TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Daha yaşanılır İzmir için…

Derya Çeçan, Mardin’in tanınmış bir ailesinden gelen bir siyasetçi. Babası 1979’da Mardin’den senatör seçilen Cemil Çeçan. Ailenin Mardin’de ciddi bir tanınmışlığı ve saygınlığı var. 2011’de Mardin’den AK Parti Milletvekili aday adayı olan Çeçan, 7 Haziran’daki seçimlerde vekil seçilebilmek için İzmir’den aday adaylığını duyurdu. AK Parti’de ve sivil toplum kuruluşlarında çalışmalar yapan Çeçan, iş hayatında da önemli projelere imza atmış bir isim

Haber Giriş Tarihi: 01.03.2015 08:53
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Daha yaşanılır İzmir için…

HALİSA TOPRAK

Çeçan ile ailesini, siyasete bakışını, hedeflerini ve önümüzdeki seçimleri konuştuk. Çeçan, AK Parti’nin Türkiye’nin geleceği için çağdaş dünyayı dikkate alarak hizmet eden bir parti olduğunu ifade ederek, “AK Parti, kendini yenileyen, proje üreten ve pratikte de gerçekleştirebilen, hizmet eden, demokrasi ileri teknolojiye ulaşmış ülkeleri örnek alan, Türkiye'yi doğru okuyabilen ve okumaya çalışan tek partidir!” dedi. Çeçan, içinden geçtiğimiz süreçte kadın sağduyusuna daha çok ihtiyaç olduğunu kaydederek, “Barışa annelerimiz, kadınlarımız yürekleriyle öncülük edecektir!” diye konuştu.

Derya Hanım, öncelikle siz siyaset kavramına nasıl yaklaşıyorsunuz? Siyasetin pratikteki karşılığı ne olmalı sizce?

Ben siyaseti inşaatın harcına benzetiyorum. Birer birer bizleri birleştirip "Bir" yapar, "Biz" oluruz! Burada önemli olan ustadır! Toplumu inşa eden ustaların sanatıdır önemli olan. Harç ne kadar sağlamsa bina da o kadar sağlamdır. Binanın sağı ve solu eşit olmazsa bina zayıf tarafından devrilir. Siyaset devletin ortak çıkarlar doğrultusunda yönetilmesidir. Ancak bizim gibi homojen olmayan bir toplum içinde, farklı görüşler söz konusu olduğundan, siyaset bir iktidar mücadelesine dönüşür ve siyaset asıl anlamından uzaklaşır. İşte bir taraftan iktidar mücadelesi verilirken, bir taraftan da devletin çıkarlarını, halkın ortak paydada buluşan menfaatlerini göz ardı etmeyen "usta siyaset" anlayışı "kazanan" olacaktır!

Siz ikinci defa AK Parti’den aday adayı oluyorsunuz. AK Parti’de bulunmanızın ve AK Parti’de ısrar etmenizin nedeni nedir?

Kendini yenileyen, proje üreten ve pratikte de gerçekleştirebilen, hizmet eden, demokrasi ileri teknolojiye ulaşmış ülkeleri örnek alan, Türkiye'yi doğru okuyabilen ve okumaya çalışan tek partidir! Bu ülkede hangi parti sol parti, kim daha sosyal devlet anlayışıyla hareket ediyor tartışılır. Kim daha muhafazakar o da tartışılır. Muhafazakar olduğu söylenen AK Parti yeniliğe ve değişime herkesten daha açık bir tutum sergiliyor. Merkez sağ bir parti herkesten daha çok sosyal devlet anlayışıyla hareket ediyor. Bizim insanımız belli kalıplaşmış kodlarla siyasi partileri değerlendiriyor. Bu da önyargılı bir okumaya ve algıya sebep oluyor.

Bir de şu var: Yanlış bir saat bile günde 2 kere doğruyu gösterir ama sen hep yanlış gösteriyor, 1 kere bile doğruyu göstermedi diye ısrar edersen, muhalif olmak için muhalefet yapıyorsun demektir ve bu noktada da güven kaybolur.

Bu ülkede yaşayan insanların dillerine, dinlerine, giyimlerine, başlarına ne taktıklarına saygı duyan; herkesin vatanında, evindeki rahatlıkla özgürce yaşadığı bir düzen kurulmaya çalışılıyor. Daha pek çok sebep sayabiliriz. Bu sebeple AK Parti’deyim.

