İki yaşındayken otizm teşhisi konulan oğluna olan inancını kaybetmeyen Ergin Güngör, artık her sabah oğlunu üniversiteye uğurlamanın, beraber maça gidebilmenin mutluluğunu yaşıyor
Haber Giriş Tarihi: 21.06.2015 07:06
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
İzmirli Ergin Güngör (47), kendisini otizmli oğlu Dorukun (18) eğitimine adayan mücadeleci bir baba. Oğluna 2 yaşındayken otizm teşhisi konulmasıyla depresyona giren, hatta asla gerçek bir baba-oğul ilişkisi yaşayamayacağını düşünen Ergin Güngör, artık her sabah oğlunu üniversiteye uğurlamanın, beraber maça gidebilmenin mutluluğunu yaşıyor. Üstelik 1999 yılında ODERi (Otistik Çocukları Koruma ve Yönlendirme Derneği) kurarak sadece kendi oğlu için değil tüm otizmli bireyler ve onların aileleri için mücadele etmeyi seçen Güngör, çevresinde de otizm baba olarak tanınıyor.
İLK YILLAR ÇOK ZORDU
Türkiyede üniversite eğitimi alabilen yalnızca 7 otizmli bireyden biri olan Yaşar Üniversitesi Grafik ve Tasarım Bölümü Öğrencisi Doruk Güngör, aynı zamanda ülkemizde resmi bir maça çıkan ilk otizmli unvanına sahip bir genç. Dorukun herkese ilham veren bu büyük başarısının mimarı ise Semra-Ergin Güngör çifti. 2 yaşında otizm teşhisi konulan oğlunun, 3 yaşında okuma ve yazmayı öğrendiğini, 4 yaşında dört işlemi yapabildiğini, 5 yaşındayken ise notaları anında deşifre ederek çalıp söyleyebildiğini anlatan baba Ergin Güngör: Oğlum, küçük yaşlarında bile bu üstün yeteneklere sahipti. Ancak sosyal iletişim problemleri yaşayan her otizmli birey gibi onun da özel eğitime ihtiyacı vardı. Sadece devletin verdiği imkanlarla özel eğitim sürecinin yeterli olamayacağını, bu nedenle çok ciddi paralar harcanması gerektiğini gördük. İsteklerimizden, ideallerimizden vazgeçtik ve kaynaklarımızı onun eğitimine aktardık. İlk yıllar oldukça zordu. Doruk, eğitime başladığında otizmliler için kaynaştırma eğitimi yoktu. 4. sınıfa gelene kadar bir nevi okula kaçak giden bir öğrenciydi. Yani okulunun inisiyatifi ile okula devam edebildi. Ortaokul ve liseyi de aldığı özel eğitimler sayesinde başarıyla bitirebildi dedi.
AVRUPADAN BİLE BENİ ARIYORLAR
Yıllarca Oğlum acaba büyüdüğünde ne yapacak?, Üniversiteye gidebilecek mi? gibi sorularla boğuştuklarını belirten fedakar baba, 1999 yılında kurduğu ODERle bugün yüzlerce otizmli aileye destek veriyor. Çevresinde otizm baba olarak adlandırıldığını belirten Güngör, neden dernek kurduğunu ise şöyle anlattı: Oğlumuz, ilkokula başladığı gün belki bir daha okula gidemeyebilir diye fotoğrafını çekmiştik. Ancak şimdi Dorukla ilgili bir gururu yaşıyorum. Oğlum Yaşar Üniversitesini yüzde 50 burslu olarak kazandı ve eğitimine başarıyla devam ediyor. Ama bu mutluluğu yaşayamayan maalesef birçok aile var. 1999 yılının sonunda bizim gibi ailelerle bir araya gelip dernek oluşumuna girmiştik. ODERi kurarak otizmli çocukların ailelerine destek olmak ve yol göstermek istedik. 300 üyemiz var ama yalnızca üyelerimize hizmet vermiyoruz. Türkiyenin hatta Avrupanın dört bir yanından beni arayarak bilgi alan, destek isteyen pek kişi var. Zaten telefon numaram herkeste var.
