İYİ Parti’den vaaz eleştirisi: Hepimizi hayrete düşürmüştür

İYİ Parti İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan, AK Parti politikaları nedeniyle arttığını belirttiği kadına yönelik ayrımcılığın camilerde vaaz olarak verilmesinin herkesi hayrete düşürdüğünü söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 15.10.2024 14:11
Haber Güncellenme Tarihi: 15.10.2024 14:27
Muhabir: BERKAY ERDEN
İYİ Parti’den vaaz eleştirisi: Hepimizi hayrete düşürmüştür

İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı düzenlediği basın toplantısı ile kadına yönelik şiddet, çocuk istismarları, parti politikalarına yönelik önemli açıklamalarda bulundu. İYİ Parti İzmir İl Başkanı Avukat Ülkü Doğan ve İl Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetler Başkanı Filiz Çuhadaroğlu’nun gerçekleştirdiği basın açıklamasında ilk konuşan İl Başkanı Doğan, kadına yönelik artan şiddet eylemlerinin AK Parti politikaları nedeniyle yaşandığını belirterek; bir camide kız çocuklarını edep verilmesi konusunda verilen vaaza tepkisini dile getirdi.

Haksız tahrik indirimi kaldırılmalı

Basın açıklamasında ilk konuşan isim olan Çuhadaroğlu, kadına yönelik şiddete haksız tahrik indirimi uygulamasının kaldırılması gerektiğini belirten Çuhadaroğlu, “Türkiye'de son 10 günde 15 kadın, 2024 yılı boyunca ise 311 kadın katledildi. Daha iki gün önce Gaziantep'te akli dengesi yerinde olmadığı iddia edilen bir erkek, hamile eşini ve dört çocuğunu vahşice katletti. Bu, kabul edilemez bir tablodur. Psikolojik sorunlar, kadına yönelik şiddetin tek sorumlusu gibi gösterilerek hükümetin etkin politikalar üretmemesi asla kabul edilemez. Son yıllarda yargı sistemimiz, kadın cinayetlerinde adaletin sağlanmasında büyük bir zafiyet göstermektedir. Haksız tahrik ve iyi hal indirimleri, cinayetleri adeta teşvik eden bir hal almıştır. Erkek katiller, mahkeme salonlarında mağdurları bir kez daha öldürmektedir. Son dönemde alınan kararlar, bu yargı pratiğinin ülkemizdeki şiddet kültürünü beslediğini açıkça ortaya koymaktadır. Haksız tahrik indirimi uygulanan birkaç örnek vermek gerekirse; 2019 yılında İbrahim Köksal, kendisini aldattığı bahanesiyle Sibel Köksal’ı kabloyla boğarak ve ardından bıçaklayarak öldürdü. Davada İbrahim Köksal’a tahrik indirimi uygulandı ve yalnızca 22 yıl hapis cezası verildi 2020 yılında Sadife Yüzer, "çocuğun kendisinden olmadığı" iddiasıyla kocası tarafından tüfekle vurularak öldürüldü. Haksız tahrik indirimi uygulandı ceza düşürüldü. Yapılan DNA testinde çocuğun kendisinden olduğu belirlendi. 2021 yılında Emine Akgül, boşanma sürecinde ve hakkında uzaklaştırma kararı olan eşi tarafından öldürüldü. Mahkeme katilin evde erkek sesi duyduğunu söylemesini "ağır tahrik" olarak kabul etti ve cezayı indirdi. Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen belirli suçlara ilişkin cezalara uygulanan ‘haksız tahrik’ indiriminin kadına karşı şiddet suçlarının cezalarında uygulanması kaldırılmalıdır.” şeklinde konuştu.

