Hava kirliliği bin kat daha artacak

NİLGÜN TAZE

Kış aylarında değişik kalitedeki kömürlerin farklı bahanelerle yakılmasının İzmir halkının üstüne kabus gibi çöktüğü, var olan hastalıkları arttırdığı gibi sağlıklı bedenleri de tedavisi zor yada imkansız hastalıklara yakalattığını söyleyen Kılınç, göğüs hastalıkları uzmanı olduğu için durumun ciddiyetinin tam olarak farkında olduğunu ancak sokaktaki vatandaşın bundan habersiz olduğunu söyledi. Yapılması onaylanan termik santrallerin insan ömrünü yarı yarıya azalacağını ve sağlıklı bir yaşam sürme hakkının insanların elinden alınacağını ifade eden Kılınç, "Bu havanın sürekli solunması başta akciğerlerde ve hava yollarında ciddi bir hasarlanmaya yol açıyor. Kişiler sigara kullanmadıkları halde sanki sigara içmiş gibi akciğerlerde kalıcı hastalıkların oluşmasına neden oluyor. Dolayısıyla bu temiz hava soluma hakkını ihlal eden kaynaklar kimlerden ve nelerden geliyor olursa olsun insan hakkı ihlali olduğu için karşı durmak lazım. Bu da bedava dağıtılan kömürlerle alakalı daha çok ya da sosyo ekonomik düzeyi düşük olduğu için ancak o fiyattaki kömüre ulaşabilen insanların kötü kül denilen kömürleri soğuktan hasta olmamak için kullanmasıyla alakalı. Ekonomik düzeyi yüksek olan insanlar evlerine en az zarar verdiği bilinen doğalgazı bağlattıkları için hava kirliliğide kendiliğinden ortadan kalkmış oluyor" dedi.

ÖLÇÜM SONUÇLARI YANLIŞ

Devletin hava kirliliğini ölçtüğü ve ilan ettikleri siteleredeki değerlerin gerçek değerlerin çok çok daha altında olduğunu ve neye göre, nasıl bunları ölçükteklerini bilmediğini söyleyen Kılınç, "Hava değerlerinin normal olduğunu ilan ettikleri bir anda dışarı çıktığınızda burnumuzda kesik bir kömür kokusu alıyoruz. Sanıyorum şehrin hava kirliliğini ölçerken Yamanlar'ın tepelerine yada çok ağacı olan yerlere bu aletleri koyuyorlar. Bu ölçümler hiç inandırıcı gelmiyor. Doğaya en az zarar veren kaynakları kullanmak gerekiyor. Organik yakıtların ne kadar iyi yakılırsa yakılsın çok ciddi gaz salınımı olduğunu biliyoruz ve odun da buna dahil ve ormanları yok edeceği, ekolojik dengeyi bozacağı için de bazı yerel yönetimlerin yapmaya çalıştığı gibi sadece odun yakılmasını da doğru bulmuyorum. Elektrik enerjisi ile ısıtma yada doğalgazla ısıtma yaygınlaştırılmalıdır. Ya da yakılması kaçınılmazsa belediye yada hükümet kim dağıtıyorsa kaliteli, yandığı zaman tam yanması gerçekleşen kalitedeki kömürler dağıtılmalı. Aksi takdirde soğuktan ölmesinler diye dağıtılan kömür başka hastalıklara yakalanarak ölmelerine sebep olacak. Sağlıkta eşitsizlik denilen bir kavram var ve bundan da en fazla gayrisafi milli hasıladan en az payını alan yüzde 20'lik kesim etkilenecek. Diğer kesim zaten doğalgazın yakıldığı sağlıkla alanlarda yaşama şansına sahip olacaklar. Yakılan kömür İzmir'de sadece yakıldığı bölgeleri etkilemiyor. Alsancak, Karşıyaka insanların yoğunlaştığı yerlerde de bu kokuyu hissetmek mümkün" açıklamasını yaptı.

TEMİZ HAVANA SAHİP ÇIK

Her kesimin temiz hava hakkına sahip çıkması gerektiğini ve ekonomik durumu düşük olan vatandaşların en azından kendilerine ücretsiz verilen kömürün iyi kömür olmasını yerel yöneticilerden talep edebileceklerini söyleyen Kılınç, "Vatandaşın bu talepleri kendilerini daha büyük tehlikelreden koruyacaktır. Kapalı alan ihlalleri yapıldığı zamanda, termik santraller kurulduğunda ya da evde kömür yakıldığı zamnlarda da sağlığımız risk altında. Koah dediğimiz, özellikle solunum yönelik hastalık türleri oranları kış mevsimde büyük bir artış gösteriyor. Bunun da tek sebebi hava kirliliği. Yaz aylarında kirli hava olmadığı için süreçlerini daha sağlıklı geçiriyorlar. Başka bir oda da olsa evin içinde sigara içilmeside koah hastalığını tetikliyor ve ölüme bir adım daha yaklaştırmış oluyor. Göğüs hastalıklarının oluşmasında en birinci sırada olan sigara kullanımı, ikinci sırada olan da iç ve dış ortamda bulunan hava kirliliğidir. Toplumu uyarma görevimizi yerine getirmek adına 24 Ocak'ta İstanbul'da Greenpeace ve bir çok bilim adamının katılacağı bir bilimsel çalıştay yapacak ve basın mensuplarına bu bildiriyi dağıtacağız. Nasıl önlemler alınabilir, termik santrallerin ve diğer iç ve dış ortam kirleticileri nelerdir ve önlem alınmazsa bunların sonuçları neler olabilir ve  bunların alternatifinin neler olabileceği konusunda bir çalışma yapılacak. Geniş katılımlı bir basın toplantısıylada duyurumu yapılacak" dedi.