[title]|İlkses Gazetesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan RTÜK’e çağrı: Değerlerimizin reyting savaşına meze yapılmasına müsaade edemeyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Coğrafyamızdaki her ırkın çimentosu İslam'dır. Toplumun çimentosu mukaddesatımıza yönelik girişimler milli güvenlik sorunudur, başta RTÜK, ilgili kurumlarımız hızla tedbirleri devreye almalıdır” dedi

Haber Giriş Tarihi: 26.11.2024 16:00
Haber Güncellenme Tarihi: 26.11.2024 17:29
Kaynak: İHA
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan RTÜK’e çağrı: Değerlerimizin reyting savaşına meze yapılmasına müsaade edemeyiz

Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen 7. Din Şûrası'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dijital inanç sistemleri karşısında Müslümanların tüm değerleriyle korunabilmesi için acil önlemler alınmalı ve hayata geçirilmelidir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları;

Erdoğan yaptığı konuşmada, Şura'nın birlik, beraberlik, muhabbet ve kardeşlik ruhunu tazelemesini, güçlendirmesini diledi.

Şura kapsamında 3 gün boyunca, 5 ayrı çalışma komisyonu bünyesinde düzenlenecek oturumların, sunulacak tebliğlerin, yapılacak tartışmaların ve müştereken alınacak kararların, ülke, millet ve İslam alemi için hayırlar getirmesini Allah'tan dileyen Erdoğan, Şura'nın düzenlenmesinde emek sarf edenlere teşekkür etti.

Şura kararlarının titizlikle uygulanması

Erdoğan, 5 yılda bir toplanan din şuralarını temiz ve imanlı ellerin, muhlis bir kalple hazırladığı bereketli bir ilim ve tefekkür olarak gördüklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sözü, fikri, eseri, müktesebatı ve tavsiyeleriyle bu sofrayı zenginleştiren ilim ve fikir insanlarına, yani sizlere, İslam'ın çizdiği o emin istikamette ebedi saadete giden bu muazzez yolda birlikte yürüdüğümüz yol arkadaşlarımız olarak bakıyoruz. Rabb'im bu sofrayı daha da büyütmeyi, bereketlendirmeyi, sizlere de bizlere de nasip eylesin. Yalnızca ülkemiz için değil gönül coğrafyamız, yurt dışındaki vatandaşlarımız ve dünyanın farklı köşelerindeki tüm kardeşlerimiz için fayda sağlamasını ümit ettiğimiz 7. Din Şurası kararlarının titizlikle uygulamaya konulmasının ehemmiyetini şimdiden hatırlatmak isterim."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar şuralarda alınan kararların takibini bizzat yaptığını dile getirdi.

Erdoğan, 2019'da düzenlenen 6. Din Şurası'nın kapanış programında Diyanet İşleri Başkanına kararların tatbikiyle ilgili hassasiyetini ifade ettiğini belirterek, "Bir önceki şurada alınan kararların 5 yıllık bir süre zarfında yüzde 95'lik bir oranla hayata geçirilmesini takdirle karşılıyor, Diyanet İşleri Başkanlığımızı ve kıymetli mensuplarını yürekten tebrik ediyorum. Teşkilatımız bünyesinde yurt içi ve yurt dışında i'la-yi kelimetullah yolunda büyük bir gayretle çalışan, aşkla atan kalpleri İslam ile buluşturan tüm kardeşlerimize, hocalarımıza, büyüklerimize çalışmalarında iyilikler, güzellikler, hayırlar temenni ediyorum." dedi.

"Hiç şüphesiz dinimiz emin ellerdedir"

Kur'an-ı Kerim'deki Hicr Suresi'nin 9. ayetinde, 14 asır önce Müslümanlara, "Muhakkak ki bu kitabı, bu vahyi, biz indirdik ve muhakkak ki onu koruyan da biziz" buyurulduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:

"Evet mukaddes kitabımız Kur'an-ı, vahyi, yani dinimizi muhafaza edecek, ebedi koruyacak olan Allah'tır. Şurası bir gerçek ki bu ayet, dinimize yönelik saldırılar konusunda bizlere sonsuz bir öz güven aşılıyor. Hiç şüphesiz dinimiz emin ellerdedir. Dinimiz yüce Rabb'imizin muhafazası, koruması altındadır. Ancak bu garanti bizim, yani kulların üzerinden mesuliyeti çekip almaz. Müslümanlar olarak bizler de dini yaşamak ve yaşatmakla mükellefiz. Dinimize yönelik saldırılarda her ne kadar sınırsız bir emniyet içindeysek, dindarlara yönelik saldırılarda tedbir alacak, bu saldırıları göğüsleyip, püskürtecek olan bizden başkası değildir."

"Medeniyetlerimizi inşa eden öz, tazeliğini muhafaza etmektedir"

Erdoğan, İslam dininin Mekke ve Medine'den başlayarak asırlar boyunca çok geniş bir coğrafyada eşsiz güzellikte medeniyetler inşa ettiğini dile getirdi.