Alanında uzman kişilerle çalıştay düzenlenecek

Psikologlar ve avukatlar gibi alanında uzman kişilerle bir çalıştay düzenleneceğini açıklayan Çuhadaroğlu, “Toplumun bu acı gerçeklere karşı sesini yükseltmesi gerekmektedir. Şiddeti meşrulaştıran, normalleştiren ve caydırıcılığını kaybeden hukuk sistemimizin acilen gözden geçirilmesi ve kadına yönelik şiddetin sona erdirilmesi için toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı köklü bir zihniyet değişikliğine gidilmelidir. Biz İYİ Parti olarak, iki aydır hazırlığını sürdürdüğümüz ve 16/17 kasımda icra edeceğimiz, şiddet alanında konusunun uzmanı akademisyenler, STK başkanları, sosyal hizmet uzmanları, psikologlar, psikolojik danışmanlar ve barolar birliği temsilcisi avukatların katılımı ile ‘Şiddet ve Şiddetle Mücadele Çalıştayı’ düzenleyeceğiz. Bu çalıştayda; disiplinler arası bir yaklaşımla, şiddeti yaratan faktörleri belirleyerek okul öncesi dönemden başlayarak toplumsal değişimi sağlamak ve bu sayede şiddete uzun vadede kalıcı çözüm üretmek, halen toplumda yaşanan şiddeti önlemeye yönelik ivedilikle alınabilecek caydırıcı, önleyici hukuksal tedbirleri ortaya koyarak farkındalık yaratmak ve bilimsel veriler ışığında parti eylem planını oluşturmak hedeflenmiştir. Bir çalıştay bildirgesi ile de elde edilen sonuçlar ilgili kurum/kuruluş ve siyasi partilerle paylaşılacaktır” dedi.

İnfaz yasasında gerekli düzenlemeler yapılmalı

Açıklamasının sonunda toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyen Çuhadaroğlu, açıklamalarını şu sözler ile noktaladı: “Bizler şiddete karşı mücadelemizde samimi ve kararlıyız. Kadın cinayetlerinin önlenmesi ve kadınların güvenliğinin sağlanması için faillerin ve süreç içerisinde yer alan kurumların hesap vermesini sağlamalı, kanunlardaki eksiklikler giderilmeli, şiddeti önleyici politikalar derhal hayata geçirilmelidir. Kadına yönelik şiddetin sona erdirilmesi için toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan, caydırıcı ve etkin politikalar vakit kaybetmeksizin belirlenmeli ve uygulanmalıdır. Kadına yönelik ayrımcılığa neden olan, kadına yönelik şiddeti onaylayan, yeniden üreten tüm olumsuz yargıların ve geleneksel tutumların değiştirilmesi amacıyla tüm topluma etki edecek bilinçlendirme, farkındalık ve zihniyet dönüşümü seferberliği başlatılmalıdır. ‘6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’ etkin bir şekilde uygulanmalı, caydırıcılık ve adil cezalar açısından infaz yasasında gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.”

AK Parti’nin kadına yaklaşımına tepki

Ülkü Doğan AK Parti’nin kadına yönelik yaklaşımını eleştirerek başladığını konuşmasında bu yaklaşımın kadına yönelik şiddete zemin hazırladığını belirterek; “Hem siyasetle uğraşan bir Kadın ve hem de  hukukçu  kimliğim ile bir kaç hususu eklemek isterim. Kadına yönelik şiddet  eylemleri  önlenemez  değildir. Eğer iktidar, toplumu derinden sarsan bu olayların önüne  geçmek  istiyor  ise önce  bu iradesini ortaya koymalıdır. Burada eksik  olan  İradedir. AK Parti iktidarları boyunca gerek parti  temsilcilerinin, gerek Bakanlık düzeyinde bulunanların ve gerekse Cumhurbaşkanı  Sn.  Recep Tayyip Erdoğan'ın söylemlerine baktığımızda aslında niyetlerini saklamadıklarını görüyoruz. Gerçekten de AK Parti'nin kadın konusuna bakışı özetleyen ‘Kız mıdır, kadın mıdır bilemem’,  ‘kahkaha atan kadın iffetsizdir’, ‘Hamile kadın sokakta dolaşamaz’, ‘kadınlar için tek kariyer annelik’ , ‘Türk kadını evinin süsüdür’,  örnekleri çoğaltmak mümkün hepsini sayamıyorum ama sanırım konuyu net bir şekilde anlatıyor. AK Parti anlayışına göre kadın evinde oturması gereken, erkeğin iradesine  tabi eksik bir canlıdır. Hal böyle olunca da kadına yönelik tüm şiddet olaylarını görmezden geliyor  hatta kadını suçlayabiliyorlar” dedi.

