TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Düşünceler silsilesi ‘Diyalel’

‘Eksik Sayfalar’ ve ‘O Duyguyu Sana Yaşatmayacağım’ filmlerinin senaristi Berkay Berkman’ın kitabı ‘Diyalel’ çok yakında kitapevlerinde kitapseverlerle buluştu

Haber Giriş Tarihi: 14.10.2014 06:53
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Düşünceler silsilesi ‘Diyalel’

EMİNE ŞEKER

Eksik Sayfalar ve O Duyguyu Sana Yaşatmayacağım filmlerinin senaristi Berkay Berkman, ilk kitabı ‘Diyalel’ hakkında gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Berkman,  “Yazarlık bölümü mezunuyum. Öğrencilik döneminde başladığım bir kitaptı. Henüz bitirebildim. Yer altı edebiyatı aşığı olan bir insanım. Dünyada çok örneği mevcut. Ama Türkiye’de yeni yeni örnekler çıkmaya başladı. Örnekleri takip ediyorum. Yer altı edebiyatına yönelmeye karar verdim. ‘Diyalel’ yer altı edebiyatının sayılı örneklerinden biri olacak. ‘Diyalel’ bir önermenin bir başka önerme yoluyla tanıtlanması demektir. Ama bunu açıklamak çok zor olduğu için kısır döngüde diyebilirim” dedi.

AŞKI SIRADAN BİR ŞEKİLDE ELE ALMADIM

‘Diyalel’ kitabının öykülerden oluştuğunu belirten Berkman, “Ağırlıklı olarak var oluş sürecini sorgulayan bir konusu var. Biz neden varız? Nereden geldik? Nereye gidiyoruz? Nereye gideceğiz? Tanrı nedir? gibi konuları sorgulayan öykülerden oluşuyor. Ağırlıklı olarak zihin ve düşünce gibi kavramlara yöneldim. Tabi ki aşka dair öykülerde var. Ama bu aşk dediğimiz hadise insanlar arasında mıdır? Yoksa Tanrı ile olan bağlamı nasıldır? Aşk konusunu sıradan bir şekilde ele almadım. Zihnin, beynin ve aşkın özüne inmeye çalıştım. Kitabın son bölümü biraz ilginç. İnsanlığın arasındaydım diye bir bölüm. Aynı zamanda bir sonraki çıkacak olan kitabımın ilk bölümüdür. Modern bir peygamber bir başka gezegene gitmek üzere gönderilir. Ama yolunu şaşırıp dünyaya gelir. İnsanların arasına düşer. İnsanların hissettiklerini ve düşüncelerini konu alan çok kısa bir bölüm var kitabın içerisinde” şeklinde konuştu.

BİLİNENİ KIRABİLECEK MİYİM?

Berkman, öyküleri yazarken kitap olacağını düşünmediğini vurgulayarak, “İlk zamanlar şiir olarak düşünüyordum. Daha sonra şiir kısalığında yettiremeyeceğimi anladım. Kurgu eklemem gerektiğini gördüm. Böyle olunca öyküye döndü. Kitabımın çıkacak olması beni tarif edemeyeceğim şekilde heyecanlandırıyor. Çünkü acaba kimler okuyacak? Kitabı okuyan kişilerde düşünce anlamında bir değişiklik olacak mı? ‘Diyalel’ biraz iddialı bir kitap. Çünkü bin yıllardır kabul görmüş ve bilinen gerçekleri kırmak üzerine de öyküler var. ‘Bilineni kırabilecek miyim?’ sorusu beni daha da heyecanlandırıyor” dedi.

