Unutulmaması Gereken İnsanlık Dramı: Srebrenitsa Katliamı
Yazının Giriş Tarihi: 12.07.2024 15:45
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.07.2024 15:45
Her yıl Temmuz ayının on birinci günü, insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından birini hatırlatıyor bize: Srebrenitsa Katliamı. Bosna Savaşı'nın acı dolu bir anısı olan bu tolay, 1995 yılında yaşandı ama izleri hala taze.
Srebrenitsa, o günlerde Birleşmiş Milletler tarafından güvenli bölge ilan edilmişti. Ancak BM'nin sağlayamadığı gerçek bir güvenlik, Srebrenitsa'yı Yugoslav ordusunun kuşatması altında savunmasız bıraktı. Binlerce Boşnak erkek ve genç, Hollanda barış gücünün koruma altında olduklarına güvenerek toplandıkları yerlerden alındı ve acımasızca katledildi.
Bugün, bu trajik olayın üzerinden neredeyse 30 yıl geçti ama unutmak mümkün değil. Srebrenitsa Katliamı, insanlığın nasıl bir kötülüğe ve barbarlığa muktedir olduğunu gösteren acı bir örnektir. Savaşın vahşetinden kaçamayan, korunamayan masum insanların dramı, bize insanlık dışı olanın her zaman bir tehdit olduğunu hatırlatmalıdır.
Srebrenitsa, adalet arayışı ve insanlığın ortak vicdanında derin yaralar bırakmıştır. Ancak adaletin yerini bulması ve bu tür katliamların bir daha asla tekrarlanmaması için uluslararası toplumun birlikte çalışması gerekmektedir.
Bugün, Srebrenitsa'yı anarken, kurbanların anısına ve acılarını paylaşan ailelerine saygı göstermekle kalmamalıyız. Aynı zamanda bu tür vahşetlerin ve etnik temizliğin bir daha yaşanmaması için çaba göstermeli, barış ve insan hakları için daha kararlı bir şekilde çalışmalıyız. Her şeyden önce, insanlığın karanlık geçmişini anımsayarak, geleceği daha güvenli ve daha adil bir yer haline getirmek için ortak bir sorumluluğumuz olduğunu unutmamalıyız.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Fatma Gül Demir
Unutulmaması Gereken İnsanlık Dramı: Srebrenitsa Katliamı
Her yıl Temmuz ayının on birinci günü, insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından birini hatırlatıyor bize: Srebrenitsa Katliamı. Bosna Savaşı'nın acı dolu bir anısı olan bu tolay, 1995 yılında yaşandı ama izleri hala taze.
Srebrenitsa, o günlerde Birleşmiş Milletler tarafından güvenli bölge ilan edilmişti. Ancak BM'nin sağlayamadığı gerçek bir güvenlik, Srebrenitsa'yı Yugoslav ordusunun kuşatması altında savunmasız bıraktı. Binlerce Boşnak erkek ve genç, Hollanda barış gücünün koruma altında olduklarına güvenerek toplandıkları yerlerden alındı ve acımasızca katledildi.
Bugün, bu trajik olayın üzerinden neredeyse 30 yıl geçti ama unutmak mümkün değil. Srebrenitsa Katliamı, insanlığın nasıl bir kötülüğe ve barbarlığa muktedir olduğunu gösteren acı bir örnektir. Savaşın vahşetinden kaçamayan, korunamayan masum insanların dramı, bize insanlık dışı olanın her zaman bir tehdit olduğunu hatırlatmalıdır.
Srebrenitsa, adalet arayışı ve insanlığın ortak vicdanında derin yaralar bırakmıştır. Ancak adaletin yerini bulması ve bu tür katliamların bir daha asla tekrarlanmaması için uluslararası toplumun birlikte çalışması gerekmektedir.
Bugün, Srebrenitsa'yı anarken, kurbanların anısına ve acılarını paylaşan ailelerine saygı göstermekle kalmamalıyız. Aynı zamanda bu tür vahşetlerin ve etnik temizliğin bir daha yaşanmaması için çaba göstermeli, barış ve insan hakları için daha kararlı bir şekilde çalışmalıyız. Her şeyden önce, insanlığın karanlık geçmişini anımsayarak, geleceği daha güvenli ve daha adil bir yer haline getirmek için ortak bir sorumluluğumuz olduğunu unutmamalıyız.