Kuvayı Milliye’nin kulübü: Altay 

Spor tarihçisi Bedri Cumhur Doğu, İzmir’in ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 111 yıldır var olan değeri Altay Spor Kulübü’nün sporda birçok branşta öncü olarak milli mücadele ateşini yaktığını, sporla Cumhuriyetin kazanımlarını gençlere aşıladığını belirtti

Haber Giriş Tarihi: 18.01.2025 09:00
Haber Güncellenme Tarihi: 17.01.2025 10:41
Muhabir: HÜSEYİN DEMİR
Kuvayı Milliye’nin kulübü: Altay 

Uzun yıllardır güzel İzmir’imizin sosyal hayatının bir parçası olan sporun, beden eğitiminin, idmancılığın tarihini araştıran Bedri Cumhur Doğu, çalışmalarını İZVAK Tarih Kurulu nezdinde aktarmaya devam ediyor. Spor tarihçisi Doğu, 19. yüzyılın son çeyreğinden, erken Cumhuriyet dönemine kadar olan zaman aralığında sporun; ülkemizin ve memleketimizin sosyal atmosferine olan etkilerini, irdelemeye ve belgelendirmeye devam ediyor.

Kent hafızasını, belge ve çeşitli materyalleri korumaya çalışmak suretiyle geleceğe aydınlık bir kültür bırakacağını ümit eden araştırmacı, belge ve fotoğraflarla Altay Spor Kulübü’nün tarihine ışık tutuyor. Araştırmacı Doğu; Türkiye’nin ve İzmir’in köklü spor kulüplerinden Altay’ın kuruluşundan, milli mücadele dönemindeki öncülüğüne, ilk stadını, Cumhuriyet değerleri ile özdeşleşen ilkelerini gazetemize aktardı. Kuvâ-yi Milliye’nin kulübü olan Altay’ın bilinmeyen tarihi tozlu raflardan gün yüzüne çıktı.

ŞANLI TARİHİYLE BÜYÜK ALTAY

Milli mücadele döneminde Altay Spor Kulübü’nün Türk sporculuğunun yükselmesinde öncülük ettiğini, işgal ve zulümlere karşı dayanışma ruhunu ortaya çıkardığını belirten Bedri Cumhur Doğu, "Şanlı tarihiyle şehrimizde birçok nesli yaşatan ve büyüten Büyük Altay… ‘Şerefli koca bir ülkünün’ mısralarıyla başlar Altay Marşı. Gerçekten de Altay İdman Yurdu’nun tarihi en az İzmir’in kurtuluşu kadar şereflidir. Altay ile ilgili kaynaklarda ilginç tabirlerle karşılaştığımızı evvela söylemeliyim. Mesela, 1915 yılında Amerikan Koleji ile yaptığı bir maçtan sonra gazetelerde; ‘Şimdiye kadar, Türklüğün şeref ve milliyesini daima yükselten Altaycılar’ gibi nitelendirilmeler mevcuttur. Memlekette yaşanan olumsuzluklara karşı örgütlenmeye giden İttihad ve Terakki Cemiyeti’nin faaliyetlerinde, spor ve beden eğitimi çok önemli bir seviyede idi. Milletin, memleketin, cemiyetin savunulması için kurulan Altay gibi gençlik derneklerinin, Osmanlı Devleti Harbiye Nezareti’ne yani günümüz ismiyle kullanırsak Savaş Bakanlığı’na bağlı birer kuruluş olduklarını ve Türk sporculuğunun yükselmesinde bu gençlik derneklerinin öncülüğünü özellikle belirtmeliyim. Memlekette kurulan gençlik dernekleri vesilesi ile yaşanan tüm bu zor süreçteki işgâl ve zulümlere karşın, gençliğe öğretilen beden eğitimi ve sportif faaliyetler ile sağlıklı bir nesil ortaya çıkartılmaya çalışıldığını, dayanışma ruhunun ve memleketin savunulmasının amaçlandığını hepimiz biliyoruz” diye aktardı.



(Altay ve Karşıyaka Spor Kulübü’nün kurucu sporcuları bir arada)

SPORCULAR MİLLİ MÜCADELEYE KATILDI

Altay Spor Kulübü’nün kuruluşuna ve tarihçesine değinerek Yunan işgali sonrası kulübün kurucularının, sporcularının milli mücadeleye katıldığını vurgulayan araştırmacı Bedri Cumhur Doğu, “Altay İdman Yurdu da şehrimizin diğer kulübü Karşıyaka gibi benzer şekilde paramiliter bir örgütlenme yapısı içerisinde İzmir Türk Ocağı tarafından himaye edilmekteydi.”


