İnsanlar neden cinnet getirir? Cinnet getirmeden önce bireyi durdurmak mümkün mü? Uzmanlar cinnet getirmenin perde arkasını anlattı.
Haber Giriş Tarihi: 29.08.2024 10:22
Haber Güncellenme Tarihi: 29.08.2024 10:45
Kaynak:
MUHABİR MERVE AĞRIÇ
Muhabir- Merve Ağrıç/ Medyada okuduğumuz ve izlediğimiz haberlerde artan şiddet olayları ve aile içi trajediler her geçen gün artmaya devam ediyor. Bireylerin psikolojik sağlığını olumsuz etkileyen hayat şartları ve çevresel faktörler sebebiyle cinnet vakalarının da sıklaştığı gözlemleniyor. Geçtiğimiz günlerde İzmir’de bir babanın cinnet getirerek 3 çocuğunu öldürmesi ve 1 çocuğunu yaralamasıyla sonuçlanan üzücü olay, bu tür durumların ne kadar ciddi ve kontrol edilemez sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha ortaya koyuyor. Bu olaylar, toplumda cinnet getirme durumunun nasıl ortaya çıktığı, nedenleri ve bu gibi durumlarda neler yapılması gerektiği konusunu gündeme taşıyor. Uzman Psikolog Selman Sonğur, cinnet getirme durumunun arka planını ve bu tür olumsuz durumları önlemek için alınması gereken tedbirleri aktardı.
CİNNET GETİRMEDEN ÖNCE HANGİ TEPKİLER ORTAYA ÇIKAR?
Cinnet getirme durumunun 2 süreçte gerçekleşebildiğini dile getiren Sonğur, “Cinnet getirme durumu, kişinin aniden ve kontrol edilemeyen bir şekilde aşırı öfke, stres veya psikolojik baskı altında kalması durumunda oluyor. Ya da geçmişte yaşadığı birtakım olaylardan kaynaklı olabiliyor. Genellikle kişinin duygusal ve zihinsel sağlığını tehdit ediyor. Bazen de bu durum tehlikeli davranışlara yol açabiliyor. Cinnet getirme belirtileri arasında ise şunlar yer alıyor; Aşırı öfke ve sinir anında kişi küçük şeylere bile büyük tepkiler verebiliyor. Bu tepkilerin boyutu ise değişebiliyor. Kontrol kaybı meydana geliyor. Yani duygu ve davranışlarını kontrol etmede yetersizlik veya azalma olabilir ya da kişi kendisine veya başkalarına zarar verme eğilimi gösterebilir. Düşünme ve karar verme yeteneği zayıflarsa, çarpıntı, titreme, terleme gibi fiziksel semptomlar olabiliyor. Cinnet getirme durumu, geçmişten gelen patolojik, nörolojik veya kalıtımsal durumlardan dolayı meydana gelebiliyor. Genelde travmatik durumların sonucunda cinnet getirme durumuna rastlanıyor. Tabii farklı sebepler de bu durumu tetikleyebilir. Örneğin kişinin ailesinde, anne, baba veya kardeşlerde bu tür ruhsal bozukluklar varsa kişiye aktarılabiliyor. Bu durumda birey, travmatik olarak onların davranışlarından etkileniyor ve travmatik deneyim yaşıyor. Bu tür durumların ardında bir anda cinnet getirme durumu gelişebiliyor. Çünkü oradaki cinnet anı küçük bir kıvılcımla başlıyor ve kontrol edilmediğine büyük bir zarara sebep oluyor” dedi.
CİNNET GETİRME ANINDA NE YAPILABİLİR?
Cinnet getirme anında yapılması gerekenleri aktaran Sonğur, “İlk önce kişinin durumunun farkında olması için güvenliği sağlamalıyız. Eğer kişi çevresindeki eşyaları fırlatıyor veya zarar veriyorsa, bıçak ve benzeri kesici aletleri ya da fırlatılabilecek sert cisimleri ortadan kaldırmalıyız. Kritik durumlarda önce güvenlik sağlanmalı. Daha sonra sakinleştirme ve iletişim kurulmalı. Kişiyi duygusal durumda kontrol altına tutarak kişiyi provoke etmemeliyiz. Nazik ve sakin bir ses tonuyla sakinleştirici bir şekilde ani hareketlerden kaçınmalıyız. Onu dinlemeye çalışacağız ve hissettikleriyle ilgili empati kuracağız. Şu anda sinirlisin, şu anda öfkelisin, şu anda kızgınsın ya da şu an üzgünsün gibi duygusunu anladığımızı göstermeliyiz. İletişim kurarak herhangi suçlayıcı, sert, kışkırtıcı veya yargılayıcı bir kelime kullanmamalıyız. Eğer durum kontrol altına alınamıyorsa, güvenlik ekipleri, polis, psikiyatrist, psikolog veya itfaiyeden acil durumlara müdahale etmesi için bağlantı kurarak destek istemeliyiz. Kişi sadece kendisine değil başkasına da zarar verebilir bu ihtimal göz ardı edilmemeli ve mutlaka polis ve itfaiye ekipleri çağırılmalı” diye aktardı.
