AK Parti İzmir İl Başkanlığı’nın düzenlediği "Gönül Sofrası” iftar etkinliğinde konuşan AK Parti Genel Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım; stadyum, İktisat Kongresi ve trafik sorunu üzerinden Büyükşehir’i yaylım ateşine tuttu
Haber Giriş Tarihi: 17.04.2023 18:43
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak:
Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
TENZİLE AŞÇI
AK Parti İzmir İl Başkanlığı, AK Parti Genel Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın katılımıyla "Gönül Sofrası" iftar programı düzenledi.
Programa, Yıldırım ve ev sahibi sıfatıyla AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’nın yanı sıra; AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Eyüp Kadir İnan, Tarım ve Orman eski Bakanı Bekir Pakdemirli, AK Partili ilçe belediye başkanları, AK Parti İzmir milletvekilleri ve adayları, şehit aileleri; kentteki oda, borsa, birlik başkanları, iş insanları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı. Programda Yıldırım, Saygılı ve Pakdemirli konuşurken konuşmaların ortak teması ise İktisat Kongresi ve Millet İttifakı eleştirisi ile 14 Mayıs seçimleri oldu. Yıldırım, yaptığı konuşmalarda eleştiri oklarının hedefine İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni koydu.
YILDIRIM’DAN STADYUM VE TRAFİK SALVOSU
Konuşmasına Karşıyaka Stadyumu ve trafik sorunu üzerinden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirerek başlayan Yıldırım, “Bugün bu salonda İzmir’in kalbi atıyor. 2011 yılında yine bu salonda milletvekili adayı olduğumda İzmir için 35 İzmir diyerek 35 proje hazırlamıştım. Geçen zaman içerisinde dönüp baktığımızda bu projelerin çoğunun hayata geçtiğini bir kısmının da devam ettiğini görmekteyiz. Başlayamayanlar da var elbet. İzmir Körfez geçişi gibi… Bu projenin başlamam nedenini de hepiniz biliyorsunuz. İzmir, bazı konularda çok hassas. Maalesef yaptığımız işlerde de çok kolay başaramadık. Sürekli yasal engellemelerle karşı karşıya kaldık. Aynı anda 3 stadyuma başlamıştık. Ne yazık ki Karşıyaka’ya devam edemedik, yasal engellerden dolayı kaldırdık. Ama bugün Göztepe ve Alsancak stadyumları gayet güzel oldu. İzmir’imize de yakıştı. O zaman Karşıyaka’ya da engel olunmasaydı İzmir’in 3 tane çok güzel stadyumu olacaktı buna benzer başka önemli projelerimiz de ne yazık ki engellendi. Ama birçoğunu inatla bir murat dedik ve hayata geçirdik. Düşünün… Eğer İzmir’de İzmir Çevre Yolu olmaydı İzmir şehir için trafiği ne olurdu? O Altınyol’da bir santimetre bile ilerlenemezdi. Aynı şekilde Adnan Menderes Havalimanı’nın yeni terminalleri yapılmasa geçtiğim birkaç sene içinde 75 milyon yolcuya nasıl hizmet edilecekti Örnekleri çoğaltmak mümkün. Sabuncubeli Tüneli İle İzmir’le Manisa’yı birleştirdik. Konak tüneli… Belki küçük ama çok büyük hizmet yapıyor. Açıldığı günden beri 8 yıl içinde 100 milyonun üzerinde araç geçişi olmuş” dedi.
