Ordu’dan Yozgat’ta gelen gezgin arıcı Selim Alpaydın, marketlerde bal olarak satılan ürünlerin hem insan sağlığını tehlikeye düşürdüğünü hem de arıcılık sektörünü olumsuz etkilediğini dile getirdi.
Haber Giriş Tarihi: 02.09.2024 05:30
Haber Güncellenme Tarihi: 01.09.2024 13:59
Kaynak:
İHA
Yozgat, birçok gezgin arıcıyı misafir ediyor. Pek çok endemik bitki türü ve zengin çiçek florasının bulunduğu Bozok Yaylası’nda gezginci arıcılar, kaliteli bal üretebilmek için yoğun saatler geçiriyor. Ordu ve Samsun'dan Yozgat’a gelen gezgin arıcılar, bal sağımını tamamlayıp emeklerinin karşılığını alabilmek adına büyük çaba sarf ediyor. Fakat tonlarca organik bal üreten gezgin arıcılar, son günlerde merdiven altında üretilen sahte ballar sebebiyle ürünlerini pazarlamada sorun yaşıyor. Ucuz olduğundan dolayı tercih edilen fakat insan sağlığına yararı olmadığı gibi zararı da dokunan sahte ballar, arıcıların emeklerinin de boşa gitmesine sebep oluyor. Yozgat’ta üretim yapan gezgin arıcılar da bu durumun arıcılık sektörünü bitirdiğini söyleyerek gelecek yıl bal üretimi yapamayacaklarını aktarıyor.
“Türkiye’deki arıcılık bitme noktasına geldi”
Selim Alpaydın, “Ben Orduluyum, 35-40 yıldır gezginci arıcılık yapmaktayım. Maalesef gezginci arıcılığı bitiren bazı nedenler oldu. Balımızın hasadını yaptık ama bal elimizde kaldı çünkü vatandaşa sahte, yapay balı ucuz ucuz satıyorlar. Merdiven altı bal dediğimiz bu zehri bal diye üretiyorlar. Onların yüzden gezginci ve Türkiye’deki arıcılık bitirme noktasına geldi. Ne kadar organik bal yaparsak da yapalım biz bu işin altından çıkamıyoruz. Televizyonlarda vatandaşlar sahte bal siparişi veriyor, evlerine kanserojen madde içeren zehirler geliyor. Bu balı ucuz veriyorlar, biz de organik balı ucuz veriyoruz ama organik balın maalesef değerini bilen yok.” diye konuştu.
“Balımızı değerinde satamıyoruz”
Alpaydın, “Bu sahte balları şeker fabrikası atıklarından, mısır şurubu dediğimiz baklava şerbeti tarzındaki maddelerden yapıyorlar ve vatandaşa zehir satıyorlar, vatandaşı kanser yapıyorlar. Üretim işleri çok zorlaştı, masraflarımız arttı, eleman sıkıntısı çekiyoruz. Gençler bu işlere heveslenmiyor. Önceden herkes bu işi yapardı ama şu an da bu işin sonu yok diyorlar. Böylece arıcılığında sonu gelmiş oluyor. Arıcılık yok olursa dünyanın sonunu bilim adamları anlatıyor zaten. Arıcılık Türkiye’de bitti, lütfen yetkililerimiz bu işe el atsın. Ürünümüz iyi çıkıyor ama bu sahte balcılar, merdiven altı balcılar maalesef bu işi bitirdi. Ben bu işi isteyerek yaptım, memurluğu bıraktım, severek yapıyordum ama bende tükendim artık. büyük bir ihtimal bu sene son olacak ben de üretim yapmayacağım. Benim gibi düşünen Ordulu birçok arkadaşım var ve bu işi bırakmaya karar verdiler. Masrafların altından kalkamıyoruz, balımızı değerinde satamıyoruz.” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ordu’dan Yozgat’ta gelen gezgin arıcı Selim Alpaydın, marketlerde bal olarak satılan ürünlerin hem insan sağlığını tehlikeye düşürdüğünü hem de arıcılık sektörünü olumsuz etkilediğini dile getirdi.