Bağdat, Şam, Kahire, Buhara, Semerkant, Gırnata, Kurtuba, Konya, Bursa ve İstanbul'un asırlar boyunca dünyaya istikamet çizen ilim ve medeniyet merkezleri olduğunu anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Batı'nın kan, gözyaşı, katliam, soykırım ve sömürüye dayanan ilerlemesi Doğu'nun ilahi ve insani medeniyetini boğmak için, altını çizerek söylüyorum, geçici bir dönem üstünlüğü eline geçirmiştir. Ama bizim medeniyetlerimizi inşa eden ruh ve öz ilk günkü gibi tazeliğini muhafaza etmektedir. Gün gelecek, kutsallığı ve insanı dışlayan ilerleme dönemlerinin parantezi er ya da geç kapanacak, Batı uygarlığı büyük bir gürültüyle çökerken sahip olduğumuz öz ve ruh ile bizim ilahi, insani, aşk medeniyetimiz hem de daha güçlü olarak Allah'ın izniyle tekrar inkişaf edecek, şaha kalkacaktır. Şu hususu özellikle vurgulamak istiyorum. Biz kendi kodlarımızla kendi medeniyetimizin yeniden inşasına ne kadar inanıyorsak medeniyetimizin tekrar dirileceğine de o derece inanıyoruz. Müslümanların kendi ruh kökleriyle olan irtibatı uygar dünyayı rahatsız etmekte, o ruh kökünü yıpratmak, koparmak için asırlardır Müslümanlara sadece fiilen değil manen ve fikren de saldırılmaktadır. Bu saldırıların son asırda büyük ivme kazandığını son yıllarda ise adeta zirve noktasına ulaştığını burada hatırlatmak durumundayım."

"Özümüze yönelik çok yoğun, her zamankinden daha planlı ve sinsi bir saldırı söz konusudur"

Erdoğan, 13. yüzyıldaki Moğol istilasının İslam dünyasını harabeye çevirdiğine ancak İslam'ın özünü ve ruhunu yok edemediğine dikkati çekti.

20. yüzyılda Osmanlı Devleti başta olmak üzere İslam topraklarına saldırıların Müslümanları zayıflattığına, güçten düşürdüğüne hatta parçaladığına ama İslam'ın nurunu söndüremediğine işaret eden Erdoğan, "Bugün ise işte o nura, o aydınlığa, imanımıza, değerlerimize yani bizi biz yapan kodlarımıza ruhumuza, özümüze yönelik çok yoğun, çok kapsamlı her zamankinden daha planlı ve sinsi bir saldırı söz konusudur." ifadelerini kullandı.

Filistin'de, Gazze'de, Lübnan'da ve diğer İslam beldelerinde katliam yaparak Müslümanların soyunu kurutmaya çalışanların apaçık ortada olduğunu vurgulayan Erdoğan, buna karşılık küresel ölçekte Müslümanlara ve İslami değerlere saldıran gizli, sinsi düşmanın Gazze'dekinden çok daha fazla etki ile hasar bıraktığını, savaşını, her yolu ve yöntemini kullanmakla birlikte en çok da medya ve son dönemde sosyal medya ile yürüttüğünü söyledi.

"Coğrafyamızdaki her milletin, ırkın çimentosu İslam'dır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek din hizmetlerinde dijital dünyadan istifade ederken gerekse de dijital saldırılara karşı değerleri savunurken, özlerin, ruhların ve köklerin büyük bir itinayla korunması gerektiğini belirtti.

Ümmet-i Muhammed'in önce yapay haritalarla bölündüğüne, ardından ırkçılığın körüklenmesiyle birbirlerine hasım yapıldığına dikkati çeken Erdoğan, İslam aleminin bugünkü vahdetten uzak görüntüsünün altında 19. yüzyılda Müslümanların içine enjekte edilen "mikro milliyetçilik" fikrinin olduğunu kaydetti.

Bugün medya ve sosyal medya üzerinden lümpen ırkçı hareketlerin rahatça örgütlenebildiğini ve propaganda yapabildiğini aktaran Erdoğan, "Şunu tekrar ifade ediyorum, coğrafyamızdaki her milletin, her ırkın çimentosu İslam'dır, İslam'ın bize kazandırdığı kardeşlik ruhudur. Özellikle Türkleri, Kürtleri ve Arapları bir arada tutan ortak dinimizdir, ortak kıblemizdir, ortak inançlarımız ve ideallerimizdir." diye konuştu.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Üstat Necip Fazıl, bu kadim hakikati 'bir iman merkezi etrafında toplananlar' olarak tarif ediyor. Dilimiz, kökenimiz, meşrebimiz, tenimizin rengi farklı olsa da hepimiz aynı iman merkezi etrafında buluşan, kucaklaşan, gönüllerini birbirine Rab eyleyen müminleriz. Bin yıldır bu topraklarda İslam kardeşliğinin cihanşümul sancağı altında, aynı ezanların gölgesinin sergenliğinde, hep beraber, yan yana barış içinde yaşıyoruz.

Coğrafyamızdaki birlik ve huzuru bozmak isteyenler doğrudan doğruya işte bu iman merkezine, işte bu çimentoya yani inancımıza saldırmaktadır. İslam'a ve Müslümanlara yönelik saldırıların, ateizm gibi deizm gibi şamanizm gibi maskelerle kendilerini gizlediklerine tanık oluyoruz. Bir dönem 'Ali'siz Alevilik' fitnesi üzerinden yürütülen kampanyaların gayesi neyse, son dönemde gündeme getirilen 'İslamsız Türklük' furyasının gerisinde de aynı emperyalist emeller var."

.

Kaynak: İHA

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.