“RÖVANŞİST BİR ANLAYIŞLA ASLA İŞ YAPMADIK”
İktisat Kongresi’ne de değinen Yıldırım, kongrenin orijinal binasının yıkılması üzerinden CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyelerine yüklendi ve “İzmir, her şeyin en güzeline layık. Çünkü İzmir, sıradan bir şehir değil. Kuruluşun ve kurtuluşun şehri. 9 Eylül’de Kurtuluş Savaşı’nın sona erdiğini ilan edildiği şehirdir. 10 Eylül’de Atatürk, İzmir İstiklal mücadelesinin şehri değil aynı zamanda Türkiye'nin ekonomi politikalarının belirleneceği önemli bir merkez olduğunu da duyurmuştur. Lozan’dan 5 ay önce, cumhuriyetin ilanından 7 ay önce. İzmir’de İktisat Kongresi’ni toplayarak cumhuriyet daha ilan edilmeden modern Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomi politikalarını bütün dünyaya ilan etmiştir. Atatürk İktisat Kongresi’ni toplamış ve iktisat politikalarını bütün dünyaya ilan etmiş. Peki o kongrenin tarihi binası ne oldu? 1979’da CHP’li belediye başkanı tarafından yıkılmış. Şimdiki başkanınız tarafından da otopark yapılması için çalışmalar başlanmış. Yani İktisat Kongresi’nin yerinde yeller esiyordu. İzmir, Atatürk hassasiyeti en yüksek olan ilimizdir. Bundan da gurur duyuyoruz. Bu tarihi bina tarihten silinemez. Tescilli hale getirdik ve Valiliğiniz önderliğinde aynı ölçü ve özelliklerde kongre binasını yaptık. Geçtiğimiz Şubat ayında kongreyi yapmaya kadar vermiştik ki 6 Şubat’ta asrın felaketiyle karşı karşıya kaldık ve gerçekleştiremedik kongremizi. Ama artık kongre binamız orada duruyor. Bundan böyle binamız, birçok kunda birçok etkinlikte İzmirlilere hizmet edecek. Biz, yıkmak değil, yok etmek değil… Rövanşist bir anlayışla asla iş yapmadık. Siyaseti hizmetin bir aracı olarak gördük. Hizmette siyaset olmaz. 21 yıldır yılmadan yorulmadan ülkemize ve milletimize hizmet etmeye devam ediyoruz. Rabbim imkan verirse son nefesimize kadar hizmet etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
YOL, KÖPRÜ, TÜNEL MEDENİYETTİR
İzmir’e yapılan yatırımlar üzerinden hizmet vurgusu da yapan Yıldırım, “Bugün aranızda milletvekili adayı olmadan bulunuyorum. Bu yüzden çok daha rahatım. İstemek benim için daha kolay. Sizden istiyorum. Güven ve istikrarın devamına var mısınız? Güven ve istikrar… İki sihirli kelime. Bunun ne demek olduğunu 1990’lı yılları yaşayanlar çok iyi bilir. Özal dönemini saymıyorum. Özal dönemi, Türkiye’nin dünyaya açıldığı dönemdir. Özal’ın misyonunu devam ettiren ve Türkiye’yi 2023 yılından cumhuriyetin 100. Yılına taşıyan da Recep Tayyip Erdoğan ve onun yol arkadaşlarıdır. 21 yılda ne yaptığımız anlatmayacağım. Ama eğer bu yollar bu havalimanları, dünyanın en büyük havalimanı olmasaydı, demiryolları yeniden devlet politikası olmasaydı bugün Türkiye, hiçbir şekilde 255 milyar dolar ihracata ulaşamazdı. Bazıları çıkmış diyor ki ‘yollar karın mı doyuracak?’ Elbette yenmez, yol yeni mi? Ama yiyeceklerimizi soframıza getiren yol olmazsa hiçbir şey olmaz. O yüzden yol, köprü, tünel medeniyettir. Ekonominin kalkınmasıdır. Bilen de konuşuyor, bilmeyen de konuşuyor. İZBAN… dünyanın şehir içinden geçen en uzun toplu taşıma sistemi. Geldiğimizde İZBAN terk edilmişti. NE yapacaktık? Bana ‘O diğer partinin, CHP’nin belediyesi’ dediler. ‘Ne diyorsunuz! Hizmette siyaset tanımıyoruz’ dedik ve İZBAN’ı Torbalı’ya kadar uzattık. Aliağa’dan da Bergama’ya kadar uzanacak. Gelmek istediğim nokta… Son 4-5 senedir büyük bir küresel felaketle karşı karşıyayız. Türkiye, öyle bir coğrafyadaki ki… Coğrafya kaderdir. Bu coğrafya çok dinamik. Etrafımızda sorunun olmadığı ülke yok. Bu koşullarda güçlü olarak yolumuza devam etmekten başka şansımız yok. Bu siyaset değil, hakikatin kendisidir. Biz tüm engellemelerle bugünlere geldik. Ama yılmadık, mücadele ettik. Güven istikrarı hem ülkemizde hem İzmir’imizde göstermek için çalıştık. Evvelki sene 30 Ekim’de İzmir büyük bir deprem felaketi yaşadı. Biz o depremin yaralarını sardık. Deprem konutlarını yaptık” ifadelerini kullandı.
