“Mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan.” bu söz aslında insanların dünya malına tapmasının ne kadar gereksiz olduğunu ifade ediyor ve en çok etkilendiğim sözlerdendir. Dünya malı için ailesine, sevdiklerine ve tüm insanlara kin besleyecek kadar gözü dönmüşlük derecesine varan ve şahsiyetini kaybetmiş asalaklar vardır herkesin çevresinde. Paranın kölesi olmuş insanların çoğuna baktığımızda ise sürekli hayali düşmanlar üretirler kafalarında, halbuki bilmezler ki mezarlıklarda olanların çoğu da onlar gibi akılsızdı.
Muhakkaktır ki dünyada kimseye muhtaç olmamak için çalışmak lazım, azimle hareket etmek doğru olanıdır ama hırs yapmak ise yanlıştır çünkü hırs yapan ne anneyi tanır ne babayı ne de kardeşlerini ve sonra da bir leş gibi kendi kendine ölür bir sokak köşesinde. Dünya genelinde ki insanların çoğu yetmişli yaşlarında vefat eder, kimi gençken gözlerini yumar ve kimi de yaşlanınca ama nihayetinde herkes iki metrelik kefene sarılır, sonra da toprak atılır üstlerine.
Çağımıza baktığımızda ise insanoğlu para için her şeyi yapabilecek potansiyele sahip, yeter ki zengin olayım, yeter ki şöhret, makam ve gurur yapayım diye her türlü aşağılıkça söylemlere ve işlere kalkışıyor. Tüm kötülüklere teslim olmuş, o kapkara kalbi durana kadar devam ediyor pisliklerine ne karakter kalmış ve ne de şeref çünkü o kişi veya kişiler için varsa yoksa maddiyat ve para olmuş tüm gezegen. Bir selam verirken bile insanlık için değil de acaba bir çıkar elde edebilir miyim diye düşünür(!) Zengine verdiği selam ile normal insana verdiği selam ve gösterdiği ilgi bile çok farklıdır bu tip insanların.
Yeşil kağıtlar için dünyaya çivi çakmaya çalışanlar var, hiç ölmeyecekmiş gibi her türlü rezilliğe bulaşanlara en az benim kadar sizler de şahit olmuşsunuzdur. Paranın köpeği olmuş insanlara baktığımızda ise genel özellikleri hep aynıdır; ikiyüzlü, sahtekar, arkadan iş çeviren ve alavere dalavere yaparlar hep. Halbuki bilmezler ki bir gün yüzü toprağa döndüğünde ve yaşlandığında ölüm korkusunun ne kadar zor olduğunu ama bir gün elbet öğrenir böyleleri, namerttir bunlar ve ciğerlerine ise leş kargaları bile dönüp bakmaz.
Allah bizleri, paraya tapanlardan eylemesin diyelim! Tek dostu para olanın, Allah nezdinde şeytandan farkı yoktur çünkü hakiki ve tek dost ise yalnızca Allah’tır. Herkes sırtını döner, aynı kandan ve candan olanlar bile, arkadan iş çevirip, kuyunu kazıp, yollara engel koymak isterler ama Allah her zaman iyilerin yollarını açar. En azından benim gibi inançlı insanlar böyle düşünür, ölüm denilen olay madem herkesin başının ucunda, o halde dünyanın leş kargası olmaya ne gerek var? Türlü türlü entrikalar, yalanlar, namussuzca söylemler ve de dolap çevirmeye hiç gerek yok, dünya Sultan Süleyman’a kalmadı, sana mı kalacak ey beyinden yoksun insan.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Savaş Yılmaz
Kabesi Para Olanın Kıblesi Şeytan Ocağıdır
“Mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan.” bu söz aslında insanların dünya malına tapmasının ne kadar gereksiz olduğunu ifade ediyor ve en çok etkilendiğim sözlerdendir. Dünya malı için ailesine, sevdiklerine ve tüm insanlara kin besleyecek kadar gözü dönmüşlük derecesine varan ve şahsiyetini kaybetmiş asalaklar vardır herkesin çevresinde. Paranın kölesi olmuş insanların çoğuna baktığımızda ise sürekli hayali düşmanlar üretirler kafalarında, halbuki bilmezler ki mezarlıklarda olanların çoğu da onlar gibi akılsızdı.
Muhakkaktır ki dünyada kimseye muhtaç olmamak için çalışmak lazım, azimle hareket etmek doğru olanıdır ama hırs yapmak ise yanlıştır çünkü hırs yapan ne anneyi tanır ne babayı ne de kardeşlerini ve sonra da bir leş gibi kendi kendine ölür bir sokak köşesinde. Dünya genelinde ki insanların çoğu yetmişli yaşlarında vefat eder, kimi gençken gözlerini yumar ve kimi de yaşlanınca ama nihayetinde herkes iki metrelik kefene sarılır, sonra da toprak atılır üstlerine.
Çağımıza baktığımızda ise insanoğlu para için her şeyi yapabilecek potansiyele sahip, yeter ki zengin olayım, yeter ki şöhret, makam ve gurur yapayım diye her türlü aşağılıkça söylemlere ve işlere kalkışıyor. Tüm kötülüklere teslim olmuş, o kapkara kalbi durana kadar devam ediyor pisliklerine ne karakter kalmış ve ne de şeref çünkü o kişi veya kişiler için varsa yoksa maddiyat ve para olmuş tüm gezegen. Bir selam verirken bile insanlık için değil de acaba bir çıkar elde edebilir miyim diye düşünür(!) Zengine verdiği selam ile normal insana verdiği selam ve gösterdiği ilgi bile çok farklıdır bu tip insanların.
Yeşil kağıtlar için dünyaya çivi çakmaya çalışanlar var, hiç ölmeyecekmiş gibi her türlü rezilliğe bulaşanlara en az benim kadar sizler de şahit olmuşsunuzdur. Paranın köpeği olmuş insanlara baktığımızda ise genel özellikleri hep aynıdır; ikiyüzlü, sahtekar, arkadan iş çeviren ve alavere dalavere yaparlar hep. Halbuki bilmezler ki bir gün yüzü toprağa döndüğünde ve yaşlandığında ölüm korkusunun ne kadar zor olduğunu ama bir gün elbet öğrenir böyleleri, namerttir bunlar ve ciğerlerine ise leş kargaları bile dönüp bakmaz.
Allah bizleri, paraya tapanlardan eylemesin diyelim! Tek dostu para olanın, Allah nezdinde şeytandan farkı yoktur çünkü hakiki ve tek dost ise yalnızca Allah’tır. Herkes sırtını döner, aynı kandan ve candan olanlar bile, arkadan iş çevirip, kuyunu kazıp, yollara engel koymak isterler ama Allah her zaman iyilerin yollarını açar. En azından benim gibi inançlı insanlar böyle düşünür, ölüm denilen olay madem herkesin başının ucunda, o halde dünyanın leş kargası olmaya ne gerek var? Türlü türlü entrikalar, yalanlar, namussuzca söylemler ve de dolap çevirmeye hiç gerek yok, dünya Sultan Süleyman’a kalmadı, sana mı kalacak ey beyinden yoksun insan.