TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bir çivi dahi çakılmadı

Bostanlı’nın en işlek caddelerinden biri olan Cemal Gürsel esnafı sokakta uzun yıllardır kayda değer bir değişimin gerçekleştirilmediğini belirterek yakında hayata geçirilmesi planlanan tramvay çalışmasının caddede büyük değişiklikler yaratmasını umduklarını söyledi

Haber Giriş Tarihi: 27.04.2015 07:19
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Bir çivi dahi çakılmadı

NİLGÜN TAZE

Cemal Gürsel Caddesi sakinlerinden olan kitap-kırtasiye İşletmecisi Mehmet Satıcı, sokakta yağmur ardından su taşkınlarının yaşandığını ve büyük paralar harcayarak kurduğu su basmanının da artık yetersiz hale geldiğini vurgulayarak, “Mazgallar temizlenmiyor. Ufak bir yağmur yağdığında bütün esnaf elinde hortum, motor, süpürgeyle suyu dışarı atmaya çalışıyor. Benim dükkanın arkasına sırf bu biriken yağmur sularını çekebilmek amacıyla bir kuyu açtırarak içine de motor taktırdım. Şamandıralı olan ve su bastığında otomatik harekete geçen bu sistemimiz maalesef yağmur kuvvetli yağdığı zamanlarda motor güçsüz kaldığı için suyu boşaltamıyor. Bu yüzden de biz yine sular altında kalmış oluyoruz.  Ben kendi suyumu atarken apartmanın suyu içeriden geliyor, yandaki komşununki de dışarıdan akıyor.  Her şiddetli yağmur yağışında 8-10 milyar gibi bir zararla bu su baskınlarını kapatabiliyoruz. Bu meseleye hiç eğilen yok. Yüz defa şikayet ettik yetmedi. Belediye reisinin kendisine ve bizden oy istemek için gelen tüm adaylara durumu anlattık ancak içlerinden bir tanesi bile arkalarına bakmadı.  Sadece dinliyorlar ve bir kulaklarından girip diğer kulaklarından çıkıyor söylediklerimiz. Bugünlerde biz sokak esnaflarını en çok üzüp sıkan konu ise tramvay projesinin sokağımızdan geçirilecek olması. Bu projenin üç yıl devam edeceği söyleniyor. Üst yolu kazmaya başlamışlar bile. Bizim Bostanlı esnafını besleyen kesim Mavişehir Soyak’tan gelen müşteriler. Dolayısıyla da buranın kesinlikle araç trafiğine açık olması gerekiyor. Burası araç trafiğine kapatıldığı an inşaat öncesi, süreci ve sonrası ne olacak bilmiyoruz. Esnaf bu belirsizlikten tedirgin.  Araçlar buraya giremediği zaman buradaki bütün esnaflar dükkanı kapatır gider. En büyük sıkıntımız bu konu ve bu tramvay projesi söylentiden ibaret olmayan kesinleşmiş bir proje. Belediye halkçı bir belediyeyiz diyor ancak halktan yana hiçbir tavır takındıkları yok. Sokaklarda lambalar yanmıyor ve geceleri burası zifiri karanlık. Burası Bostanlı’nın en güzel caddelerinden Cemal Gürsel Caddesi ancak hiç de gereken ışıklandırma yapılmıyor. Bu projenin uygulanması yerine buranın daha çok ışıklandırılması, ağaçlandırılması ve oturulacak alanlarının çoğaltılması, caddesinin sürekli trafiğe açık tutulması çok daha güzel olur.  Hiçbir şey yapılamıyorsa tek yöne çevrilmesi lazım. Kaldırımlar çok dar. Olanları da içkili lokantalar dışarıya masa sandalye atarak işgal ediyorlar. Gerçi o da geceleri ayrı bir güzellik ve hava veriyor ama yaya trafiğini de aksatıyor. Kaldırımlar genişletilmiş olsa hem esnaf rahat eder hem de yayalar. Tüm bunlar yapılmış olsa daha iyi olur. Ben buranın eski esnaflarındanım ve sokağa ilk geldiğimden 10 yıl öncesinden bugüne bir gram değişme olmadı. Sokak hep aynı bırakıldı. Gelen giden belediye başkanları buraya bir tane çivi dahi çakmadılar. Yolun altyapısı da bozuk. Burada bir kaldırım betonunu değiştirdiler onu da değiştirirken logarların kapakları açığa çıktı ve içine düşen taş toprak o logarların içinde kaldı. Halbuki açılmışken o atıklarında temizlenmesi gerekirdi. Güvenlik konusunda herhangi bir sıkıntımız yok. İnsanların cıvıl cıvıl olduğu ilkbahar ve sonbahar aylarında caddeye çıkıp alış veriş yapayım, bir sağıma soluma bakınayım diyen insanlara sahilde konserler düzenliyor. Tabii bu sefer de tüm millet konsere gidiyor. 10 bin kişi konser bedava olduğu için şarkı dinlemeye gidiyor ve burada fırıncılık, lokantacılık, kitapçılık yapan esnaf sinek avlamaya başlıyor. Bu bence gelen belediye başkanlarının en büyük yanlışlarından bir tanesi. Çok sıcaklarda zaten millet sahil kenarlarına denize girmeye gidiyor sokak boş. Çok soğuklarda soğuk diye evlerinden çıkmıyorlar sokak yine boş. Tam bir hareket olduğu zamanda bir konser icat ediyorlar. Haftanın iki üç günü mutlaka sahilde toplanıp müzik çalıyorlar. Hareketi buraya toplayacaklarına buradaki insanı da sahile kaçırıyorlar. Birçok marketin şubesi burada olduğu yetmiyormuş gibi birde servis araçları zaten dar yetersiz kalan dar yolumuzu işgal ediyorlar. Halbuki insanları buradan marketler zinciri kuran işletmelere taşımasalar belki de bu insanlar esnaftan alış veriş yapacaklar.  İnsanlar ‘hadi caddeye çıkacağımıza marketten alış veriş yapalım’ diyorlar. Belediye otobüslerinin yönünü değiştiren aynı belediye marketler zincirlerinin servis araçlarına güç yetiremiyor” dedi.

