[title] - [author]|İlkses Gazetesi

Resmi boşama dini olarak da geçerli olur mu?

Yazının Giriş Tarihi: 17.10.2024 09:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.10.2024 09:13

Erkeğin veya her iki tarafın beraberce açtığı dava sonucu, mahkemece boşanmış olan eşler, dinen de boşanmış olurlar. Daha önce eşler arasında başka boşanmalar olmamış ise, mahkemenin boşaması, bir boşama sayılır. Bu bir boşama ile üç olan haklarından birini kullanmış olurlar. Tarafların istemeleri halinde tekrar evlenmelerinde dinen bir sakınca yoktur. Fakat iki talak hakları kalarak evlenebilirler.

Bir şarta bağlanan adak şart yerine gelmeden yapılabilir mi?

Falan işim olursa üç gün oruç tutacağım veya kurban keseceğim denilip bu şart meydana gelmeden bu adaklar yerine getirilemez. Şayet yerine getirilirse ve daha sonra da iş meydana gelse bu adakları yeniden yerine getirmek gerekir.

Yapılan bir hayrın sevabını başkasına bağışlamak caiz mi?

Yapılan ibadetlerin ve hayırların sevaplarını başkasına bağışlamak dinen caizdir. Kişi okuduğu Kur’an’ın, yaptığı hatmin, kıldığı namazın ve istediği bir hayrın sevabını başkasına bağışlayabilir.

Kendisine sevap bağışlanan kişinin, bundan fayda göreceği umulur. Her ne kadar bağışlanan sevapla, bir kimsenin bizzat yapması gereken ibadet borçları yerine gelmemiş olsa da bunlar sevaplarının çoğalmasına vesile olabilir. Nitekim ebeveyni vefat ettikten sonra onlara bir iyilik yapıp yapamayacağını soran kimseye Hz. Peygamber: “Evet, onlara rahmet dilemek, onlar için istiğfar etmek, vasiyetlerini yerine getirmek, dostlarına hürmet edip ikramda bulunmak, akrabaları ile ilgilenip onlara karşı üzerine düşeni yapmaktır” (Ebû Dâvûd, “Edeb”, 130. ) buyurmuştur. Buna göre, sevabı ölen kimsenin ruhuna bağışlanmak üzere ibadet yapılabileceği gibi, çeşitli vesilelerle dua da edilebilir. Ayrıca kişi sevabı bağışlarken kendi sevabından bir şey kaybetmez. Her iki kişiye de aynı şekilde yazılır.

Akika kesen kimse bunun etinden yiyebilir mi?

Yeni doğan bebeğin başındaki ilk saçlarına akîka; bu çocuğun doğumundan yedi gün sonra başındaki tüyleri kısmen veya tamamen tıraş edip adını koyduktan sonra Allah’u Teâlâ’ya şükür için kesilen kurbana akîka kurbanı denir. Doğumun yedinci gününde çocuğa güzel isim vermek, aynı günde akikasını kesmek, sonra saçını tıraş edip, ağırlığı kadar, altın, altına güç yetirilmezse gümüş sadaka olarak vermek, sağ kulağına ezan, sol kulağına da kamet getirmek sünnettir. Akîka kurbanı, Hanefi mezhebine göre mübah. Şafii mezhebine göre ise sünneti müekkededir. Bu kurban çocuğun doğduğu günden baliğ olacağı güne kadar kesilebilir. Ancak doğumun yedinci gününde kesilmesi daha çok sevap kazanmaya sebeptir. Kesilen kurbanın kemikleri çocuğun sıhhatli olmasına sebep olsun niyetiyle kırılmayıp eklem yerlerinden sıyrılır. Akîka kurbanının etinden bunu kesen kimsenin yiyebileceği gibi ev halkı da bu etten yiyebilir. Akika, canlı doğana kesilir. Yani canlı doğan kimseler için kesilir. Ölü doğan bir kimse için akika kesilmez. Ancak ölü doğan kimse için kesilmek istense de bunun dinen bir sakıncası yoktur. Pazartesi, perşembe günlerinde nafile oruç tutarken unutarak yemek içmek orucu bozar mı? Bilerek yemek içmek ve oruca aykırı olan işleri yapmak orucu bozar. Ancak unutarak bir şey yemek, içmek orucu bozmaz. Bu hususta farz, vacip, nafile oruçlar arasında bir fark yoktur. Çünkü unutma ve yanılma ile yapılan işler bağışlanmıştır. Ama kişi unutması geçtiği anda veya “Sen oruçlusun” denildiği halde, hiç aldırış etmeden yemesine devam etse orucu bozulur. Buna göre nafile oruç tutarken unutarak yemek yemek ya da bir şey içmek oruca zarar vermez.

Günün Ayeti

Ey iman edenler! Sadakalarınızı, başa kakmak, gönül kırmakla boşa gidermeyin.

Bakara, 2/264.

Günün Hadisi

Kim bana çeneleri ile bacakları arasındaki şeyler hususunda garanti verirse ben de ona Cennet hususunda garanti veririm.

Buhari, “Rikâk”, 23.

Günün Sözü

“Kuşu yükselten kanat, insanı yükselten akıldır.”

Çerkez Atasözü

Günün Duası

Allah’ım bizi kanaatkâr kullarından eyle

Bunları biliyor muyuz?

Eimme-i Erbaa nedir?

Dört imam anlamına gelen bu tamlama, dört büyük fıkıh mezhebinin kurucuları olan İmam-ı Azâm Ebû Hanîfe, İmam Malik b. Enes, İmam Muhammed b. İdris eş-Şafiî ve İmam Ahmet b. Hanbel için kullanılmaktadır.

Günün Nüktesi

Cenentlikler ve Cehennemlikler…

Hârise İbni Vehb, Resûlullah’dan şunu nakleder:

Hz. Peygamber şunu söyledi, size cennetlikleri bildireyim mi?

Onlar, kendilerini korumaktan âciz, alçak gönüllü oldukları için de kimsenin önemsemediği ve fakat şöyle olacak diye yemin etseler, isteklerini Allah’ın gerçekleştireceği kimselerdir.”

“Size cehennemliklerin kimler olduğunu söyleyeyim mi?

Katı kalbli, kaba, cimri ve kurularak yürüyen kibirli kimselerdir.”

Buhârî, Eymân 9.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.