Çarşı yeterli hizmeti almıyor

NİLGÜN TAZE

Her yağmur yağışında tuvaletlerinde taşma yaşandığını ve en az 8 çalışana sahip oldukları için büyük sıkıntı çektiklerini söyleyen Donanmacılar Çarşı esnaflarından Nesime Kander, belediye yetkililerinin yerinde inceleme yapmalarına rağmen çözüm üretemediklerini söyledi. Donanmacılar’a İzmir’in en kalabalık çarşılarından biri olmasına rağmen tuvalet yapılmadığını ve insanların işyerlerini kullanmaya çalıştıklarını söyleyen Kander, “İnsanın en temel ihtiyaçlarından bir tanesi tuvalet. İzmir’in Beyoğlu Caddesi gibi sayılan en işlek caddesi Donanmacılar olmasına rağmen çarşıya gerekli hizmet verilmiyor.  Bizim için caddenin en büyük sıkıntılarından biriside logarların temizlenmemesinden dolayı oluşan su baskınları. Bu sorunlar sadece benim değil, çarşıdaki tüm esnafın ortak sıkıntısı. Sokakta yeteri kadar ilaçlama yapılmadığı için de etrafta sürekli olarak hamam böceği, karafatmalar ve fareler görüyoruz. Dükkanımıza bizimle birlikte giren müşterilerimizin ilk gördüğü şey, biz düzenli olarak ilaçlama yaptığımız için ölmüş böcekler oluyor. Bu hayvanlara da yazık. Böceklerin burada gerekli temizlik çalışmaları yapılarak yaşam alanı oluşturmalarına izin verilmezse onların yaşamlarını da ellerinden almamış oluruz. Diğer gözlemlediğim bir problem de gün boyu dilendirilen çocuklar. Onların büyükleri tarafından bu şekilde suiistimal edilmelerine göz yumulmasını insani bulmuyorum. Son zamanlarda Suriye’den gelen çocukların sayısında artma olsa da Suriyelilerden çok iyi derecede Türkçe konuşan çocukların dilendirildiğini görüyorum. Özellikle akşam saatlerinde müşterilerimiz çanta saldırılarına uğruyorlar. Bununla ilgili bir çözüm yok mu? Gündüz saatlerinde huzur timleri ve zabıtalar geziyorlar ancak akşam 19.00’dan sonra çarşıda çok dikkatli olmanız gerekiyor. Hem yabancı turistlerin hem de İzmir halkının yoğun olarak ziyaret ettiği bir cadde burası. Karşıyaka Belediyesi’nin iyi çalıştığını düşünüyorum ancak bu tür konularda yetersiz kalıyor. Sokağın bir ucuna kamera yerleştirilmesi sokakta olup biten her şeyi gözler önüne sermeye yeter. Bizler esnaf olarak çok fazla zarar görmüyoruz ancak gezinen halk bu durumdan çok şikayetçi. Dükkanımıza sığınmak için kaçan çok insanla karşılaştık. Temizlik konusunda temizlik işçileri düzenli olarak çöpleri alıyorlar ancak kapı önlerine belirli saatlerde çöp bırakılması istenmesine rağmen insanlar bırakın günün her saatinde sokağa çöp bırakmayı, aşağıya inip bırakmaya üşendikleri için çöplerini balkondan aşağı atıyorlar. Bazıları aşağıya hiç bakmadan attıkları için insanların başına düşebiliyor. Burada bence belediyeden ziyade bireyin kendini eğitmesi gerekiyor. Belirlenmiş saatler dışında bu tür yollarla sokağa çöplerimizi atabiliyorsak sorun bence bizdedir” dedi.

