TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bir yakınınız bağımlıysa ÇARE VAR!

Bağımlı Yakınları Derneği (AL-ANON) ‘adsızlık ilkesi’ nedeniyle medyaya kimliklerini gizli tutan bir birlik. Meşhur olma ve ön plana çıkma istekleri gurupta rekabete yol açtığı  ve diğer insanlara hizmet etmelerini engellediğinden her türlü medya açıklamalarında yüzlerini gizli tutuyorlar. Amacı ise dünyada sayısı gitgide artan alkol ve uyuşturucu bağımlısı yakınlarına nerelerde hatalı davrandıklarını gösterip düzeltmelerine yardımcı olmak. Üstelik ‘gönüllülük’ esasına dayanan ‘karşılıksız aldık, karşılıksız veriyoruz’  prensibiyle tamamen ücretsiz

Haber Giriş Tarihi: 08.01.2015 08:09
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Bir yakınınız bağımlıysa ÇARE VAR!

RÖPORTAJ/NİLGÜN TAZE

AL-ANON ne tür bir ihtiyaca binaen, ne zaman, nasıl doğdu?

Çok ilginç bir hikayesi var bu doğuşun.. Başlangıcı bir insanı derin üzüntülere, umutsuzluğa, acılara ve sonunda da ölüme götürebilecek kadar etkili.. acılara dayalı..  Bir bağımlının başta kendisi olmak üzere eşine, çocuklarına, anne babasına ve diğer yakınlarına psikolojik, fiziksel,  ve ruhen zarar veren tutumlarıyla ilgili.. Ölmek ya da yaşamak arasında bir seçim yapmak sınırına gelmiş bağımlılar son çare olarak kendilerini temelleri ruhsal ilkelere dayalı 12 Basamak Programını uygulamaya adamışlar. Kendilerini alkol, uyuşturucu, insan bağımlılığı gibi birçok zararlı davranışları yapmaya iten içgüdülerini fark etme ve düzeltme çabası içinde bulan alkolikler kısa bir süre sonra dernekleşmeye başlayarak dünyanın dört bir yanına yayılmışlar. Kısa bir süre sonra da alkolizmin bir aile hastalığı olduğu gerçeğiyle yüzleşilir. Zarar gören eşlerin ve yakınlarının da hayatın durumlarına sağlıklı tepkiler vermediği gözlemlenince alkolik yakınları da Adsız Alkoliklerin kullandığı iyileşme programını uygulamaya başlarlar. Evrensel ilkelere dayanan bu ruhsal program tıpkı alkol bağımlılarının üzerinde olduğu gibi yakınlarının üzerinde de etkisini kısa bir sürede gösterir. Akıl sağlığı, iç huzuru, sevgi, hoşgörü, insan ilişkilerinde sağlıklı sınırlar sergilemek gibi nitelikleri hayata geçirmeyi amaçlayan bu program şuan dünyanın 28 binden fazla noktasında binlerce bağımlı yakını tarafından uygulanmaktadır. Bağımlılığı bir hastalık olarak kabul etmek ve bu bağımlılığın onlara çok fazla acılar çektirdiğini fark etmek içimizde bağımlıya karşı  merhametimizi uyandırır.

Dünyada bu kadar çok insanı çıkmaza sokan alkol ve uyuşturucu hastalıkları ailelere ne tür zararlar vermekte?

Alkol ve madde alımı 10-11 yaşlarına kadar düşmüş halde. Bu inişin altında kişinin kenedi tercihlerinin yanı sıra, ailelerin ve çevrenin etkisi yatıyor. “Bir kereden bir şey olmaz” diyerek alınan bu maddeler zamanla kişiyi bağımlı hale getiriyor. Sebebi her ne olursa olsun alkol ve uyuşturucu bağımlısı olan kişilerin aileleri gerçek bir yıkım için de olurlar. Bağımlı kişilerin ortak özellikleri vardır.

  • Kendilerinde ve başkalarında mükemmellik ararlar.
  • Çok karamsar veya aşırı saldırgandırlar.
  • İç istikrarları yoktur ve genelde aşırı heveslidirler.
  • Kendi sorumluluklarından kaçar ve kendilerinin sorumluklarını başkalarına yaptırmaya çalışırlar.

