Eshot, böcek ve fare kaynıyor

NİLGÜN TAZE

Eshot Sokağı olarak bilinen 1710 Sokak esnaflarından Mısır Çarşısı işletmecisi Gökhan Göktekin uzun yıllar Karşıyaka’nın çeşitli sokaklarında esnaflık yapmasına rağmen Eshot sokağında hiç karşılaşmadığı manzaralarla karşılaştığını anlatarak büyük hayal kırıklığına uğradığını söyledi. Yaklaşık 1.5 yıl önce Eshot sokağında dükkan açan Göktekin sokakla ilgili en büyük şikayetinin altyapı olduğundan bahsederek, “Altyapı sıfır. En ufak bir yağmurda logarlar taşıyor ardından ağır bir koku oluşuyor. Hamam böcekleri ve fareler sokağın ağırlıklı esnafı yiyecek maddeleri üzerine satış yapmasına rağmen cirit atıyor. İkinci olarak sokağın kalitesi çok düşük. Esnaf sürekli olarak bağırıyor. Gelip geçen insanlara çığırtkanlık yaparak satış yapmaya çalışıyorlar. Yüksek sesle içeriği hiç hoş olmayan şu an da sizin de duyduğunuz gibi müzikler açılıyor. Pazarda bile bu derece çığırtkanlık olmaz. Gün boyunca kesintisiz bir şekilde bağırıyorlar. Defalarca uyarıda bulunmama rağmen iki gün dayanabiliyorlar, üçüncü gün bir bakmışsınız yine bağırmaya başlamışlar. Bu da sokağın kalitesini düşürerek satışlarımızı engelliyor. Benim işim özellikle insanlarla en az on dakika diyalog kurmak üzerine. İhtiyaçları üzerine ürünler veriyorum ve çok sesten dolayı anlamakta güçlük çekiyorum. Komşum balıkçı ve bu sokakta iki tane balıkçı var. Onların balık pislikleri burada inanılmaz derecede bir koku yapıyor. Burada sanki bir hayvan ölmüş ve leş kokuyor. Hatta şu an kapımın önü leş gibi koktuğu için çıkamıyorum oraya. Hep arka tarafta oturmak zorunda kalıyorum. O derece kötü kokuyor. Biraz da bu sokakta çok fazla evin olmaması da etkiliyor bu durumu. Ağırlık işyerlerinden oluşuyor. Ofislerde çok olduğu için herkes çöpünü sokağa atıyor. Belediye temizlik konusunda bu sokağa pek fazla önem vermiyor. Ben 8 yıldır esnaflık yapıyorum, bu sokakta ise 1.5 yıldır. Gördüğüm en kötü sokak. 2005 yılında ben ana caddedeydim. Kuzenlerimin dükkanı vardı ve ben de muhasebeye bakıyordum. Ana cadde tabiiki buranın en elit yeri ve hiçbir sıkıntı yok. Aslında Eshot ilk sokak olmasından dolayı kalitesinin çok yüksek olması gerekir. Sokak sokak müşteri fark ediyor. Çarşıda olan diğer bir dükkanımızda da 5 yıl kaldım ve ben o sokakta belediyeyle, esnafla ilgili en ufak bir şikayetim olmadı. Sabah herkes kapısının önünü süpürür, hiç kimse bağırmaz, hiç kimse yüksek sesle müzik açmazdı. Tertemizdir, nezih, saygılı bir sokaktık. Herkesin açılış kapanış saati bellidir ve hiç kimse kimseyi rahatsız etmez. Sokakta bir olumsuzluk olduğu zaman önce sokak sakinleri işbirliği halinde hareket ederek müdahale ederdi olaya. El ele olup sokaktaki olumsuzluğu yok ederdik ancak Eshot sokağında durum böyle değil. Diğer sokaktan örnek vereyim. Hamam böceği ilaçlaması yapılacağında hep beraber anlaşarak ilaçlama yapıyorduk. Birisi çıkıp ‘ben yaptırmıyorum’ demezdi. Bir kişi ilaçlama yaptırmayınca sokaktan böcek temizlenmiyor. Burada böyle bir şey söz konusu değil. Buradaki esnaflar gıda üzerine çalışmalarına rağmen böcek de gördüm fare de. Burada bir tek ben yapıyorum ilaçlamayı. Kuzenim ziraatçi olduğu için çok etkin bir maddeye sahip olan ve hamamböceklerini lavralarına kadar yok edebilen ilaç alıyorum. Özellikle yazın hemen hemen her hafta dükkanımı ilaçlıyorum. Diğer esnaflar ise belediyenin ilaçlamasını bekliyor. Ben bizzat gidip ‘birlikte ilaçlama yapalım’ teklifinde bulunmama rağmen kimse yanaşmadı. Artık böcek görmeye dayanamadığım için komşulara kendim ‘buyrun alın ben veriyorum ilacı’ diyerek ilacı gönüllü verdim. Herkes ‘sokağı böcekten ben mi kurtaracağım’ diyor. Eshot Sokağı’nın trafiğe kapalı olması uygun bir karar. Diğer türlü zaten olamaz. Sokağın trafiğe açık olduğu zamanlarda komşum gelip kamyonetini tam benim dükkanımın önüne koyuyordu. Eğer bu sokak trafiğe kapanmamış olsaydı büyük ihtimalle kanlı bıçaklı olacaktık. Şu anki belediye başkanının esnafla içli dışlı olduğunu duyduk. Biz bir iki adım atmış olsak olumlu karşılık vereceğini biliyorum. Diğer belediye başkanlarından hiç olumlu karşılık görmezdik. Eshot esnafı olarak benim en büyük şikayetlerim bu yönlerde” açıklamasını yaptı.

