TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Cezalar kararlılığımızdan vazgeçiremez”

Türk Sağlık Sen Genel Merkezi’nin Cuma ve Cumartesi iş bırakma kararı çerçevesinde, Türk Sağlık Sen İzmir Şubesi, İzmir Aile Hekimleri Derneği, İzmir Tabip Odası ve Genel Sağlık İş ortak basın açıklaması düzenledi

Haber Giriş Tarihi: 23.05.2015 07:00
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
“Cezalar kararlılığımızdan vazgeçiremez”

EMİNE YALÇIN

Türk Sağlık Sen İzmir Şubesi, İzmir Aile Hekimleri Derneği, İzmir Tabip Odası ve Genel Sağlık İş Türk Sağlık Sen Genel Merkezi’nin Cuma ve Cumartesi iş bırakma kararı çerçevesinde İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde ortak basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması için toplanan gurup ‘birleşe birleşe kazanacağız’ şeklinde slogan attı. Türk Sağlık Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol’un yaptığı ortak basın açıklamasının ardından görsel parodilerde kullanıldı.

MÜCADELEMİZ DEVAM EDİYOR

Ortak basın açıklamasını yapan Türk Sağlık Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, bugüne kadar kendi çalışanlarının her türlü sıkıntısında yanlarında oldukları gibi, aile hekimliği sisteminde çalışan arkadaşların da yanında olduklarını belirterek, “Sağlık Bakanlığı’nın ısrarla ve inatla ‘ben yaptım oldu’ anlayışı ile hareket ederek konunun muhatapları ile hiçbir görüş alışverişinde bulunmayı bile düşünmeden işleme koyduğu Aile Sağlığı merkezlerinde cumartesi nöbetlerine karşı 12 Aralık 2014’ten bu yana mücadelemiz devam ediyor. Acil nöbetlerinde sergilediğimiz kararlı tutum, cumartesi nöbetleri konusunda da devam etmektedir. Bundan sonraki süreçte de, cumartesi günleri için almış olduğumuz nöbete katılmama kararlarını devam ettireceğiz” dedi.

YIĞILMALARIN SORUMLUSU AİLE HEKİMLİĞİ ÇALIŞANLARI DEĞİLDİR

Sağlık Bakanlığı’nın ortaya koymuş olduğu her yeni uygulamanın kervan yolda düzülür anlayışı ile devam ettiğini öne süren Doğruyol, iyi bir işgücü planlaması yapmadan, mevcut personel sayısını iyi değerlendirmeden yapılan uygulamaların devlet ciddiyetine yakışmayan uygulamalar olduğunu iddia etti. Doğruyol, “Bir tarafı yapayım derken, öbür tarafı yıkan uygulamalardan devletin de, milletin de fayda görmeyeceği aşikardır. İki lafının biri, Hekim ihtiyacı olan Bakanlık, bugün itibari ile 4 bin hekimi, hekimlik görevleri dışında çalıştırmaktadır. Bugün ülkemizde 4 bin hekim hekimlik yapmamaktadır. Almış olduğu eğitimle hiç alakası olmayan konularda idarecilik görevi yapmaktadır. Bunun hiçbir şekilde akıl ve mantıkla izahı yoktur. Her geçen gün, hastanelerde artan iş yükünün, dolan Acil servislerin sorumlusu, Aile Hekimleriymiş gibi çözüm onlarda aranmaktadır. Sayın Sağlık Bakanımız sizin de bildiğiniz gibi, hastaneler ve Acil Servislerdeki yığılmaların sorumlusu ve çözüm adresi Aile Hekimliği çalışanları değildir. Bu yığılmanın sorumlusu; 13 yıldır bu ülkeyi tek başına yöneten siyasi iktidar ve onun Sağlık Bakanlarıdır. Popülist yaklaşımlarla oluşturulan sağlık politikaları sonucu, hastaneye müracaat eden hasta sayısı ile övünen bakanlarımız, birinci basamak sağlık hizmetini gerekli önemi vermemiş, bugün karşımıza çıkan sıkıntıların müsebbibi olmuşlardır. Bu sistem, vatandaşına ihtiyacı kadar eşit ve ücretsiz sağlık hizmetinden faydalanması yerine, paran kadar sağlık anlayışına mecbur eden bir sistemdir” şeklinde konuştu.

