Bir ilke imza attılar

EMİNE ŞEKER - Ayhan Işık Oyuncu Okulu Sahibi ve sektör içerisinde aynı zamanda da senarist ve yapımcı olarak çalışan Berkay Berkman, sinema filmlerinin, televizyon programlarının ve farklı projelerin gelişerek devam ettiğini belirterek, Ayhan Işık Oyuncu Okulu olarak bu yıl ilk defa mayıs ayında sahne dövüşü ve kılıç eğitimleri verileceğini açıkladı. Berkman, “Ayhan Işık Oyuncu Okulu olarak ‘O Duyguyu Sana Yaşatmayacağım’ adlı sinema filmimizde dövüş sahnelerimiz vardı. Dövüşçü bir karakter vardı. Bu noktada özellikle profesyonel desteğe çok ihtiyacımız olduğunu fark ettik. Farklı dönem dizilerine ya da filmlerine baktığımız zaman iyi koreografiler ve oyuncuların donanımlı olması gerektiğini görüyoruz. Bizde bu ihtiyacı ‘O Duyguyu Sana Yaşatmayacağım’ adlı sinema filmimizin çekimlerinde fark ettik” dedi.

OKUL OLARAK EV SAHİPLİĞİ YAPIYORUZ

Türkiye’de sahne dövüşü ve kılıç eğitimlerini veren kurumların az olduğunu belirten Berkman, İzmir ilinde ise hiç olmadığını söyledi. Berkman, sözlerini şöyle tamamladı: “Aynı zamanda biz Avrupa ve ABD’de bulunan Avrupa tarihi savaş sanatları alanında faaliyet gösteren bir organizasyonun Türkiye temsilciliğini okulumuz bünyesine katmış bulunuyoruz. Dolayısıyla bu anlamda Türkiye’de Ayhan Işık Oyuncu Okulu olarak bir ilkiz. Bu noktada ilgi alanları olan kişilere eğitimler verileceği gibi aynı zamanda da oyunculuk eğitimi alan öğrencilerimize bu donanımı sağlayabilecek olmamızın gururunu yaşıyoruz. Bu eğitimi 18 yaş ve üzeri olan kişiler alabilecek. Oyunculara verilecek eğitimler kurlar halinde olacak. 3’er aylık kurları var. 1. seviye 3 ay ve 2. seviye yine 3 ay olmak üzere eğitimler sona erecek. 1. seviyede kılıç eğitimi 2. seviyede kılıç ve sahne dövüşü eğitimleri verilecek. Eğitim sonunda başarılı olan öğrencilere sertifika verilecek. Ancak organizasyon bünyesinde kendini savaş sanatları alanında geliştirmeyi arzulayan ve turnuvalara katılmak isteyen kişiler için ise bir süre sınırlaması yok.”

BEDENİMİ VE RUHUMU AYNI ANDA DOYURABİLECEKTİM

Turkey Historical Fencing Association (THFA)’nın Kurucusu Deniz İnce ise, hayatı boyunca çeşitli aktiviteler ile uğraştığını belirterek, basketbol oynadığı, dans ettiğini ve wing tsun yaptığını söyledi. İnce, “Hepsinde de hatırı sayılır bir tutku ve disiplin gösterdim. Dönüp baktığımda bu aktiviteler yaparken beni hem çok mutlu etti, hem de mental ve fiziksel açıdan bugün olduğum noktaya getirdi. Peki, bugün bulunduğum nokta nedir? Ben küçüklüğümden beri tarihi konular anlatan, içinde kılıç bulunan filmleri sevdim. Hatta başarısız örneklerini bile. Birkaç yıl öncesinde bu konuda çalışan grupların olduğunu öğrendim. Hiç düşünmeden bir grup ile çalışmaya başladım. Bir süre sonra yaptığım çalışmalarda tatmin duygusunu hissedemediğimi fark ettim ve dünyadaki örnekleri nedir diye araştırmalar yaptım. Araştırmalarım sırasında Academy of Hoplomachia (Yunanistan)’na

ulaştım. Bana nasıl bir yol takip etmem gerektiğini anlattılar. Chrysovalantis Renos Tabakakis ve Georges Zacharopoulos başta olmak üzere tüm Yunan dostlarıma teşekkür ederim. Bu işin nasıl yapılması gerektiğini, dünyada nasıl olduğunu ve kullanılan kaynakları gösterdiler. O an anladım ki bu iş sadece tarihi kaynakları araştırmak olarak algılanamazdı veya sadece fiziksel bir aktivite. Kompozit bir oluşumdu. Yıllar önce yazılmış kaynakları okumalı, fiziksel açıdan teknikleri yapabilecek yeterliliğe sahip olmalı ve teknikleri deneysel bir süreçten geçirerek uygulanabilir kılmalıydık. Her şey netti artık, bedenimi ve ruhumu aynı anda doyurabilecektim” dedi.

