TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çocuklara okuyarak örnek olalım

Kitap okuyan çocuğun öğrenim hayatının daha verimli geçtiğini anlatan Yazar Hacer Kılcıoğlu, “Çocukların erken yaşta okumaya yönlendirilmesi gerekiyor” dedi

Haber Giriş Tarihi: 16.08.2014 06:33
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Çocuklara okuyarak örnek olalım

EMİNE ŞEKER

Her çocuğun başka bir insan olduğunu vurgulayan Çocuk Kitapları Yazarı Hacer Kılcıoğlu, ailelerin ve öğretmenlerin kitap okuyarak çocuklara örnek olması gerektiğini anlattı.

HER ÇOCUK BAŞKA BİR İNSAN

Çocuklar için yazdığını belirten Kılcıoğlu, “İngilizce Öğretmeniyim. Emekli olduktan sonra çocuk evi açtım. Devamında yazma işi başladı. ’Perşembeleri Çok Severim’ adlı çocuk kitabımla başladı. 6’ncı kitaba kadar devam etti. Gençler için de yazma çabası içindeyim. Son kitabım gençler için olacak. 2005 yılında kendi anı kitabım, 2009 yılında ilk çocuk kitabım çıktı. Çocukları çok seviyorum. Benim için her çocuk başka bir insan. Bizden çok farklılar. Bizden daha iyi yaşıyorlar hayatı. Bu durum beni çok etkiliyor” dedi.

MİZAH YOLUYLA ULAŞMAYA ÇALIŞIYORUM

Mesaj verme kaygısının anlamsız olduğunu vurgulayan Kılcıoğlu, “Çocuk her şeyin farkında. Çocuğun sizin vereceğiniz mesaja ihtiyacınız yok. Ama çocuğa zarar verecek şeyleri uyarma olarak vereceksek eğer bunu da mizahla yapmaya çalışıyorum. Parmağımı sallayarak ‘Ben senden daha iyi biliyorum’ şeklinde değil tabi ki. Merak etmesini ve hayal kurmasını istiyorsam mizah yoluyla ulaşmaya çalışıyorum” ifadelerini kullandı.

HAYAL VE GERÇEK İÇ İÇE

Kılcıoğlu, kitaplarının gençlik kitabı ile birlikte 8 yaşından lise sona kadar hitap ettiğini söyleyerek, “Son kitabımda bir büyükbabanın ölümü var. Çocuklar ölümü de bilmelidirler. Bu durum bir gerçek. Özellikle hayal kurma konusunu çok çok önemsiyorum. Çünkü çocuklara hayal kurmanın kötü bir şey olduğu öğretilmiş. Aileler gerçeğe yaklaşsın istiyorlar. Hayal kurmanın güzel bir şey olduğunu vermeye çalışıyorum. Hayal kurmak ve gerçek iç içedir. Birbirinden ayrı tutulamaz” şeklinde konuştu.

15 DAKİKA YETERLİ

Çocukların okumaya yönlendirilmesi için önce aile tarafından olması gerektiğini vurgulayan Kılcıoğlu, “Çocuk uyurken anne ya da baba her gece 15 dakika kitap okusa ne güzel olur. Çocuğa olan görevlerimizi unutmamalıyız. Yorgun olsak da, hasta olsak da 15 dakika ayırsak. 15 dakika kitap okumak kimseyi mahvetmez. Çünkü çocuk bu şekilde kitaba alışır. Sonrasında iyi ilkokul öğretmenleri gerekiyor. İnanan, kendisi de okuyan ve okumayı seven, açlığa sevgisi olan öğretmenler gerekiyor” dedi.

YETER Kİ ÇOCUK OKUSUN

Kılcıoğlu, ailelerin çocuklarını çok bilinçli yönlendirmediklerini belirterek, “Okullar bu konuda biraz daha bilinçli hareket ediyorlar. Özellikle özel okullarda çok önemseniyor. Yanlış anlaşılsın istemem özel okulları daha çok sevdiğim için demiyorum. İyi kitaplar seçilerek çocuğun doğru kitaba ulaşması sağlanıyor. Kitap fuarlarına gittiğimde aileler konusunda emin olamıyorum. Ailelerin daha ucuz kitaba yönlendiklerini görüyorum. Oysa kitabın illa ki İlla satın alınması gerekmiyor. Kütüphaneler var. İstediği kitaba ulaşılabiliyor. Bilinçli gelen kesim tabi ki var. Ama daha iyi olabilir. Aileleri bu konuda yetkin görmüyorum. Anne ve baba önce kitap okumayı sevmeli ki sonra çocuklarından okumasını istesin. Herkesin ilgi duyacağı bir alan vardır. Bir çocuk macera kitabını diğer bir çocuk gezi kitabını sever. Yeter ki çocuk okusun. Öncelikle anne ve baba çaba göstermeli daha sonra okullarda sürdürülmelidir. Maalesef ki çocuklar kitap yerine daha kolay şeyleri tercih ediyorlar. Teknolojinin sunduğu olanaklar ve sosyal medyadan dolayı kitap okumaya vakit bulamıyor” diye konuştu.

AYLARCA UĞRAŞIYORUZ

Bazı kitapların kötü olmasından dolayı okunmasını istemeyen Kılcıoğlu, “Kitabı önemsiyoruz ve bir çocuk kitabı için yayın evimle birlikte bir yıl uğraşıyoruz. Yanlış bir şey olmasın diye aylarca uğraşıyoruz. Yanlış bir şey yapmayalım diye çocuk psikologlarına okutmadan yayınlatmıyoruz” ifadelerini kullandı.

AİLELER BİLİNÇLENDİRİLMELİ

Belediyelerin çocuklar hakkında bir çalışma yapmak için çabalamadıklarını belirten Kılcıoğlu, “Kültür işlerinden bu zamana kadar bana aileleri bilinçlendirmek adına bir teklif gelmedi. Yalnızca EÇEV (Ege Çağdaş Eğitim Vakfı) var. EÇEV çocuk kitabı yazarlarının bir araya gelmesiyle hazırladığı kitabı İzmir’de ulaşabilecek her anneye dağıtmaya çalışıyor. Bu çok büyük bir çabadır. Bu çabayı da Şahizer Hanım gösteriyor. 10 çocuğun dünyasını aydınlatabilirsek bize ne mutlu. Aileler ile çalışmalar daha fazla yapılmalı. Belediyelerde bu konu hakkında katkı vermeli” dedi.

EMEK VERMEK GEREK

Kılcıoğlu, çocuğun başka bir birey olduğunun bilincinde olunması gerektiğini söyleyerek, sözlerine şöyle son verdi: “Emek vermek gerekiyor. Çocuğun bizden başka biri olduğunu ve önem vermemiz gerektiğini bilmemiz gerekiyor. Bizim toplumumuz maalesef 23 Nisan, neşe doluyor insandan öteye gidemedik. Bu konuda karamsarım. Kitap okuyan çocuğun öğrenim hayatı başarılı oluyor tabi ki. Üniversite hayatı daha verimli geçiyor. Anlama yeteneği gelişiyor. Daha iyi diyalog kurabiliyor. Sosyal başarısı yükseliyor. Hayatın her alanında sosyal hayata katılabilme özelliğini göstermelidir.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.