TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Öğrenmeyi kalıcı hale getirmek gerekir

Karşıyaka İlçesi’nin Örnekköy Semti’nde bulunan Gülsefa Firdevs Kapancıoğlu İlkokulu’nun Müdürü Hüseyin Manav ile okulun bulunduğu çevreye ve eğitimin bireyin hayatındaki önemine değinerek, okulun Rehber Öğretmeni Gülşen Yavuz ile de çocuğun hayatına dokunabilmek için neler yapılması gerektiği hakkında konuştuk

Haber Giriş Tarihi: 27.05.2015 07:46
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Öğrenmeyi kalıcı hale getirmek gerekir

EMİNE YALÇIN

Gülsefa Firdevs Kapancıoğlu İlkokulu’nun Müdürü Hüseyin Manav, 1974 yılında Denizli’de doğduğunu belirterek, 13 Ocak 1999 Tarihinde İzmir-Menemen 100.Yıl İlköğretim Okulu’nda sınıf öğretmeni olarak göreve başladığını vurguladı. Menemen, Çiğli, Bayraklı ve Karşıyaka’nın çeşitli okullarında öğretmenlik ve yöneticilik yaptığını söyleyen Manav, 2014 Aralık ayında Karşıyaka Gülsefa Firdevs Kapancıoğlu İlkokulu’na müdür olarak atandığını ifade etti.

KENDİ KENDİNE ÖĞRENEN BİREYLER YETİŞTİRMEK İÇİN VARIZ

Okulda 19 derslikte 336 öğrenci (derslik başına 17 öğrenci) ile normal öğretim sürdürdüklerini anlatan Manav, “Kadrosu tam ve donanımlı, güvenlik görevlisi, 3 hizmetli personel ile ideal bir okuldur. Okulumuzun 5715 metrekarelik bahçesinde ilkokul öğrencileri için gerekli olan oyun ve fiziki etkinlik ile serbest etkinlikler için gerekli olan futbol, voleybol sahaları, çocuk oyun parkurları, ağaçlık yeşil alanı ve oyun parkı bulunmaktadır. Okulumuzun misyonu; okulumuz için belirlenmiş ve okulun merkez odağı olan eğitim-öğretim programını bütün öğrencilerin öğrenmesine katkıda bulunacak şekilde uygulamaktır. Yine aynı zamanda okulumuzu etkili bir okul haline getirerek tüm öğrencilerin bilmeleri ve yapabilmeleri gerekli temel becerilerin öğretilmesini sağlayarak okulda öğrenmenin kalitesini arttırmak, bütün öğrencilerin sahip oldukları potansiyeli ortaya çıkarmak, geliştirmek ve kendi kendine öğrenen bireyler yetiştirmek için varız. Vizyonumuz ise akademik, sosyal, kültürel ve sportif başarıları her kesim tarafından kabul edilmiş, ilçemizde tercih edilen bir okul olmaktır. Okulumuz, Türkiye’yi çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkaracak eğitim ve öğretim etkinliğinin bir parçası olarak hizmetin yürütüldüğü çevrede eğitim, bilim ve kültür merkezi olsun” ifadelerini kullandı.

SORUMLULUĞUMUZUN NE KADAR BÜYÜK OLDUĞUNUN FARKINDAYIZ

Manav, Gülsefa Firdevs Kapancıoğlu İlkokulu’nun kurulduğu günden bugüne kadar sosyal ve kültürel etkinlikler ile diğer okullardan farkını ortaya koymakta olduğunu açıklayarak, “Okulumuzun eğitim felsefesi eğitim başarısının yanı sıra yaşama her yönü ile hazır sosyal, özgüvenli, kendini ifade etme yeteneğine sahip, dünya ile barışık gençler yetiştirmektir. Bu bağlamda her eğitim ve öğretim yılında yaptığımız etkinliklerimiz çocuklarımızın çok yönlülüğünü ortaya koymaktadır. Değişen dünya şartlarında bilgi toplumunun insanını yetiştirmeyi amaç edinen bir okul olarak sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunun farkındayız. Omuzlarımızdaki bu sorumluluğu taşırken iyi iletişim kurmanın önemini biliyoruz. Bilgi erozyonunun çok fazla olduğu günümüzde eğitimin önemli bir yeri olduğunu ve eğitimsiz toplumların bir süre sonra yok olmaya mahkum olduğunu düşünüyoruz. Toplumsal açıdan büyük bir sorumluluk üstlenirken Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı gençler yetiştirme doğrultusunda hareket ediyoruz. Bu vesile ile tüm çalışmaların okulumuza daha ileri ufuklar açacağına inanıyor, çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

