Talasemi ve demir eksikliği anemisi karıştırılmamalı
Talasemi ve demir eksikliği anemisi karıştırılmamalı
Doç. Dr. Asu Fergün Yılmaz, ''Demir eksikliği anemisiyle talasemi taşıyıcılığı çok karışabilen iki durum. Toplumumuzda demir eksikliği anemisi de çok yaygın gözükmekte. Basit kan tahlilleriyle bunların tanısını koyabiliyoruz'' dedi
Haber Giriş Tarihi: 09.05.2024 07:00
Haber Güncellenme Tarihi: 09.05.2024 07:00
Kaynak: AA
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hematoloji Kliniği uzmanlarından Doç. Dr. Asu Fergün Yılmaz, toplumda sık görülen demir eksikliği anemisiyle talasemi taşıyıcılığının karıştırılmaması gerektiğini belirterek, basit kan testleriyle belirlenebilen bu iki hastalık arasındaki ayrımın yapılmamasının talasemi taşıyıcılarının gözden kaçmasına neden olabileceği uyarısında bulundu.
Vücutta sağlıklı olarak yer alan kırmızı kan hücrelerinin üretimini etkileyen kan bozukluğu olarak tanımlanan talasemi, Akdeniz çevresindeki ülkelerde sık görülmesi nedeniyle "Akdeniz anemisi" olarak da biliniyor.
Anne ve babadan çocuklara kalıtsal olarak geçen talasemi, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu Akdeniz çevresindeki ülkelerde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak görülüyor.
"8 Mayıs Dünya Talasemi Günü" kapsamında Doç. Dr. Asu Fergün Yılmaz, çok ciddi kan eksikliği yaşayan talasemi hastalarının ömür boyu kan nakliyle hayatlarını geçirmek zorunda olduğunu söyledi.
3 tip talesemi vardır
Yılmaz, 3 tip talasemi olduğunu belirterek, şu bilgiyi verdi:
"Birincisi bizim hasta popülasyonu dediğimiz talasemi, majör olarak tanımladığımız gruptur. Bu grup hayatları boyunca belli aralıklarda üç dört haftada bir kan nakline ihtiyaç duyarlar. Bir diğer grup talasemi taşıyıcılarıdır. Talasemi taşıyıcıları aslında hasta değildir ancak evlendikleri durumda bu kişiler hasta çocuklara sahip olabilirler ve bu yüzden talasemi taşıyıcılarının toplumda belirlenmesi gerekir. Bir diğeri de talasemi intermediate dediğimiz bu iki grubun ortasındaki hastalardır. Bu hastalar da talasemi taşıyıcılarına göre daha ciddi kansızlıkla hayatlarını geçirmek zorundalardır. Belirli dönemlerde kan nakline ihtiyaç duyarlar ama diğer majör grubuna göre çok daha düşüktür kan nakli ihtiyacı."
Bebek doğmadan hasta olup olmadığı belirlenebilir
Talasemi hastalığının takibine değinen Yılmaz, genetik danışmanlıkla hamilelikte de bebek doğmadan hasta olup olmadığının belirlenebildiğini aktardı.
Yılmaz, hastalıktaki en önemli tedavi yönteminin kan nakli olduğunu dile getirerek, "Yaklaşık üç ila dört haftada bir hasta özelinde karar verilen bu kişiler, rutin kan nakli almak zorundalar. Bunun dışında fazla kan nakline bağlı olarak organlarda demir birikimi olmakta. Bu demir birikiminin organlara hasar vermemesi için ağızdan haplarla bunun engellenmesi sağlanmakta. Bunun dışında kök hücre nakli ve genetik tedavi yöntemleri de uygulanabilmekte." diye konuştu.
Evlilik öncesi yapılan basit bir kan testiyle taşıyıcılar belirlenebiliyor
Doç. Dr. Asu Fergün Yılmaz, bir diğer adı Akdeniz anemisi olan hastalık için Türkiye'de oldukça fazla taşıyıcı popülasyonu bulunduğunu kaydetti.
Türkiye'de hastalığın farkındalığının yüksek olduğunu aktaran Yılmaz, evlilik öncesi testlerin yaygın ve rutin hale geldiğini anlattı.
Evlilik öncesi yapılan basit bir kan testiyle talasemi taşıyıcılarının tespit edilebildiğini belirten Yılmaz, "Gerektiğinde genetik testlerle bunların hangi geninde sorun olduğunu bulabiliyoruz. Böylelikle de bu taşıyıcıları belirleyerek hastaların sayısını toplumda azaltabiliyoruz. Ülkemizde de bu testler aslında rutinde aile hekimlerince evlilik öncesi yapılmakta. Tüm evlenme planı yapan kişilerin bu testlerin yapılması için aile hekimlerine başvurması çok önemli." diye konuştu.