ARAŞTIRMALARIN MEYVE VERECEĞİNE İNANIYORUM

Eleştirmenlerden ve akademik çevreden olumlu eleştireler alacağını belirten Berkman, “Kitabı baskıya göndermeden önce çok sayıda eleştirmene okuttum. Hepsinden pozitif eleştiri aldım. Roza Yayınevi, oldukça başarılı bir yayınevi, onlar da bana ve bu kitaba inanıyorlarsa demek ki doğru yoldayım. ‘Diyalel’ kitabı tüm Türkiye’nin seçkin kitapevlerinde olacak. Kitabımı okuyan kişi çevresine de önereceğini düşünüyorum. Bu şekilde okuyucu kitlesinin bu şekilde büyüyeceğine inanıyorum. Çünkü biraz iddialı olacak ama dil anlamında okurların Türk edebiyatında gelmiş geçmiş okuyabilecekleri en sanatlı dil oldu. Neredeyse sayfalar boyunca hiç noktalama işareti kullanmadım. Özellikle Shakespeare edebiyatı sevenlerin çok ilgisini çekeceğine inanıyorum. Zaten konu ve konunun özü tamamen sanat ve bilim camiasını enterese eden mevzular olduğu için bu camialar içerisinde özellikle okunacağını ve elden ele gezeceğine inanıyorum. Kitabımı yazarken çok büyük araştırmalar yaptım. Bir şeyleri sorgulamak ve yerine yeni bir düşünce koymak için felsefe, fizik bazen matematik çok ağırlıklı olarak dinlerin ve öğretilerin araştırmalarını yaparak ortaya çıkan bir eser oldu. Yaptığım araştırmaların meyve vereceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

KİTABIN HER SAYFASINDA FARKLI BİR DÜŞÜNCE

Berkman, kitabını yazmaya başladıktan sonra kendisinde çok büyük değişikliklerin olduğunu söyleyerek, “Ben kitabı yazmadan önce inanış olarak başka bir düşüncedeydim. Araştırma sürecinde inancımı değiştirmeye karar verdim. Şu anda kitaptan sonra başka bir inançtayım. Şöyle anlaşılmasını istemem, ben kimseyi başka inançlara sevk etmeye çalışmıyorum. Zaten kitabın içerisinde de birden çok din var. Kitabın her sayfasında farklı düşünce ve inanç biçimi var” diye konuştu.

HER OKUMADA YENİ BİR ŞİFRE

Sayfa sayısının az olması sebebi ile insanların bir solukta okumasını istediğini vurgulayan Berkman, “Kitabı insanlar bir kere okusunlar. Sonra bir daha okusunlar. Kitabı okuyan kişi 3-4 kez okusun. Çünkü çözmeleri gereken çok şifre var. O şifrelerle uğraşsınlar. Kitabın derdi bir seferde okuma ile de anlaşılır. Ama diğer okuyuşlarda ilginç şifreler yakalayabilirler” dedi.

KELİMELERLE OYNAMA GİBİ BİR DERDİM YOK

Berkman, ‘Diyalel’ kitabının beden yaşından ziyade zihin yaşına hitap ettiğini ifade ederek, “Zeki olan kişilere hitap eden bir kitap. Kafka okuyan kitleye hitap ediyor. İzmir’de böyle bir kitle var mı? bilemem. İzmir ile bildiğim İzmirlilerin Yılmaz Özdil’in kitaplarını okuduğudur. Ama zaten Yılmaz Özdil okuru de benim kitabımı okumasın. Elif Şafak’ın kitaplarından haz alan benim kitabımdan haz alamaz. Çünkü basit kavrayabileceği hadiseler yok. İnsanlara laf salatası gibi gelir. Kelimelerle oynadığımı düşünürler. Bununda olmasını istemiyorum. Benim kelime ile oynama gibi bir derdim yok. Sadece fazla kelime haznesi kullanmak zorundaydım. Kitabın derdi büyük. Dert büyük olunca fazla kelime kullanmanız gerekiyor. Çokta sözlükle okunacak bir kitap değil tabi. İyi bir okuyucu en fazla 5 ya da 6 kelimeye sözlükten anlamlarına bakabilir” şeklinde konuştu.

BELKİ 100 YIL SONRA

‘Diyalel’ kitabı düşünebilen ellerde şekillendiği takdirde birçok düşünceyi değiştirebileceğini vurgulayan Berkman, sözlerine şöyle devam etti: “Kitabı yazarken okunur mu? okunmaz mı? düşüncesiyle yazmadım. Şu an içinde bulunduğumuz insanlık bir geçiş döneminde diye düşünüyorum. Çağlar bittiği zaman çağa isim verilir. Bende eminim ki yüzyıllar sonra yaşadığımız bu çağ geçiş çağı-geçiş dönemi olacak. Mistik ve reel olarak buna inanıyorum. Bu geçiş döneminin farkındalığını yaşayarak yazmaya çalıştım. Belki 100 yıl sonrasına hitap edebileceğini düşündüm. Bu kitap tamamen düşünceler silsilesi oldu.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.