TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Sanatın adresi: Kedi Sanat Merkezi

Kedi Sanat Merkezi Etkinlik Koordinatörü Deniz Can ile İzmir’deki sanat merkezlerini, sanatın nasıl ilgi gördüğünü ve İzmir’de yürüttükleri sanatla ilgili çalışmalar üzerine konuştuk. Can, İzmir’de sanata olan ilgiyi artırırken, bu alandaki eksikliği de gidermeye çalıştıklarını belirtti

Haber Giriş Tarihi: 07.06.2015 06:40
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Sanatın adresi: Kedi Sanat Merkezi

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN- Kedi Sanat Merkezi Etkinlik Koordinatörü Deniz Can, İzmir’de sanat için önemli bir eksikliği giderdiklerini belirterek, sanat için her zaman daha iyi şeyler yapmaya çalıştıklarını ifade etti. Can, 15 günde bir ya da ayda bir olmak üzere sergiler açtıklarını belirterek, “Onun haricinde ayda bir sanat sohbetleri düzenliyoruz. Belirli bir konu üzerine konuşmak üzere konunun uzmanı olan sanatçıları ya da akademisyenleri davet ediyoruz. Gençlerin katılımını sağlamaya yönelik bir takım aktiviteler yapıyoruz. Sanat sohbetlerinin içinde onlar da var. Fotoğraf resim ve fotoshop atölyemiz var. Çocuklar için de atölyelerimiz mevcuttur” dedi.

“İZMİR’DE BU YÖNDE EKSİKLİK VARDI”

Can, galerinin kurucusunun annesi ve babası olduğuna değinerek, “Annem ve babam galeriyi birlikte açtılar. 2009 yılının kasım ayında faaliyete geçtik. Birlikte aile yemeği sırasında ben bu alan üzerine yoğunlaşmaya karar verdiğimi onlara söyledim. Yüksek lisansımı da Kültür Yönetimi üzerine yapacağımı söyledim. Akabinde de onların hep bu alan üzerine ilgileri olduğu için böyle bir şey yapmaya karar verdik. Annemin de babamın da bir sanat sevgisi vardı. Biz kendimiz resim yapıyoruz, fotoğraf çekiyoruz ‘böyle bir yer açalım’dan ziyade ya da ‘bunun eğitimini verelim’den ziyade böyle bir yer açalım dedik. Çünkü İzmir’de böyle bir yerin eksikliği vardı. Biz görmek istiyoruz. Türkiye’de neler oluyor, dünyada neler oluyor. Hem bunları paylaşabileceğimiz hem de kendimiz görebileceğimiz bir alan kuralım dedik. Bu şekilde İzmir’deki bu eksikliği bir nebze kapatalım diye çıkan bir fikir oldu. Burası bizim için hobi olarak başlayan daha sonra giderek profesyonelleşen bir iş oldu” diye konuştu.

 “BU İŞİ PROFESYONELCE YAPMAK GEREKİR”

Can, İzmir’de bu alanda sayılı kurumlardan biri olup bu işi profesyonelce yapmalarının gerekli olduğunu düşündüklerini belirterek, “ Birtakım kültür kurumları ile ilgili onlardan aldığım bilgi ile değişiklikler yapmaya başladık. Buranın çalışma sistemi ile ilgili kayıtların tutulması, araştırmaya ağırlık verip nelerin olduğuna yönelik takip etmek, rakiplerimiz ya da birlikte iş yapacağımız insanlar ve ortak proje geliştireceğimiz kişileri tespit etmek açısından birtakım çalışmalar yürüttük. Kimlerin sanat ile ilgilendiğini, hedef kitlemizi tespit ettik. Onun haricinde kimler sanatla ilgilenmiyor ve neden ilgilenmiyor. İzmir’de kültür-sanat etkinliklerine kimlerin katılma potansiyeli var. Neden katılmıyorlar? Bizden mi haberleri yok. Onu bir araştıralım dedik. Onun üzerine bayağı enteresan bir durumla karşılaştık. Çok fazla üniversite öğrencisi var aslında sanat ve kültürle çok alakalı olup, bu tarz etkinlikleri görme konusunda yetersiz kalındığını fark ettik. Onun da öğrencilerin ya da gençlerin suçu değil maalesef kurumların suçu olduğunu gördük. Kendimizi duyurmak adına farklı bir takım faaliyetlere giriştik. Onların ilgisini çekebileceğimiz etkinlikler düzenlemeye başladık. Böylece getirdiğimiz sergilere de katıldığını gördük. Atölye çalışmalarına da katıldıklarını gördük. Onunla birlikte hem hedef kitlemizi genişletme fırsatı gördük. Hem de kendimizi duyurmak ve etkinliklerimizi daha rahat yapabilme imkanı bulduk” ifadelerini kullandı.

