İYİ Parti’de Ankara’nın adayı belli oldu

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adayını açıkladı. Akşener, İYİ Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, Ankara'nın geleceğine katkıda bulunacaklarını belirterek, adaylarını kamuoyuyla paylaştı.

İYİ Parti'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı olan Cengiz Topel Yıldırım oldu. Akşener, Yıldırım'a adaylık teklifini sunduğunda, Yıldırım'ın "Tabii ki Ankara'ya hizmet etmek benim için bir görevdir, şereftir" şeklinde yanıt verdiğini aktardı.

Akşener, "Cengiz Topel Yıldırım kardeşimize İYİ Parti adına ABB Başkan adaylığı ve inşallah belediye başkanlığını teklif ettiğimde hiç sektirmeden, ‘Tabii ki Ankara’ya hizmet etmek benim için bir görevdir, şereftir’ dedi. Kazanmak üzere bugünden itibaren yola çıkıyor. Aramıza hoş geldiniz" diyerek Yıldırım'ın adaylığını duyurdu.

Akşener sözlerine şöyle devam etti:

“Ankara’yı inşallah İYİ Parti’nin kazandığı ve iyi belediyeciliğin uygulandığı, sonra da 2028’de İYİ Parti’nin iktidar olmasında ve ‘Cumhurbaşkanı adayımız şudur’ dediğimizde onun seçildiği bir sistemin oluşmasında yol başçısı olacak.”

İYİ Parti, 31 Mart Yerel Seçimleri'nde 81 ilde "hür ve müstakil" girme kararı almış ve belediye başkan adaylarını açıklama sürecine başlamıştı.

‘‘Ankara hak ettiği yerde değil’’

Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cengiz Topel Yıldırım, Ankara'nın mevcut durumuyla ilgili çarpıcı bir değerlendirme yaptı. Yıldırım, Ankara'nın hak ettiği konumda olmadığını ifade ederek, şehrin potansiyelinin bir türlü harekete geçirilemediğini belirtti.

Yıldırım aday açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Ankara; adına, şanına, rütbesine ve mazisine yakışan bir konumdan fersah fersah uzaktır. Bir asırdır ülkemize başkentlik yapan Ankara, mevcut potansiyelini bir türlü harekete geçirememiştir. Ankara’ya memat gelmemiş fakat hayat Ankara’dan gitmiştir. Ankara son 5 yılda ayağa kalkacağına tembellik ve ihmalkarlığın pençesine düşürülmüştür. Ankara her fanteziyi proje zanneden zihniyet ile her projeyi fantezi olarak gören bir atalet arasına sıkışmıştır. Bu iki zihniyet Ankara’yı malulen emekli hale çevirmiştir."