Her 8 kadından 1’i meme kanseri! Kanser riskini düşürmek mümkün
Her 8 kadından 1’i meme kanseri! Kanser riskini düşürmek mümkün
Her 8 kadından birini etkileyen meme kanseri, kadın kanserleri arasında en yaygın olan kanser türüdür.
Haber Giriş Tarihi: 08.10.2023 01:30
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak:
BÜLTEN
Hastalıkların tanısı, uygun ilaç tedavisinin belirlenmesi ve hastalığın nasıl seyredeceğine ilişkin kişiselleştirilmiş tıp bilgilerinin artık modern patolojinin rutin uygulamaları içinde olduğunu hatırlatan Uzmanı Doç. Dr. Eda Tanrıkulu Şimşek, “Bu anlamda tanı konulan meme kanseri, her bir hasta için aslında farklı bir hastalıktır. Dolayısıyla her hastanın hastalığıyla ilgili özel incelemeler artık kaçınılmazdır” diye konuştu.
Akdeniz tipi beslenme ve düzenli egzersiz riski azaltıyor
Meme kanserinden korunmanın kesin bir yolunun olmadığını söyleyen Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Eda Tanrıkulu Şimşek, “Ancak riski düşürmek elbette mümkün. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinme, örneğin Akdeniz tipi diyet dediğimiz yeşil yapraklı bitkileri, lif oranı yüksek gıdaları bol bol tüketmek, zeytinyağını tercih etmek, sebze-meyveleri mevsiminde tüketmek, katkı maddeli paketlenmiş gıdalardan uzak durmak önemli. Bu sayede önemli bir risk faktörü olan obeziteden korunmak da mümkün olacaktır. Düzenli egzersiz yapmak, sigaradan uzak durmak risk azaltıcı diğer önemli noktalardır” dedi.
Meme kanseri riskini arttırdığı düşünülen pek çok risk faktörünün bulunduğunu dile getiren Doç. Dr. Eda Tanrıkulu Şimşek, “Meme kanseri gelişme riskinin en yüksek olduğu durum, aileden aktarılarak meme kanseri gelişimine eğilim yarattığını bildiğimiz genlerin kişide var olmasıdır. BRCA1 ve BRCA2 adı verilen genler başta olmak üzere bu alanda tanımlanmış pek çok gen mevcuttur. Bu genlere sahip olunmayan durumlarda ise, bir kadının yaşamı boyunca maruz kaldığı östrojen süresinin uzamasına neden olan; erken yaşta adet görmek, geç menopoza girmek, hiç doğum yapmamış olmak, emzirmemek başlıca risk faktörleridir. Bunların yanında sigara içmek, hareketsiz bir yaşama sahip olmak, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, obezite ve daha önce başka bir nedenden dolayı göğüs duvarına radyoterapi alınmış olması diğer risk faktörleri arasındadır. Ancak günümüzde bu çevresel risk faktörlerinin bir ya da birkaçına pek çok kadın sahip olmakla birlikte, çoğunun meme kanseri geliştirmediğini de unutmamak gerekir. Tersine hiçbir risk faktörüne sahip olmayan kadınların da meme kanserine yakalanabildiğini biliyoruz. Dolayısıyla düzenli kontrollerin ihmal edilmemesi gerekir” dedi.
40 yaşından sonra düzenli muayene önemli
Çoğu kanserde olduğu gibi meme kanserinde de erken tanının, tedavi başarısını etkilediğine değinen Doç. Dr. Eda Tanrıkulu Şimşek, “Aile öyküsü gibi özellikli bir durumu olmayan, standart riske sahip her kadının 40 yaşından sonra yılda bir kez düzenli doktor muayenesi ve radyolojik tetkikleri yapılmalı. Ailesinde meme kanseri olanlar daha erken yaşta kontrollere başlamalı. Aile öyküsündeki kanser yüküne ya da bilinen meme kanseri ilişkili genin hangisi olduğuna göre önereceğimiz tarama programını ve koruyucu önlemleri kişiye özel belirliyoruz” diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Her 8 kadından birini etkileyen meme kanseri, kadın kanserleri arasında en yaygın olan kanser türüdür.
Hastalıkların tanısı, uygun ilaç tedavisinin belirlenmesi ve hastalığın nasıl seyredeceğine ilişkin kişiselleştirilmiş tıp bilgilerinin artık modern patolojinin rutin uygulamaları içinde olduğunu hatırlatan Uzmanı Doç. Dr. Eda Tanrıkulu Şimşek, “Bu anlamda tanı konulan meme kanseri, her bir hasta için aslında farklı bir hastalıktır. Dolayısıyla her hastanın hastalığıyla ilgili özel incelemeler artık kaçınılmazdır” diye konuştu.