BİSİKLETLİ POLİSLER GÖZ AÇTIRMIYOR

Genç Optik işletmecisi Alper Akyüz, 2002 yılından beri caddede esnaflık yaptığını belirterek  13 yıl zarfında bisikletli trafik polislerinin getirilmesi dışında herhangi bir değişiklik yapılmadığını söyledi.  Araçlarıyla gelen müşterilerin park edecek yeri olmadığı için dükkanlarının önüne park etmeye çalıştıklarını ancak polislerin göz açtırmadığını ifade ederek, “Ben artık bu sokağın eskilerinden sayılırım. Dükkanımızdan alış veriş yapmak isteyen araçlı müşterilerimiz oluyor ancak alış verişlerini yapacak kadar bile kalmalarına izin vermeyerek soruşturmadan ceza yazıyorlar. Bu konuda birazcık daha tavizkar davransalar çok sevineceğiz ancak onlar da görevlerini yaptıklarını söyleyip yardımcı olamadıkları için özür diliyorlar. En büyük mağduriyetimiz sokakta açıkçası bu. Güvenlikle ilgili bir sıkıntımız yok polislerimiz sürekli dolaşma halindeler. Geceleri erken kapattığımız için bir problem oluyorsa da biz duymuyoruz. Su taşmalarıyla aşağı yukarı 8-9 yıldır karşılaşmıyoruz. Kiralarımız oldukça yüksek şu an benim kiram alanı çok da geniş olmamasına rağmen 4 bin 100 TL’sı gibi bir rakam ödüyorum. 8-10 ay kadar önce çıkan yeni kanun gereği 10 yılını dolduran kiracılarını ev sahipleri isterlerse sorgusuz sualsiz çıkarabilme hakkına sahip oldu. Dükkanıma müşterimi alıştırabilmek için uzun zaman geçmesi gerekti. Şu an 10 yılımı doldurmak üzereyim ve işyeri sahibimle ne yapabileceğimi bilmiyorum. Ya istedikleri kirayı vermeye devam edeceğim ya da çıkartılacağım ancak bu bir marka oluşturabilmek için verdiğim emeğin heba olması demektir. Sokağımızda çok fazla bir değişiklik olmadı 10 yıl önceki hali ne ise yine aynı halde. Yatırım yapılacağı ile ilgili bir şeyler konuşuldu, toplantılar yapıldı ama herhangi bir değişme henüz yok. Tramvaya yol verileceği için caddenin kapatılacağı ile açıklamalar yapıldı ancak son 1.5 yıldır herhangi bir girişimde bulunulmadı. Esnafı opera binasında toplayarak görüşlerini aldılar, isteklerini dinlediler, projelerin çizilip hazırlandığı söylendi ama olay icraata dökülmeyince lafta kalmaya devam ediyor tabi” açıklamasını yaptı.