“ASLA BÖLÜCÜLERLE YOL YÜRÜMEYECEĞİZ”
Millet İttifakı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı yardımcılığı görevine de tepki gösteren Yıldırım, aynı zamanda ‘HDP’ üzerinden de Millet İttifakı’nı eleştiri yağmuruna tutarak şunları söyledi; “1 aydan kısa bir sürede seçime gidiyoruz. 6 Şubat depremi… Bu şartlar altında vatandaşımız 2 iddialı aday karşısında karar verecek. Bu karar, Türkiye'nin yeni 100 yılının geleceğini belirleyecek kadar olacak. Düşünün… Daha seçim olmadan üleşmeyi, paylaşmayı, arpalıkları esas alan 7 birbirine benzemeyen ekiple mi yoksa tüm krizleri başarıyla atlatmış bir lidere ve yönetime mi karar verecek. Bunun kararını İzmir ve Türkiye karar verecek. 7 tane cumhurbaşkanı yardımcılığı var. Şimdiden dağıtıldı. 8 tane de olabilir. Anlamadığım bir şey var. Bu milletin seçtiği belediye başkanları onlar. O kişilerin hali hazırda görevleri sorumlulukları var. O insanlar onları belediye başkanlığı yapsın diye seçtiler. Siz o isimler daha kendi görevini yapmadan cumhurbaşkanı yardımcısı yapıyorsunuz. Bu, onlara oy veren vatandaşlara saygısızlıktan başka bir şey değildir. Bunların yapmak istedikleri üleşmekten başka bir şey değildir. 1990’lı yıllarda biz bunları gördük. Güven ve istikrarın olmadığı bir ülkede hiçbir şey olmaz. Üretim, ihracat kalkınma… Biz yoksullukta değil varlıkta eşit olmayı savunuyoruz. Ama karşımızdakiler yoksullukta eşit olmayı savunuyorlar. Bu, bu millete reva değil. Oyunuzu istediğinize vereceksiniz. Ama evlatlarımız, ülkemizin birliği ve beraberliği için vereceğiniz oyun büyük önemi var. 20 yılda 40 bin şehidimiz var. Açık açık terör örgütünün dağ temsilcileri karşı ittifakı desteklerini açıklıyorlar. Getirecekler kan, gözyaşı ve bölünme kavgasıdır. Bu toprakları bize emanet edenler bu topraklar bu operasyonlar müsaade etmemize izin vermezler. Onun için oy ve iktidar uğruna asla bölücülerle ve FETÖ’cülerle yol yürümeyeceğiz.”
SAYGILI: YOLA DEVAM ETMEK İÇİN SİZLERE İHTİYACIMIZ VAR
İktisat Kongresi ve yerli üretim vurgusu yapan İl Başkanı Saygılı, üstü kapalı muhalefete de eleştiride bulundu ve “Bugün aramızda şehrimizin abisi, babası, kıymetli büyüğümüz başbakanımız Binali Yıldırım Bey var. Biz, İzmir’de iş insanı olarak da şahit olduğum fakirinden en gariban ailelere kadar hiç kimsenin bilmediği, sağ elin verdiğini sol elin bilmediği şekilde herkese sahip çıkan, uzaktan ya da yakından garibana yetişen, şehrimizin kalkınması için 21 yıldır çalışan bir büyüğümüz olarak kendisinden razı olduğumuzu söylemek istiyorum. Bugün saygıdeğer büyüğüm aksakal Türk Dünyası’nın büyüğü Binali yıldırım öyle bir çalışmaya imza atıyor ki attığı imza Türk Cumhuriyetiyle başlayan, Balkanlar’a kadar giden ulaşım anlamında her türlü sıkıntının aşılması, kültürlerin birleşmesi konusunda gece gündüz çalışıyor. Bundan 100 yıl önce 1923 yılında İzmir’de cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşları çok büyük bir kongreye imza attılar. U kongre, İzmir İktisat Kongresiydi. Bu kongredeki en önemli vizyon yerli ve milli üretimin başlamasıydı. Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle ve teşkilatlarımızın çalışmalarıyla biz, 100 yıl sonra diyoruz ki ‘Türkiye yüzyılı.’ Bu 100 yılın en önemi özelliği gelece bakmak. Doğru adamlar doğru zamanda en önemli çalışmalara imza atmaktır. Bu bizim en önemli vizyonumuzdur. Ama bu vizyonu yok etmek için terör sevicileri her türlü komplo teoriyle kirletme çalışması yapıyorlar. Bu şehir için Sayın Başbakanımız bir sorun olduğunda hiçbir zaman göz ardı etmemiştir, çözüm getirmiştir. AK kadroların tamamı bu şekilde çalışmaktadır. Türkiye 100 yılı iki kavram üzerine kuruludur. Bir tarafta bertaraf etmeye çalışan bir zihniyet. Ama AK Partimiz, ‘yapacağız, geleceğe umutla bakacağız, gençlerimize güzel bir gelecek vaat edeceğiz’ diyorlar. Hiçbir şekilde hiçbir komploya izin vermeden emin adımlarla gidiyorlar. Bugün iftihar edeceğimizi öyle bir nokta var ki… Milli ve yerli üretim artırılacak denmişti. Ama biz muasır medeniyetler seviyesine gelmenin yanında bir adım öteye çıkıyoruz. TOGG, SİHA ve İHA’lar… Her konuşa ülkemiz ciddi bir yol aldı. Bizlerin bu yola devam etmemiz ve sağlıklı ve güvenle bu yolda devam etmek için sizlere ihtiyacımız var. Eminim ki İzmir kazanacak. Doğru zamanda doğru insanla inşallah 14 Mayıs’ta Türkiye 100 yılı başlıyor. 15 Mayıs’ta yeni bir güne çıkıyoruz” ifadelerini kullandı.
PAKDEMİRLİ: ONLARIN DENEME İMKANI OLDU
Konuşmasında Milet İttifakı’nın Cumhur İttifakı’nın alternatifi olamayacağının altını çizen Pakdemirli, “Siyasi partiler dolu dizgin çalışıyorlar. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı var. Hepsi bu sistem içinde ben daha iyi yaparım diyor. 50 yıldır siyasetin içinde biri olarak Cumhur İttifakı’na alternatif olarak gösterilen trajikomik bir durum var. Ama hiçbiriniz işinizi 7 kişi yönetmiyorsunuz .Benim tarım geçmişim de olduğu için… Bizde ‘Sen ağa ben ağa inekleri kim sağa’ derle Bu kadar çok kafanın bir araya gelip yönetmesi bu kadar zor olan bir ülkeyi yönetmesi çok zor. Biz birçok işi yaparken o kadar zorlandık ki… 7 kişiyle bu iş yapılamaz. Sayın Kılıçdaroğlu, ‘Ben yaşımı başımı aldım artık. Bir dönem daha beklersem bundan bir iş çıkmayacak. Bir dönem daha bekletip otele gideceğime Çankaya Köşkü’ne gidip ayaklarımı zatayım’ dediğini düşünüyorum. Benim bu durumu içim almıyor. Bu bizim Cumhur İttifakı’nın alternatifi olamaz. Türkiye gösterilen bu yönetimle yönetilemez ve birkaç yıla bu siste tıkanır. Evet eksiklerimiz olabilir. Ama 21 yılımız bize şunu gösteriyor. ‘Biz bu işin içinden çıkarız’. En basitinden İstanbul… Biz birkaç saate buradan İstanbul’a gidebiliyoruz. Nükleer Tesis de olmak üzere birçok yenilikler yapıldı. Yani geçmiş geleceğin aynasıdır. Evet millet İttifakı biz daha iyisini yaparız. Ama onların da deneme imkanı odu. İzmir’i İstanbul’u ve Ankara’yı denediler. Hepsinde neler yapamadıklarını gördük görmeye de devam ediyoruz. Allah sonumuzu hayretsin. İnşallah sonuçlar milletimiz ve vatanımız için en iyi şekilde neticelenir” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
AK Parti İzmir İl Başkanlığı’nın düzenlediği "Gönül Sofrası” iftar etkinliğinde konuşan AK Parti Genel Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım; stadyum, İktisat Kongresi ve trafik sorunu üzerinden Büyükşehir’i yaylım ateşine tuttu
TENZİLE AŞÇI
AK Parti İzmir İl Başkanlığı, AK Parti Genel Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın katılımıyla "Gönül Sofrası" iftar programı düzenledi.