Akdeniz tipi beslenme ve düzenli egzersiz riski azaltıyor
Meme kanserinden korunmanın kesin bir yolunun olmadığını söyleyen Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Eda Tanrıkulu Şimşek, “Ancak riski düşürmek elbette mümkün. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinme, örneğin Akdeniz tipi diyet dediğimiz yeşil yapraklı bitkileri, lif oranı yüksek gıdaları bol bol tüketmek, zeytinyağını tercih etmek, sebze-meyveleri mevsiminde tüketmek, katkı maddeli paketlenmiş gıdalardan uzak durmak önemli. Bu sayede önemli bir risk faktörü olan obeziteden korunmak da mümkün olacaktır. Düzenli egzersiz yapmak, sigaradan uzak durmak risk azaltıcı diğer önemli noktalardır” dedi.
Meme kanseri riskini arttırdığı düşünülen pek çok risk faktörünün bulunduğunu dile getiren Doç. Dr. Eda Tanrıkulu Şimşek, “Meme kanseri gelişme riskinin en yüksek olduğu durum, aileden aktarılarak meme kanseri gelişimine eğilim yarattığını bildiğimiz genlerin kişide var olmasıdır. BRCA1 ve BRCA2 adı verilen genler başta olmak üzere bu alanda tanımlanmış pek çok gen mevcuttur. Bu genlere sahip olunmayan durumlarda ise, bir kadının yaşamı boyunca maruz kaldığı östrojen süresinin uzamasına neden olan; erken yaşta adet görmek, geç menopoza girmek, hiç doğum yapmamış olmak, emzirmemek başlıca risk faktörleridir. Bunların yanında sigara içmek, hareketsiz bir yaşama sahip olmak, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, obezite ve daha önce başka bir nedenden dolayı göğüs duvarına radyoterapi alınmış olması diğer risk faktörleri arasındadır. Ancak günümüzde bu çevresel risk faktörlerinin bir ya da birkaçına pek çok kadın sahip olmakla birlikte, çoğunun meme kanseri geliştirmediğini de unutmamak gerekir. Tersine hiçbir risk faktörüne sahip olmayan kadınların da meme kanserine yakalanabildiğini biliyoruz. Dolayısıyla düzenli kontrollerin ihmal edilmemesi gerekir” dedi.
40 yaşından sonra düzenli muayene önemli
Çoğu kanserde olduğu gibi meme kanserinde de erken tanının, tedavi başarısını etkilediğine değinen Doç. Dr. Eda Tanrıkulu Şimşek, “Aile öyküsü gibi özellikli bir durumu olmayan, standart riske sahip her kadının 40 yaşından sonra yılda bir kez düzenli doktor muayenesi ve radyolojik tetkikleri yapılmalı. Ailesinde meme kanseri olanlar daha erken yaşta kontrollere başlamalı. Aile öyküsündeki kanser yüküne ya da bilinen meme kanseri ilişkili genin hangisi olduğuna göre önereceğimiz tarama programını ve koruyucu önlemleri kişiye özel belirliyoruz” diye konuştu.
Kaynak: BÜLTEN
İzmirliler dikkat: Bu yollar trafiğe kapanacak
Başkan Günay’ın oğlu son yolculuğuna uğurlandı
MasterChef Arabaşı çorbası tarifi: Arabaşı çorbası nasıl yapılır?
İzmir haber: Cezaevinden tahliye olur olmaz dehşet saçtı
Evka 5’in gençleri ve yolları ilgi bekliyor
Başkan Saygılı’dan Tugay’a 2. çevreyolu cevabı
İzmir’de vapur seferleri olumsuz hava nedeniyle iptal edildi!
İzmir haber: Ev sahibi kiracıya çivili sopalarla saldırdı
Bayındır'da yangın: Metruk binadan alevler yükseldi
23 Kasım 2024 İzmir elektrik kesintisi: İzmir'de elektrikler ne zaman gelecek?
Son Girilen Haberler
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bilimsel yaklaşıma dayanan eğitim anlayışını hayata geçiriyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimizle çağın ihtiyaçlarını gözeten, bilimsel yaklaşıma dayanan bir eğitim anlayışını hayata geçiriyoruz" dedi
Mourinho'dan penaltı açıklaması: Bir şey söyleyemem!
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, 6-2 kazandıkları karşılaşma sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı
Kaloğlu’ndan hakem eleştirisi: Penaltı olmadığını tüm Türkiye gördü
Kayserispor Teknik Direktörü Sinan Kaloğlu, Fenerbahçe'ye verilen penaltıyla ilgili "İlk penaltı pozisyonunun penaltı olmadığını sadece biz değil tüm Türkiye gördü. Herkesin görmesine rağmen Direnç hoca ve VAR ekibi bunu görmedi" dedi