Bağımlı yakınları ise her seferinde çok koruyucu ve yardımcıdırlar. Hastasının hataları ile yüzleşmesine izin vermezler. Zarar verdiği kişilerden onların adına özür diler, yatıştırmaya kalkarlar. Polis, arkadaş, okul vs. ile başı derde girdiğinde hemen yardımına koşarlar. Patronlarına ya da yakınlarına onlar adına yalan söylerler. İşini kaybeden, aile hayatı gerginleşen mutsuz bağımlılar şiddete meyillidirler. Bu fiziksel, duygusal ve psikolojik şiddettir. Bu şiddeti uygulayan bağımlının ailesi de sürekli olarak bu kusurlarını örtbas eder, sıkıntılarının giderilmesi için maddi manevi destek verir. Bu tavırları zaman içinde ailelerde güvensizlik, öfke, kızgınlık, acıma, suçluluk duygularının iyice açığa çıkmasına neden olur. Ekonomik kayıpları sürekli olarak bağımlının borçlarını ödemekten çoktur. Yaptıkları herşeyle bağımlının kendisiyle yüzleşmesine izin vermezler. Kendi ayakları üzerinde durmakta zorlanır ve gitgide sosyal ilişkilerden uzaklaşırlar. Kimse eşinin, çocuğunun bağımlı olduğunu öğrenmesin diye tüm çevreye kendilerini kapatır gerçeklerini ayıplanma ve dışlanma korkusuyla insanlardan saklarlar. Çünkü elalemin ne dediği onlar için çok önemlidir. Sosyal, ekonomik, duygusal ve fiziksel olarak tam bir çöküntü içerisindedirler ve bütün yıkımdan bağımlıyı sorumlu tutarlar. İletişimsizlik çocuklar üzerinde olumsuz sonuçlar doğurur.  Bağımlının seks hayatı da kötüdür. Sarhoşluğun etkisiyle aşırı heyecanlı ve zorbaca davranan birini her seferinde tolere etmek kolay değildir. Alkolik ailelerde eve kimse çağırılmaz ya da kimseye misafirliğe gidilmez çünkü eş ve çocuklar alkolikten utanırlar. Öfke, kızgınlık ve korku bütün ailenin üstüne kaos gibi çökmüştür.

Birçok insanı böylesine olumsuz etkileyen bu hastalığı iyileştirmek için uyguladığınız “12 Basamak Programı”nın ilkeleri nelerdir?

Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı sadece durdurulabilen ve tedavisi olmayan bir hastalıktır. Bağımlının içmesine ya da madde kullanmasına ben sebep olmadım, kontrol edemem ve tedavide edemem. Bunu öğrenmek benim için çok rahatlatıcıydı çünkü yaptığı her davranışı beni üzmek ya da kırmak için yapmadığını, içki içmek için bahaneleri benim üzerimde bulduğunda bile sebebinin ben olmadığımı bilmem beni rahatlattı. Yaşadığım onca duygusal çöküntü, kriz, ekonomik güçlük, güvensizlik ve sosyal çevrenin baskılarından sonra eşim dibi görmüş ve ayılmak istediğini söylemişti. Önce psikyatrisler, tedaviler derken bir arkadaşımın yönlendirmesiyle Adsız Alkolikler (AA)’i buldum. Orada eşlerinde toplandığını, gelirsem benim için iyi olacağını söylediğinde doğrusu çok da istekli değildim ama yine de gittim. Orada benimle aynı dertten mustarip birçok insan vardı. Bu insanlar beni ve benim gibi olanları iyileştirebilecek 12 Basmak Programından bahsettiler. Bu programı anlayıp hayatıma geçirmek çok zamanımı aldı tabi ki çünkü ilk adımı benim de akıl ve ruh sağlığımı kaybettiğimi ve sağlıklı düşünüp, sağlıklı kararlar veremediğimi kabul etmekti. Tüm bağımlı yakınları olarak uyguladığımız bu ilkeler şöyle..

1. Alkole karşı güçsüz olduğumuzu ve hayatımızın yönetilemez hale geldiğini kabul ettik. 

Bu basamak tüm programın temel taşıdır. Benim de tıpkı bağımlı gibi hayata sağlıklı yaklaşmadığımı yani gerçeğimi kabul etmemi ister. Her şey benim istediğim gibi olsun diye her türlü yolu deniyor olmayınca da küsüyor, öfkeleniyor ve sonucunda da ya kendimi ya da bağımlımı suçluyordum. Tabi o zamanlar iyileşmenin sadece bireyin kendisinin istemesine bağlı olduğundan habersizdim. Artık enerjimi ve zamanımı başkalarını değiştirmek için kullanmıyorum. Sonuçta kimse beni bir bağımlıyla yaşamak için zorla tutmuyordu. Bunu tercih eden de yine bendim. Kendi güçsüzlüğümü görmek, değişmeye çalışmak, cesaret için yardım istemek benim kendim için yapmam gereken şeylerdi.

