Dünden Bugüne Kıbrıs

Yazının Giriş Tarihi: 31.07.2024 08:42
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.07.2024 08:42

Osmanlı İmparatorluğu 1878’de Padişah Abdülhamit’le İngiltere yönetimi arasında yaptığı elli yıllık kiralama antlaşmasıyla Kıbrıs’ı İngiltere’ye bıraktı. Aynı yıl 12 Temmuz’da İngilizlerin Kıbrıs’ı işgal etmesiyle Kıbrıs, yıllarca sürecek bir bilinmezliğin içine atıldı. Bu antlaşma gereğince İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu’nun Asya’daki ülkelerinin bütünlüğünü Rusya’ya karşı korumayı üstleniyordu. Kıbrıs Antlaşmasıyla Kıbrıs’ın işgali İngilizlerin amacı etki ve yetkilerini Türk toprakları üzerinde sürdürmek, adayı bir üs olarak kullanmaktı. 1920’den 1950’lerin sonuna kadar Rumların Yunanistan’a bağlanmak istediğini belirtmesi ve bunu bahane ederek oyalama taktiği ile süren bağımsızlık hareketi, 16 Ağustos 1960 yılında uluslararası anlaşmalara dayanarak Kıbrıs Cumhuriyeti, bağımsız bir devlet olarak kuruldu. Kıbrıs’ta 1960-1963 yıllarında Kıbrıs Cumhuriyeti hukuken var olsa da adadaki sıkıntılar devam etti. Rumlar en başından beri, Türk ve Rum ortaklığında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’ne sadık kalmadı, kurulan düzeni Enosis (Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması) için bir basamak olarak gördü. Rumlar, Kıbrıs’ın tüm yönetimine el koyma yoluna gittiler. Uluslararası anlaşmaları ve anayasayı çiğneyerek Türklere saldırılarda bulunmaya başladılar. Hazırladıkları planı Kıbrıs Türklerin kabul etmemeleri durumunda onları şiddetle bastırmaya yönelikti. Cumhuriyetin yapısı tek taraflı olarak Makarios tarafından değiştirildi. Türklerin seyahatleri ve temel ihtiyaçlara erişimi Rum kuvvetleri tarafından daha da kısıtlandı. Kıbrıs’ta darbe yapıldığı, Lefkoşa’daki Türk Büyükelçiliğinin gönderdiği şifreli mesajla 15 Temmuz 1974 sabahı Türk Dışişlerine bildirildi. Türk Hükûmeti, 17-18 Temmuz 1974’te Kıbrıs Cumhuriyeti Garanti Antlaşması’nda garantör devlet olarak Türkiye’ye verdiği müdahale hakkını kullanmadan önce diğer bir garantör devlet olan İngiltere’yle birlikte hareket etmek istedi, Londra’da yetkililerle görüşmeler yaptı. Bir sonuç alamayınca 20 Temmuz 1974 Barış harekâtıyla Yunanistan’ın Kıbrıs’ı ilhak etmesi engellendi. Kıbrıs Türk halkının güvenliği ve yaşama hakkı teminat altına alındı. Harekâtın ilerlemesini istemeyen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bir kararla 22 Temmuz 1974’te harekât durdurdu. Cenevre’de tekrar görüşmeler başladı. 2. Cenevre Konferansı’nda da çözüme varılamayınca 14 Ağustos 1974’te Barış Harekâtı yeniden başlatıldı. Kıbrıs Barış harekâtından önce Turan Güneş’in kızı Ayşe Güneş (Ayata)’in tatile çıkması söz konusudur. Turan Güneş, Turizm Bakanı Orhan Birgit’e ‘Tatile giden tanıdık birileri varsa Ayşe’yi de onlarla birlikte gönder. Bu işler çok uzun sürecek’ der Cenevre’ye gitmeden önce. Dışişleri Bakanı Turan Güneş ve başbakan Bülent Ecevit, ‘başka ülkeler bizi dinliyor olabilir’ düşüncesiyle bir parola belirlenmesine karar verirler. ‘Ayşe tatile çıksın’ parolası oluşturulur. Turan Güneş, müzakereler uzayıp çok fazla bir yere gidemeyecek gibi görünürse ve bir şekilde harekât hazırlığı yapılmaya başlansın’der. 20 Temmuz 1974 Yılında Kıbrıs barış harekâtı 16. Genel Kurmay Başkanı Mehmet Semih Sancar komutasında Türkiye’nin 35.000-40.000 civarındaki askeri, adanın kuzeyine yerleşti. Kıbrıs Cumhuriyeti ve Birleşmiş Milletler, harekâtı “işgal” olarak nitelendirdi. Şubat 1975 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye’ye silah ambargosu koydu. 15 Kasım 1983 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti günümüzde bağımsızlığı sadece Türkiye Cumhuriyeti dışında hiçbir ülke tarafından tanımayan de facto bağımsız bir cumhuriyet konumundadır.KKTC anayasası tarafından öngörülen temsili demokrasi uygulanıyor. Çok partili siyasi sistemin hüküm sürdüğü KKTC’de devletin cumhurbaşkanı, 5 yılda bir seçimle iş başına gelir. Yasama yetkisi 50 üyeli Cumhuriyet Meclisi’ne ait. Yürütme yetkisi, cumhurbaşkanı tarafından atanan başbakanın yönetiminde oluşturulan bakanlar kurulundadır. KKTC’de, milletvekili genel seçimleri de 5 yılda bir yapılır. Kıbrıs Barış harekâtının üzerinden tam 50 yıl geçti. O günden bu yana ne değişti?

Şair Hasan Hüseyin Korkmazgil ne de güzel söylemiş. “Kanadık toprak olduk/ çekildik bayrak olduk / döküldük yaprak olduk / geldik bugüne…”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.