(1923 yılında İzmir Türk Ocağı)

“Altay’ın kuruluşuna ait birçok kaynak zaten sporseverler tarafından bilinmektedir. Altay İdman Yurdu’nun kıymetli ve bir o kadar da şerefli tarihçesini kısaca aktarırsak; 1330 senesinde(miladi 1914), yabancıların kurdukları kulüplere karşı, Türk sporculuğunun ve vatan sevgisinin yansıması olarak, Türk gençlerinin teşvik edilmesi ile İzmir Türk Ocağı himayesinde, daha sonraki dönemlerde Atatürk’ün yakın düşünce ve mesai arkadaşlarından olacak olan merhum Hüseyin Vasıf(Çınar)(Kendisi Altay kulübü ilk reisidir) ve merhum Mustafa Necati Bey önderliğinde, İzmirli Talat(Erboy), Doktor Kemal Tahsin, Evliyazade Nejad, Tayyareci Mazlum, Çiftçi Necati, Kalgay Nuri Bey gibi dönemin vatansever, entelektüel ve önemli isimleri tarafından kurulmuştur. Aslında Altay’ın faaliyetleri, tıpkı Karşıyaka gibi 1914’ten çok önceleri II.Meşrutiyet ile birlikte başlamıştı. 1914 yılına gelindiğinde Türk Ocağı tarafından himaye edilerek, kurumsal, resmi ve federe hale gelen kulüp, mütareke ve işgâl yıllarına kadar İzmir’de büyük başarılara ulaşmıştır.İzmir’in Yunanlılar tarafından işgaline kadar sürekli başarılar elde eden Altay, İzmir’de Türkler arasında sporun ve özellikle futbolun gelişmesine sebep olmuş, mekteplerde spor faaliyetlerinin artmasına vesile olmuştur. Yunan işgâli ile birlikte kulüp lağvedilmiş, kurucu ve sporcular milli mücadeleye katılmış ancak mütareke ve işgâl yıllarında bile limanımıza gelen yabancı gemi mürettebatlarıyla birçok kez maçlar yapmışlardır” şeklinde konuştu.

 

(Millî Mücadele Kahramanı ve Atatürk'ün yakın çalışma arkadaşı Mustafa Necati Bey, nutuk verirken)

İLK STAD

Altay Spor Kulübü’nün kuruluşunun ilk yıllarında İzmirspor Kulübü ile özdeşleşen çayırda antrenman yaptıklarını belge ve fotoğraflarla anlatan Doğu, "Altay faaliyete başladığı yıllarda henüz Rum kulüplerine ait olan Panionios yani günümüzde Alsancak isimli stadyumda maçlarını yapmıyordu. 1915’te İttihad ve Terakki Cemiyeti’nin kurucularından(o dönem kâtib-i mesul), sonra Türkiye Cumhuriyeti ilk Cumhurbaşkanlarından Mahmud Celal(Bayar)’inde katıldığı açılış merasimi ile birlikte, bugün İzmirspor Kulübü ile özdeşleşen çayırda talim ve antremanlarına başlamıştır” ifadelerini kullandı:

Bu önemli belgenin transkripsiyonunu, açılışa katılan önemli isimleri sizlerle paylaşmak isteriz:

“Dün yazdığımız veçhile Altay kulübü tarafından tanzim edilen Çayır’ın resmi kûşâdı gayet parlak bir suretle icra edilmiştir. Vali Rahmi bey efendi hazretleri, kumandan Cemal bey efendi ve Erkan-ı Harb reisleri Ali Hikmet(Ayerdem) ve Kirâmeddin(Kocaman), Polis Müdürü Hacim(Muhiddin), İttihad ve Terakki katib-i mesulü Celal(Bayar), Askeri Hastahanesi Sıhhiye heyeti reisi Kazım bey efendiler ve sair erkan, memleket matbuat-ı erkanı hazır bulunmuşlardır. Havanın bozukluğuna rağmen binlerce hanım efendiler ve beyler gençliğimizin dünkü bayramına iştirak etmişlerdir. Programda olan, Altay kulübüyle, Şark mektebi futbol kulübünün müsabakası vardı. Neticede Altay kulübü sıfıra karşı dört gol (4-0) kazanmıştır”

(Katipoğlu Talebe Çayırı)

