TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Belediye duyarsız davranıyor”

Mimar Kemalettin Sokağı esnafları sokakta iyileştirilmesi gereken en önemli durumun 15 yıldır yenilenmeyen parke taşları olduğunu belirtti. Parke taşlarının insan ve doğaya zarar veren kömür cüruflarından yapıldığını duyduklarını söyleyen esnaflar sağlıklarına göz göre göre zarar verildiğini söyledi

Haber Giriş Tarihi: 01.06.2015 06:58
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
“Belediye duyarsız davranıyor”

NİLGÜN TAZE

Gelinlikçi İsmail Kahraman, sokakla ilgili sıkıntılarını şu şekilde anlattı: “Sokakta her şey problem. Yerler, güvenlikçiler, arabalar, tuvalet aklınıza gelebilecek her şey problem. Dükkanımın önündeki şu küçücük alana çiçekler ekmiştim, kim kopardıysa ertesi gün yerinde yeller esiyordu. İnsanlarımız sanki artık hayatlarında güzel şeyler görmek istemiyorlar. Tamamen sanki yok etmeye ve çirkinleştirmeye programlanmış gibi hareket ediyoruz. Mis gibi kokan bir çiçek olduğu için tekrar ekeceğim. Yine elimde biriktirdiğim akşam sefası çiçekleri var onları da ekeceğim. Diktiğim akasya ağacını kim, neden yok etmek istiyor olabilir anlam veremiyorum. Belediyenin yaptığı ise hiçbir çalışma yok diyebiliyorum.  Müşterilerimiz buraya arabasıyla alış veriş yapmaya geliyor ancak araçların girişine taraflı izin veriliyor. Eğer yabancı plakaya sahipsiniz hemen aracınız sokağa alınır ancak İzmir plakaya sahipseniz asla giriş yapmanıza izin verilmez. Sokağımızda yeterli ışıklandırma olmadığı içinde kaç kişi burada düşerek ayağını, kolunu incitti. Geceleri zaten sokağa girmeye korkarsınız. Özellikle bayanlar yolumuz 10-15 yıldır yenilenmediği ve çok bozuk olduğu için kaç defa gözlerimizin önünde yere kapaklandılar.  Batman’dan gelen müşterilerimiz bile kendi yollarının buradan çok daha iyi olduğunu söylüyorlar. Yerlerdeki kilitli taşların insan vücuduna ve doğaya zarar veren kömür artıklarından yapıldığını duyduğumuzda da zaten diyecek söz bulamadık.”

GÜVENLİKLE İLGİLİ SIKINTILAR VAR

“İnsan sağlığına bu denli duyarsız davranılmasının ne kadar doğru olduğunu artık siz karar verin” diyen Kahraman; “Güvenlikle ilgili de sıkıntımız var. Müşterilerimizin elindeki paket ve çantaları çok kapan oldu. Zaten iki tane müşterimiz var bu gidişle ondan da olacağız. Varlıklı insanlar bir telefonla araçlarını yasak olmasına rağmen içeri aldırabiliyor. Her türlü yasak bizim gibi gariban insanlar için kurulmuş. 11.00’den, 17.00’den sonra gel muhabbetini dinleyip duruyoruz. İzmir’de herkes kendine göre iş yapıyor. Sokağımızda su taşkınları ile ilgili bir sıkıntı yaşamıyoruz. Kanalizasyon ve altyapı çalışmalarıyla ilgili bir sıkıntı yok. Zaman zaman oluyor oda biz vatandaşların içtiğimiz sigaranın izmaritini ve elimizdeki çöpü mazgallara atmamızdan kaynaklanıyor. Özellikle yaz aylarında havaların ısınmasıyla birlikte dayanılamayacak kadar kötü kokular etrafa yayılıyor. Bu durumdan bence sadece biz vatandaşlar sorumluyuz. Çöp kutularını da güvenlik nedeniyle kaldırdıklarını söylediler bende kendime ait bir çöp oluşturdum. Şimdi söyleyeceklerim inanılır gibi gelmeyecektir ama su şişelerinin içine işeyip, bu şişeleri benim çöpe attıklarını gördüm. Bunu yapan üstelik benim komşumdu. Bu hareketten sonra da kızarak çöp kutumu kapımın önünden kaldırdım. Bence toplum olarak asıl sorunumuz doğru ve hoş olana davranışların ne olduğunu bilmememizden kaynaklanıyor çünkü bilen bir insan bu şekilde davranışlar sergileyemez. Bence bu tamamen bir kültür meselesi. Temizlik hizmetleri gayet iyi Pazar günleri dahi çok hassas davranarak çöplerimizi kaldırıyorlar.  Sokağımızın bir diğer büyük problemi de tinerci çocukların sokağımızı mesken tutmuş olması” dedi.