2. Sadece bizden üstün bir gücün akıl sağlığımızı geri getireceğine inandık.

Bu basamakta yaşadıklarımdan dolayı kaybettiğim inanç, umut ve sevgiyi buldum. Aklı başında olmak, sağlıklı düşünebilmektir. Mantıksız hareketler sergileyerek, her şeyi ben bilirim edasıyla egomu tepelere çıkarırsam olgunlaşıp Alçakgönüllü hale gelemem. Yaşadığım olumsuzluklar tüm benliğimi sararak her şeyin iyi olacağına dair inancımı yerle bir etmişti. Hayatta değiştiremeyeceğim şeyler olduğunu kabul etmek benim için neredeyse imkansızdı. İşte bu basamak bu inançlarımı tekrar kazandırdı.

3. İrademizi, bugünümüzü ve geleceğimizi algıladığımız anlamdaki Tanrı’nın ihtimamına bırakmaya karar verdik.

Her şey benim arzularım ölçüsünde olsun diye inatçı bir kararlılıkla davranıp ardından yaşadığım hayal kırıklığı ve acıdan sonra kendimi üstün gücümün ellerine bırakmakla ne kaybederdim ki.. Üstün gücümle ilişkim sadece yardım istemek değil, o yardımın orada olduğunu bilmek, kabul etmek ve kullanmaktır.

4. Dürüstçe ve korkusuzca ahlak ve karakterlerimizin iyi ve kötü yönlerinin araştırmasını yaptık.

Kendi karakter kusurlarımız ve erdemlerimiz üzerinde cesaret ve dürüstlükle tespitlerde bulunmak ve kendimizi tanımaya çalışmaktır.

5. Kusurlarımızı açık bir biçimde kendimize, Tanrı’ya ve başka birine itiraf ettik.

Genellikle bu basamağa gelen 100 kişiden sadece 5-6 tanesi bu basamağı yapma cesaretini gösterebilir. Oldukça zordur insanın kendisinin gerçekte ne kadar kusurlu olduğunu görmek.  Sevgi ve nezaket dolu davrandığımızı düşünürüz ancak gerçekte öyle değilizdir. Sağlıklı düşünüp kararlar verdiğimizi zannederiz ancak hareketlerimiz hiç de sağlıklı değildir.  İlişkilerimizde insanları kullanmadan eylemde bulunduğumuzu zannederiz halbuki dürüstçe bir incelemede bulunduğumuzda aslında hep bir çıkar ve menfaat kazanmak amacıyla hareket ettiğimizi görürüz. İçimizden geçirdiğimiz ‘ben şu adam güler yüz göstereyim belki bir gün lazım olur’ düşüncesi bile hastalıklı bir eylemdir aslında. Kendime, insanlara, beni bu koşullarda yaşattığı için Tanrı’ya kızgın davrandığımı, kendime acıma duyguları ile dolu olduğumu, başkalarını anlamadan yargıladığımı, kızdığımı gerçekte tüm bunları yapmanın en çok bana ve başkalarına da zarar verdiğini gördüğümde, iyileşmek için bu basamağı kullanırım.

6. Tanrı’nın bu karakter kusurlarımızı düzeltmesi için tüm benliğimizle hazırlandık.

Mevcut zaaf ve kusurlarımı kabul ettikten sonra onları daha iyisi olan sevgiyle değiştirmeye hazır hale geldim.

7. Tanrı’dan eksikliklerimizi gidermesini alçakgönüllülükle diledik.

Kusurlarımızı tanıyıp, itiraf edip, hazır hale geldikten sonra tam bir teslimiyetle yardım istedim. Düzelebileceğime dair umutlarımı hep daim kıldım.

8. Zarar verdiğimiz insanların listesini çıkardık ve hatalarımızı düzeltmeye istekli hale geldik. 

Önce kendimizi affederek başlayabiliriz. Endişe, korku, öfke gibi duygular karşımızdakilere zarar verme neden olur. Güzel duygu ve düşüncelerin bana ulaşbilmesi için öncelikle mazimi temizlemem gerekir.

9. Bu kişilerden af dilerken onları üzüp kırmamaya ve zor durumda bırakmamaya gayret ettik.

Sorunu bir kenara bırakıp örtbas etmeden, direkt olarak özür dileriz. Amacımız ise suçluluk duygusundan kurtulup huzura kavuşmaktır. Genellikle listenin en başında da kendimiz varız. Alçakgönüllük, cesaret ve isteklilik bu basamakta çok işime yaradı.

10. Meziyet ve kusurlarımızın araştırmasını yapmaya devam ettik. Hatalı olduğumuz zamanlarda hatalarımızı hemen kabul ve itiraf ettik.

