[title] - [author]|İlkses Gazetesi

Kandil gecelerinde nişan veya düğün yapmak caiz mi?

Yazının Giriş Tarihi: 01.10.2024 09:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.10.2024 09:05

Bir işin ya da fiilin haram olup olmaması zamandan ziyade İslam’a uygun olup olmamasına bağlıdır. Herhangi bir gecede ya da Kandilde nişan veya düğün yapmanın herhangi bir sakıncası yoktur. Ancak zaman açısından nişan veya düğün haram olmamakla beraber yapılan düğünün şekli helallık veya haramlık açısından önemlidir. Şayet yapılan merasimde Kur’an, mevlid ve benzeri sevap kazandıran şeyler okunursa bu düğün, nişan şekli hangi gün gece olursa olsun caizdir. Ancak yapılan düğün kadınlı erkekli birbirine haram olan kişilerin karışık bir şekilde el ele ve benzeri şekilde oynaması şekli ile sazlı sözlü bir düğün ise yine hangi gün gece yapılırsa yapılsın dinen caiz değildir.

Kandillerde oruç tutarken unutarak yemek içmek orucu bozar mı?

Bilerek yemek içmek ve oruca aykırı olan işleri yapmak orucu bozar. Ancak unutarak bir şey yemek, içmek orucu bozmaz. Bu hususta farz, vacip, nafile oruçlar arasında bir fark yoktur. Çünkü unutma ve yanılma ile yapılan işler bağışlanmıştır. Ama kişi oruçlu olduğunu hatırladığı anda veya “Sen oruçlusun” denildiği halde, hiç aldırış etmeden yemesine devam ederse orucu bozulur. Buna göre Üç Aylarda veya kandillerde oruç tutarken unutarak yemek yemek ya da bir şey içmek oruca zarar vermez.

Deriye veya tırnaklara yapışan boya abdest ya da gusle engel midir?

Gusül veya abdest alırken, yıkanması gereken organların kuru yer kalmayacak şekilde yıkanması gerekir. Aksi halde gusül veya abdest geçerli olmaz. Dolayısıyla, gusledecek veya abdest alacak kimsenin bedeninde veya abdest organlarında suyun ulaşmasına engel olacak bir madde bulunmamalıdır. Ancak mesleğini icra ederken tırnaklarının arasına boya giren boyacı veya tırnaklarının arasına çamur girip de çıkartamayan çiftçi ve benzeri meslek sahipleri bundan müstesnadır. Buna göre bir meslek gereği olmayan bir nedenden dolayı bedene ya da tırnağa bir cisim yapışmış ise bu cisim temizlenmeden abdest ve gusül eksik kalır. Fakat meslek icabı bu cisimden kaçınma imkanı olmayan meslek erbabının cildine yapışan ve tırnak aralarında kalan hamur, mum, zamk, boya vb. şeyler abdest ve gusle engel olmaz.

Defnedilmiş birisinin mezarını başka bir yere nakletmek caiz mi?

Kabrin olduğu yerden yol geçmesi, su altında kalması veya bulunduğu yerin başkasına ait olup sahibinin orada cenaze defnine izninin bulunmaması gibi zorunlu bir durum bulunmadıkça, defnedilen cesedin başka bir mezarlığa nakledilmek üzere, çıkarılması dinen caiz değildir. Bu konuda ölenin vasiyetinin bulunması, mezarın yakınları tarafından ziyaret edilmesinin çok zor olması, yolunun olmaması gibi hususlar, kabrin nakli için geçerli mazeret sayılmaz.

Günün Ayeti

“Andolsun, sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah’ı çokça zikredenler için Allah’ın Resûlü’nde güzel bir örnek vardır.”

Ahzab, 33/21.

Günün Hadisi

“Allah’a yemin ederim ki, hiç biriniz, ben ona babasından ve çocuğundan da daha sevgili olmadıkça iman etmiş olmaz,”

Buhari, “İman”, 8.

Günün Sözü

“Hz. Muhammed’i sevmeyenler onu yeterince tanımayanlardır.”

Prens Bismark

Günün Duası

Allah’ım: bizi, ailemizi ve ümmeti İslam’ı Hz. Peygamberin şefaatine nail eyle.

Bunları Biliyor muyuz?

Kaç kandil gecesi vardır?

İslam’da beş kandil gecesi vardır.

Mevlid Kandili: Peygamberimizin dünyaya geldiği gecedir.

Regaib Kandili: Hz. Amine’nin Peygamberimize hamile olduğunu anladığı gecedir.

Mirac Kandili: Peygamberimizin, Bir mucize olarak göklere ve daha nice âlemlere seyahat ettiği gecedir.

Berat Kandili: Kur’an-ı Kerim’in levh-i mahfuzdan sema-i dünyaya indirildiği, insanların bir senelik hayat ve rızıklarının gözden geçirildiği, Müslümanların af ve lütuflara nail olduğu gecedir.

Kadir Gecesi: Kur’an-ı Kerim’in dünya semasından Peygamberimize indirilmeye başladığı gecedir

Günün Nüktesi

“Beddua yerine dua…

Ma’rûf-ı Kerhi Hazretleri bir gün talebelerini toplar Dicle kenarındaki hurmalıklara çekilir sohbet ederler. Bu esnada nehirden bir kayık geçer. İçinde birkaç bıçkın genç. Hem içki içerler, hem şarkı söylerler. Bir ara hepten şirazeden çıkar, naralar atarlar. Talebeler bu edepsizliğe çok bozulur. Hatta içlerinden bazıları:

-Ah şu kayık bir devrilse de günlerini görseler, derler. Peş Peşe patlayan kahkahalardan ders yapılamaz olunca mübarek o yana döner. Ellerini açar ve;

- Ya Rabbi, Sen bu kullarını dünyada neşelendirdiğin gibi ahirette de neşelendir. Onlara hidayet ve istikamet nasip eyle, der.

İşte tam o sıra gençlerden biri sahildeki sohbetin farkına varır, arkadaşlarını uyarır. Mübareği görünce derlenir toparlanırlar. Hatta sazlarını kırar, testileri suya atarlar. Mahcup mahcup gelir, Şeyh Mar’uf’un ellerine kapanırlar. O günden sonra sohbetin müdavimlerinden olurlar.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.