“TAŞLAR YENİLENSİN”

Çeyiz Metin Görücü, sorunlarını Mimar Kemalettin Derneği’ne ilettiklerini ifade ederek; “Biz esnaflar olarak genellikle karşılaştığımız problemleri Mimar Kemalettin Derneği’ne iletiyoruz. Derneğimiz de bizim adımıza ilgili makamlarla görüşerek durumlarımızı iyileştirmeye çalışıyorlar. Benim kişisel olarak şikayetlerimin başında ise taşlar geliyor. Uzun yıllardır değiştirilmeyen bu taşlar insanların yürümelerini önemli ölçüde zorlaştırıyor. Zaman zaman kazaların olduğunu da görüyorum. Çok eskiden yapılan bu taşların insan sağlığını olumsuz etkileyen kömür cüruflarından yapıldığını da duyduk. Bu esnaflar olarak bizi rahatsız etti. Temizlikle ilgili bir sıkıntımız yok. Dört dörtlük olmasa da kötü de değil. Güvenlik sistemi kurulmadan önce yıllar öncesinde güvenlikle ilgili sıkıntılarımız oluyordu. 1976 yılından beri ben burada esnaflık yapmaktayım ve bu da oldukça uzun bir zaman. Sokağın eski haliyle bugünlerini kıyasladığımda eskiden çok daha güzeldi. İnsanlık başkaydı, aramızda bir sıcakkanlılık vardı. Birbirimize ihtiyacımız olduğunda yardım etmekten çekinmezdik.  En azından esnaflar arasında bir dayanışma vardı. Ekonomik şartlar, insanların birbirlerine yeterli ve kaliteli vakti ayıramamaları bence insanları birbirinden uzaklaştırdı. Eskiden birisi para istediği zaman sorgusuz sualsiz verilirdi. Sadece söz yeterliydi. Şimdilerde ise senetler, çekler işe yaramıyor. Bizler ileriye dönük değil günlük yaşıyoruz. En büyük yanılgı bu bence. En basitinden bir kaldırım mı yapılacak, uzun vadeli düşünemediğimiz için yapılan kaldırımlar 2 yılda bir yenilenmek zorunda kalıyor. Bu da sadece yerimizde saymamıza neden oluyor. Bence yerel yönetimlerimiz çok fazla ileriye dönük çalışamıyorlar. Yağmurların çok fazla olduğu zamanlarda alt yapı ne kadar iyi yapılmış olursa olsun az da olsa taşkınlıklar oluyor ancak bu zarar verecek ölçüde değil” açıklamasında bulundu.