PARK TEMİZLİĞİ YETERSİZ

Cemal Gürsel Parkı’na dinlenmeye gelen yaşlıların trafik lambalarının yetersizliğinden dolayı kaza tehlikesi geçirdiklerini dükkanından sürekli izlediğini ifade eden GT İletişim İşletmecisi Erden Er Akgün, “Sokağımızda yaya ve trafik akışında çok büyük bir sıkıntımız var.  Dükkanımın konumundan dolayı tam her şey gözümün önünde yaşandığı için bu kadar rahat konuşabiliyorum. Başta yaşlılar olmak üzere yayalar çok tehlikeye giriyor burada.  Sağa sola dönüşlerde araçlar hiç dikkat etmeden dönüş yapıyorlar. Sorun bence trafik işaretlerinin yetersizliğinden kaynaklanıyor tam yayaya yeşil yandığı zaman araçlar yayaları görmezden geliyorlar ve ciddi kaza tehlikeleri yaşanıyor. Yaşlılarımız ister istemez ağır ağır yürüyebildikleri için en çok da onlar bu tehlikeye maruz kalıyor. Tam karşımda bulunan parkta genellikle yaşlılarımız istirahat ediyorlar ve bu parkın temizliği ile ilgili sıkıntı var.  Bunun dışında caddemizle ilgili bir sıkıntımız yok açıkçası. Su taşkınları için artık İzmir’in kaderi diyoruz. Burada bir zarara uğramadım ama benim Karşıyaka Çarşı’nın içinde de bir dükkanım var orası sürekli su alıyor.  Yağmur yağdığı zaman geceleri diken üstündeyiz. Kesin ve kesin çarşıdaki dükkanın içine su giriyor. Caddenin bu kısmında kaldırım yüksek olduğu için su almasak da karşı şeritteki dükkanlarda esnafın su basması yaşadığını ve mağdur olduklarını gözlemleyebiliyorum buradan.  Ben burada dükkan açalı 7 sene oldu. Eski ile yeni Cemal Gürsel arasında pek fazla fark olduğunu söyleyemem” dedi.

PARASIZLIK ÇEKİYORUZ

En büyük sıkıntılarının ekonomik yetersizlik olduğunu vurgulayan ayakkabı boyacısı Mehmet Dumrul, sokağın belli yerlerinde durarak rızıklarını kazanmaya çalıştıklarını ve 15 senedir bu şekilde idare ettiklerini söyleyerek,  “Milli piyango biletleri ya da mendil satanlar olarak zaten dükkanları olmayan vatandaşlarız. Ben emekliyim ve banka kredisiyle ev aldığım için emekli param yetmedi. Çalışmam gerektiği için de evde oturacağıma çalışmayı tercih ettim.  Maaşımı aldığım gibi bankaya yatırıyorum ve ailemi de aynı zamanda geçindirmem gerekiyor. İşyeri olmayan ve sokaklarda açıkta çalışan bizler için en büyük sıkıntı para azlığı. Genel anlamda sokakla ilgili verilen hizmetlerde Karşıyaka Belediye Başkanımızın verdiği hizmetlerden memnunuz. Güzel bir abimiz, bizi herhangi bir sıkıntıya sokmuyor. Temizliği iyi yapıyor ve her şeyden önemlisi kendisi güzel. Ben burada ayakkabı boyacılığı yapıyorum ve belediye başkanımızdan çok memnunum. Geceleri herhangi bir güvenlik problemiyle karşılamadım. Biz korumaları olmayan, dolayısıyla da çalınacak bir şeyi olmayan gariban insanlarız.  800 TL emekli aylığıyla yaşamaya çalışıyoruz burada.  15 yılda sokakta hiçbir şey değişmedi en çok insanlar değişti. Önceden insanlar birbirlerine karşı daha sevgi dolu ve anlayışlıydılar. Şimdilerde ise birbirimizle konuşmaya bile korkar hale geldik. Herkes kendini açmak yerine saklamayı tercih ediyor. Halbuki hayat paylaşınca daha rahat ve içten hale geliyor. Karşımızdakinin bizi anlayamayacağını biz de karşımızdakini anlamadığımızı düşünüyoruz. Bunun nedeni de bence dinlemeyi bilmiyor olmamız. Karşımızdaki daha konuşurken bile ne cevap vereceğimizi düşünüyoruz.  Bu da insan olarak dinleme sabrını bile kaybettiğimizi gösteriyor. Ben yine de insanlıktan umudumu kesmiş değilim. Burada sabahtan akşama kadar birçok insanla karşılaşma, konuşma şansım oluyor ve biliyorum ki istersek aramızdaki buzları eritebiliriz” ifadelerini kullandı.

SOKAK AYNI SOKAK

Vitamin Keyfi İşletmecisi Deniz Taşkın ise, temizlik hizmetlerinin gayet iyi ve yeterli olduğunu belirterek, “Bahar aylarında herhangi bir su taşkını yaşamıyorum bu konudaki sıkıntı çözüldü. Trafik konusu sıkıntılı. Bisikletli trafik polisleri çıktığından beri araçların 5-10 dakikalığına da olsa dükkanımızın önüne park edip alışverişini tamamlamasına izin vermiyorlar. Buraya bir de aracın geçici olarak duramayacağını belirten tabela koydular. 1980 yılından beri biz bu sokaktayız ve babadan oğula işimizi devir ediyoruz. Caddemizin oldukça eski bir sakini olmamıza rağmen geçmişten bugüne çok fazla bir değişim olduğunu söyleyemem. Sokağımız aynı sokak” dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.