Nerede yanlış yaptık? Bu soruyu artık sormanın zamanı geldi de geçiyor! Her gün haberlerde karşılaştığımız kadına şiddet, hayvanlara zulüm ve çocukları koruyamama meseleleri, toplumumuzun vicdanını tamamen yitirdiğini mi gösteriyor?

Kadınlar, her gün bir yenisi eklenen şiddet olaylarının mağduru. Evinin içinde, sokakta, iş yerinde… Kısacası her yerde tehlike altında. Ve ne yazık ki bu işlenen vahşetlerin çoğu, cezasız kalıyor! Herkes “kadına şiddete hayır” diyor, ama gerçek bir değişim var mı? Sadece laf kalabalığı! Yasalar caydırıcı değil, uygulanmıyor. Sokaktaki herkesin kafasında şu soru var: Kadınlar neden korunamıyor?

Peki ya çocuklar? Masumiyeti, geleceği temsil eden çocuklarımızı koruyamıyoruz! Onlar bizim geleceğimizken, en büyük ihmallere maruz kalan yine onlar oluyor. Ne okullar, ne de sokaklar onlar için güvenli, hatta sağlığımızı emanet ettiğimiz ne hastaneler güvenli. Çocuklar istismar ediliyor, sesleri duyulmuyor. Peki, biz ne yapıyoruz? Sadece izliyoruz. Bir çocuğun hakları, geleceği hiçe sayıldığında, toplum olarak hepimiz suçlu değil miyiz?

Ve hayvanlar… Sokakta masum bir köpeğe tekme atan, kedilere işkence eden, hatta onları öldüren yaratıklarla aynı dünyada mı yaşıyoruz? Hangi vicdan bu kadar körelmiş olabilir? Bir hayvanın canını acıtarak ne elde ettiğini sanan zihniyet, insanlıktan nasibini almamış! Hayvanların hakları yasalarla güvence altına alınmıyorsa, o toplum insanlık sınavını çoktan kaybetmiştir.