Tüzük Kurultayı’nda ön seçim beklentisi

CHP’nin Tüzük Kurultayı’nda örgütün en büyük beklentilerinden bir tanesinin ön seçim olduğunu belirten Avukat Metin, genel başkan kontenjanının yüzde 5 ile sınırlı kalması gerektiğini ifade etti

Haber Giriş Tarihi: 04.09.2024 08:31
Haber Güncellenme Tarihi: 04.09.2024 08:37
Kaynak: HABER MERKEZİ
Tüzük Kurultayı’nda ön seçim beklentisi

SEMİ TEKTAŞ-ÖZEL HABER / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 6-7-8 Eylül tarihleri arasında Tüzük Kurultayı yapmaya hazırlanıyor. ‘Değişim’ istemiyle CHP Genel Başkanı olarak seçilen Özgür Özel’in 2023 Kasım ayında yapılan kongrede verdiği tüzük değişikliği sözünü yerine ne kadar getireceği tartışmaları ise şimdiden başlamış durumda. Özellikle de Tüzük Kurultayı’nın en önemli maddelerinden biri olması beklenen ön seçim isteğinin tartışmalara neden olduğu iddia ediliyor. CHP Genel Merkezi’nin örgüt denetiminde ön seçim istediği belirtilirken, parti içi muhalefetin ise yargı denetimde ön seçim istediği ifade ediliyor. Genel başkana verilecek olan milletvekili belirleme kontenjanı da yine ayrı bir tartışma konusu olmuş durum da. Genel merkezin bu oranın yüzde 15 olmasını istediği belirtilirken, parti içi muhalefet ile genel merkez destekçisi birçok kişinin ise bu oranın yüzde 5 olarak belirlenmesi istediği söyleniyor. Tüm bu tartışmalar sürerken, CHP 28. Dönem İzmir Milletvekili Adayı Avukat Esin Doğan Metin Tüzük Kurultayı hakkında açıklamalarda bulundu. Tüzük Kurultayı ile ilgili olarak konuşan Avukat Metin, “Parti içi demokrasiden ve güçlü örgütten bahsedebilmemiz için genel başkan kontenjanının yüzde 5 ile sınırlı kalması ve bir seçim çevresindeki adayların tamamının merkez yoklaması ile belirlenmemesi, merkez adaylarının 2. sıradan başlamak kaydı ile fermuar sistemi ile yerleştirilmesi elzem olup bunun aksinin önerilmesi veyahut talep edilmesi örgütte ve bizlerde ciddi bir güvensizliğe yol açacaktır” diye konuştu.

esin doğan

AMASIZ ÖN SEÇİM TÜZÜKTE YER ALMALI

Milletvekili ve belediye başkanlığı seçimlerinde adayların ön seçime yargı denetiminde belirlenmesi gerektiğini söyleyen Doğan Metin, partinin yüzde 10’un altında oy aldığı yerlerde ise örgüt denetiminde ön seçim yapılabileceğini belirtti. Metin, “6-7-8 Eylül tarihinde yapılacak Tüzük Kurultayı’nın yanı sıra gerçek anlamda değişim ve dönüşüm beklentisi Genel Başkan Özgür Özel’in 38. Olağan Kurultay’da örgütümüze ve halkımıza verdiği söz ve taahhütler üzerinde toplanacak. Genel Başkan Özgür Özel aynı kurultayda ‘önseçimin teminatı bir genel başkan olacağım. Namus sözü; karar, güç ve yetki örgütündür’ demiş, kurultay konuşmasında ise güçlü örgüt ve önseçim üzerinde durmuştu. Geldiğimiz noktada bizlerin ve örgütün en büyük beklentisi Siyasi Partiler Yasası’nda düzenlenmiş olan önseçim yöntemiyle hem milletvekili hem de yerel adaylarımızın belirlenmesidir. Burada önemli olan husus yargı denetim ve gözetiminde yapılacak ön seçim ile parti içi güven ve adaylaşma aşamasındaki şeffaflığın sağlanmasıdır. Ön seçim yönteminin ne şekilde yapılacağı yasada açık olup bu kavramın önüne veya arkasına belli kelime veya terimler eklenmesi örgütün güveninin suiistimal edilmesine yol açacaktır. Bu nedenle son günlerde dillendirilen örgüt denetiminde önseçim tabiri, önseçim yönteminden tamamen farklı bir yöntem olan eğilim yoklaması yöntemine işaret etmektedir. Verilen sözün yerine getirilebilmesi için amasız ve fakatsız önseçim tüzük de yerini almalıdır. Bizim bildiğimiz eğilim yoklaması ise Merkez kontenjanının uygulanması esnasında veyahut yüzde 10 ve altında oy aldığımız seçim bölgelerinde uygulanabilir kılınmalı ve parti içi demokrasi güçlendirilmelidir” değerlendirmesinde bulundu.