Yozgat, birçok gezgin arıcıyı misafir ediyor. Pek çok endemik bitki türü ve zengin çiçek florasının bulunduğu Bozok Yaylası’nda gezginci arıcılar, kaliteli bal üretebilmek için yoğun saatler geçiriyor. Ordu ve Samsun'dan Yozgat’a gelen gezgin arıcılar, bal sağımını tamamlayıp emeklerinin karşılığını alabilmek adına büyük çaba sarf ediyor. Fakat tonlarca organik bal üreten gezgin arıcılar, son günlerde merdiven altında üretilen sahte ballar sebebiyle ürünlerini pazarlamada sorun yaşıyor. Ucuz olduğundan dolayı tercih edilen fakat insan sağlığına yararı olmadığı gibi zararı da dokunan sahte ballar, arıcıların emeklerinin de boşa gitmesine sebep oluyor. Yozgat’ta üretim yapan gezgin arıcılar da bu durumun arıcılık sektörünü bitirdiğini söyleyerek gelecek yıl bal üretimi yapamayacaklarını aktarıyor.
“Türkiye’deki arıcılık bitme noktasına geldi”
Selim Alpaydın, “Ben Orduluyum, 35-40 yıldır gezginci arıcılık yapmaktayım. Maalesef gezginci arıcılığı bitiren bazı nedenler oldu. Balımızın hasadını yaptık ama bal elimizde kaldı çünkü vatandaşa sahte, yapay balı ucuz ucuz satıyorlar. Merdiven altı bal dediğimiz bu zehri bal diye üretiyorlar. Onların yüzden gezginci ve Türkiye’deki arıcılık bitirme noktasına geldi. Ne kadar organik bal yaparsak da yapalım biz bu işin altından çıkamıyoruz. Televizyonlarda vatandaşlar sahte bal siparişi veriyor, evlerine kanserojen madde içeren zehirler geliyor. Bu balı ucuz veriyorlar, biz de organik balı ucuz veriyoruz ama organik balın maalesef değerini bilen yok.” diye konuştu.
“Balımızı değerinde satamıyoruz”
Alpaydın, “Bu sahte balları şeker fabrikası atıklarından, mısır şurubu dediğimiz baklava şerbeti tarzındaki maddelerden yapıyorlar ve vatandaşa zehir satıyorlar, vatandaşı kanser yapıyorlar. Üretim işleri çok zorlaştı, masraflarımız arttı, eleman sıkıntısı çekiyoruz. Gençler bu işlere heveslenmiyor. Önceden herkes bu işi yapardı ama şu an da bu işin sonu yok diyorlar. Böylece arıcılığında sonu gelmiş oluyor. Arıcılık yok olursa dünyanın sonunu bilim adamları anlatıyor zaten. Arıcılık Türkiye’de bitti, lütfen yetkililerimiz bu işe el atsın. Ürünümüz iyi çıkıyor ama bu sahte balcılar, merdiven altı balcılar maalesef bu işi bitirdi. Ben bu işi isteyerek yaptım, memurluğu bıraktım, severek yapıyordum ama bende tükendim artık. büyük bir ihtimal bu sene son olacak ben de üretim yapmayacağım. Benim gibi düşünen Ordulu birçok arkadaşım var ve bu işi bırakmaya karar verdiler. Masrafların altından kalkamıyoruz, balımızı değerinde satamıyoruz.” dedi.
Kaynak: İHA
İzmir’de 17 saatlik su kesintisi: 30 Ekim Çarşamba hangi ilçelerde su kesintisi yaşanacak?
Cumhuriyet Bayramı'nda Türk Yıldızları'ndan hava gösterisi
Gökhan Şensan vefat etti
Klasik arabalarla İzmir turu
Menemen CHP'de Cumhuriyet coşkusu
İzmir’de Genç Kızılay Cumhuriyet Bayramı'nı kutladı
İzmir'de Cumhuriyet coşkusu
Aliağa’da Cumhuriyet coşkusu
Bayraklı aylardır ‘yol’ çözümü bekliyor
Cemil Tugay fener alayına katıldı
Son Girilen Haberler
Ege Üniversitesinde “Benim En Büyük Eserim Türkiye Cumhuriyetidir” konferansı
Ege Üniversitesinde (EÜ) “Cumhuriyet ve Atatürk Günleri” etkinlikleri çerçevesinde “Benim En Büyük Eserim Türkiye Cumhuriyetidir-Gazi Mustafa Kemal Atatürk'' konulu konferans düzenlendi. EÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi ve Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından gerçekleşen konferans Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alev Gözcü tarafından verildi.
Efes Selçuk’ta cumhuriyet coşkusu
Efes Selçuk’ta cumhuriyetin 101. yılı kutlamaları kapsamında Efes Selçuk Belediyesi Gençlik Bandosu eşliğinde fener alayı düzenlendi. Yürüyüşün ardından Adamlar gurubu sahne aldı
Altında rekor üstüne rekor!
Orta Doğu'da devam eden gerilim, gram altına yeni rekor getirdi