CİNNET GETİRME İLE SİNİR KRİZİ AYNI ŞEY DEĞİL
Cinnet getirme durumu ve sinir krizi arasındaki farkı belirten Sonğur, “Sinir krizi geçirirken belli bir kademe var. Tıpkı arabanın vitesi gibi düşünebiliriz yavaş yavaş artıyor. En fazla 6’ncı noktaya kadar çıkabiliyor. Ancak cinnet anında o 6’ncı nokta yok. Kademe hızla artıyor ve kontrol edilemiyor. Sinir krizi her birey için farklı olabilir maksimum bir alan olabilir. Ancak cinnette maksimum bir alan yok sonsuz bir durum söz konusu. Cinnet getirirken insan 1 kişiyi de öldürebilir bin kişiyi de. Ancak sinir krizinde bu durum daha kontrollü ve sınırlı” ifadelerine yer verdi.
CİNNET GETİRME VAKALARI ARTTI
Geçmiş yıllara kıyasla cinnet getirme durumunun arttığını dile getiren Sonğur, “Pandemi sonrasında genel cinnet getirme durumunda artış çok fazla oldu. Pandemi döneminde bireyler eve kapandı ve davranışlarını, bazı yüksek duyguları yaşamayı azalttı. Ancak sonra bir anda tekrar sosyalleşmeye başladı. Küresel problemlerde meydana geldi. Küresel problemlerin arasında, ekonomik kriz, bazı kültürel problemler, siyaset, bölgesel yaşanan sorunlar, iç ve dış savaşlar bireylerin psikolojilerinde birçok olumsuz durumu beraberinde getirdi. Bu durumların artış göstermesi de bireylerin davranışlarına yansıyor. Aynı zamanda dış göçler, işsizlik durumları, iç savaş bölgesinde olmak, çevresel faktörler ve siyasi değişimlerde kişinin ruhsal durumunda oldukça etkili oluyor. Birçok kişinin tahammül durumu azaldı. Artık tahammül edemiyorlar. Daha önce 10 kere olan bir şeye tepki veren birey artık 4’üncü veya 5’inci seferde hemen tepki vermeye başlıyor. Bireyin eğilimi süzgeçten geçirme, bekleme ve empati kurmak yerine direkt davranış ve eyleme dönüşüyor” dedi.
PSİKOLOJİK DESTEKLER SAĞLANMALI
Bu durumun daha önlenebilir olması için yapılması gerekenleri aktaran Sonğur, neler yapılabileceğini şu sözlerle anlattı: “Kurumlar tarafından kişilere sosyal ve ailesel destekler sağlanmalı. Bireylerin öfke ya da olumsuz olaylara karşı bakış açılarını değerlendirmek ve bilinçlendirmek gerekiyor. Bireylere bir olayda başka bireylerle konuşurken en üst perdeden konuşmamak ve öyle davranmamak gerektiği aktarılabilir. Bireysel, toplumsal ve gruplar açısından ne kadar çok farkındalık yaratacak bilgiler verilirse bu cinnet getirme durumu gittikçe azalacak. Sosyal medyada, yayınlarda veya basın alanlarında bu konuyla ilgili seminer, sempozyum ya da paylaşımlar sağlandığında, çözümün sadece şiddet ve dürtüsel davranışlar olmadığını paylaştığımızda, insanlar için bu durumu kontrol altına alınarak alternatif çözümler olduğunu görmesini sağlamak daha sağlıklı olacak.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İnsanlar neden cinnet getirir? Cinnet getirmeden önce bireyi durdurmak mümkün mü? Uzmanlar cinnet getirmenin perde arkasını anlattı.