YARINI İSE KARANLIKTA GÖREMİYORUZ

Doğruyol, bugün bir aile hekimliği çalışanının 140 kalem işle uğraşmakta olduğunu dile getirerek, “Onca iş yükünün yanında resmi evrak ve bürokratik işler dayanılmaz hale gelmiştir. Yetmezmiş gibi Bakanlık, aile hekimliği çalışanlarını değişik zamanlarda anketör gibi de çalıştırmak istemektedir. Şimdi tüm bunları çalışanların önüne sorun olarak getirenler, bu sorunları çözmek yerine başka dayatmalar getirmektedir. Cumartesi nöbeti dayatmalarının peşine Pazar nöbeti dayatmasının da getirileceğini söylemektedir. Biz de buradan diyoruz ki, Sayın Bakan; çalışanlar sizden, sorunlarına çözüm üretmenizi bekliyorlar. Sizden; şiddete karşı çözüm, fiili hizmet zammı yani yıpranma payı, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, daha itibarlı ve güvenceli bir çalışma ortamı bekliyorlar. Bunlar ulufe değil çalışanların hakkıdır. Tüm sağlık çalışanları sizden haklarını talep ediyorlar. Sen onlara milletin duasını referans gösteriyorsun, bu millet nerede, ne zaman kimlere dua edileceğini iyi bilir sayın bakan, siz milletin duasını hesap edeceğinize, çalışanın duasını alacak, seni iyi sözlerle yad edecek işler yapın. Yoksa unutma bu sağlık çalışanları size beddua edecek beddua. Sivil toplu örgütleri eylem ve etkinliklerini, sorunlara karşı kulağı sağır, gözü kör olmuş makam sahiplerine uyarmak, harekete geçirmek ve kamuoyu oluşturmak adına yaparlar. Dün acil nöbetlerine karşı çıktık. Bugün cumartesi nöbetlerine karşı çıkıyoruz. Yarını ise karanlıkta göremiyoruz” diye konuştu.

“SAYIN SAĞLIK BAKANIMIZ GEL BU İNATTAN VAZGEǔ

Bakanlığın 20 değil 100 ceza puanı da verse yılmayacaklarını açıklayan Doğruyol, Cumartesi nöbetlerine karşı direneceklerini söyledi. Doğruyol, sözlerini şu şekilde sonlandırdı; “Sayın Sağlık Bakanı’mız, gel bu inattan vazgeç. Bu işi muhatapları ile görüş. ‘Ben yaptım oldu, ben emrettim siz yapacaksınız’ anlayışı bu çağda geçerliliğini yitirmiştir. Aba altından sopa göstermek anlayışı ile ortaya koyduğunuz 20 ceza puanı bizi kararlılığımızdan vazgeçiremez. Yapılan yanlıştan dönmenin bir erdem olduğunu unutmayın. Lütfen Aile Hekimliği çalışanlarının da sesini duyunuz. Onların da bir ailesinin olduğunu, Onların da dinlenmeye ve aileleri ile zaman geçirmeye haklarının olduğunu unutmayınız. Onların acil hekimi değil, aile hekimliği çalışanları olduğunu, koruyucu sağlık hizmeti verdiklerini hatırlayınız. Sayın Bakan; sorumluluk makamında olanlar, sorunlarının çözümünü sorunun kaynağında aramalıdırlar. Sorunun çözümü başkalarının iş yükünü artırmak, çalışma şartlarını ağırlaştırmak ve çalışanların moral-motivasyonunu bozmak değildir. Biz biliyoruz ki; Cumartesi nöbetleri sonrasında getirilmesini düşündüğünüz pazar nöbetleri de vatandaşımızın sağlık hizmetlerinden daha iyi faydalanmasına katkı sunacak bir uygulama değildir. Biz biliyoruz ki; Bu uygulama sadece vatandaş referanslı bir uygulama da değildir. Aile hekimliği çalışanları sizin sağlık hizmeti referanslı vatandaşa yönelik siyasi bir propaganda aracınızda değildir. Olamaz, olmamalıdır. Biz biliyoruz ki; Aile Hekimliği çalışanlarımızın kararlılığı devam edecektir. Aile Hekimliği çalışanları olarak kararlı tutum ve davranışlarınızda vereceğiniz mücadelede Türk Sağlık-Sen olarak biz sonuna kadar sizlerin yanınızdayız.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.