ÇARŞI SÜREKLİ TADİLAT İÇİNDE

Logarların temizlenmemesinin çarşıda dayanılması zor bir koku oluşturduğunu ve belediyenin gerek su taşmalarına gerekse kötü kokuya yıllardır çözüm üretemediğini söyleyen çarşı esnaflarından Koray Arslan, çarşıya giren yük araçlarının zemin taşlarını kırdığını ve sürekli olarak tamirat ve tadilat işlerinin yapıldığını söyleyerek, ”Genel olarak çarşıdan esnaf ve müşteri olarak memnunuz, çok rahatsız edici bir durumla karşılaşmıyoruz. Güvenlik konusunda özellikle gece geç saatlerde insanların alkol almalarından dolayı çıkardıkları sorunlara engel olamazsınız. Çarşıda karakolun olması da anında müdahale olmasını sağlıyor. Sokağı sürekli olarak gözlemleyen bir güvenlik kamerası takılmıştı ancak kaldırıldı. 15 yıldır bu çarşıdayım ve tek değişim zemin taşlarının sürekli değişiyor olması. Logarların temizlenmesi sorununu bir türlü aşamıyoruz.  Görüntüsünden hemen anlaşıldığı üzere temizlik görevlileri sabah saatlerinde yıkama araçlarıyla kenarları iyi bir şekilde yıkıyorlar. Gün içinde sürekli olarak temizlik yapan arkadaşlar var. Halkımızın temizlik konusunda bilinçlendiğini düşünüyorum çünkü çöplerini artık yere atmıyorlar. Bomba bırakılma gerekçesiyle çöp kutuları bir dönem kaldırılmıştı ancak b günlerde tekrar takılmaya başladı. Esnaflar, önceleri çöplerini kapı önlerine bırakabiliyorlardı ancak belediye ile anlaşma yapılarak çöplerini 20.30’da dışarı çıkarılmasına karar verildi. Sadece akşam saatlerinde çöp birikintilerini görebilirsiniz. Gıda işi ile uğraşan esnafların kullandığı yağ logarların tıkanmasına sebebiyet verebiliyor. Elektrik trafolarının aralarına fareler giriyor ve çıkamadıkları için ölüyorlar. Koku yaptığı içinde 3-4 ayda bir görevlileri gelip temizlemek zorunda kalıyorlar. Bu trafolar hiçbir canlının içeri giremeyeceği şekilde yapılabilir. Eski ile kıyasladığımda çarşıda görsellik başta olmak üzere kaldırım taşları ve kalite olumlu yönde değişti.  Tabelalar canlandırıldı, ağaçların ışıklandırılması yapıldı ve mağazalar kendi içlerinde tadilat yaparak kendilerini daha da güzelleştirdiler” açıklamasını yaptı.