Muhabir- Merve Ağrıç/ Medyada okuduğumuz ve izlediğimiz haberlerde artan şiddet olayları ve aile içi trajediler her geçen gün artmaya devam ediyor. Bireylerin psikolojik sağlığını olumsuz etkileyen hayat şartları ve çevresel faktörler sebebiyle cinnet vakalarının da sıklaştığı gözlemleniyor. Geçtiğimiz günlerde İzmir’de bir babanın cinnet getirerek 3 çocuğunu öldürmesi ve 1 çocuğunu yaralamasıyla sonuçlanan üzücü olay, bu tür durumların ne kadar ciddi ve kontrol edilemez sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha ortaya koyuyor. Bu olaylar, toplumda cinnet getirme durumunun nasıl ortaya çıktığı, nedenleri ve bu gibi durumlarda neler yapılması gerektiği konusunu gündeme taşıyor. Uzman Psikolog Selman Sonğur, cinnet getirme durumunun arka planını ve bu tür olumsuz durumları önlemek için alınması gereken tedbirleri aktardı.
CİNNET GETİRMEDEN ÖNCE HANGİ TEPKİLER ORTAYA ÇIKAR?
Cinnet getirme durumunun 2 süreçte gerçekleşebildiğini dile getiren Sonğur, “Cinnet getirme durumu, kişinin aniden ve kontrol edilemeyen bir şekilde aşırı öfke, stres veya psikolojik baskı altında kalması durumunda oluyor. Ya da geçmişte yaşadığı birtakım olaylardan kaynaklı olabiliyor. Genellikle kişinin duygusal ve zihinsel sağlığını tehdit ediyor. Bazen de bu durum tehlikeli davranışlara yol açabiliyor. Cinnet getirme belirtileri arasında ise şunlar yer alıyor; Aşırı öfke ve sinir anında kişi küçük şeylere bile büyük tepkiler verebiliyor. Bu tepkilerin boyutu ise değişebiliyor. Kontrol kaybı meydana geliyor. Yani duygu ve davranışlarını kontrol etmede yetersizlik veya azalma olabilir ya da kişi kendisine veya başkalarına zarar verme eğilimi gösterebilir. Düşünme ve karar verme yeteneği zayıflarsa, çarpıntı, titreme, terleme gibi fiziksel semptomlar olabiliyor. Cinnet getirme durumu, geçmişten gelen patolojik, nörolojik veya kalıtımsal durumlardan dolayı meydana gelebiliyor. Genelde travmatik durumların sonucunda cinnet getirme durumuna rastlanıyor. Tabii farklı sebepler de bu durumu tetikleyebilir. Örneğin kişinin ailesinde, anne, baba veya kardeşlerde bu tür ruhsal bozukluklar varsa kişiye aktarılabiliyor. Bu durumda birey, travmatik olarak onların davranışlarından etkileniyor ve travmatik deneyim yaşıyor. Bu tür durumların ardında bir anda cinnet getirme durumu gelişebiliyor. Çünkü oradaki cinnet anı küçük bir kıvılcımla başlıyor ve kontrol edilmediğine büyük bir zarara sebep oluyor” dedi.
CİNNET GETİRME ANINDA NE YAPILABİLİR?
Cinnet getirme anında yapılması gerekenleri aktaran Sonğur, “İlk önce kişinin durumunun farkında olması için güvenliği sağlamalıyız. Eğer kişi çevresindeki eşyaları fırlatıyor veya zarar veriyorsa, bıçak ve benzeri kesici aletleri ya da fırlatılabilecek sert cisimleri ortadan kaldırmalıyız. Kritik durumlarda önce güvenlik sağlanmalı. Daha sonra sakinleştirme ve iletişim kurulmalı. Kişiyi duygusal durumda kontrol altına tutarak kişiyi provoke etmemeliyiz. Nazik ve sakin bir ses tonuyla sakinleştirici bir şekilde ani hareketlerden kaçınmalıyız. Onu dinlemeye çalışacağız ve hissettikleriyle ilgili empati kuracağız. Şu anda sinirlisin, şu anda öfkelisin, şu anda kızgınsın ya da şu an üzgünsün gibi duygusunu anladığımızı göstermeliyiz. İletişim kurarak herhangi suçlayıcı, sert, kışkırtıcı veya yargılayıcı bir kelime kullanmamalıyız. Eğer durum kontrol altına alınamıyorsa, güvenlik ekipleri, polis, psikiyatrist, psikolog veya itfaiyeden acil durumlara müdahale etmesi için bağlantı kurarak destek istemeliyiz. Kişi sadece kendisine değil başkasına da zarar verebilir bu ihtimal göz ardı edilmemeli ve mutlaka polis ve itfaiye ekipleri çağırılmalı” diye aktardı.