“ORTAK BİR PALTFORM KURMAYA ÇALIŞIYORUZ”

En büyük amaçlarının ortak bir platform oluşturmak olduğuna değinen Can,  “Sanatçılar sanatlarını icra ederler ama kendilerini tanıtmak eserlerini satmak onların görevi değildir. Sanatçıların bir şekilde ekonomik olarak bir kazanç sağlamaları gerekiyor ki, yaptıkları işi devam ettirebilsinler. Sanata sadece sanat için bakanlara ben saygı duyuyorum fakat profesyonel olarak sanat ile uğraşıp geçimini de buradan sağlamak isteyen çok büyük bir kitle var. İzmir’de de çok yetenekli sanatçılar var. Biz de bu sanatçıları ve eserlerini burada sergileyerek onlara ortak bir platform oluşturup yardımcı olmaya çalışıyoruz” dedi.

“OKULLAR İLE İLETİŞİME GEÇTİK”

Can, burada ilk yaptıkları projelerden birinin ilkokullar ile iletişime geçmek olduğunu belirterek,  “Usta sanatçıların sergisini İzmir’de yaptık ya da ilk defa İzmir’e o sanatçıların sergisini getirmeyi başardık. Adnan Turani, Bedri Rahmi Eyüboğlu gibi sanatçıların sergilerini burada açtık. Dolayısıyla o ilköğretim okulları ile irtibata geçip onları sergilerimizden haberdar etmeye başladığımız gibi okullardan geri dönüş aldık. Okulların çocukları toplayıp sergilerimizi gezdiğini ve burada anlatımlarını yaptığını gördük. O da bize çok büyük bir mutluluk verdi. Siz bir takım şeyler yapmak istiyorsunuz ve kafanızda ideal olarak ‘sanat eğitimi çocuklarda küçük yaşta başlamalıdır’ diyorsunuz ama o fikri bir şekilde eyleme dönüştürürseniz gerçekten bireylerin yetişmesinde sizin de bir faydanız olmuş oluyor. O yüzden biz iletişimi sağlamak ile birlikte o gençlerin çocukların o alandaki ilgisini artırmaya yönelik bir şey yapmış olduk. 2011 yılında İzmir’de ulaşmak istediğimiz bütün okullara ulaştık. Devlet ve özel okul dahil olmak üzere bütün okullara ulaştık. Her sergimize okullardan 100-150 kişilik katılımlar oldu. Çocukların geldiği sergiler daha çok usta sanatçıların sergileri oluyor. Her sene iki ya da üç tane usta sanatçının sergisini getirmeye çalışıyoruz. Okullar buraya geldiği zaman yine 20’şer kişilik gruplar halinde resimle ilgisi olan usta sanatçıların sergisi burada oluyor” şeklinde konuştu.

“DAHA BÜYÜK ETKİNLİK DÜZENLEME HEDEFİMİZ VAR”

Can, başka yerde bir şubelerinin olmadığını belirterek, “Keşke daha büyük bir şubemiz olsa diye düşünmüyor değilim. İleride daha büyük bir çatı altında toplayıp hem atölye alanlarını genişletip hem de sergi alanlarını genişletip başka yerlere şubeler kurmayı isteriz. Benim İzmir’e ilk geldiğim andan itibaren kafamda olan yurtdışı sanat galerilerini sergileri ve müzeleri gezerek, belirli bir rota üzerinde bir gün içerisinde birkaç tane sergi gören ve gezilen sergileri daha detaylı olarak anlama şansımız olan bir etkinlik yapma isteğim vardı. Çünkü insanlar sanata vakit ayırmakta zorluk çekiyorlar. Bir şey yapacakları zaman eğer etkinliklerden tamamen haberdar değiller ise burunlarının dibindeki bir etkinliği kaçırabiliyorlar. Üzerinden bir hafta geçtikten sonra sergi kapandıktan sonra öğreniyorlar. Biz bu tür şeylerin yaşanmaması adına elimizden geleni yapıyoruz” dedi.