KANALİZASYON SIKINTISI VAR

Yücel  Parfümeri İşletmecisi Yücel Ordu 13 yıllık esnaflığıyla sokağın en eskilerinden biri olduğunu ifade ederek, “Eshot sokağı olarak bilinen 1710 sokağımızın en başlıca sorunu kanalizasyonu. Günde en az 10 kez telefon ediyorum belediyeye gelip temizlesinler diye. Daha önceleri hiç su basmazken şimdilerde her yağmur yağdığında dükkanlarımızı su basıyor. Yollarımızın yapılması da gerekiyor, düz değil. İnsanlar yürürlerken zorluk çekiyorlar. Bu iki temel sorunun dışında belediyeden memnunum. Zabıtalarla ilgili ben kendi adıma bir problem yaşamıyorum hepsi çok beyefendi, kültürlü ve mantıklı insanlar. Mazgalların üstünü kokuyu engellemek için kapattığımızı izah ettiğimizde anlayışla karşılıyorlar. Tek istekleri ürünlerimizi mazgallardan ileriye taşırmamamız. Bizler de çıkarmadığımız için problem olmuyor. Hakkımızda herhangi bir konuda şikayet olmuşsa da efendice gelip ‘abi bak hakkınızda böyle böyle şikayet var bu soruna şöyle bir uygulama yapmamız gerekiyor’ dediklerinde biz de kendilerini hiç ikiletmeden ne gerekiyorsa uyguluyoruz. Eshot sokağı bundan bir 10 yıl kadar önce bar ve pavyonların yoğun olduğu, kavganın döğüşün bitmediği sokaklardan bir tanesiydi. Şimdi ise sadece bu tür iki işletme kaldı. Onların da bir zararı olmuyor artık. Burada marketler, balıkçılar, ayakkabıcılar, konfeksiyoncular ve fırıncılar geldi. Tabi bu olumlu yönde değişim de Eshot Sokağı’nın kalitesini arttırdı. Her yerde olduğu gibi bizim sokağımızda da zamanla insanların değişimi ile birlikte kültürel değişim de oluyor. İnsanlık mecburen bir değişimin içine giriyor. Gelişiyoruz. Sokağımızın yürüyüş alanı çok dar olduğu için sadece sabahın erken saatlerinde araçlarımız sokağa girebiliyor. Kısa bir zamanda tüm malzemelerimizi indirilmesi ve ya yüklenmesini bitirmek zorunda kalıyoruz. Saat 8.30’da araçlarımıza kapılar kapatılıyor. Ana cadde tarafından da bir kapı açılmasının mal sevkiyatımızın tamamlanmasını daha da kolaylaştıracağına inanıyorum. Bir de belediyenin araç sahiplerinin hepsine bir duyuru yaparak araçlarının ön camına telefon numaralarını yazmalarını istiyoruz. Araç şoförleri arabalarını park edip gidiyorlar ve biz de kendilerini uzun süre aramak yada gelmelerini beklemek zorunda kalıyoruz. Bir diğer isteğim de Karşıyaka’nın otopark sorunun çözülmesi. Araçlar nizami bir şekilde park edilirse hiç kimse apartman kapılarının ve iş yerlerinin önünün kapatılmasından rahatsız olmayacaklardır. Ben burada apartmanının önüne araç park edildiği için tekerlekli sandalyesiyle kendi apartmanına giremeyen engelli insanları görüyorum. Hiç kimse bu konuda duyarlı davranmıyor. Ben 13 yıldır bu sokaktayım ve temizlikle ilgili bir sorun yaşamadım. Her gün temizlik görevlileri sistematik bir biçimde çöpleri kaldırıyorlar” dedi.