Doç. Dr. Yılmaz, bu hastalıkla ilgili yeni tedavi yöntemleri, kanın daha yüksek tutulmasına yönelik çalışmalar, genetik testler ve genetik tedavilerle ilişkin çalışmaların Türkiye'de de devam ettiğini bildirdi.
Talasemi hastalığında kadınlarda bir yatkınlık söz konusu olmadığını aktaran Yılmaz, kadınlardaki kansızlığın talasemiyle karıştırılmaması gerektiğini vurguladı.
Kadınlardaki kansızlığın nedenlerinden birinin adet dönemlerindeki kan kaybına bağlı demir eksikliği anemisi olduğunu anlatan Yılmaz, şöyle konuştu:
"Bu çok önemli, çünkü demir eksikliği anemisiyle talasemi taşıyıcılığı çok karışabilen iki durum. Toplumumuzda demir eksikliği anemisi de çok yaygın gözükmekte ve demir eksikliği anemisi olan kişilerle talasemi taşıyıcısı olan kişilerin tanılarının ayrılması çok önemli. Basit kan tahlilleriyle bunların tanısını koyabiliyoruz. Bu niye önemli? Çünkü demir eksikliği olan kişilerin çok basit demir haplarıyla tedavileri mümkün, çocuğa geçmesi gibi herhangi bir durum söz konusu değil. Demir eksikliği anemisiyle talasemi ayrımını tam olarak yapamazsak, talasemi taşıyıcılarını gözden kaçırabiliriz."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doç. Dr. Asu Fergün Yılmaz, ''Demir eksikliği anemisiyle talasemi taşıyıcılığı çok karışabilen iki durum. Toplumumuzda demir eksikliği anemisi de çok yaygın gözükmekte. Basit kan tahlilleriyle bunların tanısını koyabiliyoruz'' dedi
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hematoloji Kliniği uzmanlarından Doç. Dr. Asu Fergün Yılmaz, toplumda sık görülen demir eksikliği anemisiyle talasemi taşıyıcılığının karıştırılmaması gerektiğini belirterek, basit kan testleriyle belirlenebilen bu iki hastalık arasındaki ayrımın yapılmamasının talasemi taşıyıcılarının gözden kaçmasına neden olabileceği uyarısında bulundu.
Vücutta sağlıklı olarak yer alan kırmızı kan hücrelerinin üretimini etkileyen kan bozukluğu olarak tanımlanan talasemi, Akdeniz çevresindeki ülkelerde sık görülmesi nedeniyle "Akdeniz anemisi" olarak da biliniyor.
Anne ve babadan çocuklara kalıtsal olarak geçen talasemi, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu Akdeniz çevresindeki ülkelerde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak görülüyor.
"8 Mayıs Dünya Talasemi Günü" kapsamında Doç. Dr. Asu Fergün Yılmaz, çok ciddi kan eksikliği yaşayan talasemi hastalarının ömür boyu kan nakliyle hayatlarını geçirmek zorunda olduğunu söyledi.
3 tip talesemi vardır
Yılmaz, 3 tip talasemi olduğunu belirterek, şu bilgiyi verdi:
"Birincisi bizim hasta popülasyonu dediğimiz talasemi, majör olarak tanımladığımız gruptur. Bu grup hayatları boyunca belli aralıklarda üç dört haftada bir kan nakline ihtiyaç duyarlar. Bir diğer grup talasemi taşıyıcılarıdır. Talasemi taşıyıcıları aslında hasta değildir ancak evlendikleri durumda bu kişiler hasta çocuklara sahip olabilirler ve bu yüzden talasemi taşıyıcılarının toplumda belirlenmesi gerekir. Bir diğeri de talasemi intermediate dediğimiz bu iki grubun ortasındaki hastalardır. Bu hastalar da talasemi taşıyıcılarına göre daha ciddi kansızlıkla hayatlarını geçirmek zorundalardır. Belirli dönemlerde kan nakline ihtiyaç duyarlar ama diğer majör grubuna göre çok daha düşüktür kan nakli ihtiyacı."
Bebek doğmadan hasta olup olmadığı belirlenebilir
Talasemi hastalığının takibine değinen Yılmaz, genetik danışmanlıkla hamilelikte de bebek doğmadan hasta olup olmadığının belirlenebildiğini aktardı.
Yılmaz, hastalıktaki en önemli tedavi yönteminin kan nakli olduğunu dile getirerek, "Yaklaşık üç ila dört haftada bir hasta özelinde karar verilen bu kişiler, rutin kan nakli almak zorundalar. Bunun dışında fazla kan nakline bağlı olarak organlarda demir birikimi olmakta. Bu demir birikiminin organlara hasar vermemesi için ağızdan haplarla bunun engellenmesi sağlanmakta. Bunun dışında kök hücre nakli ve genetik tedavi yöntemleri de uygulanabilmekte." diye konuştu.