O DA BİZLER GİBİ DENESİN İSTEDİM
Hayatta bizlerin yaptığı ne varsa oğlumun da yapmasını istedim ve bunun için olanaklar sağladım diyen Güngör, baba-oğul ilişkilerini de anlattı. Güngör, Otizmi aşabilmenin tek çözümü sosyal hayatla bütünleşebilmek. Biz, çocuğumuzun sadece özel eğitim almasını sağlamadık. Müzik, spor, sanat yani bizlerin yaptığı ya da yapmadığı ne varsa denemesi kendisine şans verdik. Bir gün Senin oğlun üniversitede okuyacak, okul onu basketbol takımına alacak deseler inanmazdım. Şu an çok sevilen ve derslerinde çok başarılı bir öğrenci oldu. Başlarda otizm gerçek bir baba oğul ilişkisi yaşamamıza çoğunlukla müsaade etmiyordu. Ancak artık çok mutlu bir baba oğul ilişkimiz var. Oğlumun basketbol antrenmanlarına gidiyorum, tiyatro, konser gibi sosyal etkinliklere beraber katılıyoruz. En çok yapmayı sevdiğimiz etkinlik ise Galatasaray maçlarına birlikte gitmek dedi. (HABER MERKEZİ)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İki yaşındayken otizm teşhisi konulan oğluna olan inancını kaybetmeyen Ergin Güngör, artık her sabah oğlunu üniversiteye uğurlamanın, beraber maça gidebilmenin mutluluğunu yaşıyor
İzmirli Ergin Güngör (47), kendisini otizmli oğlu Dorukun (18) eğitimine adayan mücadeleci bir baba. Oğluna 2 yaşındayken otizm teşhisi konulmasıyla depresyona giren, hatta asla gerçek bir baba-oğul ilişkisi yaşayamayacağını düşünen Ergin Güngör, artık her sabah oğlunu üniversiteye uğurlamanın, beraber maça gidebilmenin mutluluğunu yaşıyor. Üstelik 1999 yılında ODERi (Otistik Çocukları Koruma ve Yönlendirme Derneği) kurarak sadece kendi oğlu için değil tüm otizmli bireyler ve onların aileleri için mücadele etmeyi seçen Güngör, çevresinde de otizm baba olarak tanınıyor.
İLK YILLAR ÇOK ZORDU
Türkiyede üniversite eğitimi alabilen yalnızca 7 otizmli bireyden biri olan Yaşar Üniversitesi Grafik ve Tasarım Bölümü Öğrencisi Doruk Güngör, aynı zamanda ülkemizde resmi bir maça çıkan ilk otizmli unvanına sahip bir genç. Dorukun herkese ilham veren bu büyük başarısının mimarı ise Semra-Ergin Güngör çifti. 2 yaşında otizm teşhisi konulan oğlunun, 3 yaşında okuma ve yazmayı öğrendiğini, 4 yaşında dört işlemi yapabildiğini, 5 yaşındayken ise notaları anında deşifre ederek çalıp söyleyebildiğini anlatan baba Ergin Güngör: Oğlum, küçük yaşlarında bile bu üstün yeteneklere sahipti. Ancak sosyal iletişim problemleri yaşayan her otizmli birey gibi onun da özel eğitime ihtiyacı vardı. Sadece devletin verdiği imkanlarla özel eğitim sürecinin yeterli olamayacağını, bu nedenle çok ciddi paralar harcanması gerektiğini gördük. İsteklerimizden, ideallerimizden vazgeçtik ve kaynaklarımızı onun eğitimine aktardık. İlk yıllar oldukça zordu. Doruk, eğitime başladığında otizmliler için kaynaştırma eğitimi yoktu. 4. sınıfa gelene kadar bir nevi okula kaçak giden bir öğrenciydi. Yani okulunun inisiyatifi ile okula devam edebildi. Ortaokul ve liseyi de aldığı özel eğitimler sayesinde başarıyla bitirebildi dedi.