Camide verilen vaaz hayrete düşürdü

Bir cami imamının kız çocukları hakkında verdiği vaazı da eleştiren İl Başkanı Doğan, “Sizlerle  bu Cuma günü yaşadığımız bir vakayı anlatsam sanırım meramımı daha iyi anlatmış olacağım. Bir cenazeye  katılmak amacı ile ismini vermeyeceğim (konu ile ilgili İl Müftülüğümüze bildirimde bulunacağız)  camimize gittim. Cuma namazına müteakip kaldırılacak cenaze nedeni ile cami avlusunda beklerken  Cami  imamının cemaate vaazını dinleme  fırsatı da bulduk. Konu kadına yönelik şiddet idi ki aslında camilerimizde bu konunun konuşuluyor olmasından dolayı da son derece memnun oldum.  Ancak sonrasında duyduklarımız  hepimizin kanını dondurdu. İmamımız  cemaatine, son dönemde yaşanan  bu şiddet olayları nedeni  ile ‘Kız Çocuklarına  edep ve hayayı  öğretmelerini  tavsiye  ediyordu’  Ve hatta diyordu ki;  ‘kızlarımız öyle giyiniyor ki ben yakınlarımın kızlarına bakamıyorum haya ediyorum’  Bu erkeğin mutlak üstünlüğüne inanan anlayışına söyleyecek tek bir söz var. Camilerimizde imamlarımızın cemaatine dinimizin gereklerini anlatması,  tavsiyelerde bulunması elbette ki hepimizin beklentisidir. Ancak görevi  bu olan bir imamın kendi edep duygusu ile cemaate kız çocukları konusunda verdiği vaaz hepimizi hayrete düşürmüştür” diye ifadelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı ve Diyanet Başkanına çağrı

Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Diyanet işleri Başkanı Ali Erbaş’a seslenen Doğan,  “Buradan Diyanet İşleri Başkanlığımıza sesleniyorum. Müslümanlığın dinler arasında en insancıl en eşitlikçi din olduğu tartışılmazdır. Ayrıca yine hem Peygamberimizin  (SAS)  sünnetleri hem Dinimizin emirlerini  göstermektedir  ki  İslam dini Kadına saygıyı emretmekte şiddeti yasaklamaktadır. Sn. Ali Erbaş , camilerimizde kadına yönelik şiddet ile mücadele konusunda verilen vaazlarda cemaate,  erkek çocuklarına kadına saygı duymayı , kadın ile erkeğin eşit yaratıldığını velhasıl şiddete uğrayanı değil şiddeti göstereni eğitmesi gerektiğini anlatmalarını söyleyiniz. Ayrıca Cumhurbaşkanı Sn.  Recep  Tayyip  Erdoğan'a da seslenmek isterim. Gelin Kadına yönelik şiddet ile mücadelede  iradenizi gösterin. Konuyu bütün yönleri ile yani eğitim müfredatında değişiklik,  basın ve  medya  ayağında cinsiyet eşitliğinin sağlanması, konu ile ilgili Sivil Toplum Kuruluşları ve uzmanları ile ortak çalışarak eylem planları  hazırlanması  gibi mücadele  kararlılığınızı gösterecek adımlar atın. Aksi halde hiç bir kadın ve kız çocuğu asla güvende olamayacak” dedi.

Kapalı nüfus sayımı çağrısı

Sığınmacı ve göçmenler konusunda İYİ Parti’nin adım atan ilk parti olduğunu söyleyen Doğan, kaçakların belirlenmesi için kapalı nüfus sayımı yapılmasının önemine dikkat çekerek; “Ülkemizin  bir diğer önemli sorunu kaçak göçmenler ve döviz  karşılığı satılan Türk Vatandaşlığı. Bildiğiniz üzere  geçtiğimiz günlerde Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu ;  İYİ Partinin Danıştay ve  İdare Mahkemesi nezdinde  açmış olduğu davayı ve  gerekçelerimizi izah etmişti. İYİ  Parti  sığınmacı ve kaçaklar konusunda bugüne kadar  hamaset değil,  hazırlamış olduğu ‘Milli Göç Doktrini’ ile planlı geri dönüşü ortaya koyan  tek partidir. Ve  bu konuda ilk somut adımı atarak, Ecdadımızın kanıyla sulayarak kazandığı vatan topraklarının vatandaşlık karşılığı döviz ile yabancılara satışının Anayasaya  aykırı olması nedeni ile Türk Vatandaşlığının para karşılığı pazarlanmasının iptali için Danıştay'da, 29.04.2011 tarihinden bu yana yasalara açıkça aykırı bir şekilde  Suriyelilere verilen vatandaşlıkların iptali için Ankara İdare Mahkemesinde dava açılmıştır. Biz de hem bir İYİ Partili ama her şeyden önce bu Ulusun bir evladı olarak vatandaşlık hakkının pazarlanmasına karşı çıkan bir vatansever olarak davaya katılma talebinde  bulunacağımızı beyan etmek isterim. Bir diğer konu Genel  Başkanımız  tarafından iktidara yapılan çağrının önemidir.  Bildiğiniz üzere Sayın Müsavat Dervişoğlu geçtiğimiz günlerde iktidara en yakın zamanda mümkün  ise  3 Kasım tarihinde bir kapalı nüfus  sayımı yapılması çağrısında bulundu. İzmir İl Teşkilatı olarak bu çağrının ülkemizde asayişin sağlanması ve son dönemde artan şiddet olaylarının son bulması adına çok önemli buluyor ve kamuoyuna bir kez daha hatırlatmak istiyoruz” diye açıklamalarda bulundu.

