İBB’yi karalamakla hiçbir şey elde edemezsiniz

EMİNE ŞEKER

İZSU Genel Müdürlüğü tarafından satın alınan 45 iş makinesinin hizmete alım töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kent gündemine dair önemli açıklamalar yaptı. Metro ve stat gibi son dönemlerde sıkça tartışılan konularda Büyükşehir Belediyesi’ne yöneltilen eleştirilere sert cevap veren Kocaoğlu, “Eleştirilere üzülmüyorum. Aksine beni kamçılıyor. Doğru yolda olduğumu görüyorum. Biz başladığımız işi alnımızın akı ile bitiriyoruz” dedi.

TASARRUF ETMEK ZORUNDAYIZ

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir’de bir su sıkıntısı söz konusu olmadığını belirterek, “Bakanlığın bu yönde çalışma yapması gerekiyor. İklim şartları giderek suyun aleyhine genişliyor. Tarımda da vahşi sulamayı bırakarak damla sulamaya geçeceğiz. Tasarruf etmek zorundayız. Tüm dünyayı bir su krizi bekliyor, hepimizi bunun bilincindeyiz. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Türkiye’deki su kaynaklarının kullanımı ile ilgili bir stratejik plan başlatmak zorunda. Biz belediye olarak bu çalışmaları kendi sınırlarımız ölçeğinde başlattık ve suyumuzu korumaya çalışıyoruz. İzmirli hemşerilerimiz 2009’da başlattığımız kampanyada büyük bir duyarlılık gösterdi. İlerleyen dönemde yine benzer bir çalışmayı başlatacağız. Hep beraber suyu koruyacak bu duyarlılığı geliştirmek zorundayız” ifadelerini kullandı.

BİR ON SENE DAHA BEKLEYECEKLER

Kente yön verecek stratejik plan çalışmalarında son viraja geldiklerini vurgulayan Kocaoğlu, “30 Mart’tan yılsonuna kadar, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin nerede neyi nasıl yapacağını, hangi kaynakla yapacağını, yol haritasını açık ve net şekilde belirleyip İzmirlinin önüne koyacaktır. Geçmiş dönemlerde de bunu yaptık. Stratejik planımızı hazırlayarak yolumuza devam edeceğiz. Hizmet gelmedi diye tepki gösteren arkadaşlarımız var. Arıtmamız yok diye bizleri arayan, imza kampanyası başlatan vatandaşlarımız var. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne 30 Mart’ta bağlanan ilçeler. Planlıyoruz. Yer seçimi var, ihalesi var, var oğlu var… Bizim ne yaptığımızı, ne yapacağımızı on senede öğrenemedilerse, bir on sene daha öğrenemeyecekler…” şeklinde konuştu.

BİLGİLİ BİLGİSİZ HERKES KONUŞUYOR

Kocaoğlu, İzmir’i yakından ilgilendiren önemli projeleri konusunda izin sıkıntıları ile karşılaştıklarını hatırlatarak, AK Parti İzmir Milletvekili Aydın Şengül’ün Karşıyaka Örnekköy’de yapmayı planladıkları stat ile ilgili olarak ‘Dere yatağının üstüne stat olmaz’ sözlerine, “Çok konuşulan kentin hem kuzeyine, hem de güneyinde yeni stat yapılması işi var. Bu konuda herkes konuşuyor, herkes bir şeyler söylüyor. Bilgili bilgisiz… Dere yatağına stat yapılmaz diyorlar. Dere yatağını onun mesleği bilmez. İZSU bilir, jeoloji mühendisleri bilir, inşaat mühendisleri bilir. Bütün mesele kentin rantını yemek üzerine kurulan bir sistemin borazanlığını yapmaktan başka bir şey değildir. Onun mesleğini nasıl icra ettiğini, kente, kentliye, yeşile, doğaya nasıl baktığını, mesleki felsefesinden çok iyi bildiğimiz bir arkadaştır. Onun nasıl yoğurt yediğini, bizim de nasıl yoğurt yediğimizi dünya alem biliyor.” şeklinde cevap verdi.

