“İnsanlara eser bırakmak istiyorum” sloganıyla hayatına yön veren 51 yaşındaki görme engelli girişimci Öztürk, kurduğu ‘netgör’ firmasıyla görme engelliler için yerli bastonlar üreterek hem hayatları kolaylaştırıyor hem de bu bastonları yurt dışına satmak istiyor.
Haber Giriş Tarihi: 07.01.2025 09:04
Haber Güncellenme Tarihi: 07.01.2025 09:12
Kaynak:
HABER MERKEZİ
YAREN GÜZELKAN-ÖZEL HABER - Ayhan Öztürk, 1973 yılında İstanbul’da doğdu ve halen orada yaşıyor. 1997 yılında halk arasında tavuk karası veya gece körlüğü olarak bilinen retinitis pigmentosa rahatsızlığı nedeniyle 2001 yılında tamamıyla görme yetisini kaybetti. 2002 yılında Emirgan Reşitpaşa Altı Nokta Körler Rehabilitasyon Merkezi’nde günlük yaşamını kolaylaştırmak için eğitim aldı. “İnsanlara eser bırakmak istiyorum” sloganıyla hayatını yön veren görme engelli girişimci Ayhan Öztürk, engelli bireylerin toplumda daha fazla yer almalarını ve insanlardan bağımsız hareket edebilmeleri adına “netgör” adını verdiği bir firma kurdu. Firma bünyesinde, geleneksel baston modellerinden farklı olarak teknolojik özelliklere sahip bastonlar üreten Öztürk, bu yenilikçi ürünlerle görme engelli bireylerin hayatını kolaylaştırmayı hedefliyor. Aynı zamanda ürettiği bastonları yurt dışına ihraç ederek ülkeye katma değer sağlamayı amaçlayan Ayhan Öztürk, birçok kişiye ilham veren başarı hikayesiyle dikkat çekiyor.
İNSANLIĞA ESER BIRAKMAK İSTİYORUM
“Ben iki dünyayı da yaşadım” diyerek sözlerine başlayan Öztürk, “Hem gördüğüm yılları hatırlıyorum hem de şu an görmeden yaşıyorum. İnsanları çok güzel analiz edebiliyorum. 1997 yılında gözümdeki genetik bir rahatsızlık olan tavuk karası baş gösterdiği için görme engelime doğru gitmeye başladım. 2001 yılının Ağustos ayında ben gözlerimi tamamıyla kaybettim. O zaman ki süreç içerisinde çok sosyal bir insan olduğum için arkadaş çevremde renkli insanlar vardı. Beni yalnız bırakmadılar. Ben çok iyi bir radyo dinleyicisiyimdir. Bir gün radyoda körler için eğitim verilen bir okul olduğunu duydum. 2002 yılında Emirgan Reşitpaşa Altı Nokta Körler Rehabilitasyon Merkezi’ne günlük yaşamımı kolaylaştırmak ve birçok konuda eğitim almak için kaydolma kararı aldım. Sonrasında annemle babama konuyu açtım. Gideceğim diye üzüldüler. Ben de onlara ‘Ayaklarımın üzerinde durayım, mücadele etmeyi öğreneyim. Bu insanlığa bir eser bırakmak istiyorum’ dedim. Eğitimimi başarıyla tamamladım ve hatta masaj eğitimi de alarak bir meslek bile edindim” ifadelerini kullandı.
KAZA RİSKİ DAHA AZ
Öztürk, “Netgör baston” atölyesini hayata nasıl geçirdiğini gazetemize anlattı. Görme engellilerin kullandığı ilkel olan beyaz bastonlarla zorluklar yaşadığını bildiği için bu anlamda bir şeyler yapması gerektiğini düşünerek baston üretimi için kollar sıvayan Öztürk, bu süreçten bahsetti: “Görme engelliler okulunda insanların kullandıkları bastonları ve çabalarını bildiğimden bu bastonlarda teknolojik olarak eksiklikler olduğunun farkındaydım. Bu iş için yurt dışından getirttiğim bastonu ülkemiz bazında uyarlayarak yerli bir baston tasarladım. İnsanlar ilk bu işe girdiğimde ‘Kime satacaksın, uğraşma’ tarzı söylemlerde bulunup beni yıldırmaya çalıştılar ama ben yılmadım.”
Tasarladığı yerli bastonun diğer bastonlardan farklı olduğunu vurgulayan Öztürk, “Amerika’dan kendim için getirttiğim bu bastondan ilham alarak tasarımımı yaptım. Eskiden körlerin kullandığı baston yola vurduğunda ‘tak tak tak’ ses çıkartarak yönü bulmaya çalışırdı. Benim bu sunduğum bastonun özelliğinde; ucunda sağa sola dönen bir bilye var, bunu tekerlek olarak da düşünebilirsiniz. Bu sayede bastonu kaldırmadan sağa sola doğru kolaylıkla yönlendirebiliyorsunuz ve bileğinizi de yormuyor. Normalde 4 parçalı olan bastonu 5 parça özelliğiyle oluşturdum. Bastonun dış yüzeyi gece ve gündüz fark edilebilir olduğu için görme engelli kişinin kaza riski daha az oluyor. Gelen siparişe göre kişinin fiziki yapısına uygun olarak siparişi oluşturuyoruz. Şimdi 4-5 aydır katlanabilir teleslopik sistemli yeni bir baston üretimine başladık. Ayrıca konuşan tansiyon aleti ve görme engelliler için satranç takımı da satıyoruz” diye konuştu.
