Bizim Mahalle-Konak, Hilal Mahallesi

Ege’de Bugün okurları ve Konak, Hilal Mahallesi sakinlerine merhaba. Mahallemizi Muhtar Ali Pekgökçen’den dinleyip, bilgileri en yalın ve tarafsız haliyle sizlere sunarken, cadde, sokak, bulvar ve parkları sizler için fotoğraflıyorum. İnanıyorum ki mahalleyi ve mahalleliyi muhtardan iyi kimse tanımaz ve anlatamaz. Onun içindir ki Vatandaş Hamza her hafta üç mahallede sizlerle muhtarlıklarda buluşacak. Toplumsal yaşamımızın vazgeçilmezlerinin başında gelen demokrasi merdiveninin ilk basamağı ve demokrasi zincirinin en kırılgan halkasını oluşturan bu kurum ve bu kurumun temsilcisi muhtarlar kuruluşlarından günümüze kadar hak ettikleri yerde olamadıkları ve oldukça zor koşullarda mücadele verdikleri için muhtarlarımızın yanında yer almayı bir görev kabul ettim. Siz değerli mahalle sakinlerinin görüş, öneri, eleştiri ve şikâyeti bu sayfanın vazgeçilmezlerinin başında olacak.

Hamza Gül

MAHALLEMİZİN KİMLİĞİ (154 nci Mahalle)

Mahallenin adı: Hilal Mahallesi

Mahallenin ilçesi, ili: Konak/İzmir

Posta Kodu: 35110

Mahallenin nüfusu: 8.000

Mahallenin seçmeni: 1.800

Mahallenin sokak ve cadde sayısı: 44

Mahallenin muhtarı: Ali Pekgökçen

Demiryolu ulaşımında tarih boyunca İzmir kalbi konumundaki Hilal Mahallesi’nin adınının hikayesi ile başlayalım bugünkü yazımıza; “Hilal: Eski ismi Stavros (Istavroz = Haç) idi çünkü Basmahane'den gelen demiryolu hattı ile Alsancak'dan gelip Aydın'a giden demiryolu hattı burada artı işareti gibi kesişiyor ve bir haçı andırıyordu. 1922'den sonra bu semtin adının, Hristiyanlığı çağrıştırabileceği için haç anlamında bir kelimeyle anılmasının doğru olmayacağı düşünülmüş ve haç Hristiyanlığın sembolüdür, İslam'ın sembolü de hilaldir diyerek Stavros ismi Hilal olarak değiştirilmiştir.” Adının tarihçesinde de görüldüğü gibi simgeler yaşanan dönemlerde neye benzetilmek istenmişse öyle anılmış bir mahalle olmuş Hilal. Şimdi mahalle sakinlerinin neredeyse tamamını oluşturan Roman Vatandaşlarımızda zaman içinde hep sistemin kendilerini nasıl görmek istediği şekilde görülmüş ve o bakış açısıyla bakılma şanssızlığını yaşamışlar. Tarih boyunca etnik bir azınlık olarak haksız bir yaşam standardı ile karşı karşıya cezalandırılır gibi yaşam süren Romanlar hemen her seçim öncesinde siyasi partilerin bol bol vaatleri ile kandırıldı. Siyasi görüş farkı önemli olmadan her siyasetçi Romanlara hep daha iyi bir yaşam, hep daha iyi bir mekanda toplumun diğer bireyleri gibi yaşama sözü verdi ve geçti. Engin gönüllü ufukları geniş, hayata her an pozitif bakabilmeyi başarmış ender insan olan Romanlar artık bu sözlere öylesine alışmış ki, bu sözlerin ardından içlerinden "adi ordan” deyip geçiyorlar.

