Ağır işte çalışan kimse orucunu kazaya bırakabilir mi?
Yazının Giriş Tarihi: 23.03.2024 08:25
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.03.2024 08:25
Ramazan ayının sıcak günlere rastlaması ile bir kimsenin de çalışmak mecburiyetinde olması, orucu bırakıp ve sonra kaza etmesine cevaz vermez. Müslüman, her işini Allah’ın emrine göre ayarlamak mecburiyetindedir. Yoksa, dinin hükümlerini kendi durumuna ve keyfine göre zorlaması, kendini aldatmak ve ahiret hayatını harap etmek olur. Dolayısıyla ağır işte çalışmak orucu tutma anlamında her ne kadar zor da olsa orucu bu nedenden dolayı kazaya bırakmak dinen caiz değildir.
Hamile ve süt emziren kadınlar oruçlarını tutmayabilirler mi?
Hamile veya emzikli kadınlar oruç tuttukları halde kendilerine veya çocuklarına bir zararın geleceğinden endişe ederlerse hasta hükmünde olurlar ve oruçlarını tutmayıp daha sonra kaza edebilirler. Bunda da dinen hiçbir sakınca yoktur. Ayrıca ilerde kaza etmeleri de söz konusu olduğundan fidye de vermeleri gerekmez.
Yapılan ibadetlerin ve hayırların sevaplarını başkasına bağışlamak dinen caizdir. Kişi okuduğu Kur’an’ın, yaptığı hatmin, kıldığı namazın ve istediği bir hayrın sevabını başkasına bağışlayabilir. İster sağ, ister ölmüş olsun, kendisine sevap bağışlanan kimsenin, bundan yararlanacağı umulur. Başkası tarafından bağışlanan sevapla, bir kimsenin bizzat yapması gereken ibadet borçları ödenmiş olmaz ise de bunlar iyilik ve sevaplarının çoğalmasına ve derecesinin yükselmesine vesile olabilir. Ayrıca kişi sevabı bağışlarken kendi sevabından bir şey kaybetmez. Her iki kişiye de aynı şekilde yazılır.
Sağlığı oruç tutmaya imkan veren kimsenin oruç yerine fidyesini verse borcundan kurtulmuş olur mu?
Oruç için fidye verilmesi, oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlı kimseler ile iyileşme ümidi olmayan hastalar için geçerlidir. Hz. Peygamber ve sahabenin uygulaması, fidyeden bahseden ayetteki “oruç tutmakta zorluk çekenler.” (Bakara, 2/185) ifadenin yalnızca yukarıda sayılan kimseleri kapsadığını göstermektedir. Buna göre, oruç tutmaya gücü yettiği halde tutmayan veya geçici bir sebeple tutamayan kimseler hakkında fidye hükmü yoktur (Müslim, Sıyâm, 149-150). Ancak sağlığı yerinde ve oruç tutmaya gücü olduğu halde mazeretsiz olarak oruç tutmayanların, tutmadıkları oruçları kaza etmeleri ve mazeretsiz tutmadıkları oruçlar için tövbe istiğfar etmeleri gerekir.
Ramazan ayında Tesbih namazı nasıl kılınır?
Tesbih namazı, Peygamber efendimizin İbn-i Abbas’a öğrettiği bir namazdır. Her zaman kılınabilir. Tesbih namazı 4 rekâttır. İki rekâtta selam verilerek de kılınır. Her rekâtın da 75 defa tesbih söylenir, dört rekatta 300 tesbih eder rekâtının nasıl kılındığını tarif edelim her rekâtı aynen kılınır. “Niyet ettim Allah rızası için Tesbih Namazı kılmaya” diye niyet edilir. “Allahu Ekber” diyerek namaza durulur.
Tesbih namazında okunacak dua şudur: “Subhanellahi velhamdulillahi ve la ilahe illallahu vallahu Ekber” . Bu dua namazın şuraların da söylenir:
1-Sübhaneke’den sonra 15 defa,
2-Euzu-Besmele, Fatiha ve sureden sonra 10 defa
3-Rüku’da 3 defa söylenen “Subhane Rabbiyel Azim”den sonra 10 defa,
4-Rüku’dan doğrulunca 10 defa;
5-Secdeye varıp 3 defa söylenen “Subhane Rabbiye’l a’la” dan sonra 10 defa,
6-İki secde arasında oturunca 10 defa,
7-İkinci secdede yine 10 defa söylenir. Toplam 75 defa söylenir olur. Ettehiyyatü okunur, ikinci rek’ate kalkılır.
Önce 15 defa söylenir, soma Fatiha okunur, 10 defa söylenir, aynen birinci rekattaki gibi tamamlanır. İkinci rekatta oturunca ister Ettehiyyatüyü okuyup 3. rek’ate kalkar 3. ve 4. rek’atı aynen kılar, isterse Ettehiyyatü’den sonra salli, barik dualarını okuyup selam verir. Yeni bir tekbir alarak iki rek’at daha aynı şekilde kılar.
