“Kavgamızı sürdürmeliyiz”

ANIL YIKGEÇ

Genel seçimler öncesi adaylık yarışının hız kazandığı CHP İzmir’de İl eski Başkanı ve Dikili Belediyesi eski Başkanı Osman Özgüven İzmir 2’inci Bölge’den aday adaylığını açıkladı.

İl Başkanlığı binasında yapılan basın toplantısında Özgüven’e İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, Karşıyaka İlçe Başkanı Mustafa Özuslu, Dikili İlçe Başkanı İsmail Hakkı Şener ve çok sayıda partili eşlik etti.

“YAPTIKLARIMI ANLATACAĞIM”

Özgüven, Dikili Belediye ve il başkanlığı dönemlerinden örnekler verdiği konuşmasında neden milletvekili aday adayı olduğunu açıkladı. Özgüven, “Bugün burada adaylık açıklaması yaparken CHP’nin programını ve diğer arkadaşlarımızın söylediklerini anlatacak değilim. Burada parlamentoya milletvekili olarak seçilmek isteyişimin ilk adımı atılıyor. Bugüne kadar neler yaptım, bundan sonra neler yapmak istiyorum, niçin aday oldum bunları açıklamak istiyorum. Biz Dikili’de seçildiğimizde sağın 50 yıllık iktidarına son vermiştik. Dikili o dönem demokratik özlemlerin bir adresi olmuştu. Emeğin ve sosyal adaletin arandığı bir merkez görevi gördü. Sonrasında yaptıklarımızdan dolayı da yıllarca adliyede soruşturma geçirdik. Yaşadıklarımız dostluğu, kardeşliği savunduğumuz içindi. Sonraları birçok yerde Dikili örnek olarak gösterildi. Doğaya, çevreye sahip çıkmak her zaman egemenlerin düşmanlığını kazanmıştır. Daha sonra aynı nedenlerde il başkanlığından da alınmıştım. Bu davaların hiçbir temeli yoktu. Su davasıydı. Hırsızlık yapanlar hapse atılmazken biz suyu halkımıza parasız verdiğimiz için yargılandık. ‘Bu su meselesi değil. Başka nedenler var’ denirken gerçek mesele su idi. Suyu bedavaya verdiğimiz için ceza veremediler. Halkın karşısında durmaya yürekleri yetmedi. Bu davalar hala devam ediyor. Hiçbirinden de tutuklama kararı çıkmadı. Genel merkezimiz son seçimlerde başka bir arkadaşımızı aday gösterdi. Çalıştık ve Dikili yine CHP egemenliğini sürdürüyor. Bunca çalışmalardan sonra yeniden milletvekili olarak ülkeme hizmet etmeyi uygun gördüm” ifadelerini kullandı.

 “BENİM KARNIM NASIL DOYACAK?”

Yaptıkları gezilerde vatandaşların tepkilerini de dile getiren Özgüven, “İnsanlarımıza dokunmak, sıkı ilişkiler kurmak yoksula, emekçiye gerekli değeri vermek gerekiyor.  Köylere gittik. Bizim milletvekili adayı olarak söylediklerimizden çok daha güzel şeyler anlattılar. Çok güzel şeyler öğrendik. Vatandaşlar, ‘Siz özgürlükleri anlatmayın. Benim karnım nasıl doyacak, onu anlatın’ diyor. ‘Bu toprağın tohumunu nasıl daha ucuza alacağım? Nasıl daha ucuza ekeceğim? Nasıl daha ucuz mazot kullanacağım?’ Bunları bana anlatın diyor. Tarım ve çiftçilik yapanlar ürünleri çok pahalıya alıyor” dedi.

“TÜRKİYE KARANLIK HALE GELDİ”

Özgüven iktidara da yüklenirken, “AKP tarafından faşist bir rejim inşa edilmeye çalışılıyor. İç güvenlik yasaları ve AKP’nin saltanatı devam ediyor. Türkiye karanlık hale getirilmiştir. Bu karanlığı güç birliğiyle yıkacağız. Bu güç birliği bizi iktidara taşıyacak. Buna birleşik muhalefet de diyebilirim. AKP’yi göndermemiz lazım. ‘400 milletvekili’ diyorlar bunu yakalamak için tüm güçlerini kullanıyorlar. Bu ülke bugünkü başbakanın beceriksiz söylemleriyle yönetilemez. Barış, sosyal adalet olmalıdır. İşsizlerin, köylülerin, esnafların, kadınlarımızın, gençlerimizin sesi olmak için aday olmalıyız. Tüm çabaları göstermeliyiz. Bunlar için aday oldum” diye belirtti.

“GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRMELİYİZ”

Aday adayı olmak istemeyi demokratik bir hak olarak gördüğünü belirten Özgüven, “Partimizin ön seçim kararı da demokratik açıdan örnek olmalıdır. Bazı arkadaşlarımızla farklı yaklaşımlarımız olabilir. Bu bizim zenginliğimizdir. Tüm aday adayı arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Üyelerimiz tarafından tercih edilmesek de bu iktidarın karanlığından kurtulmak için güçlerimizi yeniden birleştirerek kavgamızı sürdürmemiz lazım. Tüm CHP’li üyelerimize, iyi niyetli barış, sosyal adalet yanlısı insanlarımıza AKP karanlığını tarihe gömmek için iş başına gelmelerini öneriyorum. Sokakta insanlar oyumu AKP’ye verdim demeye utanıyorlar. Bu oyları kim verdi? Sandıklara da sahip çıkarak bizi iktidara götürecek bugünkü dostlarımıza oy vermemiz gerekiyor” diye konuştu.  

“ÖN SEÇİM YAPILMALIDIR”

Partisinin aldığı ön seçim ve kontenjan kararına ilişkin de konuşan Özgüven, “1,-3-5, 2-4-6 diye bir formül çıkarıldı. Genel olarak bugüne kadar ön seçim yapılmayışının karşısındaydık. Ömrümüz boyunca ön seçim istedik. Gelmiş olduğumuz durumda adayların en azından yarısını kadar kontenjan yoluyla seçeceğiz. Benim bireysel düşüncem; adayların tümünün ön seçim yoluyla yapılmasıdır. Ama genel merkezin aldığı karara saygılı olmak durumunda olduğumuzu biliyorum. Demokrasi net olarak parti içi demokrasi ve seçimlerde yapılan demokrasi ilke haline getirilmelidir. Sonrasında ülkede büyür diye düşünüyorum. Biz de partimizin ilkeleri doğrultusunda daima sola bakarak yürümeye gayret edeceğiz” ifadelerini kullandı.