BALIK KOKUSU HAKİM

Peynirmatik mağaza sorumlusu Orhan Altın ise, “Sokağımızdan genel olarak memnunuz. Bazen mangalları aştığımız ve üstünü kapattığımız zamanlarda zabıtalardan uyarı veya ceza alıyoruz. Komşularımızla aramız iyi. 4 yıldır Peynirmatik’i işletiyorum ve bu sokağın en göze batan sorunu kış aylarında yağmurların yoğunlaşmasıyla beraber kanalların taşması. Bazı komşularımızın dükkanlarını su bastığını gördüm. Suların taşmasıyla beraber hamam böcekleri ve lağım fareleri de sokağı basıyor. Özellikle sabahın erken saatlerinde sokakta koşuşturan fareler görebiliyoruz. Temizlikle ilgili belediye iyi çalışıyor ancak sokağımızda iki tane büyük balıkçının olması ve balık sularını ve atıklarını buradaki mazgallara boşaltmaları etrafa fena bir koku yayılmasına neden oluyor. Eğer mazgallara yeterli temiz su verilmemeye devam edilirse durum daha da fena hale gelir. Şu an bile sokakta bu kadar yağmur suyu kanalları temizlemiş olmasına rağmen hafif de olsa bir balık kokusu alınabiliyor. Balıkçıların yapabileceği bir şey yok. Kendilerine ait özel bir kanalizasyon kuramazlar. Onlara hak vermek gerekiyor sonuçta balıkçılar da bu kokuyu çekmek istemez. Bu problemin çözümü bence belediyede bitiyor. Sokağın araçlara günün belirli saatleri dışında kapatılması olumlu bir gelişme aksi taktirde büyük sorunlar çıkabilirdi. 4 yıldır burada olduğum için sokağın eski hallerini pek fazla bilmiyorum” dedi.

SOKAĞIMIZ SEVECEN VE CANLI

Pamidor Bebe İşletmecisi Bilal Baykan Eshot’un neşeli ve canlı bir sokak olduğunu ve altyapı dışında yol işgalinin de sıkıntı oluşturduğuna dikkat çekerek, “Eshot işlek bir cadde.  Esnaflar sevecen. Bir tek bu yol işgali sıkıntılı. İnsanlar geçmekte zorluk çekiyorlar. Alt yapı çok kötü. Yağmur yağdığında yazdan kalan sigara izmaritleri mazgallardan çıkıyor önce. Ardından hamam böcekleri çıkıyor ve fareler. Yazın çok fazla olmuyorlar ancak kış aylarında ortalarda dolaşıyorlar. Böcek ilaçlaması konusunda esnaflar belediyeye taş atmakta belediye de taşarona. Yılda bir iki kere ilaçlama yapıldığını gördüm o kadar. İnsanlar yazın gelmesini bekliyorlar. Sokakta eskiden çok fazla olan pavyon tarzı yerlerin kapanması ve yeni işyerlerinin açılmasının ardından sokağın çehresi tamamen değişmiş. Burada sadece iki tane kaldılar. Geç saatlerde yine kavga çıktığını görüyorum ancak gece kavga ettikleri için sadece kendi kendilerine zarar veriyorlar. Bunun dışında gündüz çarşının hareketli olduğu zamanlarda herkes kendi işinde gücünde oluyor. Temizlik konusunda belediye iyi. Hırdavat konusunda da çok fazla insan sokağı ziyaret ettiği için kapının önüne karton ya da benzerleri şeyleri koyduğumda hemen gelip alıyorlar. Manavlarda çöplerini bir köşeye yığıyorlar o köşede duran çöplerde zaten insanlara bir zarar vermiyor. Akşam da zaten belediye görevlileri çöpleri kaldırıyorlar. Araçlar sokak trafiğe kapalı olmasına rağmen arka sokaklardan dolanarak giriş yapabiliyorlar. ‘Bu araç burada ne geziyor’ diyen pek çıkmıyor açıkçası. Bazı mağazaların toplu alımı olduğu için sabahları gelip bizim kapının önüne bir duruyorlar, sağ olsunlar kapımız hiç gözükmüyor. Ön tarafta polisler duruyor arka tarafa ise araçların geçememesi için kaldıraçlar konulmuş. Ancak girmek isteyen her halükarda giriş yapabiliyor” açıklamasını yaptı.