Programa, Yıldırım ve ev sahibi sıfatıyla AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’nın yanı sıra; AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Eyüp Kadir İnan, Tarım ve Orman eski Bakanı Bekir Pakdemirli, AK Partili ilçe belediye başkanları, AK Parti İzmir milletvekilleri ve adayları, şehit aileleri; kentteki oda, borsa, birlik başkanları, iş insanları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı. Programda Yıldırım, Saygılı ve Pakdemirli konuşurken konuşmaların ortak teması ise İktisat Kongresi ve Millet İttifakı eleştirisi ile 14 Mayıs seçimleri oldu. Yıldırım, yaptığı konuşmalarda eleştiri oklarının hedefine İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni koydu.
YILDIRIM’DAN STADYUM VE TRAFİK SALVOSU
Konuşmasına Karşıyaka Stadyumu ve trafik sorunu üzerinden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirerek başlayan Yıldırım, “Bugün bu salonda İzmir’in kalbi atıyor. 2011 yılında yine bu salonda milletvekili adayı olduğumda İzmir için 35 İzmir diyerek 35 proje hazırlamıştım. Geçen zaman içerisinde dönüp baktığımızda bu projelerin çoğunun hayata geçtiğini bir kısmının da devam ettiğini görmekteyiz. Başlayamayanlar da var elbet. İzmir Körfez geçişi gibi… Bu projenin başlamam nedenini de hepiniz biliyorsunuz. İzmir, bazı konularda çok hassas. Maalesef yaptığımız işlerde de çok kolay başaramadık. Sürekli yasal engellemelerle karşı karşıya kaldık. Aynı anda 3 stadyuma başlamıştık. Ne yazık ki Karşıyaka’ya devam edemedik, yasal engellerden dolayı kaldırdık. Ama bugün Göztepe ve Alsancak stadyumları gayet güzel oldu. İzmir’imize de yakıştı. O zaman Karşıyaka’ya da engel olunmasaydı İzmir’in 3 tane çok güzel stadyumu olacaktı buna benzer başka önemli projelerimiz de ne yazık ki engellendi. Ama birçoğunu inatla bir murat dedik ve hayata geçirdik. Düşünün… Eğer İzmir’de İzmir Çevre Yolu olmaydı İzmir şehir için trafiği ne olurdu? O Altınyol’da bir santimetre bile ilerlenemezdi. Aynı şekilde Adnan Menderes Havalimanı’nın yeni terminalleri yapılmasa geçtiğim birkaç sene içinde 75 milyon yolcuya nasıl hizmet edilecekti Örnekleri çoğaltmak mümkün. Sabuncubeli Tüneli İle İzmir’le Manisa’yı birleştirdik. Konak tüneli… Belki küçük ama çok büyük hizmet yapıyor. Açıldığı günden beri 8 yıl içinde 100 milyonun üzerinde araç geçişi olmuş” dedi.
“RÖVANŞİST BİR ANLAYIŞLA ASLA İŞ YAPMADIK”
İktisat Kongresi’ne de değinen Yıldırım, kongrenin orijinal binasının yıkılması üzerinden CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyelerine yüklendi ve “İzmir, her şeyin en güzeline layık. Çünkü İzmir, sıradan bir şehir değil. Kuruluşun ve kurtuluşun şehri. 9 Eylül’de Kurtuluş Savaşı’nın sona erdiğini ilan edildiği şehirdir. 