HEPSİNE KILIÇ DESEK DE HEPSİ FARKLI TARZLARDA KILIÇLAR

Antrenmanlarında orta çağ ve Rönesans döneminde kullanılan uzun kılıç üzerine yoğunlaştığını vurgulayan İnce, “Hepsine kılıç desek de farklı tarzlarda kılıçlar, farklı teknikler demekti. Tarihte kullanılan uzun kılıçlar 100 cm ile 130 cm arasındaydı bu sebeple bahsettiğim ebatlara uygun ahşap kılıçlar yaptırdım. Alman ve İtalyan ustaların kullandıkları silahları nasıl kullanılacağını anlattığı 14. Yüzyıldan itibaren yazdığı eserlerden özellikle Alman ustalarının yazdıklarını tercih ettim. Teknikleri inceledim, anlayamadığım noktalarda hatta anladıklarımda bile teyit etmek amacıyla Yunan dostlarıma danıştım. Çalışmalarıma devam ederken Yunanistan’ da Aaron Pyneneberg’in eğitim verdiği bir seminerde kendisi ile tanıştım. Aaron, HEMA(Historical European Martial Arts) konusunda bir eksper, bu konudaki bilgisiyle çeşitli televizyon projelerinde yer almış bir kişiydi. Dünyanın en saygın organizasyonlarından birinde deputy director olarak görev aldıktan sonra oradan ayrılarak WHFA( Winsconsin Historical Fencing Association)’ ı kurmuştu. HEMA nedir diye sorarsanız. Avrupa’ da ortaçağ ve Rönesans dönemlerinde silahlı ve silahsız olarak kullanılmış olan, tarihi kaynaklar referans alınarak yapılan savaş sanatlarıdır. Seminer sonrasında kendi kulübümü kurabileceğimi, Türkiye’ de HEMA çalışmalarını, kendi kulübünün de üyesi olduğu bir organizasyon olan HFA (Historical Fencing Affiliates) çatısı altında yürütebileceğimi söyledi. Aaron Bu konuda yalnız olmayacağımı seminer ve eğitimlerle beni destekleyeceğini de ekledi. Döndüğüm gibi çalışmalarım başladı. THFA (Turkey Historical Fencing Association) i kurduk. Tabi araştırmalarım ve antrenmanlarım da devam etti” şeklinde konuştu.

HERKESİ AYHAN IŞIK SANAT MERKEZİ’NE BEKLİYORUZ

İnce, THFA olarak kendilerine yeni bir vizyon oluşturduklarını ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu konudaki vizyonumuz kültürel düzeyde de savaş sanatları kulvarlarında da kendimizi geliştirmek, uluslararası aktivitelere ve turnuvalara katılmak, sonraki aşamalarda ev sahipliği yapacağımız uluslararası aktivite ve turnuvalar düzenlemektir. Sahne Sanatları kısmına gelecek olursak. Yapılacak işlere göre ne kadarı kurgu, ne kadarı gerçek olmanın analizini iyi yaparak söz konusu işlerin kimyasına uygun koreografiler çıkarmak, doğru bir ekip ve zamanla kazanacağımız tecrübe ile uluslararası işlere imza atmaktır. Gerçek-kurgu ayrımını yapmamın sebebi gerçek bir kavga kısa sürelidir, direk hedefe yönelik, küçük hareketlerle yapılır ve zaman zaman estetikten uzaktır. Sahne sanatlarında görsellikten uzaklaşmamak için bazen gerçeklikten uzaklaşırız ama absürt de olmamalıdır. Ayhan Işık Sanat Merkezi’nde yapacağımız dersleri Berkay Bey ile yaptığımız konuşmalar ile bunun üstüne kurduk. Oyuncu olmak isteyen arkadaşlarımıza yönelik derslerle, savaş sanatına yönelecek arkadaşlarımıza ayrı sınıflar oluşturduk. Oyuncu arkadaşlarımıza verilecek derslerde Berkay Bey ile birlikte yer alacağız. Böylece teknik olarak birbirimizle çeliştiğimiz noktalarda anında müdahale şansımız olacak. Son olarak diyorum ki sizin de ruhunuzda hiç yaşamadığınız dönemlere özlem varsa, fiziksel ve kültürel paylaşımları harmanlamak istiyorsanız, hareketsizim ama spor salonlarında sıkılıyorum bana eğlence lazım diyorsanız hepinizi Ayhan Işık Sanat Merkezi’ne bekliyoruz.”

FARKLI KAZANIMLAR SİZİ BİR ADIM ÖNE ÇIKARIR

Ayhan Işık Oyuncu Okulu’nda oyunculuk dersleri alan oyunculuk eğitimi alan arkadaşlarının adına da konuşan Mehmet Şirin Yıldırım da, yaklaşık 7 aydır Ayhan Işık Oyuncu Okulu’nda oyunculuk eğitimi aldığını belirterek, hedefinin oyuncu olmak olduğunu söyledi. Yıldırım, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Tiyatro alanında kendimizi geliştirerek ilerlemek istiyoruz. Hocamız bize ilk başta kılıç eğitiminden bahsettiğinde hepimiz çok heyecanlandık. Çünkü bu sektörde ne kadar çok şey bilirseniz ve ne kadar çok şey hakkında deneyiminiz ve bilginiz olursa o kadar iyi yerlere gelebiliyorsanız. Kazanılan her farklı kazanım bir başkasından sizi bir adım öne çıkartıyor. Mayıs ayında başlayacak olan kılıç eğitimini sabırsızlıkla bekliyoruz. Hocalarımızla birlikte bu eğitimi sürdüreceğimiz içinde çok mutluyuz.”