Eksikliklerimizi tanıyıp, kabul edip itiraf ettikten sonra kendimi değerlendirme işlerine devam ettim. Ben her zaman haklı değildim. Değişik bakış açısı olanları kabullenmek istemezsem insanlarla çatışmaya ve onları yargılamaya devam ederim. Vicdanımı ve geçmişimi temiz tutmak için gayret etmem ve pişmanlık yaşayacağım tutumlarımdan kaçınmam gerek. Her gün yapmış olduğum davranışlarımın muhasebesinden sonra huzur içindeysem doğru yoldayım.

11. Dua ve meditasyon yolu ile algıladığımız anlamdaki Tanrı ile bağımızı kuvvetlendirmeye çalıştık. Tanrı’nın bizden istediklerini anlayabilmemizi ve bunları yerine getirebilmek için bize güç vermesini diledik.

Dua üstün gücümle kurduğum bağ, meditasyon ise kendi içselliğimle, kendimle kurduğum bağdır. Benim için iyi olanı üstün gücüme bırakmak O’na olan güvendir. Bir işin üstesinden tek başıma gelemem. İnkarcılığımı bıraktıkça maneviyatım gelişir. Bunun için de kendimle ve üstün gücümle aklımın ve kalbimin bilinçli olarak temas içinde olması gerekir.

12. Bu basamakları uygulamanın bir sonucu olarak manevi bir uyanışa kavuşan bizler, bu mesajı başkalarına taşımaya ve öğrendiğimiz bütün ilkeleri günlük hayatımızın bir parçası haline getirerek her zaman uygulamaya gayret ettik.

Güçsüz olduğumu kabul ettim. Kendimi değiştirmek ve yeni bir ‘ben’ yaratmak için basamakları kullandım. Üstün gücümle bağlantımı yeniden keşfettim. Maneviyat beni korkularımdan arındırdı, özgürleştim. Karşılıksız olarak aldığım yardımı karşılıksız olarak vermek için bu programı kullanıyorum. Bana ihtiyacı olan kim varsa elimi uzatmaya hazırım. Mesajı taşımak, destek olmak, sevgiyle deneyimi paylaşmak bana manevi bir haz verir.

Varlığınızı ne tür yollarla sürdürüyorsunuz?

Gurubun bir arada olması, birliği, geleneklerimize bağlıdır. Gurubun ayakta kalması, daha da gelişmesi için hizmet etmek gerekir. Hizmet ederken kendi üzerimde oluşan olumlu değişimleri fark ederek iyileşmeye doğru yol alırım. Ne kadar beraberlik o kadar hizmet ve değişimdir. İşbirliği için de hizmet etmenin bana huzur, dingin bir akıl ve ruh, farkındalık, hoşgörü, inanç ve cesaret getirdiğini gördüm. Çok uzun süre akıl karışıklığı, kızgınlık, ümitsizlik, acı içinde yaşamış gurup üyeleri için bu armağanlar küçümsenecek şeyler değildir. Bu yüzden bize verilen bu armağanları başkalarına ulaştırmak için canla başla uğraşır ve bundan da mutluluk duyarız. Gurubun toplantı saati geldiğinde kapısını açmak, temizliğini yapmak, başkanlık, sekreterlik, saymanlık gibi işleri dönüşümlü olarak yapmak hizmet etme ayağında bulunur.

İhtiyacı olanlarla nasıl iletişime geçiyorsunuz?

Özellikle hastanelerin bağımlı tedavi birimlerine gidiyoruz ki orada bağımlılarının yanında bulunan yakınlarına içinde bulundukları çıkmazdan çıkmanın bir yolu olduğunu anlatırız. Bir zamanlar bizim de aynı acıları ve sıkıntıları yaşadığımızı, daha mutlu ve huzurlu bir yaşam yolu bulduğumuzu ve eğer isterlerse kendilerinin de bu huzur yolunu bulabileceğini anlatırız. Bu mesajı karşımızdakini yargılamadan, onu anladığımızı aynı yollardan geçtiğimizi belli ederek, sevgi dilini kullanarak yaparız. Bu uslubumuz  çoğunun dikkatini çeker ve aramıza  katılırlar. Bazı işyerlerinin kapılarına tanıtım broşürlerimizi koymak, zaman zaman da gazete ve televizyon programlarında bilgi vermekte seçtiğimiz ulaşma yollarından. 

Bağımlı yakınları size nasıl ulaşabilir?

Bağımlılarla yaşamaktan bunalan herkes http://www.al-anon-tr.org/ , Adsız Alkoliklerin internet sayfası olan http://www.adsizalkolikler.com/ adresinden ve Cumartesi günleri 12:00-14:00 saatleri arasında (0232) 421 64 62 nolu telefondan ulaşabilirler.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.