10 Eylül’de Atatürk, İzmir İstiklal mücadelesinin şehri değil aynı zamanda Türkiye'nin ekonomi politikalarının belirleneceği önemli bir merkez olduğunu da duyurmuştur. Lozan’dan 5 ay önce, cumhuriyetin ilanından 7 ay önce. İzmir’de İktisat Kongresi’ni toplayarak cumhuriyet daha ilan edilmeden modern Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomi politikalarını bütün dünyaya ilan etmiştir. Atatürk İktisat Kongresi’ni toplamış ve iktisat politikalarını bütün dünyaya ilan etmiş. Peki o kongrenin tarihi binası ne oldu? 1979’da CHP’li belediye başkanı tarafından yıkılmış. Şimdiki başkanınız tarafından da otopark yapılması için çalışmalar başlanmış. Yani İktisat Kongresi’nin yerinde yeller esiyordu. İzmir, Atatürk hassasiyeti en yüksek olan ilimizdir. Bundan da gurur duyuyoruz. Bu tarihi bina tarihten silinemez. Tescilli hale getirdik ve Valiliğiniz önderliğinde aynı ölçü ve özelliklerde kongre binasını yaptık. Geçtiğimiz Şubat ayında kongreyi yapmaya kadar vermiştik ki 6 Şubat’ta asrın felaketiyle karşı karşıya kaldık ve gerçekleştiremedik kongremizi. Ama artık kongre binamız orada duruyor. Bundan böyle binamız, birçok kunda birçok etkinlikte İzmirlilere hizmet edecek. Biz, yıkmak değil, yok etmek değil… Rövanşist bir anlayışla asla iş yapmadık. Siyaseti hizmetin bir aracı olarak gördük. Hizmette siyaset olmaz. 21 yıldır yılmadan yorulmadan ülkemize ve milletimize hizmet etmeye devam ediyoruz. Rabbim imkan verirse son nefesimize kadar hizmet etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
YOL, KÖPRÜ, TÜNEL MEDENİYETTİR
İzmir’e yapılan yatırımlar üzerinden hizmet vurgusu da yapan Yıldırım, “Bugün aranızda milletvekili adayı olmadan bulunuyorum. Bu yüzden çok daha rahatım. İstemek benim için daha kolay. Sizden istiyorum. Güven ve istikrarın devamına var mısınız? Güven ve istikrar… İki sihirli kelime. Bunun ne demek olduğunu 1990’lı yılları yaşayanlar çok iyi bilir. Özal dönemini saymıyorum. Özal dönemi, Türkiye’nin dünyaya açıldığı dönemdir. Özal’ın misyonunu devam ettiren ve Türkiye’yi 2023 yılından cumhuriyetin 100. Yılına taşıyan da Recep Tayyip Erdoğan ve onun yol arkadaşlarıdır. 21 yılda ne yaptığımız anlatmayacağım. Ama eğer bu yollar bu havalimanları, dünyanın en büyük havalimanı olmasaydı, demiryolları yeniden devlet politikası olmasaydı bugün Türkiye, hiçbir şekilde 255 milyar dolar ihracata ulaşamazdı. Bazıları çıkmış diyor ki ‘yollar karın mı doyuracak?’ Elbette yenmez, yol yeni mi? Ama yiyeceklerimizi soframıza getiren yol olmazsa hiçbir şey olmaz. O yüzden yol, köprü, tünel medeniyettir. Ekonominin kalkınmasıdır. Bilen de konuşuyor, bilmeyen de konuşuyor. İZBAN… dünyanın şehir içinden geçen en uzun toplu taşıma sistemi. Geldiğimizde İZBAN terk edilmişti. NE yapacaktık? Bana ‘O diğer partinin, CHP’nin belediyesi’ dediler. ‘Ne diyorsunuz! Hizmette siyaset tanımıyoruz’ dedik ve İZBAN’ı Torbalı’ya kadar uzattık. Aliağa’dan da Bergama’ya kadar uzanacak. Gelmek istediğim nokta… Son 4-5 senedir büyük bir küresel felaketle karşı karşıyayız. Türkiye, öyle bir coğrafyadaki ki… Coğrafya kaderdir. Bu coğrafya çok dinamik. Etrafımızda sorunun olmadığı ülke yok. Bu koşullarda güçlü olarak yolumuza devam etmekten başka şansımız yok. Bu siyaset değil, hakikatin kendisidir. Biz tüm engellemelerle bugünlere geldik. Ama yılmadık, mücadele ettik. Güven istikrarı hem ülkemizde hem İzmir’imizde göstermek için çalıştık. Evvelki sene 30 Ekim’de İzmir büyük bir deprem felaketi yaşadı. Biz o depremin yaralarını sardık. Deprem konutlarını yaptık” ifadelerini kullandı.
