Cuma günü, yüce yaratanın Kur’an-ı Kerimde andığı ve bu günde namaz kılınmasına davet ettiği bir gündür. Nitekim Allah’u Teala Kur’an-ı Kerim’de mealen şöyle buyrulmaktadır: “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.” (Cuma, 9/11.) Âyette bildirilen “çağrı” ile ezan, “Allah’ın zikri” ile de Cuma namazı kastedilmektedir. Cuma gününde böyle bir çağrının yapılması bugünü diğer günlerden daha önemli kılmaktadır. Bu da Allah’ın bugüne verdiği önemi göstermektedir. Aynı şekilde Sevgili Peygamberimiz de birçok hadislerinde Cuma gününün önemine işaret etmektedir. “Üzerine güneş doğan en hayırlı gün cuma günüdür. Âdem o gün yaratıldı, o gün cennete konuldu ve yine o gün cennetten çıkarıldı.” (Müslim, “Cum`a”, 17.) “Günlerinizin en faziletlisi cuma günüdür.” (Ebû Dâvûd, “Salât”, 201.) gibi hadisler bunun örnekleridir. Bu ayet ve hadislerden şunu anlıyoruz ki, cuma günü Allah indinde en fazileti ve hayırlı gündür.
Amel imandan bir parça mıdır?
İman inanılması gereken hususlar açısından artmaz ve eksilmez. Bir kimse, iman esaslarının tümünü kabul edip de bir ya da birkaçına inanmazsa, iman etmiş sayılmaz. Bu durumda, iman gerçekleşmediğinden, artması ve eksilmesi söz konusu değildir. Ancak güçlü ve zayıf olmak açısından farklılık gösterir; kiminin imanı kuvvetli, kiminin zayıftır. İmanda bu çeşit farklılığın bulunduğuna Kur’an-ı Kerim’de işaret edilmiştir: “Herhangi bir sure indirildiğinde, içlerinden (alaylı bir şekilde) ‘bu hanginizin imanını artırdı?’ diyenler olur. İman etmiş olanlara gelince, inen sure onların imanını artırmıştır.” (Tevbe 9/124); “O, inananların imanlarını kat kat artırmaları için kalplerine huzur ve güven indirendir.” (Fetih 48/4); “Allah’ın ayetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların (mü’minlerin) imanlarını artırır.” (Enfal 8/2) Buna göre kişi günah işleye işleye imanını zayıflatmaktadır. Aynı şekilde kişi hayır işleye işleye ibadet ede ede de imanı artar.
Gündüz namazlarında Fatiha’yı açıktan okumak namaza zarar verir mi?
Kişinin namaz kılarken sessiz okunması gereken yerde sesli okuyorsa namazı bozulmaz. Ancak Hanefi mezhebine göre vacibi terk ettiğinden dolayı sehiv secdesi yapması gerekir. İmam gündüz kıldırdığı namazları sessiz kıldırması ve gece kılınan namazları da sesli kıldırması vaciptir. Vacibin terkinden dolayı ise sehiv secdesi gerekir.
Bir malın fiyatını belirlemeden sonra ödemek üzere satmak caiz mi?
İslam Hukukuna göre alış-veriş akdi esnasında mal ya da paranın meçhul veya olmaması, alış-verişi fasit kılar. Böyle bir alışverişte yani faraza 5 ay sonra parası ödenecek bir malın fiyatını ödeme gününde belirlemek caiz değildir. Çünkü bu alış-verişte, fiyat meçhuldür. Bu ise alıcı ve satıcının tartışmasına yol açabilir. Bundan dolayı malı peşin verip parasını belirlemeden birkaç gün ya da ay sonra ödeme günü geldiğinde fiyatını belirlemek caiz değildir.
Günün Ayeti
Ey iman edenler! Hepiniz barış ve selamete girin de şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o sizin aranızı açan belli bir düşmandır. Bakara, 2/208.
Günün Hadisi
“Öfke şeytandandır, şeytan da ateşten yaratılmıştır, ateş ise su ile söndürülmektedir; öyleyse biriniz öfkelenince hemen kalkıp abdest alsın.” (Ebû Davûd, “Edeb”, 4.)
Günün Sözü
Bir kimsenin malını nereden kazandığını öğrenmek istiyorsanız, onu nereye harcadığına bakınız.
Hasan Basri
Günün Duası
Ya Rabbi! Hesabını veremeyeceğimiz hiçbir malı, makamı, sözü ve cümleyi nasip etme.
Bunları biliyor muyuz?
İslam dininin kaynakları nelerdir? İslam’ın kaynakları Kur’an, Hadis, İcma ve Kıyas olmak üzere dörttür.
Günün Nüktesi
Cömert ile Cimri… Ebû Hüreyre’nin Resûlullah’tan şöyle dediğini işittiği nakledilmiştir:
“Cimri kimse ile cömert kimse, göğüslerinden boğazlarına kadar demirden birer zırh giyinmiş iki kişiye benzerler. Cömert kimse, infak ettikçe üzerindeki zırh genişler, parmaklarını örter ve ayak izlerini siler. Cimriye gelince, infak etmek istese dahi (zırhın) her halkası olduğu yere yapışır kalır; her ne kadar genişletmeye çalışsa da genişlemez (Bir türlü infak edemez.).” (Buhârî, “Zekât”, 28.)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Cuma gününün nasıl bir fazileti vardır?