EĞİTİMİ OLUMSUZ ETKİLEMEKTE

Okulun bulunduğu çevrenin yeni yerleşim bölgesi olup çok katlı yapılardan oluşmakta olduğunu belirten Manav, yeni imar yönetmeliğine göre yapılaşma olması nedeniyle yeterince spor, park ve yeşil alanların mevcut olduğunu söyledi. Manav, “Ancak sürekli taşınma öğrenci sirkülasyonu oluşturmakta, bu da eğitimi olumsuz etkilemektedir. Eğitim bölgemizin yapılandırılan yeni yerleşim bölgesi olması nedeniyle velilerimizin sosyo-ekonomik durumu da çeşitlilik göstermektedir. Eğitim ve gelir seviyesi yüksek olan veliler çocuklarını özel okula gönderdikleri için okulumuz öğrencileri genelde orta gelir seviyesindeki velilerin ve kapıcı çocuklarından oluşmaktadır. Velilerimiz çocuklarına yeterince ilgi ve alakayı maalesef gösteremiyor. İlgi ve alaka çocuğun her istediğini yapmak değildir. Herkes çocuğunu sever, başarmasını, iyi bir geleceği olmasını ister. Ancak çocuğu anlamak, dinlemek ve birlikte vakit geçirmek gerektiğinde ya iş hayatının zorlukları ya da zaman bulamaktan bahsederiz. Günümüzde öğrencilerimiz teknoloji ve televizyon tutkunu oldukları için arkadaşlık, dostluk, paylaşma ve yardımlaşma konularında başarısızlık göstermektedirler. Bu da dikkat dağınıklığı, hiperaktivite, içe kapanıklık ve bencil bir toplum olmamıza sebep olmaktadır. Bunu aşmak için öncelikle aile içi iletişimin iyi kurulması, birbirimize tahammülümüzün olması, birbirimizi sabırla dinlememiz, şüphe duymadan sevmemiz, saygı duymamız, affedici olmamız ve çocuklarımıza mücadele ruhunun kazandırılması gerekmektedir” dedi.

ÖĞRENCİLERİMİZE ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLERLE KATKI SAĞLIYORUZ

Manav, Milli Eğitim Bakanlığı müfredatının sadece akademik eğitimi değil, öğrencinin çevreye duyarlılığını artıran, sosyalleşme becerilerini geliştiren, temel yaşam becerilerini kazandıran bir sistem olduğunu dile getirerek, “Bu nedenle bizlerde derslerde akademik eğitim yanında öğrencilerin serbest etkinlikler derslerinde velilerin isteği doğrultusunda öğrencilerin ihtiyacı olan alanlarda eğitim yapılmaktadır. Ders dışında okulumuzda Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi işbirliği ile ‘Okullar Hayat Olsun Projesi’ kapsamında satranç, futbol, basketbol ve halk oyunları kursları ile öğrencilerimiz ilgi ve istekleri doğrultusunda gelişmelerine katkı sağlamaktayız” diye konuştu. Manav, aynı zamanda öğrencilerin ailelerinin birer yansımasıdır ilkesi ile Okul Rehberlik Servisi tarafından konferans salonunda sürekli aile eğitimleri düzenlendiğini, birebir görüşmeler yapıldığını, aile birliğince kermes ve aktiviteler düzenlenerek veli işbirliğini sağladıklarını söyledi.