“ASLA BÖLÜCÜLERLE YOL YÜRÜMEYECEĞİZ”
Millet İttifakı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı yardımcılığı görevine de tepki gösteren Yıldırım, aynı zamanda ‘HDP’ üzerinden de Millet İttifakı’nı eleştiri yağmuruna tutarak şunları söyledi; “1 aydan kısa bir sürede seçime gidiyoruz. 6 Şubat depremi… Bu şartlar altında vatandaşımız 2 iddialı aday karşısında karar verecek. Bu karar, Türkiye'nin yeni 100 yılının geleceğini belirleyecek kadar olacak. Düşünün… Daha seçim olmadan üleşmeyi, paylaşmayı, arpalıkları esas alan 7 birbirine benzemeyen ekiple mi yoksa tüm krizleri başarıyla atlatmış bir lidere ve yönetime mi karar verecek. Bunun kararını İzmir ve Türkiye karar verecek. 7 tane cumhurbaşkanı yardımcılığı var. Şimdiden dağıtıldı. 8 tane de olabilir. Anlamadığım bir şey var. Bu milletin seçtiği belediye başkanları onlar. O kişilerin hali hazırda görevleri sorumlulukları var. O insanlar onları belediye başkanlığı yapsın diye seçtiler. Siz o isimler daha kendi görevini yapmadan cumhurbaşkanı yardımcısı yapıyorsunuz. Bu, onlara oy veren vatandaşlara saygısızlıktan başka bir şey değildir. Bunların yapmak istedikleri üleşmekten başka bir şey değildir. 1990’lı yıllarda biz bunları gördük. Güven ve istikrarın olmadığı bir ülkede hiçbir şey olmaz. Üretim, ihracat kalkınma… Biz yoksullukta değil varlıkta eşit olmayı savunuyoruz. Ama karşımızdakiler yoksullukta eşit olmayı savunuyorlar. Bu, bu millete reva değil. Oyunuzu istediğinize vereceksiniz. Ama evlatlarımız, ülkemizin birliği ve beraberliği için vereceğiniz oyun büyük önemi var. 20 yılda 40 bin şehidimiz var. Açık açık terör örgütünün dağ temsilcileri karşı ittifakı desteklerini açıklıyorlar. Getirecekler kan, gözyaşı ve bölünme kavgasıdır. Bu toprakları bize emanet edenler bu topraklar bu operasyonlar müsaade etmemize izin vermezler. Onun için oy ve iktidar uğruna asla bölücülerle ve FETÖ’cülerle yol yürümeyeceğiz.”
SAYGILI: YOLA DEVAM ETMEK İÇİN SİZLERE İHTİYACIMIZ VAR
İktisat Kongresi ve yerli üretim vurgusu yapan İl Başkanı Saygılı, üstü kapalı muhalefete de eleştiride bulundu ve “Bugün aramızda şehrimizin abisi, babası, kıymetli büyüğümüz başbakanımız Binali Yıldırım Bey var. Biz, İzmir’de iş insanı olarak da şahit olduğum fakirinden en gariban ailelere kadar hiç kimsenin bilmediği, sağ elin verdiğini sol elin bilmediği şekilde herkese sahip çıkan, uzaktan ya da yakından garibana yetişen, şehrimizin kalkınması için 21 yıldır çalışan bir büyüğümüz olarak kendisinden razı olduğumuzu söylemek istiyorum. Bugün saygıdeğer büyüğüm aksakal Türk Dünyası’nın büyüğü Binali yıldırım öyle bir çalışmaya imza atıyor ki attığı imza Türk Cumhuriyetiyle başlayan, Balkanlar’a kadar giden ulaşım anlamında her türlü sıkıntının aşılması, kültürlerin birleşmesi konusunda gece gündüz çalışıyor. Bundan 100 yıl önce 1923 yılında İzmir’de cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşları çok büyük bir kongreye imza attılar. U kongre, İzmir İktisat Kongresiydi. Bu kongredeki en önemli vizyon yerli ve milli üretimin başlamasıydı. Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle ve teşkilatlarımızın çalışmalarıyla biz, 100 yıl sonra diyoruz ki ‘Türkiye yüzyılı.’ Bu 100 yılın en önemi özelliği gelece bakmak. Doğru adamlar doğru zamanda en önemli çalışmalara imza atmaktır. Bu bizim en önemli vizyonumuzdur. Ama bu vizyonu yok etmek için terör sevicileri her türlü komplo teoriyle kirletme çalışması yapıyorlar. Bu şehir için Sayın Başbakanımız bir sorun olduğunda hiçbir zaman göz ardı etmemiştir, çözüm getirmiştir. AK kadroların tamamı bu şekilde çalışmaktadır. Türkiye 100 yılı iki kavram üzerine kuruludur. Bir tarafta bertaraf etmeye çalışan bir zihniyet. Ama AK Partimiz, ‘yapacağız, geleceğe umutla bakacağız, gençlerimize güzel bir gelecek vaat edeceğiz’ diyorlar. Hiçbir şekilde hiçbir komploya izin vermeden emin adımlarla gidiyorlar. Bugün iftihar edeceğimizi öyle bir nokta var ki… Milli ve yerli üretim artırılacak denmişti. Ama biz muasır medeniyetler seviyesine gelmenin yanında bir adım öteye çıkıyoruz. TOGG, SİHA ve İHA’lar… Her konuşa ülkemiz ciddi bir yol aldı. Bizlerin bu yola devam etmemiz ve sağlıklı ve güvenle bu yolda devam etmek için sizlere ihtiyacımız var. Eminim ki İzmir kazanacak. Doğru zamanda doğru insanla inşallah 14 Mayıs’ta Türkiye 100 yılı başlıyor. 15 Mayıs’ta yeni bir güne çıkıyoruz” ifadelerini kullandı.
