Onur Cavit Biriz: Hedefim olimpiyatlar 

HÜSEYİN DEMİR - RÖPORTAJ
Hyres/Fransa’da düzenlenen SOF Hyres Regatta’da harika performansıyla gümüş madalya kazanan, ülkemizde sörf sporunun öncülerinden İzmirli Onur Cavit Biriz, başarılarının sırrını gazetemize anlattı. İzmir Ekonomi Üniversitesinde okuyan milli olimpiyat sporcusu Cavit Biriz, aynı zamanda Fenerbahçe Doğuş Yelken Kulübü’nün sporcusu olarak yarışmalara hazırlanıyor. 

Sörf maceran nasıl başladı? Profesyonel kariyerine geçişini bize anlatır mısın? 
Rüzgar sörfüne 2007 yılında ilk önce hobi olarak başladım. Bu spora ilk başladığımda 3 yıl boyunca sadece yazları hobi olarak yapıyordum. Su sporlarını sevdiğim için süreç içerisinde yeteneklerimi keşfederek kendimi geliştirdim ve sörf sporuna uygun olduğumu düşündüm. Daha sonra Galatasaray Spor Kulübüne kayıt oldum. Sarı kırmızılılar ile katıldığım turnuvalarda 15 yaş altı kategorisinde başarı gösterdiğimde bu sporda profesyonel kariyerim başlamış oldu. Şu an Fenerbahçe Spor Kulübü’nün sporcusu olarak çalışmalarıma devam ediyorum. 

En son turnuvada gümüş madalya kazandın. Madalya kürsüsüne çıktığında neler hissettin? 
Fransa’daki SOF Hyeres yarışmalarında gümüş madalya almak beni çok sevindirdi. Kürsüye çıktığımda büyük coşku ve heyecan yaşadım. Bu yarışmaya gecemi gündüzümü katarak çok çalıştım ve elimden gelen en iyi mücadeleyi sergiledim. Yoğun antrenman temposunda gayret ederek özveriyle çalıştım ve bu işin karşılığını sonunda aldığımı düşünüyorum. Önümüzdeki yarışmalar için artık kendimi daha motive hissediyorum. Yarışma öncesinden ve sonrasında hiçbir zaman motivasyonumu kaybetmiyorum. Fiziksel olarak antrenmanlara çalıştığımız gibi mental olarak da çalışmalarımı sürdürüyorum. 

Rüzgâr sörfüne ülkemizde nasıl bir ilgi var? Neler söylemek istersin? 
Rüzgâr sörfü hem yelkenli hem de sörf sporlarının bazı temel özelliklerini taşıyor. Bu branş; kaykay, snowboard, su kayağı, wakeboard gibi sporlara yakın özelliklere sahip… Birbirine yakın sporlar gibi görünse de rüzgâr sörfü başlı başına farklı bir deneyim ve heyecan sunar. Rüzgar sörfünde yaşadığınız heyecan ve adrenalin bambaşka… Rüzgar sörfünde ulusal ve uluslararası gösterdiğim başarılarla yaptığım bu sporu ülkemize güzel bir şekilde tanıttığımı düşünüyorum. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde yelken sporunu yapmak büyük bir ayrıcalık…Gün geçtikçe rüzgar sörfüne olan ilgi ve talep artıyor. Ufak yaş gruplarından bu sporu yapan çocukları gördüğümde mutlu oluyorum. Türkiye’de spor kulüpleri artık su sporlarına ve rüzgar sörfüne daha çok önem vermeye başladı. 

Rio ve Tokyo Olimpiyatları’nda ülkemizi temsil ettin. Hedeflerinde neler var? 
2016 Rio ve 2020 Tokyo olimpiyatları olmak üzere toplam 2 olimpiyatta ülkemi en iyi şekilde temsil etmeye çalıştım. En büyük hedeflerimden biri 2024 Paris Olimpiyatlarında ülkemizi temsil ederek ay yıldızlı bayrağımızı göklerde dalgalandırmak istiyorum. Olimpiyatlara hazırlık dönemi her zaman zor olur, bu zorlukların üstesinden gelerek en iyi şekilde olimpiyatlara hazırlanacağım. 

Eğitim ve spor hayatın ile genç sporculara örnek oluyorsun. Genç sporculara tavsiye ve önerilerin neler? 
İzmir Ekonomi Üniversitesi işletme bölümünde 4.sınıf öğrencisiyim… Üniversitemiz sporculara çok önem veriyor bana gereken tüm kolaylıkları sağlıyor. Üniversitedeki hocalarıma buradan çok teşekkür ediyorum, bana her türlü desteği sunuyorlar. Hem spora hem eğitime aynı anda devam edebilmek büyük bir özveri ve disiplin gerektiriyor. Akademik eğitimimden hiçbir zaman ödün vermiyorum. Genç sporculara verebileceğim en önemli tavsiyem yaptıkları işten keyif almaları ve kendileri için yaptıklarını unutmamalıdır. Sporcular sıklıkla fiziksel ve mental zorluklarla karşılaşırlar ve bunların her zaman geçici olduğunun farkına varıp sıkı çalışmaya devam etmelerini öneririm. Bu güzel röportaj için İLKSES Gazetesine teşekkür ederim.