TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İzmir’de çift kale maç var artık!

AK Parti İzmir Gençlik Kolları Başkanı Bilal Kırkpınar ile seçim çalışmaları ve en son gerçekleşen operasyonlar hakkında konuştuk

Haber Giriş Tarihi: 26.12.2014 08:03
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
İzmir’de çift kale maç var artık!

TANER UYANIKER

Bilal Kırkpınar kimdir?

1983 Erzurum doğumlu. 25 yıldır İzmir’de yaşıyor. Pamukkale Üniversitesi İktisat Bölümü mezunu. Üniversitenin ardından Amerika’da bir yıl dil eğitimi aldı. Gıda ve hayvancılık üzerine kendi aile şirketleri var. Siyasete üniversite yıllarında başladı. Orada belli görevlerde bulunan Kırkpınar daha sonra şimdi Milletvekili  o zaman gençlik kolları başkanlığını yürüten Hamza Dağ’ın  ekibinde eğitimden ve mali işlerden sorumlu başkanlıklarında başladı. 2011 yılında atamayla göreve geldi. 2012 yılında ise seçilerek bu görevi sürdürüyor. 

Ak parti İzmir gençliği olarak bu seçimlerde nasıl bir çalışma yürüteceksiniz?

Gençlik partinin motor gücüdür. Gençlikteki heyecan tüm partiye yansıyor. Seçimlerle ilgili bir kadromuz ekibimiz var. Bu seçimi diğer seçimlerden farklı klasik milletvekili seçimi olarak görmüyoruz. Biz darbe anayasasıyla yönetiliyoruz bunun değişmesi gerekiyor. Biz gençlik kolları olarak sadece bir noktada çalışmamız yok. Birbirinden farklı organizasyonumuz var. Sahada aktif anket ekiplerimiz var. Sahada vatandaşın nabzını hep tutabiliyoruz böylelikle. Broşür ekiplerimiz olacak. Bizzat sokakta vatandaşlara partimizi, davamızı anlatacağımız çalışmalar olacak. Elini sıkmadığımız bir genç bırakmayacağız. Ev ziyaretlerimiz ve kahvehane ziyaretlerimiz de olacak.

“KORKU ALGISI VAR”

Türkiye genelinde dokuz seçimdir kazanıyorsunuz ama İzmir’de dokuz seçimdir kaybediyorsunuz, İzmir için ne diyorsunuz?

İzmir’le alakalı bir ideolojik kılıf biçtiler. İzmir’in yanı demokrasinin yanıdır. Bunu da tarihte gördük. İzmir merkez sağ partilerin en büyük destekçisi olmuştur ama son on iki yıldır CHP’nin yarattığı korku algısı nedeniyle bunun dışına çıkmıştır. Açıkçası bu korku algısında da başarılı oldular. Bu kadar insanı merkezine alan ve başarılarla dolu olan AK Parti İzmir’de olamadıysa karşı taraf ideolojik olarak başarılı olmuştur. Son yerel seçimlere gelecek olursak biz oylarımızı artırırken CHP’nin oyları düştü ve aradaki makas daraldı. Bir milyon oy aldık burada ve artık tek kale bir maç yok çift kale bir maç olacaktır. İzmir’de bu sefer biz de doğru adımlar atarsak ipi göğüsleyebiliriz. İzmir’de farklı bir korku yarattılar İzmir kaledir ve o kaleyi almaya geliyorlar diye bir algı yarattılar. İzmir kimsenin değildir İzmir İzmirlillerindir. İdeolojiler üzerinden siyaset yapma dönemi kalktı insanlar ne yaptıklarınıza bakıyorlar.

AK Partinin tüzüğünde yer alan üç dönem sınırlaması bu seçimlerde uygulanmazsa nasıl bir tepki vereceksiniz?