Siz, Türk siyasetinde önemli bir yeri olan bir aileden geliyorsunuz. Bize, özellikle aile ortamınızın politik olarak size katkılarını özetler misiniz?

Benim doğduğum sene, 1979'da babam Cemil Çeçan Mardin'den senatör seçilmiş. Rahmetli dedem Kenan Tarhan 8 sene Beşiri Belediye Başkanlığı yapmış. Rahmetli amcam Hıdır Çeçan, Mardin'deki siyasete yön veren kişilerin başında gelmiştir. Benim hem anne hem de baba tarafım, bu ülke için hizmet vermiş, zor zamanlarda insanlarımıza hizmet etmiş bir gelenekten geliyor. Bizim aşiretin ismi "Aşiti" dir. Aşiti Kürtçe’de barış demektir.

Ben hümanist bir aileden geliyorum. Çocukluğumdan hatırladığım büyüklerimin, dedelerimin kahramanlık hikayeleridir, örnek davranışlarıdır: Dedem, 20. yüzyılın başlarında yaşanan Ermeni Tehciri esnasında örnek ve duyarlı davranışları ile tanınır.

Dedem, belediye başkanlığı yaptığı dönemde, devlet zor bir dönem geçiriyor diye devletten maaş almak istememiş, yaptığı hizmetleri kendi cebinden karşılamıştır.

Ben ailemden bunları gördüm, bunları öğrendim: İnsanları sevmeyi, "Biz" olmayı öğrendim. Dil, din, ırk ayırt etmeden saygı duymayı öğrendim.

2011’de Mardin’den adaydınız. Şimdi de İzmir’den aday adayısınız. Milletvekili olursanız, İzmir için en çok yerine getirmeyi arzu ettiğiniz hizmet veya eylem nedir?

Çağdaş dünyanın hizmetlerinin İzmir'in her tarafına ulaşması için bütün kurumlarla iletişim halinde olacağım. Kadınların her türden görüşlerini dile getireceği platform ve çalıştayların hayata geçirilmesi için çalışacağım. Gençlerin ve kadınların sesi olacağım. İzmir’deki gençliğin işsizlik sorununa el atacağım. İzmir farklı din, dil ve ırkların birlikte yaşadığı bir şehir. Kardeşliğimizi pekiştirecek projelere imza atacağım. Bizler birbirimizi anlamaya çalışır ve önyargısız dinlersek birlikte huzurla, güvenle yaşayabiliriz.

İşte tüm bunların ışığında "Daha Yaşanılır Bir İzmir" için hizmet edeceğim.

Karşımızda bir kadın milletvekili aday adayı olunca sormadan geçemeyeceğim: Kadınların siyasette varlıklarının artacağına inanıyor musunuz? Bu anlamda partinizden beklentiniz nedir?

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan siyasette kadınların sayısını arttırmak istediklerini samimiyetle vurgulamıştır. Daha önce seçilme yaşını 25'e indireceğiz deyip indirmiş bir partiye bu konuda da güvenim tamdır!

Bu ülkeye daha fazla kadın eli değmesi, içinde bulunduğumuz süreç açısından önemlidir. Kadının sağ duyusuna, anaç tavrına, hoşgörüsüne ve sabrına daha çok ihtiyaç vardır. Barışa annelerimiz, kadınlarımız yürekleriyle öncülük edecektir!

Siz Mardinlisiniz. Tabii AK Parti hükümetinin öncülük ettiği bir barış ve çözüm süreci var. Mardinli bir siyasetçi olarak ülkemizdeki halklara bu anlamda nasıl bir çağrıda bulunursunuz?

Mardinli biri olarak size hepinizin bildiği Mardin'i örnek veririm: Mardin Kürt, Türk, Arap, Ermeni; Müslüman, Süryani, Katolik, Ortodoks ve Ezidilerin birlikte yaşayabildiği muazzam bir hazinedir. Büyük bir medeniyet, büyük bir kültürdür.

Mardin'e giderseniz Mardin sizi adeta büyüler. Sokaklarında dolaşıp insanlarıyla temas kurarsanız başka bir zamanda veya başka bir diyarda olduğunuzu zannedersiniz.

