Uzay Kampı 15 yaşında

ANIL YIKGEÇ

Gaziemir ilçesinde kurulu Ege Serbest Bölgesi'nin kurucu ve işleticisi ESBAŞ'ın bünyesinde yer alan Uzay Kampı’nın 15. Yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlandı. Amerikalı astronot Michael J. Foreman’ın konuşmacı olarak katıldığı kutlama ESBAŞ yöneticileri, Uzay Kampı sorumluları ve çocuklar hep birlikte pasta kesti.

Açılışta konuşan ESBAŞ CEO'su Dr. Faruk Güler, Uzay Kampı’nın açılışının on beşinci yılını gururla kutladıklarını belirterek, “Dünyadaki üç Uzay Kampından biri olan Uzay Kampı Türkiye, sadece İzmir’in değil Türkiye’nin de göz bebeği ve iftihar kaynağıdır. Mary Hanım ve Merhum Kaya Bey 2000 yılında Uzay Kampı Türkiye ilk açıldığında, bina girişine ’Dünya Gençlerine Bir Armağandır’ yazılı bir plaket yerleştirmişler. Uzay Kampı Türkiye sadece uzay ve fen bilimlerini teşvik etmemekte; farklı ülkelerden gelen genç insanlar arasındaki arkadaşlığı desteklemekte ve genç beyinlerin yeni olasılıkları düşünmesini sağlamaktadır. Bu amaçla kurulduğu 2000 yılından bugüne kadar 55’i aşkın ülkeden 170.000’in üzerinde genç ve yetişkine Uzay Kampında ağırlama imkanı bulduk. Ayrıca Uzay Bilimleri Eğitimiyle Küresel Dostluk Vakfı aracılığıyla değişik ülkelerden ve kültürlerden çocukların Uzay Kampı Türkiye’de bilim ve uzay aktivitelerine katılmalarını sağladık” dedi.

“ÇOCUKLARIMIZA EMANET EDECEĞİZ”

Her yıl bir astronot ya da kozmonotu kampa davet ettiklerini ifade eden Güler, “Bu yıl da geçmiş yıllarda olduğu gibi bir NASA astronotunun aramızda bulunmasından dolayı çok mutluyuz. Her yıl en az bir astronot ya da kozmonotu kampa davet ederek öğrencilerle buluşturuyoruz. 2008 ve 2009 yıllarında 32 saat 19 dakikası “uzay yürüyüşü” olmak üzere yaklaşık 638 saat uzay uçuşu yapan Astronot Michael J. Foreman şu anda aramızda. Bu yıl gelen Astronotumuzla birlikte toplam 24 uzay yolcusu Uzay Kampını ziyaret etmiş oldu. Bundan gurur duyuyoruz” diye konuştu. Uzay Kampı’nı çocuklara emanet etmekten memnun olduğunu söyleyen ESBAŞ CEO’su Güler, “Böyle özel bir kampa sahip olmaktan ve bunu geleceğimizin sahibi çocuklarımıza emanet etmekten son derece memnunum. Bu vesile ile Uzay Kampı Türkiye’de kuruluşundan bugüne kadar görev yapan ve emek veren tüm arkadaşlarımı kutluyor; bu başarılı çalışmalarımızın artarak devam etmesini diliyorum” diyerek konuşmasını bitirdi.

“UFO OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM”

Amerikalı astronot Michael J. Foreman, ise uzay ve astronotluk hakkında merak edilen soruları yanıtladı. Uzay Kampı’na davet edilmekten, çocuklarla birlikte olmaktan büyük onur duyduğunu belirten Foreman, “Ekip çok iyi. Uzay Kampı’nda bilim ve uzay teknolojileri alanında kariyer yapabilmeleri için ilham veriyorlar. Burada edindikleri tecrübelerle büyüyecekler” dedi. Geçtiğimiz günlerde NASA’nın canlı yayını sırasında Dünya’dan iki cismin uzaya gidiyormuş gibi görülmesi üzerine yayının kesilmesi hakkındaki soruya şöyle yanıt verdi;

“Tanımlanamayan uçan cisimler olduğunu düşünmüyorum. Dünyadaki konumunuzda atmosferdeki göktaşları başınızı yukarı kaldırdığınız hep yukarıda görürsünüz. Ama uzaya istasyonundayken bu olaylar aşağıda olur. Göktaşları atmosfere girince parçalanarak yanarlar ve ışık saçarlar. Dolayısıyla NASA’dan yapılan canlı yayın sırasında da görülenlerin Dünya atmosferine girip yanan küçük taşlar olduğunu düşünüyorum. NASA’da canlı yayın kesilmesinin de medyanın bu olayı daha da parlatma ve insanların dikkatini çekmek amacıyla bir çalışma olduğunu söyleyebilirim. Göktaşlarını tespit ederek NASA’nın canlı yayını bilerek kestiğini düşünmüyorum. Bunun bir rastlantı olduğunu düşünüyorum. Uyduları yerleştirirken artık kameralarla bağlantı kalmadığı için canlı yayının kesildiğini düşünüyorum.”

“DÜNYAMIZA İYİ DAVRANMALI VE KORUMALIYIZ”

 Uzay görevleri boyunca tanımlanamayan uçan cisim görüp görmediği de merak konusu oldu. Uzayda bizden başka yaşam olduğuna inanıp inanmadığı ve tanımlanamayan cisimler görüp görmediği sorulan Foreman, “Kendi görevlerim sırasında böyle bir cisimle karşılaşmadım. Dünya dışında başka yaşamlar olsaydı biliyor olurduk. Her ne kadar başka gezegenlerde yaşam olduğunu bilimsel olarak bir sonuca varamasak da Mars’a yapılan görevlerde mikroskobik canlılarla karşılaşabileceğimizi düşünüyorum” diye cevapladı.  Astronot Foreman, görevleri boyunca uzaydaki her dakikayı hafızasına kazıdığını belirten, “Uzaydayken beni en çok etkileyen Dünya’nın masmavi görüntüsü, sınırlar olmadan her şeyi bir arada görüyor olmak oldu. Kırılgan ve narin bir gezegende yaşadığımızı fark ettim. Aslına bakarsanız Dünya da bizim evrendeki uzay gemimiz. Biz evrendeki yolculuğumuzu Dünya’yı uzay gemisi gibi kullanarak yapıyoruz. Tek farkı etrafta nefes alabileceğimiz atmosferin olması. Dünya’ya daha iyi davranmamız ve korumamız gerektiğinin farkına vardım” ifadelerini kullandı.  

Konuşmanın ardından Amerikalı astronot Michael J. Foreman kısa bir sunum yaparak nasıl astronot olduğunu ve ne gibi görevlerde bulunduğunu slayt şovla anlattı.