“MERKEZDE KÜTÜPHANE OLUŞTURDUK”

Can, sanat merkezinde Metis Yayınları’nın da bir kütüphanesi olduğunu belirterek, “Onlar bizim kardeş kuruluşumuz gibi. Hem yapı olarak hem tarz olarak bize çok yakın olduğu için galerinin içerisine sadece metis yayınlarının kitaplarını satıyoruz. Aynı zamanda burada 15 günde bir buluşup bir kitap üzerine sohbet ediliyor. Bazen de sanatçıları yazarları ağırlıyoruz. Onlarla imza günleri gerçekleştiriyoruz. Kulüp içerisindeki üyeler buluşup okudukları kitabı inceliyorlar. Buraya gelen misafirlerin sanatın farklı alanları ile ilgisi olduğunu varsayarak biz de buraya gelenleri sanatın farklı dallarıyla buluşturmak istediğimiz için kitap da olmazsa olmaz diye düşündük. Edebiyatta herkesin ilgisini çeken bir alan olabilir. Dolayısıyla sergi gezmeye gelirken ‘burada böyle bir kitap da varmış, şunu alayım, evde okurum’ diyenler oluyor. ‘Kitap kulübünde böyle bir şey tartışılıyormuş, ben de bu kitabı okudum, katılıyım’ diyenler oluyor. Onun haricinde sanat üzerine kiralık kitaplarımız var. ‘Bir kahve içerken kitabımı okuyayım’ diyenler olduğu için günlük hayatın sıkıcılığında insanları uzaklaştırmak adına böyle keyifli bir alan oluşturduk” diye konuştu.

“FARKLI ALANLARDA SERGİ AÇIYORUZ”

Can, sadece ticari bir kurum olarak değil daha çok sosyal bir amaç güden bir kurum olmaya çalıştıklarını belirterek, “Resim, fotoğraf, heykel, seramik, videoart gibi dallarda sergiler açmaya çalışıyoruz. Mümkün olduğunca fazla alanda sergi açmaya çalışıyoruz. Biz İzmir’deki var olan sanat izleyicisini görmek istedikleri şeyler ile buluşturmak istiyoruz. Bir alana ilgisi olan birey kendi ilgi alanı ile ilgili herhangi bir sergi göremediği için belki sanat etkinliklerine uzak kalıyor.  Ama biz her alanda o sergileri onlara sunabilirsek onlara ulaştırabilirsek o zaman belki hem kendisi ile ilgili bir alanda sergiyi görüp ondan sonra arkasından farklı farklı alanlarda sergileri de takip edebileceğini düşünüyoruz. Karma sergi açmayı da planlıyoruz. Dolayısıyla her alana değmeye çalışıyoruz. Farklı farklı alanlar ile ilgilenen hem sanatçılar hem de izleyiciler burada kendilerini ifade etsinler ortak bir platform oluşturulsun ve birbirleri ile iletişim geçsinler istiyoruz” dedi.

“KADINLARA KARŞI POZİTİF AYRIMCILIK YAPIYORUZ”

Can, kadına karşı pozitif ayrımcılık yapmaya çalıştıklarını belirterek,  “Bu alana eğilen ve en ufak hassasiyeti olan bir insan bu konuda pozitif ayrımcılık noktasında kendisini sorumlu hissediyor. Bizim de kurucularımızdan bir tanesinin kadın olması ve çalışanlarımızın çoğunun kadın olması da bunu tetikleyen bir sonuç doğuruyor. Kadınlarla ilgili olarak İzmir farklı bir şehir olduğu için işimiz kolaylaşıyor. Pozitif ayrımcılık yapmak açısından pek fazla bir şey yapmaya gerek kalmıyor. Yine de biz bu konuda elimizden geleni yapalım istiyoruz. Her 8 Mart’ta bir sempozyum düzenliyoruz. Burada kadınların şehre katkısını vurguladığımız bir sempozyum düzenledik. Yine kadın sanatçıların sergilerini daha fazla açmaya dikkat ediyoruz. Çünkü çok fazla yetenekli kadın sanatçımız var. Fakat hayatlarının bir noktasında kadınlar bizim toplumsal bir takım algılarımızdan dolayı bir takım oturmuş alışkanlıklardan dolayı anne, eş ya da evin sorumlusu gibi bir takım rollere bürünmekte kalıyor ve sanattan geri kalıyor. Biz onların geri planda kalmasını istemiyoruz. Eğer kadınlar sanatçılar ise o kimlikleri ile biz onları görmek istiyoruz.  Dolaysıyla o kimliklerini ortaya çıkarabilmeleri için onlara bir takım kolaylıklar sağlamaya çalışıyoruz. Burada o sanatçı kimliklerini pekiştirici etkinliler yapmak istedikleri zaman elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyoruz. O sempozyumlar, sergiler, atölyeler onların o kimliklerine destek oluyor. Ziyaretçilerimize baktığımız zaman çoğu kadınlardan oluşuyor” şeklinde konuştu.