Ramazan ayında iş yoğunluğundan dolayı namazı kazaya bırakmak caiz mi?
İslam’da namaz, oruç ve hac gibi ibadetler için belirli ifa vakitleri konulmuştur. Bu vakitlerin kaçırılması halinde artık eda değil, kaza söz konusudur. Farz namazların kendi vakitleri içinde kılınması farzdır. Özürsüz olarak bir namazın kazası ile, bu kimsenin üzerinden namaz borcu düşse de geciktirmekten meydana gelen günah devam eder. Bunun için, namazı kaza eden kimsenin, ayrıca Allah’a tövbe etmesi gerekir. Ciddi özür ve mazeretler namazı tehir etmek için meşru bir yoldur. (Yolculuk... gibi) Fakat günlük işler, sanat ve meslekler, aile fertlerinin geçimini sağlamak için yapılan çalışma ve işler namazın kazaya bırakılması için özür sayılmaz.
Günün Ayeti
Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır. Bakara, 2/184.
Günün Hadisi
“Oruçlu bir kimse yalanı ve yalanla iş yapmayı terk etmezse onun yemesini içmesini terk etmesine Allah’ın hiçbir ihtiyacı yoktur.” Buhari, “Savm”, 8.
Allah’ım, sen affedicisin, affetmeyi seversin bizi ramazan ayının ve orucun hürmetine affet.
Ramazan Kavramları
Hacet Namazı nedir?
Herhangi bir ihtiyacı olan kişinin, bu ihtiyacının giderilmesini Allah’tan dilemeden önce kıldığı namazdır.
Günün Nüktesi
Oruç İbadetinin Mükafatı…
Hz. Peygamber buyurdu ki “Âdemoğlunun her ameli katlanır; iyilikler on katından yedi yüz katına kadar katlanır. Allah buyurdu ki: Oruç bunun dışındadır. O benim içindir ve onun mükâfatını ben vereceğim. Çünkü yemesini ve arzularını benim rızam için terk etmektedir. Oruçlu için iki sevinç vardır: İftar ettiğinde bir sevinç, Rabbine kavuştuğunda bir sevinç! Oruçlu kişinin ağız kokusu, Allah indinde miskten daha hoştur. Oruç kalkandır, oruç kalkandır!” (Buhârî, “Savm”, 9.)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Ağır işte çalışan kimse orucunu kazaya bırakabilir mi?
Ramazan ayının sıcak günlere rastlaması ile bir kimsenin de çalışmak mecburiyetinde olması, orucu bırakıp ve sonra kaza etmesine cevaz vermez. Müslüman, her işini Allah’ın emrine göre ayarlamak mecburiyetindedir. Yoksa, dinin hükümlerini kendi durumuna ve keyfine göre zorlaması, kendini aldatmak ve ahiret hayatını harap etmek olur. Dolayısıyla ağır işte çalışmak orucu tutma anlamında her ne kadar zor da olsa orucu bu nedenden dolayı kazaya bırakmak dinen caiz değildir.
Hamile ve süt emziren kadınlar oruçlarını tutmayabilirler mi?
Hamile veya emzikli kadınlar oruç tuttukları halde kendilerine veya çocuklarına bir zararın geleceğinden endişe ederlerse hasta hükmünde olurlar ve oruçlarını tutmayıp daha sonra kaza edebilirler. Bunda da dinen hiçbir sakınca yoktur. Ayrıca ilerde kaza etmeleri de söz konusu olduğundan fidye de vermeleri gerekmez.
Ramazan’da okunan hatimlerin sevapları ölülerimize ulaşır mı?
Yapılan ibadetlerin ve hayırların sevaplarını başkasına bağışlamak dinen caizdir. Kişi okuduğu Kur’an’ın, yaptığı hatmin, kıldığı namazın ve istediği bir hayrın sevabını başkasına bağışlayabilir. İster sağ, ister ölmüş olsun, kendisine sevap bağışlanan kimsenin, bundan yararlanacağı umulur. Başkası tarafından bağışlanan sevapla, bir kimsenin bizzat yapması gereken ibadet borçları ödenmiş olmaz ise de bunlar iyilik ve sevaplarının çoğalmasına ve derecesinin yükselmesine vesile olabilir. Ayrıca kişi sevabı bağışlarken kendi sevabından bir şey kaybetmez. Her iki kişiye de aynı şekilde yazılır.
Sağlığı oruç tutmaya imkan veren kimsenin oruç yerine fidyesini verse borcundan kurtulmuş olur mu?
