C türleri, bulaşıcı olmaları nedeniyle toplumsal sağlık açısından büyük risk taşıyor ve kronik hastalıklara yol açarak karaciğer sirozu, karaciğer kanseri ve yaşam kayıplarına neden olabiliyor. Bu kapsamda Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, hepatit hastalığına dair vatandaşların dikkat etmesi gereken önemli noktalara değinerek, hastalığın bulaşma yollarını, korunma yöntemlerini ve tedavi süreci hakkında ayrıntılı bilgi sunarak, toplumun bu konuda bilinçlenmesi gerektiğini belirtti.

B VE C TİPİ ENFEKSİYONLAR TEKRAR KRONİKLEŞEBİLİR

Hepatit hastalığının belli gruplara ayrıldığını dile getiren Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Hepatit dediğimizde viral enfeksiyondan söz etmiş oluyoruz. Viral enfeksiyon olan hepatitin A, B, C, D, E tipleri var. A ve E tipi daha çok dışkı ağız yoluyla yani kirli sularla veya kontamine olmuş yiyeceklerle bulaşır. B, C ve D tipi ise kan yoluyla bulaşır. Özellikle B ve D tipi ise cinsel yolda bulaşabilir. Aynı zamanda bu enfeksiyonlar anneden bebeğe de bulaşabiliyor. Özellikle B ve C tipi enfeksiyonlar tekrar kronikleşebilir yani hastalığın tekrarlama durumu söz konusu olabiliyor. Müzminleşebiliyor ve kronikleşme potansiyeli taşıyor. Bu yüzden ayrı bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Eğer B, C ve D enfeksiyonları müzminleşirse ve kişi bunun farkında olmazsa o karaciğer sirozu, kanser gibi komplikasyonlar karşımıza çıkabiliyor” dedi.

HAVLU VE BENZERİ ORTAK KULLANILAN EŞYALARDAN KAÇINMAK GEREKİYOR

Dikkat edilmesi gereken hususlara değinen Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Hastalık türlerine göre farklı yollardan bulaşabiliyor. A ve E tipi olanlar özellikle çiğ tüketilen sebzelerden ve meyvelerden bulaşıyor. Bu nedenle çiğ tüketilen sebze ve meyvelerin iyi tüketilmesi gerekiyor. A ve E tipi hastalıklara sahip olan kişilerle temas ediliyorsa veya bakımı yapılıyorsa mutlaka ellerin iyi yıkanması gerekiyor. Bu tür hastalarda yine elden bulaşma riski olduğu için ortak havlu ve benzeri ortak kullanılan eşyalardan kaçınmak gerekiyor. Hepatit B dediğimiz hastalık ise özellikle kandan veya cinsel yoldan bulaşabiliyor. Ancak kanlar genelde Kızılay tarafından test ediliyor. Bu nedenle kandan bulaşma riski daha düşük. Ancak hepatit B cinsel yoldan bulaşabilir. Bu yüzden korunmasız cinsel ilişki hepatit B’nin bulaşmasını kolaylaştırır. Anneler açısından önemli olan konu ise anne eğer hepatit B taşıyıcısıysa çocuğuna doğum sırasına bulaştırabilir. Bu nedenle çocuk doğar doğmaz hasta olmaması adına mutlaka hepatit B aşısı ekstremiteye yani kola, bacağa ve immünoglobulin dediğimiz koruyucu serum mutlaka yapılmalı. Yapılmadığı zaman ise çocukta yüzde 95’in üzerinde hepatit B enfeksiyonuna rastlanır” ifadelerini kullandı.

CİNSEL YOLLA BULAŞAN HEPATİT OLGULARINDA ARTIŞ GÖRÜYORUZ

Türkiye’de son dönemlerde hepatit vakalarındaki artışı değerlendiren Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Kişisel gözlemlerle karar vermek uygun değil resmi rakamlara göre belirleniyor. Ancak baktığımızda son zamanlarda cinsel yolla bulaşan hepatit olgularında artış görüyoruz. Vatandaş bu konuda bilinçlendirilmeli. Birçok kişi korunma yollarını bilmediği için korunmasız bir şekilde hareket ediyor ve bu hastalıklar ortaya çıkıyor. Sadece hepatit B değil AIDS gibi diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklarında artmasına neden oluyor. Bu nedenle kesinlikle bilgilendirilme yapılmalı. Özellikle hepatit B’yi geçirmemiş olanların ve aşılanmamış olanların test yaptırıp hepatit B aşısı yapması gerekiyor. Hepatit B’nin, C’nin ve D’nin kullanılabilir ilaçları var. Bunlarla başarılı bir tedavi sağlanabiliyor. Ancak tedaviden öte hepatit B’nin ve hepatit A’nın aşısı var ve bu aşılarla korunmak mümkün. Bu nedenle hastalığı taşımasa bile bağışıklığı olmayan kişilerin önceden aşılanmasında yarar var. Zaten hepatit A ve B günümüzde çocukken yapılan aşılama şemalarında yer alıyor” diye belirtti.

BAĞIŞIKLIK YOKSA AŞILANMALI

Hastalığın en temel belirtilerini aktaran Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Hastalığın en temel belirtisi sarılık ve halsizlik. Hastalığı taşıyan kişilerde iştahsızlık, bulantı ve kusma meydana gelir. Ayrıca hepatit B tek başına enfeksiyon yapmaz. Hepatit B taşıyıcısı olan kişilerde sonradan tekrar bulaş sonucu hepatit B görülebilir. Eğer kişi hepatit B’ye karşı aşılanırsa tekrarlamasından korunmuş olur. Bu nedenle kişiler kendilerini bu virüslerden korumak için test yaptırmalı. Eğer bağışıklık yoksa aşılanmalı, eğer taşıyıcı durumdalarsa test ettirmeleri gerekiyor” sözlerine yer verdi. 

Kaynak: MERVE AĞRIÇ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.