CİNNET GETİRME İLE SİNİR KRİZİ AYNI ŞEY DEĞİL
Cinnet getirme durumu ve sinir krizi arasındaki farkı belirten Sonğur, “Sinir krizi geçirirken belli bir kademe var. Tıpkı arabanın vitesi gibi düşünebiliriz yavaş yavaş artıyor. En fazla 6’ncı noktaya kadar çıkabiliyor. Ancak cinnet anında o 6’ncı nokta yok. Kademe hızla artıyor ve kontrol edilemiyor. Sinir krizi her birey için farklı olabilir maksimum bir alan olabilir. Ancak cinnette maksimum bir alan yok sonsuz bir durum söz konusu. Cinnet getirirken insan 1 kişiyi de öldürebilir bin kişiyi de. Ancak sinir krizinde bu durum daha kontrollü ve sınırlı” ifadelerine yer verdi.
CİNNET GETİRME VAKALARI ARTTI
Geçmiş yıllara kıyasla cinnet getirme durumunun arttığını dile getiren Sonğur, “Pandemi sonrasında genel cinnet getirme durumunda artış çok fazla oldu. Pandemi döneminde bireyler eve kapandı ve davranışlarını, bazı yüksek duyguları yaşamayı azalttı. Ancak sonra bir anda tekrar sosyalleşmeye başladı. Küresel problemlerde meydana geldi. Küresel problemlerin arasında, ekonomik kriz, bazı kültürel problemler, siyaset, bölgesel yaşanan sorunlar, iç ve dış savaşlar bireylerin psikolojilerinde birçok olumsuz durumu beraberinde getirdi. Bu durumların artış göstermesi de bireylerin davranışlarına yansıyor. Aynı zamanda dış göçler, işsizlik durumları, iç savaş bölgesinde olmak, çevresel faktörler ve siyasi değişimlerde kişinin ruhsal durumunda oldukça etkili oluyor. Birçok kişinin tahammül durumu azaldı. Artık tahammül edemiyorlar. Daha önce 10 kere olan bir şeye tepki veren birey artık 4’üncü veya 5’inci seferde hemen tepki vermeye başlıyor. Bireyin eğilimi süzgeçten geçirme, bekleme ve empati kurmak yerine direkt davranış ve eyleme dönüşüyor” dedi.
PSİKOLOJİK DESTEKLER SAĞLANMALI
Bu durumun daha önlenebilir olması için yapılması gerekenleri aktaran Sonğur, neler yapılabileceğini şu sözlerle anlattı: “Kurumlar tarafından kişilere sosyal ve ailesel destekler sağlanmalı. Bireylerin öfke ya da olumsuz olaylara karşı bakış açılarını değerlendirmek ve bilinçlendirmek gerekiyor. Bireylere bir olayda başka bireylerle konuşurken en üst perdeden konuşmamak ve öyle davranmamak gerektiği aktarılabilir. Bireysel, toplumsal ve gruplar açısından ne kadar çok farkındalık yaratacak bilgiler verilirse bu cinnet getirme durumu gittikçe azalacak. Sosyal medyada, yayınlarda veya basın alanlarında bu konuyla ilgili seminer, sempozyum ya da paylaşımlar sağlandığında, çözümün sadece şiddet ve dürtüsel davranışlar olmadığını paylaştığımızda, insanlar için bu durumu kontrol altına alınarak alternatif çözümler olduğunu görmesini sağlamak daha sağlıklı olacak.”
Kaynak: MERVE AĞRIÇ
Kılıçdaroğlu hakim karşısında!
Tüm Bel-Sen’de güven krizi
Spotify müzik özeti 2024: Spotify Wrapped 2024 ne zaman yayınlanacak?
Piri Reis’i Hangi El Tutuyor?
Menemen’de okulda öğretmene şiddet: Toplumsal sorunu yansıtıyor!
Başkan Tugay, hükümeti topa tuttu: İzmir’i sevmiyorlar
Böyle hırsızlık şeytanın aklına gelmez
Derin yoksulluk toplumu yozlaştırdı
İzmir Valiliğinden uyarı: Ege Denizi'nin kuzeyinde fırtına bekleniyor!
İzmir’de kadınlar 25 Kasım için toplanacak
Son Girilen Haberler
İzmir haber: Cezaevinden tahliye olur olmaz dehşet saçtı
İzmir'in Konak ilçesinde, cezaevinden tahliye olduktan saatler sonra bir kişi, eşini ve kayınpederini bıçakla yaraladı
Başkan Saygılı’dan Tugay’a 2. çevreyolu cevabı
Seferihisar Kongresi'nde AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın 2. Çevreyolu eleştirilerine yanıt verdi
AK Partili Boztepe içme suyuna yapılan zamma tepki gösterdi
İzmir’de bir yıl içinde içme suyuna ikinci kez zam yapılmasına tepki gösteren AK Partili meclis üyesi Hüsnü Boztepe, “Başkan Tugay, İzmirliler bana güvensin diyordu ancak kendisi verdiği sözleri tutmadı” dedi