TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Tozlu raflar arasında

Sahaflık kelimesi genel anlamıyla eski, artık basımı yapılmayan ya da ikinci el kitapların alınıp satıldığı ve ya başkalarıyla değiştirildiği küçük işletmeler bu mesleği yapan kişilere verilen addır. Sahaflar bilimsel veriye ulaşabilmenin kütüphaneler dışındaki kaynak sağlayıcıları olabildiği gibi, tarihteki ve bellekteki somut verilerle günümüze taşıyan sosyal ve kültürel mekanlardır. Biz de bu eski meslek dalı olan sahaflık üzerine konunun uzmanı Sahaf Hakan Kazım Taşkıran ile tozlu raflar arasında bir röportaj gerçekleştirdik

Haber Giriş Tarihi: 13.04.2015 07:44
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Tozlu raflar arasında

ONURHAN ALPAGUT

Bize kendinizden kısaca bahseder misiniz?

1966 İzmir Bayraklı doğumluyum. Kitapla olan ilişkim 18'li yaşlarda başladı. Bir bölümü kapanmış kitap evleri, yazlıklarda, festivallerde kitap sergileri olurdu. Ben de oralarda çalışıyordum. Çalıştığım süre içerisinde kitaba olan ilgim arttı. Kitapla olan ilişkim geliştikçe daha sonra profesyonel olarak bu işi yapmaya başladım. 1993 yılında sevgi yolunda o zamanki İzmir Belediye Başkanı Ahmet Sarışın zamanında sahaflara yer verildi. Kitap serüvenim profesyonel olarak orada başladı. Bunun arifesinde de Alsancak'ta bir kitapevine sahiptim. Üstünde kendim oturuyordum altı kitapevi şeklindeydi burayı babam ile birlikte açmıştık. Ancak daha çok sevgi yolunda gelişti. Daha sonrasında da şu anda bulunduğumuz Kızlarağası’ndaki mekana geçtik. 30 yıldır kitapçılığı profesyonel olarak yapıyorum.

Sahaflığı seçmenizde sizin için en büyük etken ne oldu?

Sahaflık bilinçli olarak seçilen bir meslek değil. Hayatın akışı içerisinde yönelerek seçilen meslektir. Kimse “Ben sahaf olacağım” diyerek bu mesleğe adım atmaz. Çeşitli nedenlerden dolayı bu mesleğin içine girersiniz, bir tanıdık vasıtası ile olabilir ve ya sergide çalışırsınız daha sonra bu mesleğe yönelirsiniz. Benim için özellikle sahaf olarak başlayacağım diye bir durum söz konusu olmadı.

Sizce bu mesleğin zor yanları nelerdir?

Sahaflığın birçok zor yanı var. Kitapçılık ve sahaflık arasında büyük bir fark vardır. Sahaflık diğer kitapçılardan ayrılan bir yönü var. Sahaflıkta ne kadar çok dil bilirseniz o kadar önemlidir. Ancak çoğumuz buna tam manası ile vakıf olamıyoruz. Sahaflık çok büyük sabır gerektiren bir meslek dalı. İzmir’de piyasa bu açıdan çok sıkıntılı, kolay olarak ticari gelir elde etme şansı pek yok işte. Sahaflıkta altın kural sabır ve çalışmak. Özellikle internetin çıkması ile birlikte bir liste yapmak gerekiyor, kitaplarınızın tümünün kontrol altında olması lazım geliyor. Birçok hamallığı olan bir iş, kitapların tasnif edilmesi kitaplıklarda yer alması hemen ulaşılabilir olması için oldukça emek sarf edilen meslektir sahaflık.

Hangi tür kitaplar alıp satıyorsunuz?

Daha çok tarihle ilgili araştırma, eski edebiyat, baskısı olmayan nadir kitaplar, orijinal posta kartları gravürler ve reprodüksiyonları ve ağırlıklı olarak İzmir tarihi ağırlıklı olarak çalışıyoruz. Bizi tanıyanlar bilir, İzmir ile ilgili kitaplar üzerine daha farklı bir arşivimiz, bakışımız var. Bize ait küçük bir yayın evimizde mevcut, zaman zaman kitap çıkarttığımız. Yayıncılıkta büyük bir iddiamız yok ancak bu işe yakıştığı için yapıyoruz .Kendime ait kitaplarım mevcut kitap satarken aynı zamanda yazmaya da yöneldim.

Elinizde birçok kitap var. Bu kitaplar eski kitaplar illa her birinin bir geliş hikayesi vardır. Sizin için en ilginci nedir?