Oruç için fidye verilmesi, oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlı kimseler ile iyileşme ümidi olmayan hastalar için geçerlidir. Hz. Peygamber ve sahabenin uygulaması, fidyeden bahseden ayetteki “oruç tutmakta zorluk çekenler.” (Bakara, 2/185) ifadenin yalnızca yukarıda sayılan kimseleri kapsadığını göstermektedir. Buna göre, oruç tutmaya gücü yettiği halde tutmayan veya geçici bir sebeple tutamayan kimseler hakkında fidye hükmü yoktur (Müslim, Sıyâm, 149-150). Ancak sağlığı yerinde ve oruç tutmaya gücü olduğu halde mazeretsiz olarak oruç tutmayanların, tutmadıkları oruçları kaza etmeleri ve mazeretsiz tutmadıkları oruçlar için tövbe istiğfar etmeleri gerekir.
Ramazan ayında Tesbih namazı nasıl kılınır?
Tesbih namazı, Peygamber efendimizin İbn-i Abbas’a öğrettiği bir namazdır. Her zaman kılınabilir. Tesbih namazı 4 rekâttır. İki rekâtta selam verilerek de kılınır. Her rekâtın da 75 defa tesbih söylenir, dört rekatta 300 tesbih eder rekâtının nasıl kılındığını tarif edelim her rekâtı aynen kılınır. “Niyet ettim Allah rızası için Tesbih Namazı kılmaya” diye niyet edilir. “Allahu Ekber” diyerek namaza durulur.
Tesbih namazında okunacak dua şudur: “Subhanellahi velhamdulillahi ve la ilahe illallahu vallahu Ekber” . Bu dua namazın şuraların da söylenir:
1-Sübhaneke’den sonra 15 defa,
2-Euzu-Besmele, Fatiha ve sureden sonra 10 defa
3-Rüku’da 3 defa söylenen “Subhane Rabbiyel Azim”den sonra 10 defa,
4-Rüku’dan doğrulunca 10 defa;
5-Secdeye varıp 3 defa söylenen “Subhane Rabbiye’l a’la” dan sonra 10 defa,
6-İki secde arasında oturunca 10 defa,
7-İkinci secdede yine 10 defa söylenir. Toplam 75 defa söylenir olur. Ettehiyyatü okunur, ikinci rek’ate kalkılır.
Önce 15 defa söylenir, soma Fatiha okunur, 10 defa söylenir, aynen birinci rekattaki gibi tamamlanır. İkinci rekatta oturunca ister Ettehiyyatüyü okuyup 3. rek’ate kalkar 3. ve 4. rek’atı aynen kılar, isterse Ettehiyyatü’den sonra salli, barik dualarını okuyup selam verir. Yeni bir tekbir alarak iki rek’at daha aynı şekilde kılar.
Ramazan ayında iş yoğunluğundan dolayı namazı kazaya bırakmak caiz mi?
İslam’da namaz, oruç ve hac gibi ibadetler için belirli ifa vakitleri konulmuştur. Bu vakitlerin kaçırılması halinde artık eda değil, kaza söz konusudur. Farz namazların kendi vakitleri içinde kılınması farzdır. Özürsüz olarak bir namazın kazası ile, bu kimsenin üzerinden namaz borcu düşse de geciktirmekten meydana gelen günah devam eder. Bunun için, namazı kaza eden kimsenin, ayrıca Allah’a tövbe etmesi gerekir. Ciddi özür ve mazeretler namazı tehir etmek için meşru bir yoldur. (Yolculuk... gibi) Fakat günlük işler, sanat ve meslekler, aile fertlerinin geçimini sağlamak için yapılan çalışma ve işler namazın kazaya bırakılması için özür sayılmaz.
Günün Ayeti
Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır. Bakara, 2/184.
Günün Hadisi
“Oruçlu bir kimse yalanı ve yalanla iş yapmayı terk etmezse onun yemesini içmesini terk etmesine Allah’ın hiçbir ihtiyacı yoktur.” Buhari, “Savm”, 8.
Günün Sözü
Müminin alameti dörttür: Sözü zikir, sükutu fikir, nazarı ibret, ameli hayırdır. (Ebu Bekir Verrak)
Günün Duası
Allah’ım, sen affedicisin, affetmeyi seversin bizi ramazan ayının ve orucun hürmetine affet.
Ramazan Kavramları
Hacet Namazı nedir?
Herhangi bir ihtiyacı olan kişinin, bu ihtiyacının giderilmesini Allah’tan dilemeden önce kıldığı namazdır.
Günün Nüktesi
Oruç İbadetinin Mükafatı…
Hz. Peygamber buyurdu ki “Âdemoğlunun her ameli katlanır; iyilikler on katından yedi yüz katına kadar katlanır. Allah buyurdu ki: Oruç bunun dışındadır. O benim içindir ve onun mükâfatını ben vereceğim. Çünkü yemesini ve arzularını benim rızam için terk etmektedir. Oruçlu için iki sevinç vardır: İftar ettiğinde bir sevinç, Rabbine kavuştuğunda bir sevinç! Oruçlu kişinin ağız kokusu, Allah indinde miskten daha hoştur. Oruç kalkandır, oruç kalkandır!” (Buhârî, “Savm”, 9.)