IŞIKLANDIRMALAR YETERSİZ

Simitçi Sultan Acar ise, sokağın temizliğine gerekli önemin verilmediğini vurgulayarak, “Bizler temizliğe önem vermiyoruz. Her yerin izmarit ve çöp olduğunu görüyorsunuz. İnsanlar yakınlarında çöp bulamadıkları zaman ellerindeki çöpleri hemen yere atıyorlar. Halbuki çantalarının içine koyarak ya da tıpkı yabancıların yaptıkları gibi ellerinde taşıyarak çöpe atabilirler. Ben 12 yıldır burada simitçilik yapıyorum. Belediyeye bir metrekarelik yer için ayda 750 TL kira veriyorum ancak kışın yağmurun, yazında güneşin altında kalmaktan sıkıntı çekiyorum. Bizim gibi küçük esnafların korunabileceği yerler gösterilebilir ya da şemsiye verilebilir. Işıklandırma sokağımızda çok yetersiz. Özellikle kış aylarında saat 17.00’den sonra sokak karanlıklar içinde kaldığından insanlar sokağımıza gelmeye korkuyorlar. Ben simitlerimi dizmek istiyorum işin ancak bazen o kadar çok karanlık içinde kalıyorum ki göremiyorum. Kapkaç olayları bu güne kadar çok fazla olmadı ancak güvenlik elemanları olmadığı içinde risk çok fazla. Güvenlik kameraları sadece mağazaların kendisinde var o da kendilerini korumaya yetiyor. Benim buradan bozuk paralarım çok çalındı. Ben küçük bir simitçiyim ve düşündüğüm zaman merak ediyorum kim bir liralık satışlar yaparak geçimini sağlamaya çalışan birini soymak ister ki? Her şeyden önce3 bence bireyin kendini düzeltmesi gerekiyor” dedi.

32 yıllık esnaf …………….. ise, Mimar Kemalettin Sokağı’ndaki sorunları şu şekilde aktarıyor: “32 yıllık çok eski bir firmayız. En büyük problemimiz yolumuz. İnsanlar yürümekte zorlanıyorlar. Kaldırımlarımızda biri aşağıda biri yukarıda olmak üzere çok fazla çökükler var ve insanlar düşmemek için çok dikkatli davranmak zorunda kalıyor. İnsanlar buraya alış veriş yapmaya geliyorlar rahat etmeleri lazım ki rahat rahat bakınabilsinler.  Işıklandırma yetersiz ve temizlik de pekiyi değil. Marka mağazaların olduğu yerlere bakınız ışıklandırma son derece canlıdır ve görsellik de şıktır. Mimar Kemalettin biliniyor ki abiye ve gelinlik üzerine satışlar yapan bir sokaktır. Yani görselliği bu yüzden çok önemli. Buraya insanlar Muğla, Aydı gibi yakın il ve ilçelerimizden alış veriş yapmaya geliyorlar. Sokağımızda insanların alış verişlerini yaptıktan sonra ya da öncesinde oturup yorgunluk atabilecekleri bir tane bile kafeterya göremezsiniz.  Buraya oturacak insan buraya hava parası veriyor. Kanalizasyonlarımızda bir taşma olmuyor çünkü önümüzde giderler var. Koku oluyor zaman zaman ancak yağmur yağması temizlediğinde kokular yok oluyor. Bence kişisel temizliği öğrenmemiz gerekiyor. İsterseniz her yeri altın kaplayın eğer siz değerini bilmiyorsanız yapacak bir şey yok. Gece geç saatlere kadar kalmadığım için sokağın karanlığı beni çok fazla etkilemiyor ancak geç saatlere kadar çalışan arkadaşlarımız bu durumda şikayetçi. Eskiden ticaret çok daha iyiydi. İnsanlar birbirlerine verdikleri sözleri tuttukları için birbirlerine de güvenirlerdi. Ancak şimdilerde böyle bir durum yok. Önceden burası sırf perde üzerine satış yapan bir sokaktı. Zamanla görsel olarak sokağın görüntüsü arttı ancak bizim beklentilerimiz daha farklı ve yüksek. İnsanlar şimdilerde görselliğe çok önem veriyorlar ve vitrinlere bakarak o dükkana girip girmeyeceklerine karar veriyorlar. Benim vitrinim güzelse dükkanıma giriyorlar aynı şekilde sokağın vitrini güzel olursa sokağımızda alış veriş yapmayı tercih ederler. Koca yılbaşı sadece iki tane vinç getirerek ortaya ışıklı pano serdiler. O da 1-2 gün kaldı. En azından ağaçlar ışıklandırılabilirdi. Bunlar elbette maliyettir anacak geri dönüşümü maliyetinden daha fazla olan giderleridir. Aidat da topladıkları halde neden bu tür çalışmalara önem vermiyorlar anlamıyorum. En büyük problemi tekrarlamak istiyorum yollarımızın artık yapılması gerekiyor. Her gün en az 3-5 kişi ayağı takılarak düşme tehlikesi geçiriyor.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.