chp

YÜZDE 5 İLE SINIRLI KALMALI

Genel başkana verilecek olan kontenjanın yüzde 5 ile sınırlı kalması gerektiğinin altını çizen Esin Doğan Metin, üç dönem kuralının ise geriye dönük olarak uygulanması gerektiğini bildirdi. Doğan Metin, “Parti içi demokrasiden ve güçlü örgütten bahsedebilmemiz için genel başkan kontenjanının yüzde 5 ile sınırlı kalması ve bir seçim çevresindeki adayların tamamının merkez yoklaması ile belirlenmemesi, merkez adaylarının 2. sıradan başlamak kaydı ile fermuar sistemi ile yerleştirilmesi elzem olup bunun aksinin önerilmesi veyahut talep edilmesi örgütte ve bizlerde ciddi bir güvensizliğe yol açacaktır. Milletvekili adayları belirlenirken her aday bir defaya mahsus merkez adaylığından yararlanabilmeli ve koşulsuz şartsız 3 dönem kuralı getirilmelidir. Parti içi değişim ve gençleşmenin önünün açılmasının ana koşulu ise üç dönem kuralının geriye dönük olarak uygulanmasıdır. Aksi takdirde 3 dönem görev yapan yani 15 yıl milletvekilliği yapan bir kişi merkez adaylığı imkanını da eline alıp bir 15 yıl daha vekillik yapacak ve seçim bölgesinde 30 yıl boyunca değişim, gençleşme, katılımcılık gerçekleşmeyecektir. 3 dönemini dolduran bir kişi bir dönem mutlaka ara vermeli ve sonraki ilk adaylığında önseçime girerek örgütün kantarına çıkmalıdır. Dönem kuralı sadece milletvekili adaylığı için değil, belediye başkanlığı, meclis üyeliği, il ve ilçe başkanlığı, parti meclisi üyeliği için de uygulanmalı ve parti her bir yönetim kadrosunda değişimi, gerçek anlamda dönüşüm ve gençleşmeyi sağlamalıdır” açıklamasında bulundu.

chp

ÖRGÜT AKTİF ROL ALMALI

CHP içinde tartışmalara neden olan cumhurbaşkanlığı adayının belirlenmesi hususunda örgütün aktif rol alması gerektiğini belirten Doğan Metin, “Tüzük Kurultayı’ndan bir diğer beklentimiz cinsiyet ve gençlik kotasının ilk sıradan başlamak kaydı ile fermuar sistemi ile uygulanabilirliğinin sağlanması ve eşit temsiliyetinin önünün açılmasıdır. Tüzük de bu yönde yapılacak bir düzenleme ile eşit temsiliyet lafta kalmayacak, demokrasinin vazgeçilmez bir kuralı olarak işler hale getirilecektir. İl ve İlçe kongrelerimizde çarşaf liste, blok liste tartışmalarına da son verilmeli, il ve ilçe kongrelerinde çarşaf liste esas kılınmalı ve blok liste düzenlemesi tamamıyla tüzüğümüzden çıkarılmalıdır. Böylelikle partinin demokratikleşmesi anlamında önemli bir adım atılarak parti içi katılımcılık ve temsiliyet arttırılabilecektir. Parti içerisinde en çok tartışılan bir diğer konu ise cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi sürecidir. Bu nedenle bu hususta tüzükte net düzenlemelerin yer alması elzem bir hal almıştır. Benim şahsi düşüncem adayların belirlenmesi noktasında örgütümüzün aktif bir rol oynamasıdır. Yasa gereği TBMM’de grubu bulunan siyasi partiler adına aday belirleme yetkisi TBMM grubuna aittir. Ancak bizler yani örgütümüz demokratik yollarla TBMM grubumuza aday önerebiliriz. TBMM gurubumuz ise örgütümüzün demokratik yollarla belirlediği adayı onaylayarak adaylaştırır. Böylelikle gerek örgüt tarafından benimsenen gerekse de halk tarafından desteklenen adaylarla rahat bir seçim kampanyası yürütülecek ve partimizin iktidar olması anlamında büyük bir adım atılmış olacaktır. Demokratik ve katılımcı bir tüzük hazırlanması anlamında beklentimiz yüksek olup tüzük ile ilgili birçok konuda fikir, düşünce ve önerilerimiz mevcuttur. Yukarıda sıraladıklarım kurultay esnasında örgüte verilen sözün bir yansımasıdır. Beklentimiz verilen sözlerin yerine getirilerek her anlamda örgütün genel başkana ve genel merkeze olan güveninin sağlamlaştırılmasıdır” diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: HABER MERKEZİ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.