Ceza sistemi oyuncak haline geldi

Hükümetin görevinin sadece suçu cezalandırmak olmadığını söyleyen Doğan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yaptığı açıklamaları eleştirerek;  “Ne yazık ki son 20 yılda infaz kanunlarında yapılan oynamalar ile ceza yasaları adeta oyuncağa çevrilmiştir. Dün Adalet Bakanı hapis cezası alanın cezaevine gireceğini basın açıklaması ile duyurdu. Sayın  Bakan zaten olması gereken bu değil midir?  Suç işleyenin cezasını çekmesi  gerekirken bize lütuf gibi mi söylüyorsunuz? Gerçi  20 yıldır suç işleyenleri aramıza saldınız ve sokakları artık korku yuvalarına çevirdiğiniz için size garip geliyor. Ama Sayın  Bakana  hatırlatalım. Hükümetin görevi sadece suçluyu cezalandırmak değil, suçu da önlemektir. Oysa siz cezalandırmayı bile başaramıyorsunuz. Ve  son olarak; 27 Ekim 2024 tarihinde Partimizin 7. kuruluş  yıl dönümünü  Ankara Kapalı Spor Salonunda kutlayacağız. Bu tarihi güne şahitlik etmek, bu coşkuyu birlikte yaşamak içi tüm partililerimizi, tüm İYİ partiye gönül vermiş  dava arkadaşlarımızı aramıza davet ediyorum. İl ve İlçe Başkanlıklarımızdan otobüsler kaldırılacak olup bizler ile temasa geçmeleri yeterli. Son dönemde atık toplumsal cinnet haline gelen kötü haberler, yoksulluk, ekonomik sıkıntılar bize bir şey göstermektedir. Ülkemizin  iyiliğe ,  iyilere ihtiyacı var. Biz sorumluluğumuzun  ne kadar ağır ve önemli olduğunu biliyor  ve ülkemiz adına mücadele  etmenin verdiği heyecan ile ilk gün ki mücadele  azmimiz ile yolumuza devam ediyoruz” ifadelerinde bulundu.

AK Parti’nin yönetim anlayışı bu

Basın açıklamasının sonunda AK Parti Bayraklı Meclis Üyesinin söylediği sözler ile ilgili, "Bu AK Parti zihniyetidir. Bu sadece bahsi geçen kişinin görüşü değil AK Parti’nin zihniyetidir" diyen  Doğüan, kredi kartlarından alınması planlanan 750 liralık savunma sanayi payı uygulamasının AK Parti’nin yönetim anlayışını yansıttığını söyleyerek, açıklamalarını şu sözler ile bitirdi: “Deli Dumrul hikayesine dönmüş bir vergi sistemi var. Türkiye’de işlevsel bir vergi sistemi yok bulabildiğinizden vergi alınıyor. Vatandaşın cebinden para alınmak isteniyor. Aynı vatandaş yine kutuplaştırılıyor. AK Partini 20 yıldır yönetim anlayışı bu. Türkiye önce vergi sistemini düzeltmeli, sonra istisnanız her Türk vatandaşı cebindeki bütün parasını vergi olarak verir."

Kaynak: BERKAY ERDEN

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.