PAKDEMİRLİ: ONLARIN DENEME İMKANI OLDU
Konuşmasında Milet İttifakı’nın Cumhur İttifakı’nın alternatifi olamayacağının altını çizen Pakdemirli, “Siyasi partiler dolu dizgin çalışıyorlar. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı var. Hepsi bu sistem içinde ben daha iyi yaparım diyor. 50 yıldır siyasetin içinde biri olarak Cumhur İttifakı’na alternatif olarak gösterilen trajikomik bir durum var. Ama hiçbiriniz işinizi 7 kişi yönetmiyorsunuz .Benim tarım geçmişim de olduğu için… Bizde ‘Sen ağa ben ağa inekleri kim sağa’ derle Bu kadar çok kafanın bir araya gelip yönetmesi bu kadar zor olan bir ülkeyi yönetmesi çok zor. Biz birçok işi yaparken o kadar zorlandık ki… 7 kişiyle bu iş yapılamaz. Sayın Kılıçdaroğlu, ‘Ben yaşımı başımı aldım artık. Bir dönem daha beklersem bundan bir iş çıkmayacak. Bir dönem daha bekletip otele gideceğime Çankaya Köşkü’ne gidip ayaklarımı zatayım’ dediğini düşünüyorum. Benim bu durumu içim almıyor. Bu bizim Cumhur İttifakı’nın alternatifi olamaz. Türkiye gösterilen bu yönetimle yönetilemez ve birkaç yıla bu siste tıkanır. Evet eksiklerimiz olabilir. Ama 21 yılımız bize şunu gösteriyor. ‘Biz bu işin içinden çıkarız’. En basitinden İstanbul… Biz birkaç saate buradan İstanbul’a gidebiliyoruz. Nükleer Tesis de olmak üzere birçok yenilikler yapıldı. Yani geçmiş geleceğin aynasıdır. Evet millet İttifakı biz daha iyisini yaparız. Ama onların da deneme imkanı odu. İzmir’i İstanbul’u ve Ankara’yı denediler. Hepsinde neler yapamadıklarını gördük görmeye de devam ediyoruz. Allah sonumuzu hayretsin. İnşallah sonuçlar milletimiz ve vatanımız için en iyi şekilde neticelenir” dedi.
26 Kasım okullar tatil mi? Kar tatili olan iller
İETT otobüsünü çaldılar, parçalarken suçüstü yakalandılar
Instagram'dan yeni özellik: DM butonunun yeri değişiyor
Bir kadın değişti, mahalle değişti: Ben Varım
2024’te de kadınlar öldü: 2025’te kadınları koruyacak politika yok
İzmir haber: Lisede bıçaklı kavga!
KADEM’den kadına yönelik şiddette farkındalık kampanyası: Şiddete Seyirci Kalma!
CHP Bornova’dan eğitim paneli: Sorun paydaşlarla çözülür
İzmirli belediye başkanları kadınların yanında
GGYD 6. İzmirli İş İnsanları Buluşması yapıldı
Son Girilen Haberler
Taksim'de izinsiz kadına şiddet yürüyüşüne polis izin vermedi
Karaköy ve Şişhane'den Taksime izinsiz yürümek isteyen bir grup kadın, önlem alan polise biber gazı ve sprey boya sıkt
Trabzonspor uzun aradan sonra kazandı!
Trendyol Süper Lig'in 13. haftasında Trabzonspor, Adana Demirspor'u 5-0 yenerek ligde 3 hafta aradan sonra galip geldi.
Kahramanmaraş'ta kar ve tipi nedeniyle kapanan 203 mahalle yolu ulaşıma açıldı
Kahramanmaraş'ta kar ve tipi nedeniyle kapanan 203 mahalle yolu ulaşıma açıldı