Müteferrika adlı kitabın ilk baskısı elime geçmişti. İzmir'den bir evden satın almıştım. Bu kitap benim için en değerli kitaptı.

Sizce bir sahafta olması gereken özellikler nelerdir?

Bir sahafın sattığı kitaplarla diyaloğunun olması lazım. Kitapları bilmek önemli en azından bir bölümünün içeriğini bilmesi gerek. Belli konulardaki kitapların ne işe yaradığı hangi konu üzerine olduğu, ayrıntıları veya herhangi bir kişiye yardımcı olmak için hangi kitabın önerilebileceği konusunda bilgili olması lazım. Bir kişinin sahafım diyebilmesi için kitaplar ile haşır neşir olması gerekir. Sahaflıkta esas meraktır. Sahafın kendi ilgi alanının olması kitapla bütünleşmesi lazım aksi takdirde yüzeysel bir etki olmakla birlikte bu işte başarılı olması zor olur.

Sahaflık eski bir meslek sizce bu mevcut olan sahaflık anlayışı geçmişten günümüze ne kadar değişti?

Bu mesleğin Osmanlı Dönemi’nde daha farklı bir içeriği vardı. Tamamen el yazmaları üzerine mevcut olan o dönem için matbaa eski dönemde daha kısıtlıydı bu güne göre tamamen bir değişim söz konusu artık kitaplar bilgisayara da geçilmeye başlandı, online ortamda kitap okunmaya başlandı. Şu an için sahaflık kelimesi sembolik bir anlam ifade ediyor. Çünkü artık neyin sahaf kimin sahaf olduğu da karışmış durumda, yeni kitaplar satan çok sahaf gibi görünmeyen birinde de aldığı değerli kitaplar bulunabiliyor.Bir sahafın sadece bu işten geçinmesi çok zor şimdi ise tamamen çok nadir Osmanlıca el yazması kitaplar bulundurarak ancak meraklılarına hizmet verdiği için İzmir’de de bu iş biraz kısıtlı. İnternetin çıkması ile birlikte bu meslek biraz daha gelişti. Sahaflık geçmişteki anlamından biraz daha farklı bir içeriğe büründü bundan sonra örnek verecek olursam sahaf dükkanı açan insanlar artık o çok eski kitapları da bulma şanslarını yavaş yavaş kaybetmeye başladılar. O yüzden biraz daha yeni 2. el dediğimiz kitaplarla farklı bir kulvara girdi artık sahaflık. Eski dönemdeki havası ancak yine sahaflık, kitap tarihi ile ilgili kitapların içerisinde geçecek bir durum. İstanbul ve Ankara’da sahaflık izlenimini biraz daha takip etme şansı var ancak sonuçta üretilmeyen şeylerle ilgilendiğimiz için bunlar tükeniyor bir şekilde o yüzden her geçen gün bunları elde etmek zorlaşıyor.

Bir sahaf olarak kitabın kıymetli olup olmadığını nereden anlarsınız?

Bunun çok kriteri var, kimi zaman yeni bir kitap da kıymetli olabiliyor. Bunun ölçütünü az basılması belirliyor. Kitabın tarihinin eski olması pek bir şey ifade etmeyebiliyor her zaman. Çok eski tarihle basılmış içeriğinden dolayı para etmeyen çok kitap vardır. Bu yüzden bir yıl prosedürü koyamazsınız. Halkın içerisinde şöyle bir şey var; 100 yıllık kitap sahaflık olur gibisinden… Böyle bir durum söz konusu değil. Kitabın değerini bizim için nadirliği ve tekrar basılıp basılmadığı belirler.

Okurları göz önüne aldığımızda geçmişle günümüz okurları arasında ne gibi farklar mevcut?

Şu an bilgisayar öne geçtiği için insanların ilgi alanlarında bir kayma meydana geldi. Kitap okuma artık klasik anlamından biraz özelliğini kısmen yitiriyor gibi gözüküyor ancak yine de özellikle 2000'li yıllardan sonra basılan kitap adetine baktığınızda bir artış söz konusu sadece bu Türkiye'nin nüfusu ile orantılı olarak bize az gözüküyor. Şu an basılan kitaplar nüfusa göre zayıf ancak yıllara göre artış söz konusu.

Günümüzde okur oranı çok düşük ülkemiz açısından sizce neden Türk insanı okumayı sevmiyor?

Bilgisayar çağında olduğumuzdan ötürü çocuklar bilgisayar oyunlarına düşkün. Bu da haliyle kitaplarla ilgili olan şeylerden ya da sokak oyunlarından geri kalmalarına sebebiyet veriyor. Doğru orantılı olarak bu kitap işine de yansıdı.