BELEDİYE HİZMET VERMİYOR

Karşıyaka Belediyesi’nin İzmir’in en işlek caddelerinden biri olan Çarşı’ya gerekli özeni vermediğini ve Beyoğlu’na yapılan yatırımların Çarşı’ya yapılmadığı için her şeyin eski ve kötü göründüğünü belirten esnaflardan Bülent Yağan,  çarşının araç trafiğine kapalı olduğu halde istenilen verimi veremediğine dikkat çekti. Çarşının kendi potansiyeliyle kıyaslandığında çok avam bir görüntüye sahip olduğunu ve kimi binaların 2 katlıyken kimilerinin 5-6 katlı olmasının görüntü kirliliği yarattığını söyleyerek, “Çarşıda uzun vakit geçirdiğiniz zaman çok sıkışırsınız ve ihtiyacınızı karşılayabilecek bir tuvalet bulamazsınız. Alış veriş yapmaya gelen insanların araçlarını park edebilecekleri doğru düzgün bir yer bulamaz. Sokak trafiğe açıldığı zaman yoldan fırlayan taş benim mağazanın camına sıçradı. Bununla ilgili bir önlem alınabilir. Zemin daha renkli taşlarla döşenerek çarşı daha cazip ve çekici bir hale getirilebilir. Çarşıyı hareketlendirmek adına yapılacak şeyler aslında oldukça basittir. Burada milletvekilleri ve belediye başkanları seçim zamanlarında oy toplamak amacıyla geziyorlar ancak iş icraata geldiğinde sonuç sıfır.  Bir baktığınızda sadece bizim mağazanın önünde beş tane kapak olduğunu görürsünüz. İnsanların buraya geldiğinde her türlü ihtiyacını karşılayabileceği alanlar oluşturulması lazım. Binalara bakıyoruz kimi 2, kimi 3-5, kimi de 5-6 katlı. Bunların bir şeklinin şemalinin, planının olması gerekir. Her ev ve iş yerinde bulunan klimaların suları çarşıda alış veriş yaparken başınıza damlar, onu da geçtim havalandırma ve boğaz yapısı çarşıda yeterli olmadığı için tüm sıcak çarşının içine doluyor.  Bu da çok sağlıksız bir hava. Altyapı sorunlarını zaten geçtim Allah’a havale ediyoruz. 30 yıldır ben bu sokakta esnaflık yapıyorum. Tespit ettiğimiz sorunların çözülmesi ile ilgili ne zaman diğer esnaf arkadaşlarımdan destek istesem kendimi Nasrettin Hoca hikayesinde gibi hissettim çünkü ilk etapta evet diyen arkadaşlarım iş görüşmeye geldiğinde ortadan kayboldular. Buradaki esnaflar dolaylı yollarından işlerini hallettikleri için işler böyle gidiyor. Vatandaş burada köpeğini gezdirdiği için her an bir dışkının üstüne kendiniz basmış bulabilirsiniz. Çöp tenekeleri ise Allah’a emanet. Bin bir rica ile çöp kutularını tekrar getirttik. Gezmeye gelen turistler çöplerini atacak çöp kutusu bulamadıkları için ellerinde gezdirmek zorunda kalıyorlar ve bu durum onlar için hiç de anlaşılması kolay bir durum değil. Gerekçe, bomba olarak açıklanıyor… Biz 2015 yılında yaşıyoruz. Lise mezunuyum, üniversite bitirmedim ancak insanları gözlemleyebiliyor ve araştırma yapabiliyorum. Bence insanlar saçma sapan işlerle uğraşacaklarına oturup bunlara kafa yorsun. Yaz aylarında herkesin klimalarını açmasından dolayı elektrikleri kesiliyor çünkü yeterli altyapı zamanında kurulmamış. Kimsenin jeneratörü olmadığı için de tüm işyerleri cehenneme dönüşüyor. Hemen yanı başımızdaki Yamanlar Dağı’nı çöplüğe dönüştürmeyi düşüneceklerine, orada elektrik üretseler daha mantıklı olmaz mı? Tüm gelişmiş ülkeler çöplerinden enerji üretip bir servet kazanırken, bizimkiler dağlara çöp gömmeyi düşünüyor. Çok çevreci bir insan olmayabilirim ancak doğaya ne verirsek doğanında bize karşılığını vereceğini biliyorum. Bencil bir yaşam biçiminden uzaklaşıp biraz akıllı ve düşünceli olmamız gerekiyor. İnsanların birbirlerine karşı saygısı yok. Gezenler esnafa, esnaf müşterisine saygılı davranamıyor. Herkes kendi çözümünü üretmek yerine kendisi için başkalarının bir şeyler yapmasını bekliyor. Zaman zaman belediye başkanımız yoldan geçerken görüyor sorunlarımızı anlatıyoruz. ‘Tamam’ diyor ancak daha yapılan hiçbir şey yok ortada. Şu gördüğünüz taşlar döşenirken dahi bizim yuttuğumuz tozların haddi hesabı yok. Kanalizasyonlardan çıkan böcekler, karafatmalar, fareler ise cabası.  Çalınıp çırpıldığını, herkesin kendi kesesini düşündüğünü biliyoruz ancak bizim de yaşamamız gerekiyor. Zaten eğer şanslıysanız 70 yıl gibi kısa bir ömrümüz var, onu da sinirle stresle geçirmek istemiyoruz. Güvenlik konusunda ise bir sıkıntımız yok. Gün içinde güvenlik timleri sürekli olarak dolaşıyorlar”  ifadelerini kullandı.