YENİ BİLGİLER ÜRETEBİLEN BİR TOPLUM OLUŞTURMAK ZORUNDAYIZ

Öğrenci merkezli eğitim ile araştıran, soran, sorgulayan, bilgiyi kullanan, yeni bilgiler üretebilen, yaratıcı ve yapılandırıcı bir toplum oluşturmak zorunda olduklarını vurgulayan Manav, var olan düşünceyi kullanmak yerine yeni düşünceler üreterek düşüncelere farklı açılardan bakabilmeyi, örneklendirebilmeyi, transfer edebilme yetisine sahip bireyler yetiştirerek öğrenmeyi kalıcı hale getirmek gerekmekte olduğuna da dikkat çekti. Manav, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Eğitim başarısının yanı sıra her yönü ile hazır, sosyal, özgüvenli, kendini ifade etme yeteneğine sahip, çevresi ile barışık öğrenciler yetiştirmek felsefesi ile dünden bugüne bireyin çok yönlülüğünü ortaya koyan sosyal ve kültürel etkinlikleri ile diğer okullardan farkını ortaya koymaktadır. Sonuç olarak, eğitim bireyi, mutlu, başkalarıyla etkili iletişim kurabilen, kendisiyle ve dış dünyayla barışık, yapıcı-yaratıcı, sorumluluk alan ve yerine getiren, bireysel farklılıklarını dikkate alarak onları bulundukları gelişim düzeyinden alıp bir üst seviyeye çıkarabilecek araçtır.”

ANNE, EĞİTİMİNİN BİZZAT KENDİSİDİR

Gülsefa Firdevs Kapancıoğlu İlkokulu’nun Rehber Öğretmeni Gülşen Yavuz ise Türkiye’de evlilik öncesi anne ve baba olmanın inceliklerini öğreten ve bu yönde politikalar geliştiren çalışmaların henüz olmadığını üzülerek söylediğini dile getirerek, “Çok genç yaşta anne baba olanlar çocuk yetiştirmenin acemiliği içinde ya da kendi anne babalarından gördükleri doğru ya da yanlışlarla kendi çocuklarını yetiştirmektedir. Çocuk eğitimi dediğimiz şey aslında anne babanın eğitiminin bizzat kendisidir. Bu eğitim verilirken bilgi, tutarlılık ve hoşgörü beraberinde gelmelidir. Anne babaların çoğunun yanılgısı çocuğun çocukluk döneminde çocuk olduğu için ruh sağılığının yetişkin yıllarda ortaya çıkabileceği bedensel sağlığın önemli olan olduğu yönündedir. Bir yetişkin için ruh sağlığını kaybetmemek ne kadar önemli ise bir çocuk için eşit derecede öneme sahiptir. Çocuğa olumlu aile atmosferi sağlayacak ilk kişi annesidir. Anne ve annelik vasfı nedeniyle şefkatli ve sevgi dolu olmalıdır. Çünkü çocuğun ilk bağ kurduğu kişi annesidir. Annenin şefkatli kollarında, babanın güçlü omuzlarında büyüyen çocuklar hayata barışık olarak devam ederler. Güçlü aile bağlarının kurulduğu, çocukla kaliteli zaman geçiren, onun ruh dünyasına inen ailelerde başka bağımlıklara da kaymaların az olduğu aşikardır. Günümüz çocuklarının en büyük sıkıntılarının gerisinde hızla kaybolmuş bir tüketimin içine düşmeleridir. Çocuğa iyiyi ve doğruyu gösterirken ebeveynlerin model olmaları, şiddetin her türlüsünün ev içinde hüküm sürmediği, babaların baba gibi, annelerin anne gibi olduğu, geniş zamanlar yaratılarak çocuğun ruh dünyasındaki sakinliği kaybetmeyecek birlikteliklerin var olduğu evlerde yaşam boyu kendiyle barışık, mutlu ve sağlıklı bireyler topluma kazandırılacaktır” dedi.

GÜLSEFA FİRDEVS KAPANCIOĞLU İLKOKULU’NUN TARİHÇESİ NEDİR?

Okulumuz; Gülsafa-Firdevs Kapancıoğlu adlı hayırsever kardeşler tarafından yaptırılmış olup, 2002 Mart Ayı’nda eğitim-öğretime başlamıştır. Okulumuz normal eğitimine devam etmekte olup, çevre düzenlemesi yaptırılmıştır. 2014-2015 eğitim-öğretim yılında 1Müdür, 1 Müdür Yardımcısı, 1 Memur, 22 Öğretmen,1 Güvenlik Görevlisi, 19 şube ve 336 öğrenci ile eğitime devam etmektedir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.