Bazı kitaplar günümüzde yasaklanıyor. Siz bu duruma nasıl bakıyorsunuz?

Bu zaten her dönemde olmuş ve olmaya devam edecek bir durum.  Ancak nedense hep bu tür yasaklar doğu ülkelerinde daha çok meydana geliyor. Kitap yasaklanmaları da gün gelip ortadan kalkacak diye düşünüyorum. Bunun sebebini de iktidar problemleri ve korku olarak görüyorum. Ancak içinde bulunduğumuz internet çağında getirilen bu yasaklar ne kadar geçerli oluyor bu da bambaşka bir soru konusu. Sansür olayları ulaştırma ve dağıtım olanaklarının düşük olduğu zamanlarda etkili oluyordu, bu yasakların şu an bir engel olabileceğini sanmıyorum.

Sahaf olarak kitap satıyorsunuz. Kitaba ilgi duyan insanlar sizden taleplerde bulunuyor. Bu sebeple sahafların insanlara kitabı sevdirmek gibi bir rolü de var. Kitabı sevdirmek için siz sahaflar olarak ne gibi görevleriniz var?

Sahaf olarak öncelikli göreviniz mekanınızı açık bulundurmak. Kitapla ilgilenmek isteyen insanının aklına geldiğinde mekanın bir şekilde yürüyor olması gerekir ki  kişi, sahafla tanışma ya da dükkan ile buluşmasını istediği zaman gerçekleştirebilsin. Bunun için de tabi ki ekonomik nedenler var. Ekonomi açısından bir yerin yürütülebilmesi de kolay değil. Özellikle sahaflık yapıyorsan oradan geçinmek gerçekten her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. Öncelik olarak mekanların artması gerekiyor. Ancak bu işi de yapabilecek kişi sayısı az. 2. el kitaplar satanlar ayrı bir kategori sahaflık tamamen çok daha araştırmaya yönelik çok ayrı bir dal insanların bir bölümü mutlaka kağıda basılı çeşitli gravür, harita, kartpostal, kitap gibi nesnelere ilgi duyacaktır bunlar duygusal, romantik, nostaljik nedenlerle olabilecektir. Mekanlara uğrayabilmesi için şehrin bunu besliyor olması gerekir. Gelen kişilerin de biraz okuyarak bilinçlenmesi kitapları karıştırması lazım. Şu an ne yazık ki meslek sadece internetten alıma döndü. Her geçen gün kitap evlerine gelen sayısı azalıyor ama internetteki satışlarda kısmi artış mevcut. Bu da Türkiye'de okuyan insana göre ya da sahaflardaki kitapları tüketen sayısı çok az nüfusa göre tezat bir durum söz konusu bunun gelişmesi için de devletin veya mekanizmanın yapabileceği bir şey yok. Bu tamamen okullarda eğitim ile alakalı bir durum. Zamanla alakalı geçmişten gelen bir sorun. Bunu bugün hemen değiştirme şansınız yok kendi kendine evirilmesi ile alakalı gelişebilirse ancak gerçekleşecek bir şey. Okuma oranını ne Avrupa ya da Japonya ile kıyaslayabilirsin oradaki tüketim farklı buradaki tüketim farklı. Sahaflık ve kitapçılık bir şekilde ilerliyor İstanbul merkezli sektör. İstanbul kendine göre kitabı basıyor daha çok Anadolu her zaman 2. planda sürekli olarak kitap fuarlarının yapılmasıyla ilişki kuruluyor okurlar ile şu an İzmir kitap fuarında sahaflar bölümü yapılıyor. Birkaç dönemdir bunu ben önemli durum olarak görüyorum.  İnsanların katılımı ve ilgisi de çok iyi. Eskiden yeni kitabın yanında eski basılmış dergilere de yer veriliyor. İnsanları eskiler ile buluşturmak iyi bir durum. Ancak bunu kurumların desteklemesi gerekir. Sahafın tek başına yapabileceği çok fazla şeyi yok, tek yapabileceği mekanını açık tutmak işini devam ettirmek.

Kitap size neyi ifade ediyor?

Benim için kitap sanat. Kağıda boya yolu ile aktarılmış bir materyal. Kitaba baktığımda ben onun nasıl basıldığını anlıyorum. Mürekkebin kağıt üzerindeki yolculuğu beni çekiyor. Kağıt ve boya ilişkisi beni nesne olarak çok etkiliyor. Kapaklarının resimli olması, içindeki metinlerin, kağıtların bir araya getirilişi, ciltlenmesi tek başına kitabı benim için sanat eseri yapıyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.