 

Kurmuş oldukları sanat merkezi adına çok güzel geri dönüşler aldıklarının altını çizen Can,  “Biz kendi açımızdan çok büyük bir adım attık. Çünkü biz aile olarak sanata ilgisi olan bir aileyiz. Ben fırsat buldukça her türlü etkinliğe, İstanbul’da ya da yurtdışında takip etmeye çalışıyorum. Biz de ‘İzmir bundan niye geri kalsın’ diye düşündük. Böylece kendimi sürekli güzel eserlerin içerisinde görmek istediğim sergilerin içerisinde buldum. Dolayısıyla etraftan çok güzel geri bildirimler alıyoruz. Sergi gezip ‘ah ben bu sergiyi görmek çok istiyordum. Ama işte ne zamandır İstanbul’a gidip sergi gezme fırsatım olmuyordu’ diyenler oluyor. İstanbul’a gidip sergi gezmekten ziyade İzmir’de o sergiyi dolaşmak onların daha kolayına geliyor. Biz de o insanlara o hizmeti sağladığımız için çok memnunuz” dedi.

“GENÇ SANATÇILARA DESTEK OLUYORUZ”

Can, 2. Uluslararası Görsel Sanatlar Buluşması adı altında etkinlik düzenlediklerine değinerek, “40 yaş altı genç sanatçıların katılımını aldığımız bir etkinlik olacak. Farklı sanat alanlarından başvuran sanatçılar var. Bu etkinlikte bir jüri toplantısı sonucunda seçimler yapılacak ve o seçimlerin sonucunda burada karma bir sergi açacağız gençlerin de hem kendi eserlerini sergilemeleri hem de gelecekte kendi sergilerini açmaları açısından ilk adım niteliğinde bir etkinlik olmasını hedefliyoruz. Aynı zamanda satışa açık olacağı için dileyen sanatçılar için eserlerini satarak bir ekonomik gelir elde etme şansı da olacak. Gençlerin profesyonel anlamda sanat yapmalarını sağlayacak bir etkinlik olacak” diye konuştu.

“HAYALLERİN SONU YOKTUR”

Hayallerin sonunun olmadığını ve çok güzel yerlere ulaşmak istediklerine değinen Can,  “Dünya çapında etkinlikler düzenleyen bir sanat merkezi olmak istiyoruz. Uluslararası bir kurum olma adına da güzel projeler yapmaya devam ediyoruz. 2. Uluslararası Görsel Sanatlar Buluşması da böyle bir etkinliktir. Yurtdışından da katılımlar oluyor.  Sadece İran’dan on tane sanatçı katılımı var. Geçtiğimiz senelerde İngiltere ve Kıbrıs’tan da sanatçı katılımları olmuştu. Bu sene de yine farklı farklı ülkelerden katılımlar olmasını bekliyoruz. Uluslararası kurum olma hedefimiz var. Buradan baktığımızda bu hedef çok da imkansız durmuyor. Yurtdışındaki sanat ve kültür etkinliklerini de takip ediyoruz. Kendimizi sürekli geliştirmeyi hedef edindik o bakımdan ‘oldu, bitti, tamam, istediğimiz yere geldik’ diye düşünmedik. İnteraktif bir sistemimiz var, yaptığımız her şeyi izleyiciler ile birlikte onların görüşünü de alarak yapmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla bir etkinlik yaparken etkinliğin saatini belirlerken bile insanların gelebileceği uygun saatleri bulmaya özen ve dikkat ediyoruz” dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.