KUPAYI ALTAY ALDI

Cumhuriyet döneminden önce Türkler arasında düzenlenen lig usulü turnuvada ilk kupayı kazananın Altay Spor Kulübü olduğunu söyleyen araştırmacı Doğu, "1915 yılında, İzmir Valisi Rahmi Bey’in himaye ve destekleri ile şehrin Türk kulüpleri arasında lig usülü olarak bir turnuva düzenlenmesi ve turnuvayı kazanana vazh edilecek bir kupayı(vazo) kazanacak olması bir ilkti. Altay İdman Yurdu’nun yanı sıra; Karşıyaka Türk Mümarese-i Bedeniyye Terakki Kulübü, Midilli ve Trablusgarp Türk kulüpleri turnuvaya katılmıştır. Kulüpler ikişer defa karşılaşacak ve her galibiyete iki puan verilecek ve beraberliğe de günümüzde olduğu gibi bir puan verilecekti. Neticede 1 ay süren maçlar sonunda hiç mağlup olmadan tamamlayan Altay, kupayı Vali Rahmi Bey’den alıyordu. Bu turnuva ve kupa böylelikle kent tarihimiz açısından, şehrimizde Türkler arasında gerçekleşen ilk lig veya turnuva olarak kayıtlara geçiyordu.Mütareke döneminde faaliyetleri durma noktasına kadar gelen Altay’ın idareci ve sporcuları malum olduğu üzere askerlik vazifesi ve vatan sevgisi dolayısıyla dağılmaya başlamıştı. Bu zorlu yıllardaki faaliyetlerinde İzmir Limanı’na gelen İngiliz, Fransız ve İtalyan torpido ve savaş gemilerinin mürettebatları ile yaptıkları mücadeleler ile binlerce insanı bu maçlar etrafında toplayan Altay, İzmirlilerin manevi gücünü diri tutmayı başarmıştır. Bu itilaf güçlerinden oluşan takımlarla yaptığı maçlara bir örnek vermek istersek; işgalin 2. Senesinde 1921 yılında İtalyan, Fransız ve İngilizlerden oluşan ortak takıma karşı Altay’ın galibiyeti şehirde büyük ses getirmiş ve dikkatleri üzerine çekmiştir” dedi.

                                (İşgal kuvvetleri İzmir Limanında-1921)                                     (Dönemin İzmir Valisi Rahmi Bey) 

ALTAY YENİDEN CANLANDIRILIYOR!

1922 yılında, ulusal yayınlanan bir spor mecmuasında, Altay Spor Kulübü’nün geçmişi hakkında önemli bilgilere ulaşan Bedri Cumhur Doğu, Altay’ın müessisleri tarafından tekrar faaliyete geçmesini spor basınımızda ilk kez dile getirildiğini ortaya çıkarıyor:

“İzmir, Türk sporculuğunun Yunan işgal-i meşumundan(uğursuz Yunan İşgali) almış olduğu darbeyi tamir etmek ve kulüplerimizin tesis etmesine biraz zaman lazımdır. Mamafih, bazı Türk sporcuları Milli Sinema’da toplanmışlar ve gençlere Saruhan Mebusu muhterem Necati Bey Efendi tarafından bir hitabe irad edildikten sonra harb-ı umumi aralarında İzmir’de faaliyette bulunmuş ve hain Yunanlıların şehre ayak basar basmaz tatil-i faaliyete mecbur olmuş olmuş olan Altay spor kulübümüzün tekrar tesisine karar vererek aralarında bir heyet-i idarede intihab eylemişlerdir. Heyeti idare İzmir’de spordaki faaliyet ve hizmetiyle tanınmış olan muallim-i muhterem Nuri, Evliyazade Nejad ve Doktor Mithat beylerden teşkil eylemiş bulunuyor. “

 


Muhterem Kalgay Nuri Bey, Evliyazade Nejad Bey.

CUMHURİYET İLE YÜKSELEN AY!

Altay marşı ile sözlerini bitirmek isteyen araştırmacı Doğu “Yüksel ki sen kararsın ay, kudretinle kuvvetinle şen Altay… Böyle biter Altay marşı. İzmir’in ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 111 yıldır varolan değeri Altay, Cumhuriyet sonrası ise İzmir’de birçok branşta öncü olmuş, binlerce sporcu yetiştirmiş, gençliğe kuruluşundaki gibi örnek olmuştur. Cumhuriyet kazanımlarını nasıl gençliğe aşıladıklarından, modern sporlardan, bisiklet, güreş, atletizm gibi amatör branşlardaki muazzam başarılarımızdan bahsedeceğiz. İzmir’i savunmaya devam edeceğiz” diye sözlerini sonlandırdı.

(Altay Spor Kulübü-1925)

Kaynak: HÜSEYİN DEMİR

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.