Ben herkesi "Kadim Şehir Mardin'e" bu hoşgörüyü izlemeye davet ediyorum!

İzmir de, Türkiye’nin tüm renklerini içinde taşıyan bir kent. Mardinliler de bu kardeşlik iklimine ciddi bir katkı sunuyor. Bu kentte yaşayan her dinden ve milliyetten İzmirlileri geleceğimiz için, yarınımız için barış içinde el ele tutuşmaya davet ediyorum.

Her siyasetçi, projelerinden söz eder. Siz proje olarak ne sunuyorsunuz?

Yukarda da bahsettiğim gibi kadınlara ve gençlere yönelik projeler, barışı ve kardeşliğimizi besleyecek sosyal projeler...

Projeler, insanlarla konuşarak ve onların ihtiyaçlarına göre şekillenir. Bu sebeple bütün kurumlarla iletişim halinde olmak önemlidir. Bu bir ekip işidir.

İzmir'de 9 tane üniversite var. Bu kadar üniversite öğrencisinin olduğu bir şehirde, öğrencilerin sorunlarını tartışacağı, beklentilerini ve hayallerini büyüklerine iletebileceği bir zemin yok. Gençlere ne kadar sahip çıkılırsa gençler de yaşadığı şehre o kadar sahip çıkar.

Gözü arkada kalarak, bu şehre aşık gençler iş sebebiyle başka şehirlere göç etmek zorunda kalıyor. Bu şehir gelecek kaygısı taşıyor. Tüm bu sorunlarına rağmen "İzmir Gülen Bir Şehir!" Saygıyı, övgüyü ve değeri hak ediyor.

AK Parti, iktidara geldiği yıldan beri İzmir’de birinci parti olamadı. Milletvekili aday adayı olarak sahada nasıl bir çalışma ile daha yüksek bir başarı elde edilir sizce?

Aslına bakarsanız İzmir sonradan CHP'lidir. İzmir, Demokrat Partinin kalesi olmuştur her zaman. Partinin çıkış sürecindeki karalamalar ve önyargılar korku yaratmış ve bugüne kadar da bu korku yön vermiştir İzmir'deki siyasete.

Demografik yapıya göre, herkesin temsil edildiği doğru bir aday sıralamasıyla partiye güven artacak, bu da seçim sonuçlarına yansıyacaktır.

DERYA ÇEÇAN KİMDİR?

1979 'da Mardin'in Kızıltepe ilçesinde doğdu. Babasının 1979 'da Mardin Senatörü seçilmesinin ardından ailece Ankara'ya yerleştiler. 1986 senesinde tekrar Kızıltepe'ye döndüler. Çeçan, İlkokul ve ortaokulu Kızıltepe'de okudu. Buradaki başarısını Lise öğrenimi için gittiği İzmir Özel Türk Koleji'nde de göstermiş ve okulunu birincilikle bitirmiştir. Balıkesir Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunudur.

İş Hayatına reklam sektöründe başlayan Çeçan, Eren Holding'te ve daha sonra özel bir TV kanalında çalıştıktan sonra 2006'da Mardin’e kendi işini kurmak, projelerini gerçekleştirmek üzere gitti. Büyükdere Köyü'nde ilk özel fidanlığı kurdu. Mardin-Kızıltepe’de ilk organik badem bahçesi projesini gerçekleştirmiş ve arazilerinin bir kısmında organik tarıma geçiş sürecini başlattı. Yerel bir değer olan Kızıltepe mercimeğini organik olarak yetiştirdi ve bu mercimeğin markalaşması yönünde çalışmalar yaptı.

2008 'de Izela Tarım Gıda Ltd Şti 'ni kurmuş, KKYDP (Kırsal Kalkınma Yatırımlarını Destekleme Projeleri) kapsamında hazırladığı ''Bakliyat İşletme ve Paketleme Tesisi Projesini” 2010 yılında Büyükdere köyünde hayata geçirdi.

2011 yılında AK Parti Karabağlar Kadın Kolları’nda görev aldı. 2013 yılından beri Anadolu Birliği Federasyonu Yönetim Kurulu  üyesi olan Çeçan, sosyoloji eğitimine devam etmekte. Çeçan, ayıca İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanıdır. 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.