2015 yılında bu kararın dışına çıkılmayacak. AK Parti Türkiye siyasetinde ilkleri getirmiş bir parti burada da ilk olacaktır. Alttan gelenlere yer vermesi AK Parti’ye has bir şeydir. Bizim en büyük avantajımız siyasete gençlik kollarından başlamış bir liderimizin olmasıdır. Siyasete gençlerin neler katabileceğini bilen birisi, dolayısıyla bu üç dönem kuralı çoklarını rahatsız ediyor ama kimse vazgeçilmez değildir. Siyasette sadece mecliste yapılmaz diğer alanlarda da siyaset yapılabilir.

GENÇLERİ RAHATLATTI

Bedelli askerlikle ilgili ne düşünüyorsunuz. Sadece zengin ailelerin çocuklarının faydalanacağı bir uygulama olarak eleştiriliyor…

Eleştirme gözlüğüyle baktığınız zaman muhakkak eleştirecek bir şeyler bulursunuz. Her şey tam olarak dört dörtlük olmayabilir. Türkiye’de bir muhalefet sıkıntısı var. Her şeyi eleştiren her şeye bir açık bulmaya çalışan bir anlayışları var. Bedelli ülkenin hep gündeminde olan bir konu ve bir çok gencin beklediğini bir uygulamadır. Bedellik askerlikte kimi fiziken bunu yapıyor kimisi de kamuya parayı yatırıp yapmıyor. Toplumun geneline baktığımızda toplumu memnun eden bir uygulamadır. Bu paralarda savunma sanayi için harcanacak. Gençlerin umuduydu ve bir rahatlama getirdi.

Son operasyonları da içine katarak gerçekleşen operasyonlar ile ilgili ne diyorsunuz?

17-25 aralık operasyonları açık bir darbedir. Darbeler dönemi kalmadı diyoruz ama yanı başımızda Mısır’da seçilmiş iktidar devrildi. Orada yaptıklarını burada yapmaya çalıştılar. ‘Gezi’de bunu görüyoruz. Yolsuzluk operasyonu bu ülkede tüyü bitmemiş yetime yapılan bir darbedir. Burada devletin içerisinde yuvalanmış bir paralel yapı var. Orada mevzilenip devleti kendi çıkarları için denetim altına almaya çalışan bir yapı ortaya çıkarttılar. En son dershaneler sorunuyla bunu uygulamaya geçtiler. Ülke çok dirayetli bir dönem atlattı. Uluslararası güçlerin yönetimi altında bir ülke olacaktık. Eğer yolsuzluk varsa yapan kişiler bunun cezasını çekmeli. Yolsuzluk dünyanın en aşağılık suçudur. AK parti 13 yıldır yoksullukla nasıl mücadele ettiyse o derecede yolsuzlukla mücadele etmiş bir partidir. Milli gelirimiz bizim artmışsa bu kadar yollar hastaneler köprüler yapıldıysa bu da yolsuzluğun olmadığının bir göstergesidir. Bu kadar hizmetin yapıldığı yerde yolsuzluk olmaz. Yolsuzluklar da varsa Türkiye hukuk devletidir onlar da yargılanacaklardır. Bu sürecide göreceğiz.

Önceden cemaetle yakın ilişkiler içindeydiniz o zamanlar bunu görememiş miydiniz?

Eskide dost görünüyorlardı. Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi çok büyük bir ihanet yaşadık. Burada sonuçta alnı secdeye giden insanlar iyi niyetlerle bakıldı ne yazık ki bu yapılanmayı hep birlikte gördük. Güvendiğimiz insanlar şimdi arkamızdan bıçaklama noktasına geldiler. Herkesi tanıyamayabiliyorsunuz. Böyle bir ihanet içinde olacakları tahmin edilseydi o zamanlardan belli tedbirler alınırdı. Belli bir güce ulaştıktan sonra bir şebeke oluşturdular.

Dün Menemen olayları ile ilgili açıklama yapan ve lise öğrencisi olan 16 yaşındaki bir çocuğun tutuklanmasına ne diyorsunuz? Demokratik bir uygulama mı sizce?