ALNIMIZIN AKIYLA BAŞLADIĞIMIZ İŞİ BİTİRDİK

Geçen günlerde açılışı gerçekleşen Poligon ve Fahrettin Altay metro istasyonlarına dair eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın ‘Bundan sonra bitse ne olur, bitmese ne olur?’ şeklindeki eleştirilerine de yanıt veren Kocaoğlu, “Metro uzunca bir süreden sonra nihayet bitti. Sırtımızda taşıdığımız 9,5 yılın yükünü ‘Oh’ diyerek üstümüzden attık. Biz bir şeyi başardık. Diğer şehirler gibi ‘Biz bunu yapamıyoruz, bu bizim değil Ulaştırma Bakanlığı’nın görevi’ demedik. Alnımızın akıyla başladığımız işi bitirdik. Gerekli önlemleri aldığımız halde, bizim aldığımız raporu bize karşı kullanmaya çalıştılar. Bu işleri bilen birisi olan eski bakana ‘Bundan sonra bitse ne olur, bitmese ne olur?’ sözleri yakışmıyor. Şimdi de şaftlar konusunda eleştiri alıyoruz. Poligon’daki şaft kademe kademe kapatılacak. Yol açılacak. Bunun tünelle, hatla ilgisi yok. Bunlar beni kamçılıyor. Bunlara üzülmüyorum. Doğru yolda olduğumun daha çok farkına varıyorum. Çünkü bir garip telaş içerisindeler. Allah rızası için, çalışan, üreten, iş yapan, on senedir kendi göbeğini kendisi kesen ve doğru yönetme konusunda Türkiye’nin bir numaralı kuruluşu olan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni karalamakla, çamur atmakla, manipülasyon yapmakla ve üstüne topla tüfekle gelmekle hiçbir şey elde edemezsiniz, edemediniz, edemeyeceksiniz. Çünkü kente, insana, doğaya aynı pencereden bakmıyoruz. Aramızdaki en büyük fark bu. Biz geleceğe, insana, doğanın korunmasına, yaşamın gelişmesine, ülkenin ve kentin kalkınmasına bakıyor ona göre proje üretiyoruz” şeklinde konuştu.

ARTIK DAHA DA GÜÇLÜYÜZ

Kocaoğlu, kent merkezindeki kamu alanlarının özelleştirilmesine de tepki göstererek, “Sizin neye nasıl baktığınıza bir tek örnek vereceğiz. Mersinli’de bir fidanlık vardı. İstinaf Mahkemeleri yapılsın diye buraya imar çıkardık. İnşaat halen başlayacak. Arkasından iki tane karayolları arazisi satışa çıktı. Hep beraber davulla zurnayla satıyoruz. Bu üç tane kamu malı satılıyor, parası alınıyor, belediyeye de bölge istinaf mahkemesi Denizli’ye kaçıyor, belediye imar versin deniyor. İstinaf mahkemesi Denizli’ye kaçarsa İzmir küçülecek mi? Bu ne ayrımcılık, bu nasıl bir ötekileştirme, bu ne biçim bir bakış açısı, anlamak mümkün değil. İzmir’i sürdürülebilir şekilde kalkındırmamız gerekiyor. Böyle kutsal bir görevimiz var. Biz bunu yapabilecek güçteyiz. Bunu on sendir gösterdik. Bundan sonra daha güçlüyüz. Altyapı eksiklerimizi bitirdik. Kongre merkezi yok diye eleştirmek ayrı şeydir. Yeni fuar alanını yaparken buna para verip katkı koymak ayrı şeydir. Biz kongre merkezi de, fuar alanı da, opera binası da yaparız. Bunu yapabilecek güçteyiz” diye konuştu.