Bir babanın adalet çığlığı!

ANIL YIKGEÇ

Olay, gece saat 01.00 sularında Çamlıkule Mahallesi’nde meydana geldi. Askerden bir ay önce dönerek babasının sahibi olduğu marketi işleten Seyithan Karakaya (22), işyerinden aldıkları ürünlerin parasını ödemeyen kimliği belirsiz kişilerle tartışmaya başladı. Karakaya, kalbinden bıçaklanarak ağır yaralandı. Saldırganlar kaçarken çevredekiler durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen sağlık ekipleri, Karakaya’yı ambulansla Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Karakaya, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Cinayet Büro Amirliği ekipleri, çevredeki güvenlik kameralarını incelemeye alırken görgü tanıklarının ifadelerine başvurdu. Yapılan araştırma sonucu markette kavga çıkaran kişilerin K.G., F.Ş. ve İ.A. olduğu tespit edildi. Aynı gün polis, zanlıların saklandıkları yeri bulup baskın yaptı. Gözaltına alınan zanlılar emniyete götürülürken iddiaya göre zanlıların bira almak için paralarının olmadığı ve kavga çıktığı, arbede sırasında market sahibi Seyithan Karakaya’nın bıçaklandığı ortaya çıktı. Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen zanlılardan F.Ş. ve İ.A. serbest bırakılırken, K.G. de ’Kasten adam öldürmek’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

EĞER AMAÇLARI KORKUTMAKSA KALBE VURMAZLARDI

Bu karara merhum Seyithan Karakaya’nın babası Ekrem Karakaya isyan etti. Gazetemize özel açıklamada bulunan Karakaya, olayı şöyle anlattı; “Benim ufak oğlum Ömer, Seyithan ve ben dükkandaydık. Bayağı sakin geçiyordu. Ben de hava almak için karşıdaki kahveye gideyim dedim. 5 ile 7 dakika arasında oldu. Kahvedeyken bir baktım karşıda bir kargaşa var. Koşana kadar hem Ömer’i hem de Seyithan’ı bıçaklamışlardı. Seyithan’ı kalbinden bıçaklıyorlar. Ömer 15 yaşına girdi. O da ölümden döndü. Onu da kalbinden bıçaklamışlar ama tesadüf biraz aşağıya mideye geliyor. Tekel almaya gelmişler. Bir kısmını vermiş, bir kısmını da sonra veririz demişler. Seyithan da ‘Bilader tekel veresiye olmuyor’ demiş. ‘Nasıl bana bilader?’ dersin demiş. Küfretmiş. Resmen zulüm. Bu hem mekana tecavüzdür hem gasptır hem de cinayettir. Bunların hak ettikleri cezayı almalarını istiyorum. İkisine de öldürücü darbe vuruyorlar. Eğer amaçları korkutmaksa kalbe vurmazlardı. Bu insanlar canavar.”

KESİNLİKLE BERABER YAPMIŞLAR

Kaçarken üç kişi gördüğünü söyleyen Karakaya, olayın karşı binanın kamera kayıtlarında açıkca görüldüğünü belirterek, “Ben üç kişi gördüm. Dört kişi olduğunu gören var ama ben üç kişi gördüm. Kamera kayıtlarında da belli oluyor. Önce üç kişi yakalandı. Sonraki gün ikisi salıverildi. Olayı biri üstlenince diğer ikisini bırakmışlar. Ama olay kamera kayıtlarında da bellidir. O şimdi dışarıda gezenlerden biri olayı başlatıyor. Çocuklara küfrederek dışarı çağırıyor. Markete kamerayı yeni aldım. Kameradan uzaklaşmışlar ama karşı binanın kamerasına yakalanmışlar. Küfredip zorla dışarı çağıran,  Seyithan’ı yumrukluyor. Suçu üstlenip hapiste yatan ve diğeri çocuğu bıçaklıyor. Bunu beraber yapmışlar. Kesinlikle beraber yapmışlar” ifadelerini kullandı.

DURUŞMA 6 MAYIS’TA

Seyithan ve Ömer Karakaya’nın bıçaklandığını şahsen görmediğini vurgulayan Ekrem Karaya, “Ben çocuklarımın bıçaklandığını görmedim. Bunlar beraber saldırdılar. Beni görünce o üçü kaçtı zaten. Seyithan da peşlerinden gitti. Ben de gittim ama yetişemedim tabii. Bir kişinin yapacağı iş değil, üçü bir yaptı bu olayı. Dükkanın önünde Ömer’i bıçaklıyorlar. Suçluların dediğine göre ‘Önce Seyithan’ı dükkanın önünde vurduk.’ Önce Seyithan’ı vurdularsa yaranın sıcaklığıyla hissetmedi ki peşlerinden gitti. Ama üçü bir ablukaya aldılar çocuğu. Zaten kamera kayıtlarında da belli oluyor. Şimdi dışarıda olan F.Ş. asıl olayı çıkarıyor. Diğer ikisi yürüyüp gidiyor. O da gitse bir şey olmayacak. Seyithan’ı çağırıyor, küfrediyor, yumrukluyor. Öbürleri de geri dönüyor, bıçaklıyor. Dükkanda da hala müşteri var. Ömer de onlarla ilgileniyor. Sonra Ömer da çıkıyor. Onu da bıçaklıyorlar” dedi.  

Davanın ilk duruşması 6 Mayıs’ta görülecek. Mahkeme kamera kayıtları da mahkemede izlenecek.

ORGANLARI BAĞIŞLANDI

Küçük oğlu Ömer’in de ölümden döndüğünü söyleyen Ekrem Karakaya, “Ömer de doktorun azizliğine uğradı. Doktor yarasını dikmiş ama bıçak mideyi delmiş. Onu fark etmemiş. Sabaha kadar hastanede kalsın dedi. Sabaha kadar kaldık. Sabah 6 gibi ‘Baba eve gidelim’ dedi. Eve gittik. Öğlen gibi fenalaşmış. Tekrar hastaneye götürüyorlar. Cerrah doktor bakıyor. ‘Hangi doktor bunu tedavi etmiş? Ölümcül tehlikesi olan birini nasıl taburcu eder?’ diye epey ilk doktora kızdı. Tekrar tedavi edildi” dedi.  

Karakaya ailesinin yüreği yansa da oğulları Seyithan’ın gözlerini bağışladı. Böylece başka birinin umudu olmayı başardılar. Baba Ekrem Karakaya’nın ise çağrısı şu şekilde: “Bunlar hakkettiği cezayı alsın. Çürüsünler içeride. Başka insanlara zarar vermesinler. Çıkacaklar yine başkasına zarar verecekler.”