Olayı daha şimdi sizden duyuyorum ama bu ülkenin vatandaşının, halkın seçtiği cumhurbaşkanına küfür etme hakkı yoktur. Menemen olayları dindar kesime yapılan bir oyundu. Tıpkı ‘Şeyh Said’ isyanındaki olduğu gibi orada ‘istiklal mahkemeleri’nde bu ülkenin yetiştirdiği din alimleri asıldı. Bu kişilere bir operasyon yapmak için bir kılıf bulunması gerekiyordu onun adı da ‘Şeyh Said’ isyanı oldu. Daha sonra ise inançlı kesime bir darbe daha vurmak için menemen olayı hazırlandı.

DEVLET EL UZATTI

Çözüm süreci ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Çözüm sürecinden önce bir anne hapishaneye ya da hastaneye oğlunu ziyarete gidiyor ve tek kelime Türkçe bilmiyor ve oğluyla konuşamıyor. Artık çözüm süreciyle çok rahatlıkla konuşabiliyor. Zamana yayılan bir şey ve zamanla olacaktır. Devlet doğuya hep mesafeli durdu doktorun öğretmenin kötüsü oraya gönderildi. Askerin kıskacında bulunduruldu. Bizim dönemizle birlikte devlet oraya kucağını açtı. Açtığımız Kürtçe televizyonla gerçek doğru haberleri onlara aktarmış olduk böylelikle Roj TV’nin yanlış bilgilendirilmesinden kurtarıldı. Batıda ne yapılıyorsa doğuda da o yapılıyor böylelikle PKK’nın argümanlarını elinden aldı. İnsanlar devleti yanında hissediyor. Havalimanları bölücü örgüt tarafından engellenmeye çalışıyor. Bölge halkı bunları görüyor artık.

Üniversite eylemlerine bakış açınız nasıldır?

Bu klasik darbe taktikleridir. Bunu sultan 2. Abdülhamit döneminde de gerçekleştirdiler. Daha sonra bunu Menderes döneminde ve seksen darbesi öncesinde yaptılar. Ülke biraz ilerliyorsa başarı gösteriyorsa hemen düğmeye basılıyor ve darbe ortamı oluşması için üniversite gençliği sokağa döküyorlar. Yüzyıldır devam eden darbe taktiklerini gezide de gördük. Gezi eylemcileri ile Cumhurbaşkanımız görüştü. Onlar görüşme sonrası bulundukları isteklerlerle ağaçların ne alakası var. Başarıyı sindiremeyenler böyle bir operasyon gerçekleştirdiler. İletişim çağındayız herkes ne olduğunu görüyor.

Peki birilerinin yönlendirmesiyle değil de demokratik hakkını kullanan üniversiteli gençler yok mu? Yoksa eylem yapan herkese darbeci olarak mı bakıyorsunuz?

Tabi ki de öyle bir bakışımız yok. Bizde eylemler yapıyoruz. En renkli eylemleri biz yaptık. Aktarma sorunuyla ilgili Büyükşehir’e eşek götürdük. Aktarmayla gideceğine eşekle giderim daha çabuk varırım dedik. Biz kendimiz zaten bu tarz eylemler yapıyoruz şiddete başvurmadan yapılan eylemlerin olması gerekiyor.

İşsizlik oranları çift haneli rakamlara ulaştı. Gençler iş bulmakta zorlanıyor…

Dünyada en büyük sınavı vermiş ve test edilmiş ülke Türkiye’dir. AK Parti öncesine bakarsak dünyada kriz yokken Türkiye yerle bir olmuştu. 2008’de dünyada küresel bir kriz oluştu dünyanın lokomotifi dediğimiz ülkeler batma aşamasına geldi bazıları iflasını ilan eti bunlara rağmen biz ayakta duran bir ülke olduk.

Şu an ki işsizlikle ilgili ne diyeceksiniz?

Ama şu an ki işsizliği sadece Türkiye bazında değerlendiremeyiz. Küresel ekonomiden Türkiye’de etkileniyor. Onlardan kaynaklanan büyümeler küçülmeler oluyor maalesef.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.