2025 asgari ücreti beklenmedik bir hızla açıklandı. Geçen yıla göre yüzde otuzluk artışla asgari ücret 22.104 TL olarak belirlendi. Türk-İş dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 2024 yılı kasım ayı verilerine göre 20.432 ₺ olarak hesaplamıştı. Ne büyük tesadüf ki 2025 yılı için 2025 yılı asgari ücret belirleme tespit komisyonu görüşmeleri sürerken işçi tarafını temsil eden Türk-İş toplantıya katılmaktan çekildiğini açıkladığı gün hükümet sürpriz bir refleksle asgari ücreti açıkladı.

İşçiye %30 İşverene %43 Artış

İşçiye karşı %30’luk artışla ketum olan devlet işverene verilen desteği %43’lük artışal bir hamlede 1.000TL’ye yükseltiverdi. İşveren kanadı açısından son üç dört aydır kulislerde dolaşan 22.100 liralık rakamın sadece 4 lira üzerinde olan bu ücret ip çekme yarışının ilk denemesi gibi görülmelidir.

Henüz Son Söz Söylenmedi

İşçi ile işveren arasında arabulucu hakem sıfatı ve konumuyla masaya oturan hükümet bu sürpriz açıklamayla aslında bekleneni yaptı. Bu rakam 16 milyon emeklinin, dulun, yetimin beklentilerini de etkileyecek. 10 milyona yakın tamamen güvencesiz her türlü riskli işlerde çalışan kayıt dışı istihdamdaki mevsimlik tarım işçisini ev temizlikçisi kadını sokak emekçilerini de etkileyecek.

TÜİK verilerine göre 24 milyonu sosyal güvenlik kapsamında 8 milyonu sosyal güvenlik kapsamı dışındaki istihdamın yaklaşık 20 milyonluk kesiminin ücretlerini belirlemede etkin rol oynayacak asgari ücret, bir çırpıda medyada, kulislerde ve emek dünyasında şok etkisi yaptı.

İşveren Adına Çalışma Bakanı İpi Çekti

Evet ipi çeken küçük ve büyük işletmesi ile toplam 2 milyonluk işveren kesimi kayıtlı kayıtsız çalışan 40 milyonluk emek ordusunu sükut-u hayal ile karşı karşıya bıraktı; işveren kesiminden henüz çok fazla yorum medyaya düşmedi ama mutlaka düşecektir.

Son saatlerde tüm medya kanalları yeni asgari ücrete tepkilerle, maliyetlerle meşgul olmaya başladı; bir taraftan fetih atmosferi ile doğru tarafta duruyor olmak özgüveni, diğer yanda son yıllarda her geçen gün dünya rekoru kırarcasına listelere eklenen yeni milyonerler ve milyarderler dünyası, diğer yanda şaşkın ve umutsuzluk içindeki emek dünyası.

İpi Çeken Taraf Emekçiler Olacak

Ancak bu şaşkınlığın çok kısa ve geçici olduğu yarın gündoğarken belli olacak. Bu uzun ip çekme yarışı oyunu henüz ilk adımında, ilk raunt adı kondu; ne erken üzülmeye ne erken sevilmeye gerek yok.

40 milyonluk emek dünyası küçük azınlık kasalarında biriken milyarlardan, %2 bile olsa büyüyen ekonomiden, dünyanın birçok yerine ihraç edilen milli savunma sanayinden ve onun kazanımlarından göz nurunu, alın terini, emeğinin payını talep etmekte gecikmeyecek. 25 Aralıkta emek dünyasının öncelikli olarak yönetime, bunun yanında da işveren kesimine gerekli cevabı vermekte gecikmeyecektir.

Emek dünyası çok zayıf da olsa sendikalarla kendi bünyesinde yeşeren sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte huzurlu bir 2025 yılı için milli gelirin bir nebze bile olsa adaletli paylaşımı için her çağrıyı deneyecektir.

Saadetten Pay Almak İçin 35.000₺

Türk-İş’in açıklamış olduğu 29.853 liralık asgari ücret limiti bazı siyasi partiler tarafından 35.000 liralara kadar yükseltilmişti. Emek dünyası altın yapraklı pastayı işverenlerin kendi arasında paylaşımına ortak olamayacağını bilerek hiç olmazsa 2025’te mevcut enflasyonla daha da yükselecek olan, daha kasım ayında bile gelecek ocak ayındaki açlık sınırına eşit olan rakamın üzerine çıkmayı hedeflemelidir.

Ekonomi başarılı emekçiler sınıfta kaldı

Ekonominin doğru yolda olduğunu, Mehmet Şimşek’in ekonomi politikalarının başarılı olduğunu tüm medya kanalları övünerek paylaşıyor; eğer bu doğruysa iyi giden ekonomiden hak ettiği payı almak da emek dünyasının hakkıdır.