DEVLET DESTEĞİ BEKLİYOR
Abisiyle beraber çalıştıklarından bahseden Öztürk, kendi imkanlarıyla bu günlere geldiklerini söyleyerek, “Pandemi öncesinde elemanlarımız vardı ama şimdi ağabey kardeş çalışıyoruz. Stoklu çalışıyorum. Ağabeyim makinayı kullanıyor. Bu şekilde sistemimizi oturttuk. Ürettiğimiz bastonları dünya ülkelerini de satarak ekonomimize katma değer kazandırmak istiyorum. Ama bunun için devlet desteği alabilmemiz lazım. Hiçbir destek, teşvik olmadan, öz kaynaklarımızla buralara kadar geldik. Ama durmadan üretmeye devam ediyoruz. Bir isteğim de ekonomik zorluk yaşayan görme engellilere durumu iyi olan insanların, onlara gönüllü olarak yardımcı olması çünkü her insan eşit şartlar artında yaşayamıyor ne yazık ki… Amacım Türkiye’deki bütün görme engelli arkadaşlara ulaşabilmek” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
“İnsanlara eser bırakmak istiyorum” sloganıyla hayatına yön veren 51 yaşındaki görme engelli girişimci Öztürk, kurduğu ‘netgör’ firmasıyla görme engelliler için yerli bastonlar üreterek hem hayatları kolaylaştırıyor hem de bu bastonları yurt dışına satmak istiyor.
YAREN GÜZELKAN-ÖZEL HABER - Ayhan Öztürk, 1973 yılında İstanbul’da doğdu ve halen orada yaşıyor. 1997 yılında halk arasında tavuk karası veya gece körlüğü olarak bilinen retinitis pigmentosa rahatsızlığı nedeniyle 2001 yılında tamamıyla görme yetisini kaybetti. 2002 yılında Emirgan Reşitpaşa Altı Nokta Körler Rehabilitasyon Merkezi’nde günlük yaşamını kolaylaştırmak için eğitim aldı. “İnsanlara eser bırakmak istiyorum” sloganıyla hayatını yön veren görme engelli girişimci Ayhan Öztürk, engelli bireylerin toplumda daha fazla yer almalarını ve insanlardan bağımsız hareket edebilmeleri adına “netgör” adını verdiği bir firma kurdu. Firma bünyesinde, geleneksel baston modellerinden farklı olarak teknolojik özelliklere sahip bastonlar üreten Öztürk, bu yenilikçi ürünlerle görme engelli bireylerin hayatını kolaylaştırmayı hedefliyor. Aynı zamanda ürettiği bastonları yurt dışına ihraç ederek ülkeye katma değer sağlamayı amaçlayan Ayhan Öztürk, birçok kişiye ilham veren başarı hikayesiyle dikkat çekiyor.
İNSANLIĞA ESER BIRAKMAK İSTİYORUM
“Ben iki dünyayı da yaşadım” diyerek sözlerine başlayan Öztürk, “Hem gördüğüm yılları hatırlıyorum hem de şu an görmeden yaşıyorum. İnsanları çok güzel analiz edebiliyorum. 1997 yılında gözümdeki genetik bir rahatsızlık olan tavuk karası baş gösterdiği için görme engelime doğru gitmeye başladım. 2001 yılının Ağustos ayında ben gözlerimi tamamıyla kaybettim. O zaman ki süreç içerisinde çok sosyal bir insan olduğum için arkadaş çevremde renkli insanlar vardı. Beni yalnız bırakmadılar. Ben çok iyi bir radyo dinleyicisiyimdir. Bir gün radyoda körler için eğitim verilen bir okul olduğunu duydum. 2002 yılında Emirgan Reşitpaşa Altı Nokta Körler Rehabilitasyon Merkezi’ne günlük yaşamımı kolaylaştırmak ve birçok konuda eğitim almak için kaydolma kararı aldım. Sonrasında annemle babama konuyu açtım. Gideceğim diye üzüldüler. Ben de onlara ‘Ayaklarımın üzerinde durayım, mücadele etmeyi öğreneyim. Bu insanlığa bir eser bırakmak istiyorum’ dedim. Eğitimimi başarıyla tamamladım ve hatta masaj eğitimi de alarak bir meslek bile edindim” ifadelerini kullandı.