Cuma günü, yüce yaratanın Kur’an-ı Kerimde andığı ve bu günde namaz kılınmasına davet ettiği bir gündür. Nitekim Allah’u Teala Kur’an-ı Kerim’de mealen şöyle buyrulmaktadır: “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.” (Cuma, 9/11.) Âyette bildirilen “çağrı” ile ezan, “Allah’ın zikri” ile de Cuma namazı kastedilmektedir. Cuma gününde böyle bir çağrının yapılması bugünü diğer günlerden daha önemli kılmaktadır. Bu da Allah’ın bugüne verdiği önemi göstermektedir. Aynı şekilde Sevgili Peygamberimiz de birçok hadislerinde Cuma gününün önemine işaret etmektedir. “Üzerine güneş doğan en hayırlı gün cuma günüdür. Âdem o gün yaratıldı, o gün cennete konuldu ve yine o gün cennetten çıkarıldı.” (Müslim, “Cum`a”, 17.) “Günlerinizin en faziletlisi cuma günüdür.” (Ebû Dâvûd, “Salât”, 201.) gibi hadisler bunun örnekleridir. Bu ayet ve hadislerden şunu anlıyoruz ki, cuma günü Allah indinde en fazileti ve hayırlı gündür.
Amel imandan bir parça mıdır?
İman inanılması gereken hususlar açısından artmaz ve eksilmez. Bir kimse, iman esaslarının tümünü kabul edip de bir ya da birkaçına inanmazsa, iman etmiş sayılmaz. Bu durumda, iman gerçekleşmediğinden, artması ve eksilmesi söz konusu değildir. Ancak güçlü ve zayıf olmak açısından farklılık gösterir; kiminin imanı kuvvetli, kiminin zayıftır. İmanda bu çeşit farklılığın bulunduğuna Kur’an-ı Kerim’de işaret edilmiştir: “Herhangi bir sure indirildiğinde, içlerinden (alaylı bir şekilde) ‘bu hanginizin imanını artırdı?’ diyenler olur. İman etmiş olanlara gelince, inen sure onların imanını artırmıştır.” (Tevbe 9/124); “O, inananların imanlarını kat kat artırmaları için kalplerine huzur ve güven indirendir.” (Fetih 48/4); “Allah’ın ayetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların (mü’minlerin) imanlarını artırır.” (Enfal 8/2) Buna göre kişi günah işleye işleye imanını zayıflatmaktadır. Aynı şekilde kişi hayır işleye işleye ibadet ede ede de imanı artar.
Gündüz namazlarında Fatiha’yı açıktan okumak namaza zarar verir mi?
Kişinin namaz kılarken sessiz okunması gereken yerde sesli okuyorsa namazı bozulmaz. Ancak Hanefi mezhebine göre vacibi terk ettiğinden dolayı sehiv secdesi yapması gerekir. İmam gündüz kıldırdığı namazları sessiz kıldırması ve gece kılınan namazları da sesli kıldırması vaciptir. Vacibin terkinden dolayı ise sehiv secdesi gerekir.
Bir malın fiyatını belirlemeden sonra ödemek üzere satmak caiz mi?
İslam Hukukuna göre alış-veriş akdi esnasında mal ya da paranın meçhul veya olmaması, alış-verişi fasit kılar. Böyle bir alışverişte yani faraza 5 ay sonra parası ödenecek bir malın fiyatını ödeme gününde belirlemek caiz değildir. Çünkü bu alış-verişte, fiyat meçhuldür. Bu ise alıcı ve satıcının tartışmasına yol açabilir. Bundan dolayı malı peşin verip parasını belirlemeden birkaç gün ya da ay sonra ödeme günü geldiğinde fiyatını belirlemek caiz değildir.
Günün Ayeti
Ey iman edenler! Hepiniz barış ve selamete girin de şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o sizin aranızı açan belli bir düşmandır. Bakara, 2/208.
Günün Hadisi
“Öfke şeytandandır, şeytan da ateşten yaratılmıştır, ateş ise su ile söndürülmektedir; öyleyse biriniz öfkelenince hemen kalkıp abdest alsın.” (Ebû Davûd, “Edeb”, 4.)
Günün Sözü
Bir kimsenin malını nereden kazandığını öğrenmek istiyorsanız, onu nereye harcadığına bakınız.
Hasan Basri
Günün Duası
Ya Rabbi! Hesabını veremeyeceğimiz hiçbir malı, makamı, sözü ve cümleyi nasip etme.
Bunları biliyor muyuz?
İslam dininin kaynakları nelerdir? İslam’ın kaynakları Kur’an, Hadis, İcma ve Kıyas olmak üzere dörttür.
Günün Nüktesi
Cömert ile Cimri… Ebû Hüreyre’nin Resûlullah’tan şöyle dediğini işittiği nakledilmiştir:
“Cimri kimse ile cömert kimse, göğüslerinden boğazlarına kadar demirden birer zırh giyinmiş iki kişiye benzerler. Cömert kimse, infak ettikçe üzerindeki zırh genişler, parmaklarını örter ve ayak izlerini siler. Cimriye gelince, infak etmek istese dahi (zırhın) her halkası olduğu yere yapışır kalır; her ne kadar genişletmeye çalışsa da genişlemez (Bir türlü infak edemez.).” (Buhârî, “Zekât”, 28.)