“BÜYÜK AİLE” HİLAL MAHALLESİ

Birçok eski yerleşim yerlerinde bulunan eski mahallelerde yaşayan eski sakinler nispeten apartman yaşamlarına ve yeni yerleşim yerlerine göre daha sıcak ve samimi bir komşuluk ilişkisi yaşar. Hilal Mahallesi ilk bakışta bu örneği doğrular gibi görünse de fazlası var. Çünkü Hilal Mahallesi sakinleri sadece birer komşu değil, sadece birer arkadaş değil, büyük çoğunluğu akraba olan olmayanları da akraba gibi gören bir yaşam felsefesi ile onlar kendilerini “Büyük bir aile” olarak tanımlıyorlar. Yaşam penceresinden baktığınız da bu tanımın ne kadar haklı ve yerinde olduğuna sizde tanık olursunuz. Sevinçte ve tasada, varlıkta ve yoklukta, sağlıkta ve ölümde birbirlerini yalnız bırakmayan Hilal Mahallesi sakinleri aslında son dönemde çürüyen insan ilişkileri bakımından toplumun büyük bölümünün örnek alması gereken bir yaşam tarzını seriyor gözlerimizin önüne. 1976 yılında genç yaşta muhtarlık mührünü eline alan Ali Pekgökçen, 38 yıldan bu yana bu mührü yanında taşıyor. Neden bu kadar uzun süre muhtarsınız diye sorduğumda, “Ben askerlik dönüşü mahallemizin yaşlı muhtarı rahatsız olduğu için askerkden de yeni gelişim nedeniyle ona yardım ediyordum. Amcamız rahmetli olunca seçime gidildi ben muhtar seçildim ve o günden bu yana 9 seçim geçirdim. 1976 Yılında İhsan Alyanak, Belediye Başkanı iken başladığım muhtarlıkta sırasıyla 1980-1983: Cahit Günay, 1983-1984: Ceyhan Demir, 1984-1989: Burhan Özfatura, 1989-1994: Yüksel Çakmur, 1994-1999: Burhan Özfatura, 1994-2004: Ahmet Piriştina, 2004: Ahmet Piriştina; 2004-2009: Aziz Kocaoğlux3 belediye başkanlarımız ile çalıştım. Bu geçen sürede iki ayrı seçimde karşıma aday çıktı diğer bütün seçimlere tek başına aday oldum. Mahalle sakinlerimizin büyük bölümü zaten akraba, akraba olmayanlar bile doğal akrabamız gibi iç içe geçmiş durumdayız. Bizim buraya gelen zaten bizim gibi yaşayan ve düşünen ailelerden olur. Öteki türlüsü her koşulda ya sırıtır, yada göçer gider. Bunu kötülük anlamında söylemiyorum, insanların yaşam tarzları farklı farklıdır. Herkese saygımız sonsuzdur, ancak insanlar nede olsa rahatları ve tanıdıklarının arasında yaşamaktan mutlu oluyorlar” dedi.

ACIYI BAL EYLEYENLER

Hilal Mahallesi Muhtarı Ali Pekgökçen, ağabeyle muhtarlık ofisinde sohbet ederken, mahallesi ve mahalle sakinleri ile ilgili bilgi verirken anlattıkları üzücü konularda olsa mahalledeki birlik ve beraberliğin getirdiği güçle gözlerinin içinin güldüğüne tanık oluyorum. Ali Abi, unutamadığın bir iki anını anlatır mısın dediğimde, “Birgün muhtarlık binasının önünde otururken sokakta yaşlı bir teyze elinde gazocağı ile geldi, -bu gazocağı çalışmıyor, şunu tamir et. Dedi. Bende, -teyze ben ne anlarım gazocağı tamirinden deyince: -Sen muhtar değil misin? Her şeyi bilirsin. Deyince şaşırdım kaldım. Baktım mahallenin başındaki kahvenin önünde oturanlar hep birden gülüyor. Anladım ki arkadaşlar bana bilerek göndermişler. Aldım gazocağını mahalledeki tamirciye götürüp yaptırıp getirip teyzeye teslim ettim. Yine bir gün iyi bir Göztepe taraftarıyım, İstanbul’da deplasman maçına gideceğiz, mahalleden gidecekler için otobüsler ayarladım, tam bineceğim sırada mahalleli yaşlı teyzeler barikat kurmuşlar önümü kestiler. –Sen nereye gidiyorsun, mahallede bir şey olsa bize bir şey olsa kim müdahale edecek? Hiçbir yere gidemezsin diye beni o çok sevdiğim takımımın maçına göndermediler” diye anlattı. Bu örneklerden de görüyoruz ki insanlar eğitim düzeyleri yüksek olmasa da, ekonomik durumları zayıf olsa da bir arada her şeyi samimice paylaştıkları için burada yaşanan sıkıntılar çok çabuk yerini sevince ve mutluluğa terk ediyor.

ÇOCUK VE KAHVEHANE SAYISI ÇOK

Hilal Mahallesini gezerken sokaklarda var olan kahvehaneler ve mesai saati olmasına rağmen içlerinde mahalle sakini erkeklerin oturduğunu gördüğümde burada yaşayan insanların en büyük sorunlarının işsizlik olduğunu bilmek için kahin olmaya gerek olmadığını öğreniyorsunuz. Ayrıca birde kapı önlerinde oynayan çocukların çokluğu da işsizlik ve eğitim düzeyi ile ilgili bir durum diye düşündüğümü ifade ettiğim muhtar Ali Pekgökçen, “Evet nüfusumuzla seçmen sayımız arasındaki uçurum çok çocuklu ailelerin olduğunun açık bir göstergesi, ayrıca mahallemiz erkeklerinin hemen hepsi müzisyen, kadınlarımız ise evlere temizliğe giderek günübirlik hayatlarını kazanan insanlardan oluşuyor. Geçmiş dönemde mahallede beyaz eşya ve mobilya mağazam vardı, mahalle sakinlerine borca sattığım ürünlerin paralarını alamayınca piyasaya ciddi miktarda faizli paralar ödedim ve işyerimi kapattım. Ne yapayım insanların durumunu zaten görüyorum, helal hoş olsun dedim ve hesaplara çizik çektim.En büyük isteğim büyükşehir belediyemizin bizim yollarımıza ve altyapı çalışmalarımıza biraz daha özen göstermesini istiyoruz. Geçmiş dönemde Konak Belediyesi’nden yeteri kadar hizmet alamadık, bu dönem Sema Pekdaş başkanımız yapabileceği hizmetler konusunda bize söz verdi şimdi bunu bekliyoruz” şeklinde konuştu.