KAZA RİSKİ DAHA AZ
Öztürk, “Netgör baston” atölyesini hayata nasıl geçirdiğini gazetemize anlattı. Görme engellilerin kullandığı ilkel olan beyaz bastonlarla zorluklar yaşadığını bildiği için bu anlamda bir şeyler yapması gerektiğini düşünerek baston üretimi için kollar sıvayan Öztürk, bu süreçten bahsetti: “Görme engelliler okulunda insanların kullandıkları bastonları ve çabalarını bildiğimden bu bastonlarda teknolojik olarak eksiklikler olduğunun farkındaydım. Bu iş için yurt dışından getirttiğim bastonu ülkemiz bazında uyarlayarak yerli bir baston tasarladım. İnsanlar ilk bu işe girdiğimde ‘Kime satacaksın, uğraşma’ tarzı söylemlerde bulunup beni yıldırmaya çalıştılar ama ben yılmadım.”
Tasarladığı yerli bastonun diğer bastonlardan farklı olduğunu vurgulayan Öztürk, “Amerika’dan kendim için getirttiğim bu bastondan ilham alarak tasarımımı yaptım. Eskiden körlerin kullandığı baston yola vurduğunda ‘tak tak tak’ ses çıkartarak yönü bulmaya çalışırdı. Benim bu sunduğum bastonun özelliğinde; ucunda sağa sola dönen bir bilye var, bunu tekerlek olarak da düşünebilirsiniz. Bu sayede bastonu kaldırmadan sağa sola doğru kolaylıkla yönlendirebiliyorsunuz ve bileğinizi de yormuyor. Normalde 4 parçalı olan bastonu 5 parça özelliğiyle oluşturdum. Bastonun dış yüzeyi gece ve gündüz fark edilebilir olduğu için görme engelli kişinin kaza riski daha az oluyor. Gelen siparişe göre kişinin fiziki yapısına uygun olarak siparişi oluşturuyoruz. Şimdi 4-5 aydır katlanabilir teleslopik sistemli yeni bir baston üretimine başladık. Ayrıca konuşan tansiyon aleti ve görme engelliler için satranç takımı da satıyoruz” diye konuştu.
DEVLET DESTEĞİ BEKLİYOR
Abisiyle beraber çalıştıklarından bahseden Öztürk, kendi imkanlarıyla bu günlere geldiklerini söyleyerek, “Pandemi öncesinde elemanlarımız vardı ama şimdi ağabey kardeş çalışıyoruz. Stoklu çalışıyorum. Ağabeyim makinayı kullanıyor. Bu şekilde sistemimizi oturttuk. Ürettiğimiz bastonları dünya ülkelerini de satarak ekonomimize katma değer kazandırmak istiyorum. Ama bunun için devlet desteği alabilmemiz lazım. Hiçbir destek, teşvik olmadan, öz kaynaklarımızla buralara kadar geldik. Ama durmadan üretmeye devam ediyoruz. Bir isteğim de ekonomik zorluk yaşayan görme engellilere durumu iyi olan insanların, onlara gönüllü olarak yardımcı olması çünkü her insan eşit şartlar artında yaşayamıyor ne yazık ki… Amacım Türkiye’deki bütün görme engelli arkadaşlara ulaşabilmek” dedi.
Kaynak: HABER MERKEZİ
İzmir’de hayat durdu: ESHOT ve metro çalışmadı, trafik felç oldu!
İzmir’de işçiler kazan devirdi: Otobüsler ne zamana kadar hizmet vermeyecek?
Rekabet Kurumu, film ve dizi sektörüne soruşturma başlattı! Menajer ve ajanslar hedefte
Cemil Tugay’dan işçilere: Omuz omuza zulmü yeneceğiz
Sağlık emekçileri anlatıyor… İş bırakma eyleminin ilk gününde neler oldu?
İzBB’de kriz derinleşiyor: Haklar ödenmezse eylemler devam edecek
Yılın ilk meclis toplantısında KARBEL işçileri gündemde: Araba almak mı, işçilerin parası mı daha önemli?
İşçi eylemleri Konak Meclisi'ne sıçradı
Bakan Kurum’dan İzmir Körfezi açıklaması: Orta ve uzun vadeli eylem planı yolda
İnciraltı Sahili yeşile büründü
Son Girilen Haberler
Başkan Tugay’dan Dostluk ve Dayanışma Gecesi’nde güç birliği vurgusu
Dostluk ve Dayanışma Gecesi’ne katılan Başkan Tugay, “Doğru anlaşılmayı, birlikte olmayı, güç birliği yapmayı, hep beraber ortak çabalar içinde olmayı umuyorum ve bekliyorum” dedi
Siber Güvenlik Başkanlığı nedir? Siber Güvenlik Başkanlığı başkanı kim oldu, ne iş yapar?
Resmi Gazete'de yayımlanan kararname ile Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak Siber Güvenlik Başkanlığı resmen kuruldu. Peki, Siber Güvenlik Başkanlığı ne iş yapar, nedir?
Yıllık en yüksek getiriyi hangi yatırım aracı sağladı?
TÜİK, Aralık 2024 dönemine ilişkin finansal yatırım araçlarının reel getiri oranlarını açıkladı