AVRUPADAN BİLE BENİ ARIYORLAR
Yıllarca Oğlum acaba büyüdüğünde ne yapacak?, Üniversiteye gidebilecek mi? gibi sorularla boğuştuklarını belirten fedakar baba, 1999 yılında kurduğu ODERle bugün yüzlerce otizmli aileye destek veriyor. Çevresinde otizm baba olarak adlandırıldığını belirten Güngör, neden dernek kurduğunu ise şöyle anlattı: Oğlumuz, ilkokula başladığı gün belki bir daha okula gidemeyebilir diye fotoğrafını çekmiştik. Ancak şimdi Dorukla ilgili bir gururu yaşıyorum. Oğlum Yaşar Üniversitesini yüzde 50 burslu olarak kazandı ve eğitimine başarıyla devam ediyor. Ama bu mutluluğu yaşayamayan maalesef birçok aile var. 1999 yılının sonunda bizim gibi ailelerle bir araya gelip dernek oluşumuna girmiştik. ODERi kurarak otizmli çocukların ailelerine destek olmak ve yol göstermek istedik. 300 üyemiz var ama yalnızca üyelerimize hizmet vermiyoruz. Türkiyenin hatta Avrupanın dört bir yanından beni arayarak bilgi alan, destek isteyen pek kişi var. Zaten telefon numaram herkeste var.
O DA BİZLER GİBİ DENESİN İSTEDİM
Hayatta bizlerin yaptığı ne varsa oğlumun da yapmasını istedim ve bunun için olanaklar sağladım diyen Güngör, baba-oğul ilişkilerini de anlattı. Güngör, Otizmi aşabilmenin tek çözümü sosyal hayatla bütünleşebilmek. Biz, çocuğumuzun sadece özel eğitim almasını sağlamadık. Müzik, spor, sanat yani bizlerin yaptığı ya da yapmadığı ne varsa denemesi kendisine şans verdik. Bir gün Senin oğlun üniversitede okuyacak, okul onu basketbol takımına alacak deseler inanmazdım. Şu an çok sevilen ve derslerinde çok başarılı bir öğrenci oldu. Başlarda otizm gerçek bir baba oğul ilişkisi yaşamamıza çoğunlukla müsaade etmiyordu. Ancak artık çok mutlu bir baba oğul ilişkimiz var. Oğlumun basketbol antrenmanlarına gidiyorum, tiyatro, konser gibi sosyal etkinliklere beraber katılıyoruz. En çok yapmayı sevdiğimiz etkinlik ise Galatasaray maçlarına birlikte gitmek dedi. (HABER MERKEZİ)
Son Girilen Haberler
Resmi Gazete'de yayımlandı: 36 bin sağlık personeli alınacak
Sözleşmeli 36 bin sağlık personeli istihdamı kapsamındaki sağlık birimlerinin yeniden belirlenmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı karar Resmi Gazete'de yayımlandı
TED Aliağa Koleji'nde işten çıkarma: Sendika ve veliler birlikte mücadele ediyor
İzmir'in Aliağa ilçesinde bulunan TED İzmir Aliağa Koleji'nde, kurumun maaş politikasına karşı tepkiler artıyor. Yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı nedeniyle hasta olan 22 öğretmenden biri, okul yönetimi tarafından işten çıkarıldı. Öğretmenin raporunun "Fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirilen bu karar, sendika ve velilerin tepkisini çekti
DEÜ 6 proje ile Türkiye’nin zirvesinde yer aldı
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Çağrısı’na yapılan başvurular neticesinde destek almaya hak kazanan projeler belli oldu. Türkiye’nin saygın yükseköğretim kurumlarından birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), 6 proje desteği ile Türkiye birincisi olarak önemli bir başarı elde etti