Evlilik öncesi yapılan basit bir kan testiyle taşıyıcılar belirlenebiliyor
Doç. Dr. Asu Fergün Yılmaz, bir diğer adı Akdeniz anemisi olan hastalık için Türkiye'de oldukça fazla taşıyıcı popülasyonu bulunduğunu kaydetti.
Türkiye'de hastalığın farkındalığının yüksek olduğunu aktaran Yılmaz, evlilik öncesi testlerin yaygın ve rutin hale geldiğini anlattı.
Evlilik öncesi yapılan basit bir kan testiyle talasemi taşıyıcılarının tespit edilebildiğini belirten Yılmaz, "Gerektiğinde genetik testlerle bunların hangi geninde sorun olduğunu bulabiliyoruz. Böylelikle de bu taşıyıcıları belirleyerek hastaların sayısını toplumda azaltabiliyoruz. Ülkemizde de bu testler aslında rutinde aile hekimlerince evlilik öncesi yapılmakta. Tüm evlenme planı yapan kişilerin bu testlerin yapılması için aile hekimlerine başvurması çok önemli." diye konuştu.
Kadınlardaki kansızlık talasemiyle karıştırılmamalı
Doç. Dr. Yılmaz, bu hastalıkla ilgili yeni tedavi yöntemleri, kanın daha yüksek tutulmasına yönelik çalışmalar, genetik testler ve genetik tedavilerle ilişkin çalışmaların Türkiye'de de devam ettiğini bildirdi.
Talasemi hastalığında kadınlarda bir yatkınlık söz konusu olmadığını aktaran Yılmaz, kadınlardaki kansızlığın talasemiyle karıştırılmaması gerektiğini vurguladı.
Kadınlardaki kansızlığın nedenlerinden birinin adet dönemlerindeki kan kaybına bağlı demir eksikliği anemisi olduğunu anlatan Yılmaz, şöyle konuştu:
"Bu çok önemli, çünkü demir eksikliği anemisiyle talasemi taşıyıcılığı çok karışabilen iki durum. Toplumumuzda demir eksikliği anemisi de çok yaygın gözükmekte ve demir eksikliği anemisi olan kişilerle talasemi taşıyıcısı olan kişilerin tanılarının ayrılması çok önemli. Basit kan tahlilleriyle bunların tanısını koyabiliyoruz. Bu niye önemli? Çünkü demir eksikliği olan kişilerin çok basit demir haplarıyla tedavileri mümkün, çocuğa geçmesi gibi herhangi bir durum söz konusu değil. Demir eksikliği anemisiyle talasemi ayrımını tam olarak yapamazsak, talasemi taşıyıcılarını gözden kaçırabiliriz."
Kaynak: AA
İzmir elektrik kesintisi 7 Eylül 2024: İzmir'de elektrikler ne zaman gelecek?
İzmir’de 7 saatlik su kesintisi: 7 Eylül Cumartesi hangi ilçelerde su kesintisi yaşanacak?
Fuar’da Hayko Cepkin ve Ceylan Ertem İzmirlilere unutulmaz anlar yaşattı
İzmir güncel altın fiyatları 7 Eylül: Gram altın fiyatı İzmir Kuyumcular Odası
CHP’nin tüzük kurultayında konuşma krizi!
İzmir’de bugün hava nasıl olacak? 7 Eylül İzmir günlük hava durumu
ÇEŞTOB'a yeni başkan Orhan Belge oldu
İzmir’de 9 Eylül coşkuyla kutlanacak
Çiğli'den kadınlara özel doğal sirke yapımı atölyesi
İzmir’de 12’nci Kavacık Üzüm Festivali başlıyor
Son Girilen Haberler
Türkiye’den Paralimpik Oyunları’nda tarihi başarı
Türkiye, tarihinin en iyi paralimpik oyunlarını geçirdiği Paris 2024'ten 28 madalya ile döndü
Milli yüzücü tarihe geçti: Umut Ünlü bir kez daha şampiyon
Milli para yüzücü Umut Ünlü Paralimpik Oyunları'nda bir kez saha şampiyon oldu
Bakan Tunç: Darbecilerin yaptığı anayasa Türkiye’ye yakışmaz
Adli Yıl Açılış Töreni'nde konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Anayasamızdaki vesayetçi ruhu azaltabilmek için milletimizle beraber çok mücadele ettik. Türkiye Yüzyılının başında darbecilerin yaptığı bir anayasayla yol yürümek Türkiye’ye yakışmaz” dedi